Hayatımızın vazgeçilmez parçaları, Bilgisayarlar 61 yaşında.
İnsanlık tarihinin son 15 yılına baktığımızda bilgisayarların tüm dünyayı nasıl değiştirdiğini görebiliriz. Bu değişimin 10 sene öncesindeyse bilgisayarları ancak bankacılık, güvenlik, araştırma gibi sektörlerde uzaktan görme şansına sahiptik. Öyle ki, bu bilgisayarlar kilit altına tutularak tuşlarına dokunulması bile yasaktı. Şimdilerdeyse bu cihazları evimizde, ofisimizde, cebimizde, kısacası her yerde kullanıyoruz. Pek her şey nasıl başladı.
Computer sözcüğünün Türkçe karşılığı hesaplayıcıdır. Bu mantıktan yola çıkarsak tarihin ilk hesaplayıcısı, yani bizim dilimizde tarihin ilk bilgisayarı abaküs olarak belirir. Abaküsün ise M.Ö. 3000 yılında Çin'de bulunduğu tahmin ediliyor. O tarihten bu yana çok sayıda mekanik hesaplayıcı geliştirildi. Bunların içerisinde Leonardo Da Vinci'nin çalışmaları, kollu hesap makineleri, hatta delikli kartlarla çalışan mekanik denklem hesaplayıcıları bile var. Ancak günümüz bilgisayarları tamamen elektronik bileşenlerle oluşturulduğundan tarihteki ilk bilgisayar ENIAC olarak kabul edilir.
30 tonluk dev ilk bilgisayar
ENIAC 167 m2 yer kaplıyordu ve kullanılması için 6 kişiye ihtiyaç vardı.
ENIAC (1946)
Bilinen ilk elektronik bilgisayar olarak tarihe geçen bu uçuk aygıt, muhtemelen oturduğunuz evden daha fazla yer kaplıyordu. 162 m2 yer kaplayan ENIAC (Electronic Numerical Integrator and Compiter) 30 ton ağırlığındaydı ve savaşın insanlığa getirdiği teknolojik bir hediyeydi. ABD'nin ikinci dünya savaşına girişiyle üretilen bilgisayar uzun menzilli top ve füze atışlarının hesaplanmasında kullanıldı. Savaş bittikten sonra hava tahminleri ve atom fiziği hesaplamalarında da kullanıldı. Bilgisayarı doğru şekilde kullanmak için 6 kişiye ihtiyaç duyuluyordu. Vakum tüplerden oluşturulan ENIAC 1947'de basına tanıtıldığında bir gazeteci 'Teknoloji gelebileceği son noktaya ulaştı' mesajını okuyucularına bildirerek tahmin konusundaki sınırsız yeteneğini sergilemiştir. ENIAC 500.000 dolar harcanarak mal edinmişti.
İlk bilgisayar 'bug'ı (1947)
Yapımına ENIAC'tan önce başlanan Harvard Mark II isimli bilgisayarın tamamlanmasında daha uzun sürmüştü. Aktif olarak 1947'de kullanılmaya başlandı ve çalışırken programlama hatasına rastlandı. Bu hata tarihe geçen ilk bilgisayar bug'ı olarak geçti. ENIAC'da hatalar veriyordu, fakat bu hatalar programlama hatası değil vakum tüplerinin büyük bir gürültüyle patlaması sonucunda gerçekleşiyordu.
EDVAC (1947)
Bilgisayar dünyasında süregelen bir tartışma da ilk bilgisayarın hangisi olduğu konusunda halen devam etmektedir. Büyük bir çoğunluk ENIAC'ı ilk bilgisayar olarak kabul ederken, diğer bir grup EDVAC'ın tarihte bir ilk olduğunu savunur. Bunun sebebiyse ikili sayı sistemi kullanan ve bir belleğe sahip olan ilk bilgisayar EDVAC'tır. Yani günümüzde kullandığımız bilgisayarlar oldukça yakın. Manyetik teyp kaydedicisi olan bu bilgisayarın 1000 kelime hafızası vardı. Daha sonra bellek kapasitesi 1024 kelimeye yani tam 5,5 Kbyte'a çıkarıldı. Yıllar geçtikçe donanımını yenileyerek 1961 senesine kadar başta balistik olmak üzere çeşitli alanlarda faaliyet gösterdi.
İlk transistör (1950)
Bu gün birkaç cm2'yi geçmeyen işlemcilerin içinde milyarlarca transistör bulunyor. İlk transistörlerse günümüz işlemcilerinden kat kat daha büyüktü. Aslında ilk transistor ün icadı 1926 yılında gerçekleşmiş olup etkin olarak kullanımı 1950 senesine denk gelir. Çünkü daha önceki transistörler bir kart üzerine monte edilemiyordu.
UNIVAC (1948-1951)
Aradaki vasatı aşamayan birkaç girişimi saymazsa tarihin üçüncü bilgisayarı olarak UNIVAC'ı gösterebiliriz. UNIVAC ile birlikte bilgisayarların boyutları küçülmeye başladı. EDVAC ve ENIAC bir villa kadar yer kaplarken UNIVAC bir apartman dairesi boyutuna indirgendi. Bunda merkezi işlemcinin bir oda büyüklüğüne indirilmesi büyük bir etken olmuştu. Yani içine girip dolaşabileceğiniz bir işlemci hayal edebilirsiniz. Kaldı ki işlemci arıza verdiğinde teknisyenler işlemcinin içine girebilerek bu problemi çözüyorlardı. Bu işlemci 2.25 Mhz hızında çalışarak saniyede 1905 işlemi birden yapabiliyordu. Bu bilgisayarın Punch kartları yıllar sonra bir devrimi başlatacak IBM tarafından tasarlanmıştı.
İlk programlama dili (1954)
Her ne kadar Charles Babbage veya John Von Neumann'ın ilk programlama dilini oluşturan kişiler olduğu söylense de, bir form ve düzen içinde olan ilk dil FORTRAN olarak bilinir. Babbage 1942'de ilk programcılık temellerini atmış olup, Neumaann ise mantıksal veriler için IF, THEN ve FOR komutlarını üretmiştir. Bu arada ilk derleyici de 1951'de Grace Hopper tarafından geliştirilmiştir. Ancak tüm bunların bir düzen içine girmesiyse IBM tarafından sağlandı ve oluşturulan programlama diline FORTRAN (FORmula TRANslasting System) adı verildi. Bu programlama dili ihtimal değerlendirmesi yapabildiğinden günümüz dillerinin atası olarak kabul edilir.
IBM 610 (1957)
IBM'in 610 Auto-Point modeliyle birlikte bilgisayarlar sonunda bir dolap büyüklüğüne kadar küçülmeyi başardı. IBM 610'dan önceki bilgisayarları kullanmak için birkaç kişi gerekiyordu. Bunun sebebiyse bilgisayara bir işlem yaptırmak için delikli kartlar sırasıyla sisteme monte edilmeliydi. Yani teknisyenler 'ben bu kartı buraya takıyorum seninde önündeki lamba yanınca sende falanca kartı şu sokete monte et' gibi konuşmalarla bilgisayarı kullanıyorlardı. IBM 610'u kullanmak için sadece bir kişi yeterliydi. Gelişmiş aritmetik hesaplar yapan bu cihaza 55.000 dolar karşılığında sahip olunabiliyordu. Aylık kira bedeliyse 1.150 dolardı.
İlk bilgisayar oyunu (1962)
Bilgisayarlarda oyun oynama fikri ilk olarak Steve Russel tarafından ortaya atıldı. Russel'ın geliştirdiği insanlık tarihinin ilk bilgisayar oyunu Spacewar! 'the needle' ve 'the wedge' isimli gemilerin birbirine ateş etmesi üzerine kuruluydu. Bu gemiler bir gezegenin çekim kuvvetine manevra yapıp birbirlerinin roketlerinden kurtulmaya çalışıyordu. İşlemci gücü yetmediği için roketler bu çekim gücünden etkilenmiyorlardı.
LINC Computer (1963)
2048 kelime hafızalı 12 bitlik bir teknoloji canavarı olan LNC, laboratuar araştırmaları için geliştirilmişti. LINC'i tarihe geçiren özelliğiyse hiçbir bilgisayarın masaüstünde çalışacağı hayal bile edilemiyordu. Charles Molnar ve Wesley Clark isimli bilim adamları bu hayali gerçekleştirerek döneminde dünyanın en küçük bilgisayarını ürettiler.
Intel ve ilk mikroişlemciler (1968-1971)
Gordon E. Moore 1968 yılında Intel'i kurdu. Intel kurulduktan 3 yıl sonra gerçekleştirdiği mikroişlemci devrimiyle bilgisayarların gelişimine büyük bir hız kazandırdı. 4004 serisiyle başlayan bu akım daha sonra 8008 ve 6800 serileriyle devam etti. 4004'ler 2300 transistör içeriyor ve saniyede 60.000 mantıksal işlem yapabiliyordu. Mikro işlemci üzerinde 256 byte ROM ve 32 bir RAM bulunuyordu. On adet yazmaçla tüm işlemler kolay bir şekilde gerçekleşiyordu. Mikroişlemciler bilgisayarın sonraki 10 yılına yön vererek gelişimini hızlandırdılar. Intel ise günümüzde 150 milyar dolar değerinde bir teknoloji devi.
Honeywell 316 (1969)
Mutfakta yemek tarifi kaydetmekten başka hiçbir işi olmaya Honeywell 316'nın kullanışlı bir de et kesme tezgahı bulunuyordu. Yemek tariflerini anlayabilmek için öncelikle bilgisayarın ön panelinde kullandığı dilin öğrenilmesi gerekiyordu. 10.000 dolarlık fiyatıyla satışına başlanan bilgisayar satış konusunda büyük hayal kırıklığına uğrayarak kısa zaman içerisinde piyasadan silindi. Kaldı ki bir et kesme tezgahı için ve gereksiz bir amaç için kimse bu parayı ödemek istemez. Honeywell 316'nın yazımızda olma sebebiyse tarihe geçen ilk mutfak bilgisayarı oluşudur.
Kenbak (1971)
Daha çok telsiz benzeyen bu alet yüzlerce işlemi hızlı bir biçimde yapabilen bir bilgisayar. Kenbak 1 döneminde, bir devrim niteliğinde olup MOS entegreleri ve programlanabilir hafızasıyla dünya üzerinde çok alıcı bulmuştu. Üzerindeki tuşlardan da anlaşılacağı üzere 8 bitlik verileri işleyerek sonuçları led ışıklarla kullanıcısına bildiriyordu.
Microsoft (1975)
İki üniversite öğrencisi Bill Gates ve Paul Allen ortaklığıyla Seattle'da kurulan Microsoft vizyonunu her eve bir bilgisayar girmesi olarak belirlemişti. Resmi olarak kurulmadan önce trafik lambaları için programlar yazan firma, Bill Gates'in bir teknoloji dergisinde Altair'in yeni bilgisayar üreteceği yolundaki haberiyle değişme ve büyüme sürecine girdi. Paul Allen Altair'e giderek üretilecek bilgisayar için bir program yazabileceklerini söyledi ve bu programın tanıtımını yaptı. Tanıtım başarılı geçince Microsoft'ta bilgisayar dünyasında isim yapmaya ve büyümeye başladı. Şirket 1978'de uluslar arası ilk ofisini açtı ve Uzakdoğu pazarına da giriş yapmış oldu. Microsoft'a asıl başarıyı kazandıransa 1981'de piyasaya sürdüğü DOS işletim sistemi oldu. Digital Research firması IBM'i küçük görünce işletim sistemi konusunda anlaşamadılar. IBM'de Microsoft ile bir anlaşma yaptı. Microsoft'un bu firmayla yaptığı ilk iş ise dünyanın ilk PC'lerinde yer alacak olan CP/M işletim sisteminin farklı bir versiyonunu yazmak oldu. Bu işletim sistemine de PC-DOS adı verildi. 1985'te OS/2 ve Windows'u piyasaya süren Microsoft, 1989'da dünyaya sunduğu Word ve Excel'den oluşan ilk ofis paketiyle müthiş bir başarı yakaladı. 1993'de Windows NT, 1994'ün sonunda Windows 95 ve en nihayetinde 1998 yılında Windows 98 kullanıcılarla tanıştı. 1999'da Windows 2000 ve 2001'de de Windows XP piyasaya sürüldü.
Apple Inc. (1976)
1 Nisan 1976'da Steve Jobs, Peter Wozniac ve Ronald Wayne'nin girişimiyle Apple kuruldu. Bu küçük bütçeli şirket ofis giderlerini karşılayacak sermayeye sahip olmadığından ilk çalışmalarına Steve Jobs'un ailesinin oturma odasında başladı. Şirketin ilk ürünüyse Apple I isimli daktiloya benzer bir bilgisayar oldu. Bu bilgisayardan 200 adet üretmeyi başaran firmanın asıl gelişimi ise 1981 ve 1989 yılları arasında ürettiği Lisa ve Macintosh modelleridir. Apple, günümüzde hepimizin bildiği üzere teknolojinin akışına yöne veren firmalardan birisi.
TCP/IP (1981)
İnternetin geçmişi 1972'de bulunan ARPANET'e kadar dayansa da bilgisayarlar arasındaki iletişi körükleyen TCP/IP'nin bulunması oldu. Bu yeni protokol döneminde bir devrim niteliğindeydi ve işkence olan bilgisayar iletişimini çok daha kolay hale getirdi.
IBM PC (1981)
IBM firması yeni üreteceği bilgisayar için PC (Personel Compiter) adını verdi. Yazımızda bahsettiğimiz gibi bu bilgisayarın ilk işletim sistemi Microsoft'un yazdığı PC-DOS oldu. IBM'in daha önceki girişimi olan 5100 modeli son derece başarısız olmasına karşın PC'ler öylesine büyük bir başarı yakaladı ki, dünyada bilgisayar kavramı değişmeye başladı. Bu tarihten sonra bilgisayarların evlere kadar girmesi artık hayal değildi. PC'ler ofislere ve evlere yayılmaya başladı. Bu bilgisayarın başarısı hem Microsoft'u hem de IBM'i kat kat büyüterek dev bir firma haline getirdi. İlk IBM PC 4,77 Mhz Intel 8088 işlemcili, 16 Kb belleğe sahipti.
İlk Laptop Osborne (1981)
1981 senesinin bilgisayar tarihinde böylesine önemli olmasının nedenlerinden biri de ilk taşınabilir bilgisayarın ticari anlamda üretilmiş olmasıdır. He ne kadar Alan Kay'in Xerox Parc için geliştirdiği Dynabook konsepti ilk taşınabilir bilgisayar olarak kabul edilse de, son kullanıcıya ilk ulaşan Osborne 1 olmuştur. 10,7 kg'lık ağırlığıyla taşınması için bir hamal tutabileceğiniz bu bilgisayarda 5 inçlik bir ekran bulunuyordu ve CP/M 2.2 işletim sistemi kullanıyordu. İşlemcisi 4 Mhz ve belleği 65 KB kadardı.
Commodore 64 (1982)
64 KB'lık bellek, 16 renk ve sınırsız eğlence. Ürün piyasaya çıktığında 595 dolarlık fiyatına rağmen dünyada 17 milyon adet satarak tüm zamanların en çok satan bilgisayarı rekoru halen Commodore 64'ün elinde bulunduruyor.Ülkemizde de çok sayıda satan bu küçük bilgisayar doğrudan televizyona bağlanabildiği gibi renkli monitöre de bağlanıyordu. Bildiğiniz teyp kasetleriyle yükleme yapabilen bu bilgisayarın tarihe geçtiği bir başka konuysa kendini aşan ilk bilgisayar oluşuydu. Mühendisler C64'ü programlarken bir imleç karesine 4 renk sığdırmışlardı. Sonradan geliştirilen bir teknik ile bu sayı 16 renge yükseldi. Bu konu C64'ün tasarımcılarını bile hayrete düşürmüştü. C64 bilgisayarlar günümüzde 2. el pazarlarında halen alıcı buluyor.
Apple Lisa ve Machintosh (1983-1984)
Apple'ın Lisa modeli tamamlanıp satışa sunulduğunda 10.000 dolar gibi yüksek bir fiyattan satılıyordu. Bu Lisa'nın başarısızlığındaki en büyük etkendi. Motorola 68000 işlemcili, 1 MB bellekli bu bilgisayarın tarihe geçmesindeki sebepse dünyanın ilk grafik ara yüzünü kullanan işletim sistemine sahip oluşudur. Lisa'dan önce her şey komut satırıyla yapılmak zorumdaydı. Machintosh ise 1 yıl sonra piyasaya sunuldu. Aşağı yukarı aynı özellikleri taşımasına rağmen Lisa'da yapılan fiyat hatası bu bilgisayarda yapılmadı ve 2.500 dolardan satışa sunuldu. Sistemde yer alan kelime işlemci uygulama bu günü ofis programları için ilk modeli oluşturdu. Machintosh'un yakaladığı başarı Apple'ın yükseliş devrini başlatmış oldu.
Microsoft Windows (1985)
Microsoft pencerelerle bilgisayarı yönetmeyi sağlayan işletim sistemini piyasaya sürdü. Bu sistem 3. sürüme ulaşana kadar yaygın olarak kullanılmadı. Bu dönemlerde Windows çalışmak için DOS sistemine ihtiyaç duyuyordu. Windows 95 ile birlikte bağımsız bir işletim sistemi halini aldı.
Sinclair ZX Spectrum 128 (1986)
Ülkemiz kullanıcılarının da yakından tanıdığı bilgisayar 128 KB hafızaya sahipti. Kullanışlı yapısı sayesinde dünya çapında müşteri bulmayı başardı. Bu modelden sonraki Spectrum'lar Amstrad tarafından üretildi.
Amiga 500 (1987)
Commodore firması dünyanın en çok satan bilgisayarları arasına girecek Amiga 500'ü üretti. 68000 işlemcili bu bilgisayar tam bir oyun canavarıydı. Uygun fiyatı, geniş yazılım ve oyun pazarıyla 5 yıl boyunca en çok satan bilgisayar modeli olmayı başardı. Ancak tüm bu başarısına karşın Commodor'un gelecek yıllardaki yanlış yatırımları firmanın 1994 senesinde iflas etmesine neden oldu.
WWW (1989)
1989 yılında hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını hissettiren bir icat Tim Berners Lee tarafından gerçekleşti. O yıllarda İsviçre'de çalışmalarını sürdüren bu bilgisayar programcısı internet üzerinde çalışacak bir sevisi duyurdu. Programcının tek başına ürettiği HTML dilini kullanan bu servis sayesinde web ve internet terimleri farklı olmalarına rağmen beraber anılmaya başlandı. Bu tarihten sonra dünyayı saracak internetin gelişimi hız kazanmaya başladı.
Linux (1991)
Finlandiya'lı üniversite öğrencisi Linus Torvalds'ın üye olduğu minix grubuna bıraktığı bir mesaj yeni bir oluşumun başlangıcını oluşturuyordu. Linus bu mesajda Unix tabanlı bir çekirdek yazdığını, çok umutlu olmadığını ancak işe yarayabileceğini söylüyordu. Bu çekirdeği alıp kullanmak, değiştirmek ve dağıtmaksa kendisi tarafından serbest bırakılmıştı. Böylece ilerleyen yıllarda yüzlerce sürüme kavuşacak olan Linux serüveni başlamış oldu.
Wolfenstein 3D (1992)
Hatırladınız mı? Dünyanın ilk FPS oyunu. Yani epeyce zaman harcadığımız oyunlar serisinin başlangıcı. Bu oyun id Software tarafından üretilmişti.
Intel Pentium (1993)
Hint mühendis Vinod Dahm tarafından geliştirilen yeni işlemci Pentium adını aldı. Intel'in günümüze kadar ulaşan işlemci serisi 60 ve 66 Mhz'lik hızlarla üretilmeye başlandı.
Netscape Navigator (1994)
Bir internet tarayıcısı olan Netscape Navigator 1994 yılının sonlarına doğru 1.0 beta sürüyle piyasada yer aldı. Bu tarihten sonra inanılmaz bir yükseliş gösteren Netscape java desteğiyle birlikte tarayıcılar piyasasını eline geçirdi. Bu imparatorluk Microsoft'un Illnois Üniversitesinden lisansladığı Spyglass kodunu Internet Explorer'a geçirmesiyle ilk darbesini aldı. Ardından Microsoft 1997'de neredeyse batmak üzere olan Apple'ın hisselerinden 150 milyon dolarlık bir pay aldı. Bu hamle Apple'ı rahatlatırken Mac OS işletim sistemlerinde Internet Explorer'ın varsayılan tarayıcı olmasını sağladı. Netscape'in 4.07 sürümünden sonrası tam bir facia oldu. Bu fırsatı iyi değerlendiren Microsoft, Internet Explorer 5.0 sürümüyle piyasanın lideri haline geldi. Firefox'un çıkışıyla Netscape kullanan kimseler kalmazken, şirket American Online tarafından satın alındı.
Yahoo! (1994)
Stanford Üniversitesi mezunu iki genç Jerry Young ve David Filo'nun bir projesi olan 'Jerry's Guide to World Wide Web' internet üzerinde indeksleme yaparak sitelere ulaşmayı hedefliyordu. Bu proje 1994 yılında Yahoo adını alarak yayın hayatına geçti. İki yıl içerisinde hızla büyüyen şirket 1996'da ilk hisse satışlarından 33,6 milyon dolar gelir elde edildi. Bu para Yahoo'nun yeni projelerinde kullanıldı ve şirket bu projelerin yakaladığı başarılarla internetin dev firmaları arasına katıldı ve günümüzde de bu başarıyı sürdürüyor.
JAVA ve JavaScript (1994-1995)
Sun Microsystems mühendislerinden James Gosling tarafından geliştirilen Java bir devrimin başlangıcı oldu. Java açık kodlu, nesneye yönelik, platformdan bağımsız ve yüksek performanslı ve adım adım işletilen bir programlama dilidir. Her ne kadar küçük cihazlar için tasarlansa da günümüzde hemen her yerde kullanılmaya devam ediyor. 1995 yılında JavaScript Netscape tarafından geliştirildi.
Playstation (1995)
Sony ilk PlayStation'u piyasaya sürdü. Oyunlar için mükemmel bir platform oluşturan bu cihaz günümüze kadar 100 milyon adet satmayı başardı.
Amazon.com (1995)
Dünyanın en büyük online alışveriş mağazası Amazon.com 1995 yılında açıldı. Büyük yatırımlar yapan firma ilk kez 2003 yılında kâr sağlamaya başladı.
Hotmail (1996)
Saber Bhatia ve Jack Sheen tarafından geliştirilen Hotmail, ismini HTML yapısında bir e-posta sistemi olmasından alır. (HoTMaiL) Bu e-posta servisi kısa zamanda büyük başarı yakalayarak 8,5 milyon kullanıcıya 1 sene içerisinde ulaştır. Microsoft, zamanında bir hamleyle Hotmail'i 400 milyon dolar karşılığında satın alarak 1997 yılında MSN hizmetleri arasına kattı.
Deep Blue Kasparov'a karşı (1996-1997)
Her zaman fantastik düşüncelerin peşinde olan IBM satrancın en iyisine karşı mücadele verecek bir bilgisayar geliştirdi. Deep Blue adı verilen bu süper bilgisayar saniyede 200 milyon olasılığı değerlendirebiliyordu. 1996'da yapılan ilk 6 maçlık mücadele 4-2 insan beyninin, yani Kasparov'un galibiyetiyle tamamlandı. Ertesi yıl daha da geliştirilen Deep Blue, bu kez Kasparovu'u 2-1 yenmeyi başardı. 3 oyunsa beraberlikle sonuçlandı. Ancak kaybedilen son maçta Kasporov'un orta seviye oyuncuların bile yapmayacağı büyük bir hata yaptığını da göz önüne almak lazım. Deep Blue 11,38 giga flop'luk işlem kapasitesiyle halen dünyanın en hızlı 259. bilgisayarıdır. 2006 senesinde satranç şampiyonu Vladimir Kramnik'in 2 adet Core2Duo'ya karşı verdiği mücadelede bilgisayar, 8 milyon pozisyonu değerlendirebiliyordu.
Google (1998)
Stanford Üniversitesi öğrencileri Larry Page ve Sergey Brin'in bir arkadaşlarının garajında kurdukları Google günümüzde 10.000 kişinin çalıştığı 23 milyar dolar değerinde bir internet devi. Arama motorunun bilinen ilk denemeleri http://google.stanford.edu adresinde yapıldı. 1997 yılında www.google.com adresinin alımsıyla bu adreste bir süre test edildi. 1998 yılındaysa şirket resmi olarak kuruldu. Google'ın başarılı bir arama motoru olmasının yanında şans faktörü de büyümesinde önemli rol oynadı. Özellikle dönemin popüler arama motoru Yahoo'ya altyapı desteği sağlaması Google için büyük bir reklam olmuştu. Ardından geliştirilen çok sayıda projeyle kullanıcı sayısına arttırırken, yaptığı ortak çalışmalarla da başarıya hızlı bir şekilde ulaştı. Google, bugün NASA ile nano teknolojileri üzerinde ortak bir araştırma sürdürürken, Sun Microsystems, Time Warener's AOL ve Fox Interactive Media partnerleri arasında yer alıyor.
İlk Mp3 Çalar (1998)
Taşınabilir ilk MP3 çalıcısı Güney Koreli bir şirket olan SeeHan'ın geliştirdiği Eiger MPMan'dir. Bu çalıcı 32 MB belleğe sahipti.
1 Ghz İşlemciler (2000)
Yıllardır Mhz olarak ölçülen işlemci değerleri 2000 yılında Ghz boyutlarına ulaştı. Mart ayında 4 gün arayla önce AMD ardından Intel 1 Ghz'lik işlemcileri piyasaya sürdü. AMD Athlon modellerinde bu hıza ulaşırken, Intel PIII modelinde limitli olarak 1 Ghz seviyesini gördü. Yılın sonundaysa P4 işlemcileri piyasaya sürerek AMD ile arasındaki farkı kapadı.
iPod (2001)
Apple taşınabilir müzik çalıcısı iPod'u piyasaya sürdü. iTunes ile birlikte iPod'un yakaladığı başarı Apple'ın rekor derecede kâr yapmasını sağladı.
Rekor tazminat davası (2003)
Linux Caldera sistemlerini üreten SCO Group IBM'e 1 milyar dolarlık tazminat davası açacağını duyurdu. Davanın gerekçesi IBM'in SCO Group'a lisanslı kodları kendi yazılımlarında kullanmasıydı.
Mozilla Firefox 1.0 (2004)
Mozilla Vakfı Firefox'un ilk kararlı sürümünü piyasaya sürdü. Birkaç gün içinde milyonlarca kişinin indirdiği yazılım Nestcape'den bu yana Internet Explorer'ın en büyük rakibi oldu. Firefox her geçen gün kullanıcı sayısını arttırmaya devam ediyor. Şu an için tarayıcılar pazarında yüzde 15'lik durumda.
İlk çift çekirdekli işlemci (2005)
AMD Athlon 64 X2 ilk çift çekirdekli işlemci oldu. Mancherster ve Toledo mimarileriyle çalışan modelleri üretilen bu işlemci yeni bir devrimi başlattı.
350 Ghz Hız (2006)
IBM'in geliştirdiği yeni bir teknolojiyle 350 Ghz işlemci hızına ulaştı. İşlemci özel bir soğutma teknolojisiyle oda sıcaklığında kararlı bir biçim çalıştı. Bu süper işlemcinin NASA araştırmalarında ve Amerikan ordusunda kullanılabileceği duyuruldu.
Windows Vista (2007)
Microsoft 6 yıllık uzun bir aradan sonra yeni işletim sistemini piyasaya sürdü. Görsel zenginliği ön plana çıkarıldığı bu işletim sistemi başlangıçta büyük ilgi görmesine karşın, günümüzde bir çok firma geri adım atarak yeniden XP satmaya başladılar. Hatta Vista ile satılan bilgisayarlar için XP'ye indirgeme programı oluşturdular. Vista'nın bu noktaya gelmesindeki en büyük sebepse işletim sisteminin çalışmak için üst seviyede bir yapılandırmaya ihtiyaç duyması.
Kaynak PC World Türkiye Kasım 2007
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
İnsanlık tarihinin son 15 yılına baktığımızda bilgisayarların tüm dünyayı nasıl değiştirdiğini görebiliriz. Bu değişimin 10 sene öncesindeyse bilgisayarları ancak bankacılık, güvenlik, araştırma gibi sektörlerde uzaktan görme şansına sahiptik. Öyle ki, bu bilgisayarlar kilit altına tutularak tuşlarına dokunulması bile yasaktı. Şimdilerdeyse bu cihazları evimizde, ofisimizde, cebimizde, kısacası her yerde kullanıyoruz. Pek her şey nasıl başladı.
Computer sözcüğünün Türkçe karşılığı hesaplayıcıdır. Bu mantıktan yola çıkarsak tarihin ilk hesaplayıcısı, yani bizim dilimizde tarihin ilk bilgisayarı abaküs olarak belirir. Abaküsün ise M.Ö. 3000 yılında Çin'de bulunduğu tahmin ediliyor. O tarihten bu yana çok sayıda mekanik hesaplayıcı geliştirildi. Bunların içerisinde Leonardo Da Vinci'nin çalışmaları, kollu hesap makineleri, hatta delikli kartlarla çalışan mekanik denklem hesaplayıcıları bile var. Ancak günümüz bilgisayarları tamamen elektronik bileşenlerle oluşturulduğundan tarihteki ilk bilgisayar ENIAC olarak kabul edilir.
30 tonluk dev ilk bilgisayar
ENIAC 167 m2 yer kaplıyordu ve kullanılması için 6 kişiye ihtiyaç vardı.
ENIAC (1946)
Bilinen ilk elektronik bilgisayar olarak tarihe geçen bu uçuk aygıt, muhtemelen oturduğunuz evden daha fazla yer kaplıyordu. 162 m2 yer kaplayan ENIAC (Electronic Numerical Integrator and Compiter) 30 ton ağırlığındaydı ve savaşın insanlığa getirdiği teknolojik bir hediyeydi. ABD'nin ikinci dünya savaşına girişiyle üretilen bilgisayar uzun menzilli top ve füze atışlarının hesaplanmasında kullanıldı. Savaş bittikten sonra hava tahminleri ve atom fiziği hesaplamalarında da kullanıldı. Bilgisayarı doğru şekilde kullanmak için 6 kişiye ihtiyaç duyuluyordu. Vakum tüplerden oluşturulan ENIAC 1947'de basına tanıtıldığında bir gazeteci 'Teknoloji gelebileceği son noktaya ulaştı' mesajını okuyucularına bildirerek tahmin konusundaki sınırsız yeteneğini sergilemiştir. ENIAC 500.000 dolar harcanarak mal edinmişti.
İlk bilgisayar 'bug'ı (1947)
Yapımına ENIAC'tan önce başlanan Harvard Mark II isimli bilgisayarın tamamlanmasında daha uzun sürmüştü. Aktif olarak 1947'de kullanılmaya başlandı ve çalışırken programlama hatasına rastlandı. Bu hata tarihe geçen ilk bilgisayar bug'ı olarak geçti. ENIAC'da hatalar veriyordu, fakat bu hatalar programlama hatası değil vakum tüplerinin büyük bir gürültüyle patlaması sonucunda gerçekleşiyordu.
EDVAC (1947)
Bilgisayar dünyasında süregelen bir tartışma da ilk bilgisayarın hangisi olduğu konusunda halen devam etmektedir. Büyük bir çoğunluk ENIAC'ı ilk bilgisayar olarak kabul ederken, diğer bir grup EDVAC'ın tarihte bir ilk olduğunu savunur. Bunun sebebiyse ikili sayı sistemi kullanan ve bir belleğe sahip olan ilk bilgisayar EDVAC'tır. Yani günümüzde kullandığımız bilgisayarlar oldukça yakın. Manyetik teyp kaydedicisi olan bu bilgisayarın 1000 kelime hafızası vardı. Daha sonra bellek kapasitesi 1024 kelimeye yani tam 5,5 Kbyte'a çıkarıldı. Yıllar geçtikçe donanımını yenileyerek 1961 senesine kadar başta balistik olmak üzere çeşitli alanlarda faaliyet gösterdi.
İlk transistör (1950)
Bu gün birkaç cm2'yi geçmeyen işlemcilerin içinde milyarlarca transistör bulunyor. İlk transistörlerse günümüz işlemcilerinden kat kat daha büyüktü. Aslında ilk transistor ün icadı 1926 yılında gerçekleşmiş olup etkin olarak kullanımı 1950 senesine denk gelir. Çünkü daha önceki transistörler bir kart üzerine monte edilemiyordu.
UNIVAC (1948-1951)
Aradaki vasatı aşamayan birkaç girişimi saymazsa tarihin üçüncü bilgisayarı olarak UNIVAC'ı gösterebiliriz. UNIVAC ile birlikte bilgisayarların boyutları küçülmeye başladı. EDVAC ve ENIAC bir villa kadar yer kaplarken UNIVAC bir apartman dairesi boyutuna indirgendi. Bunda merkezi işlemcinin bir oda büyüklüğüne indirilmesi büyük bir etken olmuştu. Yani içine girip dolaşabileceğiniz bir işlemci hayal edebilirsiniz. Kaldı ki işlemci arıza verdiğinde teknisyenler işlemcinin içine girebilerek bu problemi çözüyorlardı. Bu işlemci 2.25 Mhz hızında çalışarak saniyede 1905 işlemi birden yapabiliyordu. Bu bilgisayarın Punch kartları yıllar sonra bir devrimi başlatacak IBM tarafından tasarlanmıştı.
İlk programlama dili (1954)
Her ne kadar Charles Babbage veya John Von Neumann'ın ilk programlama dilini oluşturan kişiler olduğu söylense de, bir form ve düzen içinde olan ilk dil FORTRAN olarak bilinir. Babbage 1942'de ilk programcılık temellerini atmış olup, Neumaann ise mantıksal veriler için IF, THEN ve FOR komutlarını üretmiştir. Bu arada ilk derleyici de 1951'de Grace Hopper tarafından geliştirilmiştir. Ancak tüm bunların bir düzen içine girmesiyse IBM tarafından sağlandı ve oluşturulan programlama diline FORTRAN (FORmula TRANslasting System) adı verildi. Bu programlama dili ihtimal değerlendirmesi yapabildiğinden günümüz dillerinin atası olarak kabul edilir.
IBM 610 (1957)
IBM'in 610 Auto-Point modeliyle birlikte bilgisayarlar sonunda bir dolap büyüklüğüne kadar küçülmeyi başardı. IBM 610'dan önceki bilgisayarları kullanmak için birkaç kişi gerekiyordu. Bunun sebebiyse bilgisayara bir işlem yaptırmak için delikli kartlar sırasıyla sisteme monte edilmeliydi. Yani teknisyenler 'ben bu kartı buraya takıyorum seninde önündeki lamba yanınca sende falanca kartı şu sokete monte et' gibi konuşmalarla bilgisayarı kullanıyorlardı. IBM 610'u kullanmak için sadece bir kişi yeterliydi. Gelişmiş aritmetik hesaplar yapan bu cihaza 55.000 dolar karşılığında sahip olunabiliyordu. Aylık kira bedeliyse 1.150 dolardı.
İlk bilgisayar oyunu (1962)
Bilgisayarlarda oyun oynama fikri ilk olarak Steve Russel tarafından ortaya atıldı. Russel'ın geliştirdiği insanlık tarihinin ilk bilgisayar oyunu Spacewar! 'the needle' ve 'the wedge' isimli gemilerin birbirine ateş etmesi üzerine kuruluydu. Bu gemiler bir gezegenin çekim kuvvetine manevra yapıp birbirlerinin roketlerinden kurtulmaya çalışıyordu. İşlemci gücü yetmediği için roketler bu çekim gücünden etkilenmiyorlardı.
LINC Computer (1963)
2048 kelime hafızalı 12 bitlik bir teknoloji canavarı olan LNC, laboratuar araştırmaları için geliştirilmişti. LINC'i tarihe geçiren özelliğiyse hiçbir bilgisayarın masaüstünde çalışacağı hayal bile edilemiyordu. Charles Molnar ve Wesley Clark isimli bilim adamları bu hayali gerçekleştirerek döneminde dünyanın en küçük bilgisayarını ürettiler.
Intel ve ilk mikroişlemciler (1968-1971)
Gordon E. Moore 1968 yılında Intel'i kurdu. Intel kurulduktan 3 yıl sonra gerçekleştirdiği mikroişlemci devrimiyle bilgisayarların gelişimine büyük bir hız kazandırdı. 4004 serisiyle başlayan bu akım daha sonra 8008 ve 6800 serileriyle devam etti. 4004'ler 2300 transistör içeriyor ve saniyede 60.000 mantıksal işlem yapabiliyordu. Mikro işlemci üzerinde 256 byte ROM ve 32 bir RAM bulunuyordu. On adet yazmaçla tüm işlemler kolay bir şekilde gerçekleşiyordu. Mikroişlemciler bilgisayarın sonraki 10 yılına yön vererek gelişimini hızlandırdılar. Intel ise günümüzde 150 milyar dolar değerinde bir teknoloji devi.
Honeywell 316 (1969)
Mutfakta yemek tarifi kaydetmekten başka hiçbir işi olmaya Honeywell 316'nın kullanışlı bir de et kesme tezgahı bulunuyordu. Yemek tariflerini anlayabilmek için öncelikle bilgisayarın ön panelinde kullandığı dilin öğrenilmesi gerekiyordu. 10.000 dolarlık fiyatıyla satışına başlanan bilgisayar satış konusunda büyük hayal kırıklığına uğrayarak kısa zaman içerisinde piyasadan silindi. Kaldı ki bir et kesme tezgahı için ve gereksiz bir amaç için kimse bu parayı ödemek istemez. Honeywell 316'nın yazımızda olma sebebiyse tarihe geçen ilk mutfak bilgisayarı oluşudur.
Kenbak (1971)
Daha çok telsiz benzeyen bu alet yüzlerce işlemi hızlı bir biçimde yapabilen bir bilgisayar. Kenbak 1 döneminde, bir devrim niteliğinde olup MOS entegreleri ve programlanabilir hafızasıyla dünya üzerinde çok alıcı bulmuştu. Üzerindeki tuşlardan da anlaşılacağı üzere 8 bitlik verileri işleyerek sonuçları led ışıklarla kullanıcısına bildiriyordu.
Microsoft (1975)
İki üniversite öğrencisi Bill Gates ve Paul Allen ortaklığıyla Seattle'da kurulan Microsoft vizyonunu her eve bir bilgisayar girmesi olarak belirlemişti. Resmi olarak kurulmadan önce trafik lambaları için programlar yazan firma, Bill Gates'in bir teknoloji dergisinde Altair'in yeni bilgisayar üreteceği yolundaki haberiyle değişme ve büyüme sürecine girdi. Paul Allen Altair'e giderek üretilecek bilgisayar için bir program yazabileceklerini söyledi ve bu programın tanıtımını yaptı. Tanıtım başarılı geçince Microsoft'ta bilgisayar dünyasında isim yapmaya ve büyümeye başladı. Şirket 1978'de uluslar arası ilk ofisini açtı ve Uzakdoğu pazarına da giriş yapmış oldu. Microsoft'a asıl başarıyı kazandıransa 1981'de piyasaya sürdüğü DOS işletim sistemi oldu. Digital Research firması IBM'i küçük görünce işletim sistemi konusunda anlaşamadılar. IBM'de Microsoft ile bir anlaşma yaptı. Microsoft'un bu firmayla yaptığı ilk iş ise dünyanın ilk PC'lerinde yer alacak olan CP/M işletim sisteminin farklı bir versiyonunu yazmak oldu. Bu işletim sistemine de PC-DOS adı verildi. 1985'te OS/2 ve Windows'u piyasaya süren Microsoft, 1989'da dünyaya sunduğu Word ve Excel'den oluşan ilk ofis paketiyle müthiş bir başarı yakaladı. 1993'de Windows NT, 1994'ün sonunda Windows 95 ve en nihayetinde 1998 yılında Windows 98 kullanıcılarla tanıştı. 1999'da Windows 2000 ve 2001'de de Windows XP piyasaya sürüldü.
Apple Inc. (1976)
1 Nisan 1976'da Steve Jobs, Peter Wozniac ve Ronald Wayne'nin girişimiyle Apple kuruldu. Bu küçük bütçeli şirket ofis giderlerini karşılayacak sermayeye sahip olmadığından ilk çalışmalarına Steve Jobs'un ailesinin oturma odasında başladı. Şirketin ilk ürünüyse Apple I isimli daktiloya benzer bir bilgisayar oldu. Bu bilgisayardan 200 adet üretmeyi başaran firmanın asıl gelişimi ise 1981 ve 1989 yılları arasında ürettiği Lisa ve Macintosh modelleridir. Apple, günümüzde hepimizin bildiği üzere teknolojinin akışına yöne veren firmalardan birisi.
TCP/IP (1981)
İnternetin geçmişi 1972'de bulunan ARPANET'e kadar dayansa da bilgisayarlar arasındaki iletişi körükleyen TCP/IP'nin bulunması oldu. Bu yeni protokol döneminde bir devrim niteliğindeydi ve işkence olan bilgisayar iletişimini çok daha kolay hale getirdi.
IBM PC (1981)
IBM firması yeni üreteceği bilgisayar için PC (Personel Compiter) adını verdi. Yazımızda bahsettiğimiz gibi bu bilgisayarın ilk işletim sistemi Microsoft'un yazdığı PC-DOS oldu. IBM'in daha önceki girişimi olan 5100 modeli son derece başarısız olmasına karşın PC'ler öylesine büyük bir başarı yakaladı ki, dünyada bilgisayar kavramı değişmeye başladı. Bu tarihten sonra bilgisayarların evlere kadar girmesi artık hayal değildi. PC'ler ofislere ve evlere yayılmaya başladı. Bu bilgisayarın başarısı hem Microsoft'u hem de IBM'i kat kat büyüterek dev bir firma haline getirdi. İlk IBM PC 4,77 Mhz Intel 8088 işlemcili, 16 Kb belleğe sahipti.
İlk Laptop Osborne (1981)
1981 senesinin bilgisayar tarihinde böylesine önemli olmasının nedenlerinden biri de ilk taşınabilir bilgisayarın ticari anlamda üretilmiş olmasıdır. He ne kadar Alan Kay'in Xerox Parc için geliştirdiği Dynabook konsepti ilk taşınabilir bilgisayar olarak kabul edilse de, son kullanıcıya ilk ulaşan Osborne 1 olmuştur. 10,7 kg'lık ağırlığıyla taşınması için bir hamal tutabileceğiniz bu bilgisayarda 5 inçlik bir ekran bulunuyordu ve CP/M 2.2 işletim sistemi kullanıyordu. İşlemcisi 4 Mhz ve belleği 65 KB kadardı.
Commodore 64 (1982)
64 KB'lık bellek, 16 renk ve sınırsız eğlence. Ürün piyasaya çıktığında 595 dolarlık fiyatına rağmen dünyada 17 milyon adet satarak tüm zamanların en çok satan bilgisayarı rekoru halen Commodore 64'ün elinde bulunduruyor.Ülkemizde de çok sayıda satan bu küçük bilgisayar doğrudan televizyona bağlanabildiği gibi renkli monitöre de bağlanıyordu. Bildiğiniz teyp kasetleriyle yükleme yapabilen bu bilgisayarın tarihe geçtiği bir başka konuysa kendini aşan ilk bilgisayar oluşuydu. Mühendisler C64'ü programlarken bir imleç karesine 4 renk sığdırmışlardı. Sonradan geliştirilen bir teknik ile bu sayı 16 renge yükseldi. Bu konu C64'ün tasarımcılarını bile hayrete düşürmüştü. C64 bilgisayarlar günümüzde 2. el pazarlarında halen alıcı buluyor.
Apple Lisa ve Machintosh (1983-1984)
Apple'ın Lisa modeli tamamlanıp satışa sunulduğunda 10.000 dolar gibi yüksek bir fiyattan satılıyordu. Bu Lisa'nın başarısızlığındaki en büyük etkendi. Motorola 68000 işlemcili, 1 MB bellekli bu bilgisayarın tarihe geçmesindeki sebepse dünyanın ilk grafik ara yüzünü kullanan işletim sistemine sahip oluşudur. Lisa'dan önce her şey komut satırıyla yapılmak zorumdaydı. Machintosh ise 1 yıl sonra piyasaya sunuldu. Aşağı yukarı aynı özellikleri taşımasına rağmen Lisa'da yapılan fiyat hatası bu bilgisayarda yapılmadı ve 2.500 dolardan satışa sunuldu. Sistemde yer alan kelime işlemci uygulama bu günü ofis programları için ilk modeli oluşturdu. Machintosh'un yakaladığı başarı Apple'ın yükseliş devrini başlatmış oldu.
Microsoft Windows (1985)
Microsoft pencerelerle bilgisayarı yönetmeyi sağlayan işletim sistemini piyasaya sürdü. Bu sistem 3. sürüme ulaşana kadar yaygın olarak kullanılmadı. Bu dönemlerde Windows çalışmak için DOS sistemine ihtiyaç duyuyordu. Windows 95 ile birlikte bağımsız bir işletim sistemi halini aldı.
Sinclair ZX Spectrum 128 (1986)
Ülkemiz kullanıcılarının da yakından tanıdığı bilgisayar 128 KB hafızaya sahipti. Kullanışlı yapısı sayesinde dünya çapında müşteri bulmayı başardı. Bu modelden sonraki Spectrum'lar Amstrad tarafından üretildi.
Amiga 500 (1987)
Commodore firması dünyanın en çok satan bilgisayarları arasına girecek Amiga 500'ü üretti. 68000 işlemcili bu bilgisayar tam bir oyun canavarıydı. Uygun fiyatı, geniş yazılım ve oyun pazarıyla 5 yıl boyunca en çok satan bilgisayar modeli olmayı başardı. Ancak tüm bu başarısına karşın Commodor'un gelecek yıllardaki yanlış yatırımları firmanın 1994 senesinde iflas etmesine neden oldu.
WWW (1989)
1989 yılında hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını hissettiren bir icat Tim Berners Lee tarafından gerçekleşti. O yıllarda İsviçre'de çalışmalarını sürdüren bu bilgisayar programcısı internet üzerinde çalışacak bir sevisi duyurdu. Programcının tek başına ürettiği HTML dilini kullanan bu servis sayesinde web ve internet terimleri farklı olmalarına rağmen beraber anılmaya başlandı. Bu tarihten sonra dünyayı saracak internetin gelişimi hız kazanmaya başladı.
Linux (1991)
Finlandiya'lı üniversite öğrencisi Linus Torvalds'ın üye olduğu minix grubuna bıraktığı bir mesaj yeni bir oluşumun başlangıcını oluşturuyordu. Linus bu mesajda Unix tabanlı bir çekirdek yazdığını, çok umutlu olmadığını ancak işe yarayabileceğini söylüyordu. Bu çekirdeği alıp kullanmak, değiştirmek ve dağıtmaksa kendisi tarafından serbest bırakılmıştı. Böylece ilerleyen yıllarda yüzlerce sürüme kavuşacak olan Linux serüveni başlamış oldu.
Wolfenstein 3D (1992)
Hatırladınız mı? Dünyanın ilk FPS oyunu. Yani epeyce zaman harcadığımız oyunlar serisinin başlangıcı. Bu oyun id Software tarafından üretilmişti.
Intel Pentium (1993)
Hint mühendis Vinod Dahm tarafından geliştirilen yeni işlemci Pentium adını aldı. Intel'in günümüze kadar ulaşan işlemci serisi 60 ve 66 Mhz'lik hızlarla üretilmeye başlandı.
Netscape Navigator (1994)
Bir internet tarayıcısı olan Netscape Navigator 1994 yılının sonlarına doğru 1.0 beta sürüyle piyasada yer aldı. Bu tarihten sonra inanılmaz bir yükseliş gösteren Netscape java desteğiyle birlikte tarayıcılar piyasasını eline geçirdi. Bu imparatorluk Microsoft'un Illnois Üniversitesinden lisansladığı Spyglass kodunu Internet Explorer'a geçirmesiyle ilk darbesini aldı. Ardından Microsoft 1997'de neredeyse batmak üzere olan Apple'ın hisselerinden 150 milyon dolarlık bir pay aldı. Bu hamle Apple'ı rahatlatırken Mac OS işletim sistemlerinde Internet Explorer'ın varsayılan tarayıcı olmasını sağladı. Netscape'in 4.07 sürümünden sonrası tam bir facia oldu. Bu fırsatı iyi değerlendiren Microsoft, Internet Explorer 5.0 sürümüyle piyasanın lideri haline geldi. Firefox'un çıkışıyla Netscape kullanan kimseler kalmazken, şirket American Online tarafından satın alındı.
Yahoo! (1994)
Stanford Üniversitesi mezunu iki genç Jerry Young ve David Filo'nun bir projesi olan 'Jerry's Guide to World Wide Web' internet üzerinde indeksleme yaparak sitelere ulaşmayı hedefliyordu. Bu proje 1994 yılında Yahoo adını alarak yayın hayatına geçti. İki yıl içerisinde hızla büyüyen şirket 1996'da ilk hisse satışlarından 33,6 milyon dolar gelir elde edildi. Bu para Yahoo'nun yeni projelerinde kullanıldı ve şirket bu projelerin yakaladığı başarılarla internetin dev firmaları arasına katıldı ve günümüzde de bu başarıyı sürdürüyor.
JAVA ve JavaScript (1994-1995)
Sun Microsystems mühendislerinden James Gosling tarafından geliştirilen Java bir devrimin başlangıcı oldu. Java açık kodlu, nesneye yönelik, platformdan bağımsız ve yüksek performanslı ve adım adım işletilen bir programlama dilidir. Her ne kadar küçük cihazlar için tasarlansa da günümüzde hemen her yerde kullanılmaya devam ediyor. 1995 yılında JavaScript Netscape tarafından geliştirildi.
Playstation (1995)
Sony ilk PlayStation'u piyasaya sürdü. Oyunlar için mükemmel bir platform oluşturan bu cihaz günümüze kadar 100 milyon adet satmayı başardı.
Amazon.com (1995)
Dünyanın en büyük online alışveriş mağazası Amazon.com 1995 yılında açıldı. Büyük yatırımlar yapan firma ilk kez 2003 yılında kâr sağlamaya başladı.
Hotmail (1996)
Saber Bhatia ve Jack Sheen tarafından geliştirilen Hotmail, ismini HTML yapısında bir e-posta sistemi olmasından alır. (HoTMaiL) Bu e-posta servisi kısa zamanda büyük başarı yakalayarak 8,5 milyon kullanıcıya 1 sene içerisinde ulaştır. Microsoft, zamanında bir hamleyle Hotmail'i 400 milyon dolar karşılığında satın alarak 1997 yılında MSN hizmetleri arasına kattı.
Deep Blue Kasparov'a karşı (1996-1997)
Her zaman fantastik düşüncelerin peşinde olan IBM satrancın en iyisine karşı mücadele verecek bir bilgisayar geliştirdi. Deep Blue adı verilen bu süper bilgisayar saniyede 200 milyon olasılığı değerlendirebiliyordu. 1996'da yapılan ilk 6 maçlık mücadele 4-2 insan beyninin, yani Kasparov'un galibiyetiyle tamamlandı. Ertesi yıl daha da geliştirilen Deep Blue, bu kez Kasparovu'u 2-1 yenmeyi başardı. 3 oyunsa beraberlikle sonuçlandı. Ancak kaybedilen son maçta Kasporov'un orta seviye oyuncuların bile yapmayacağı büyük bir hata yaptığını da göz önüne almak lazım. Deep Blue 11,38 giga flop'luk işlem kapasitesiyle halen dünyanın en hızlı 259. bilgisayarıdır. 2006 senesinde satranç şampiyonu Vladimir Kramnik'in 2 adet Core2Duo'ya karşı verdiği mücadelede bilgisayar, 8 milyon pozisyonu değerlendirebiliyordu.
Google (1998)
Stanford Üniversitesi öğrencileri Larry Page ve Sergey Brin'in bir arkadaşlarının garajında kurdukları Google günümüzde 10.000 kişinin çalıştığı 23 milyar dolar değerinde bir internet devi. Arama motorunun bilinen ilk denemeleri http://google.stanford.edu adresinde yapıldı. 1997 yılında www.google.com adresinin alımsıyla bu adreste bir süre test edildi. 1998 yılındaysa şirket resmi olarak kuruldu. Google'ın başarılı bir arama motoru olmasının yanında şans faktörü de büyümesinde önemli rol oynadı. Özellikle dönemin popüler arama motoru Yahoo'ya altyapı desteği sağlaması Google için büyük bir reklam olmuştu. Ardından geliştirilen çok sayıda projeyle kullanıcı sayısına arttırırken, yaptığı ortak çalışmalarla da başarıya hızlı bir şekilde ulaştı. Google, bugün NASA ile nano teknolojileri üzerinde ortak bir araştırma sürdürürken, Sun Microsystems, Time Warener's AOL ve Fox Interactive Media partnerleri arasında yer alıyor.
İlk Mp3 Çalar (1998)
Taşınabilir ilk MP3 çalıcısı Güney Koreli bir şirket olan SeeHan'ın geliştirdiği Eiger MPMan'dir. Bu çalıcı 32 MB belleğe sahipti.
1 Ghz İşlemciler (2000)
Yıllardır Mhz olarak ölçülen işlemci değerleri 2000 yılında Ghz boyutlarına ulaştı. Mart ayında 4 gün arayla önce AMD ardından Intel 1 Ghz'lik işlemcileri piyasaya sürdü. AMD Athlon modellerinde bu hıza ulaşırken, Intel PIII modelinde limitli olarak 1 Ghz seviyesini gördü. Yılın sonundaysa P4 işlemcileri piyasaya sürerek AMD ile arasındaki farkı kapadı.
iPod (2001)
Apple taşınabilir müzik çalıcısı iPod'u piyasaya sürdü. iTunes ile birlikte iPod'un yakaladığı başarı Apple'ın rekor derecede kâr yapmasını sağladı.
Rekor tazminat davası (2003)
Linux Caldera sistemlerini üreten SCO Group IBM'e 1 milyar dolarlık tazminat davası açacağını duyurdu. Davanın gerekçesi IBM'in SCO Group'a lisanslı kodları kendi yazılımlarında kullanmasıydı.
Mozilla Firefox 1.0 (2004)
Mozilla Vakfı Firefox'un ilk kararlı sürümünü piyasaya sürdü. Birkaç gün içinde milyonlarca kişinin indirdiği yazılım Nestcape'den bu yana Internet Explorer'ın en büyük rakibi oldu. Firefox her geçen gün kullanıcı sayısını arttırmaya devam ediyor. Şu an için tarayıcılar pazarında yüzde 15'lik durumda.
İlk çift çekirdekli işlemci (2005)
AMD Athlon 64 X2 ilk çift çekirdekli işlemci oldu. Mancherster ve Toledo mimarileriyle çalışan modelleri üretilen bu işlemci yeni bir devrimi başlattı.
350 Ghz Hız (2006)
IBM'in geliştirdiği yeni bir teknolojiyle 350 Ghz işlemci hızına ulaştı. İşlemci özel bir soğutma teknolojisiyle oda sıcaklığında kararlı bir biçim çalıştı. Bu süper işlemcinin NASA araştırmalarında ve Amerikan ordusunda kullanılabileceği duyuruldu.
Windows Vista (2007)
Microsoft 6 yıllık uzun bir aradan sonra yeni işletim sistemini piyasaya sürdü. Görsel zenginliği ön plana çıkarıldığı bu işletim sistemi başlangıçta büyük ilgi görmesine karşın, günümüzde bir çok firma geri adım atarak yeniden XP satmaya başladılar. Hatta Vista ile satılan bilgisayarlar için XP'ye indirgeme programı oluşturdular. Vista'nın bu noktaya gelmesindeki en büyük sebepse işletim sisteminin çalışmak için üst seviyede bir yapılandırmaya ihtiyaç duyması.
Kaynak PC World Türkiye Kasım 2007
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Sizde Beğendiğiniz e-postaları, kendi eserlerinizi veya bizimle paylaşmak istediklerinizi habertam@gmail.com mail adresine yollayabilirsiniz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder