Bu Site Sizin Sizde Yazınızı Gönderin

Evet bu siteye sizlerde yazılarınızı gönderebileceksiniz. Yapmanız gereken içerisinde link ve reklam olmayan yazılarınızı haberdaim@gmail.com adresine mail olarak göndermek.
Hepsi bu kadar. İyi Paylaşımlar
Dikkat edilmesi gerekenler;
Siteye cinsel içerikli, reklam içerikli paylaşımlarda bulunmak yasaktır.

28 Şubat 2010 Pazar

Nar ekşisine dikkat!

http://images.gittigidiyor.com/2297/Nar-eksisi-100-dogal-kg__22971468_0.jpg
Ege Üniversitesi tarafından düzenlenen 8'inci Sağlık Halk Kongresi'nde ‘Uygulamalı düşük kalorili yemek hazırlama’ etkinliğinde uygulamalı yemek tarifi veren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, salatalarda bol miktarda sos kullanılmasına dikkat çekerek, “Nar ekşisi tuzak kaloridir. Miktarını olabildiğince az tutmak gerekir” diye konuştu.
Etkinlik çerçevesinde yemekler açık mutfakta yapıldı ve salondaki seyirciler yemek yapılışını dev ekranlardan canlı olarak izleyip sorularını yöneltme fırsatı buldu. Program çerçevesinde ilk önce şeker kullanmadan kuru meyvelerle tatlı yapıldı. Diyetisyen Canan Değirmenci, şekersiz kuru meyve tatlılarının, hastalar için sütlü tatlılara göre daha avantajlı olduğunu söyledi. Tatlının ardından mantar dolması yapıldı. Diyetisyen Değirmenci, iki mantar dolması kalorisinin yarım dilim ekmeğin kalorisine eşdeğer olduğunu belirtti.
Rektör Prof.Dr. Candeğer Yılmaz ise “Kullanılan mantarlar kültür mantarıdır. Zehirli olanlar genellikle direkt doğadan toplanan ve pazarda satılanlar olabilir” dedi. Programda daha sonra tavuklu mercimek salatasına geçildi. Diyetisyen Canan Değirmenci, katılımcılardan birinin, “Neden yeşil mercimek kullandınız?” sorusuna, “Kuru baklagillere dikkat çekmek istedik. Kuru baklagillerin her çeşidiyle yapılabilir. Beyaz eti ise yağı olmadığı için tercih ettik” yanıtını verdi.
‘NAR EKŞİSİ TUZAK KALORİDİR’
Etkinlikte, salatalarda bol miktarda sos kullanılmasına dikkat çeken Prof.Dr. Yılmaz, “Nar ekşisi tuzak kaloridir. Miktarını olabildiğince az tutmak gerekir. Tabii her zaman nar ekşisi, her zaman sirke, her zaman limon demiyoruz. Damak lezzetine göre ve kalorisine dikkat ederek dönüşümlü olarak kullanalım” diye konuştu. Soslar konusunda Diyetisyen Değirmenci ise “Sosları genellikle iştah açıcı oldukları ve ekmek tüketimini arttırdığı için önermiyoruz” dedi. Programda son olarak vitamin yönünden çok zengin olduğu için tercih edilen kereviz salatası hazırlandı.
Kongrede ayrıca davetlilere gün boyu kemik, tansiyon, şeker ölçümleri diş taramaları da yapıldı

------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

26 Şubat 2010 Cuma

Osmanlı Yükseliş Dönemi

Dünya 15. asrın ilk yarısının sonuna yaklaşırken, Osmanlı tahtına geleceğin Fatih'i olacak olan 2. Mehmed oturmuştu. Batıda Belgrad burçlarına, doğuda Sivas civarına kadar uzanmış olan Osmanlı Devleti, artık şaha kalkmayı bekliyordu...

1451 yılının haziranında, Osmanlı sarayında adına hutbe okutulan 2. Mehmed, babasının ölümü üzerine tahta geçiyordu. 13. yaşındaki ilk taht denemesinde, özellikle devşirme paşaların kışkırtmaları sonucu en büyük hedefi olarak İstanbul'u seçmişti. 19 yaşındaki bu genç sultan, Avrupa ve Anadolu'daki Osmanlı topraklarını, Bin yıllık Bizans İmparatorluğu'nun tek mirasçısı olarak, evrensel bir İslam İmparatorluğu halinde ve böyle bir amaca yaraşır yegâne başkent olan İstanbul'un etrafında birleştirmeye çalışacaktı...

İstanbul'un fethi konusunda çok ayrıntıya girmeyeceğim, zira fetih hakkında yazılmış binlerce yazılı metin mevcut. Ancak, bu fetih hakkında doğru düzgün tek bir filmin olmaması, tarihi geçmişimize ne kadar önem verdiğimizi gözler önüne seriyor. Fetih hakkında yapılmış ufak bir videoyu bu adresten izleyebilirsiniz.


Fatih'in ölümünü izleyen yıllarda Osmanlı Devleti, gücünün doruğuna ulaşacaktı. Yeni yapılan fetihlerle sınırlar, Macar topraklarından Arap çöllerine dek uzayacaktı. 2. Beyazid dışta barış yanlısı bir politika izlemeye çalıştı, ancak kapıkullarının artan baskısı yüzünden 1483'te Hersek'i elegeçirdi. Böylece Kırım ve Balkanlar arasında bağlantı sağlanıyordu.

2.Beyazid, Tuna'nın önemli kontrol noktalarından olan Kilya ve Akkerman kalelerini ele geçirerek, Avrupa'nın en önemli nehirlerinden olan Tuna'yı kontrol altına almayı başarıyordu. Aynı zamanda Mora'daki tüm Venedik kalelerini Osmanlı boyunduruğu altına alan 2.Beyazid, Osmanlı deniz gücünü Akdeniz'deki sayılı donanmalardan biri haline getiriyordu.

2.Beyazid'in sakin dış politikası, özellikle askeri mercileri rahatsız etmişti. Doğu Anadolu'da hergün yakalanan Safevi casusları, Safevi Devleti'nin yakın zamanda Osmanlıya saldıracağını haber veriyordu. Taht, daha cengaver bir sultan istiyordu. Bu, Yavuz Sultan Selim olacaktı...

Yavuz tahta geçtiğinde, özellikle Anadolu'da birçok isyan devam ediyordu. Yavuz'un zamanı yoktu; tüm bu isyanlar acımasızca bastırıldı. 1514'te İran seferine çıkan Yavuz Sultan Selim, Çaldıran Savaşı'nda zor da olsa zafere ulaşıyordu. Ancak bu zafer, ne İran'ın fethedilmesini ne de Safevilerin çökmesini sağlayacaktı. Sadece Azerbaycan, kısa bir süreliğine Osmanlı hakimiyeti altına giriyordu. Sefer dönüşü Anadolu beyliklerinin son uzantıları olan Dulkadiroğulları ve Ramazanoğullarını yıkan Yavuz, Anadolu'da Türk birliğini sağlıyordu.

1516 yılında Memlük seferine çıkan Yavuz, bir yıl sonra İslam halifesi olarak İstanbul'a dönüyordu. Bir asır önce bu hedef uğruna Ankara Ovası'nda yok olan Osmanlı Ordusu, şimdi İslamın tek koruyucusu idi...

Osmanlı toprakları, Yavuz saltanatının sonunda, batıda Tuna'dan doğuda İran'a dek uzanıyordu. Mezopotamya dışında tüm eski Halifeliğin toprakları, artık Osmanlı hakimiyeti altına girmiş, Avrupa'da birçok şehirde ilk kez islam sancakları dalgalanmıştı. Osmanlı, gücünün doruğundaydı!

Fatih'in kurduğu ve Yavuz'un devam ettirdiği bu devlet nizamı, Kanuni döneminde zirve yapacaktı. Yavuz'un 8 yıllık kısa saltanatının ardından ölümü, Avrupa'nın tabiri ile "kuzuyu" tahta geçiriyordu; Kanuni Sultan Süleyman...

Sultan Süleyman tahta geçtiği ilk yıl, Batı Avrupa hülyası ile Belgrad seferine çıkıyordu. Büyük dedesi Fatih'in bile alamadığı bu büyük şehir, Osmanlı topçusunun muazzam ateş gücü karşısında Kanuni'ye teslim olacaktı. Batı Avrupa'ya giden yol açılmıştı..

Ertesi yıl Akdeniz'deki müslüman-hristiyan rekabeti doruk noktaya ulaşmıştı. Osmanlı donanmasına açılan ateş, Rodos'un Osmanlı donanması tarafından ilhak edilmesine sebeb olacaktı.

6 yıl sonra Macaristan seferine çıkan Sultan Süleyman, Avrupa'nın en düzenli ordusunu Mohaç Savaşı'nda mağlup ederek Budin'e giriyordu. Orta Avrupa'nın kontrolü artık Osmanlı paşalarındaydı. Bu büyük başarı, birçok müslüman savaşçıyı da beraberinde getirecekti. Osmanlıya gönüllü olarak katılan bu askerlerin başında, Barbaros Hayreddin Paşa geliyordu. 1534 yılında Osmanlı kaptanı deryalığına getirilen Barbaros, 4 yıl sonra Preveze baskınında, Andrea Doria komutasındaki devasa haçlı donanmasını Akdeniz'in dibine yollayarak Osmanlıyı Akdeniz'in tartışmasız tek hakimi yapacaktı..

1534 yılında babasının yarım bıraktığı işi tamamlamak üzre sefere çıkan Kanuni, bilindik bir strateji yüzünden sonuca ulaşamayacaktı. Kafkaslarda İran şahı ile adeta köşe kapmaca oynayan Süleyman, Tebriz'i almakla yetinecekti. Ancak dönüş yolunda Bağdat'ın feth edilmesi, Osmanlıyı İslam alemindeki tek otorite haline getiriyordu...

Sultan Süleyman döneminde Osmanlı en geniş sınırlarına dayanacak; doğal sınırlara ulaşan devlet artık büyümeyi de kesecekti. İlerleyen yıllarda Venedik'ten Kıbrıs, İspanya'dan da Tunus alınıyordu. 1590 yılında İran Şahı Abbas'ın Osmanlı egemenliğini kabul etmesi, Türk sancaklarının Hazar Denizine dek uzanmasını sağlamıştı. Cezayir'den Azerbaycan'a, Azak Denizi'nden Kızıldeniz'e, Budin'den Basra'ya kadar uçsuz bucaksız topraklarda Osmanlı hakimiyeti oluşuyordu. Böylesine ihtişamlı bir imparatorluk ekspresi, 16. asrın sonundan itibaren yavaşlamaya başlayacaktı...
http://www.farklitarih.com/2009/07/osmanl-yukselis-donemi.html

25 Şubat 2010 Perşembe

Hepsini tek siteden yönetin

Twitter, Facebook, Flickr, Digg, Vimeo ve diğerleri... Hepsi tek bir çatı altında, üstelik Türkçe...

Önde gelen sosyal ağ sitelerinin kullanıcı sayıları milyonlar ile ölçülüyor. Her gün bu milyonlarca kişi farklı sitelerde paylaşımlarda bulunuyor, ilgisini çeken kişilerin paylaşımlarını takip ediyor ve bu paylaşımlar ile ilgili yorumlarını yayınlıyorlar. Ama iş yavaş yavaş çığırından çıkmaya başladı. Takip edilmesi gereken sitelerin sayısının artması, kullanıcıların bu uçsuz bucaksız sosyal ağ içerisinde yollarını kaybetmelerine yol açıyor.
Nsyght adlı ücretsiz site ise kullanıcıların sosyal ağ sitelerinde yollarını bulmasına yardımcı olmayı hedefleyen gerçek zamanlı bir sosyal veri toplama servisi sunuyor. Gelişmiş bir yapıya sahip olan Nysight yardımıyla, kullanıcısı olduğunuz sosyal ağları tek bir çatı altından takip edebilisiniz.
Nsyght bağlantı çözümleme becerisi sayesinde birbirinden bağımsız platformlarda paylaşılan bağlantıları çözümleyebilerek, aynı olanları eşleştirebiliyor. Bu sayede hızla çoğalan bilgi kirliliğinin de önüne geçilmiş oluyor.
4 kişilik bir ekibin geliştirdiği Nsyght 'ın üç üyesinin Türk olması ise, dünya çapında ses getiren bu servisin bizim açımızdan diğer bir ilgi çekici boyutu. Üstelik Türkiye'den de büyük ilgi gören Nsyght artık İngilizce'nin yanın sıra Türkçe de hizmet veriyor.
Nsyght'ı www.nsyght.com adresinden ziyaret edebilirsiniz.

İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

Mücevherin Değerini Ancak Kuyumcu Bilir

İbretlik bir hikaye...

Vaktiyle bir bilge hoca, yıllarca yanında yetiştirdiği öğrencisinin seviyesini öğrenmek ister. Onun eline çok parlak ve gizemli görüntüye sahip iri bir nesne verip: "Oğlum" der, "Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir.

Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı gezmeye başlar. İlk önce bir bakkal dükkanına girer ve "Şunu kaça alırsınız?" diye sorar . Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir; sonra: "Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın" der.
    
İkinci olarak bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği nesneye ancak bir beş lira vermeye razı olur.
    
Üçüncü defa bir semerciye gidir: Semerci nesneye şöyle bir bakar, "Bu der benim semerlere iyi süs olur. Bundan kaş dediğimiz süslerden yaparım. Buna bir on lira veririm."

En son olarak bir kuyumcuya gider. Kuyumcu öğrencinin elindekini görünce yerinden fırlar. "Bu kadar değerli bir pırlantayı, mücevheri nereden buldun?" diye hayretle bağırır ve hemen ilâve eder. "Buna kaç lira istiyorsun?" Öğrenci sorar: Siz ne veriyorsunuz?" "Ne istiyorsan veririm." Öğrenci, "Hayır veremem." diye taşı almak için uzanınca kuyumcu yalvarmaya başlar:
    
"Ne olur bunu bana satın. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim." Öğrenci emanet olduğunu, satmaya yetkili olmadığını, ancak fiyat öğrenmesini istediklerini anlatıncaya kadar bir hayli dil döker.
    
Mücevheri alıp kuyumcudan çıkan öğrencinin kafası karma karışıktır. Böylesi karışık düşünceler içinde geriye dönmeye başlar. Bir tarafta elindeki nesneye yüzünü buruşturarak 1 lira verip onu oyuncak olarak görenler, diğer tarafta da mücevher diye isimlendirip buna sahip olmak için her şeyini vermeye hazır olan ve hatta yalvaran kişiler..
    
Bilge hocasının yanına dönen öğrenci, büyük bir şaşkınlık içinde başından geçen macerasını anlatır.
    
Bilge sorar: "Bu karşılaştığın durumları izah edebilir misin?" Öğrenci: "Çok şaşkınım efendim, ne diyeceğimi bilemiyorum, kafam karmakarışık" diye cevap verir.
    
Bilge hoca çok kısa cevap verir:
"Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini bileni anlar ve onun değeri bilenin yanında kıymetlidir."
    
Her insanın hayatında varlığını ve değerini bilen, hisseden, fark eden kuyumcular mutlaka vardır.
    
Mesele kuyumcuyu bulmaktadır...

İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

24 Şubat 2010 Çarşamba

Mercedes Benz F800 Style "Distronic Plus Traffic Jam Assistant"

Mercedes, 2010 Cenevre otomobil fuarında sergileyeceği konsepti F800 Style'ı tanıttı. Hibrit motorlu bir araç olan bu konsept, ikinci nesil CLS serisinin tasarım detaylarını bünyesinde barındırıyor.

2007 yılında tanıtılmış olan F700 konseptiyle benzerliği hemen belli olan aracın tavan çizgisi güncel CLS serisi modellerini andırmakta. BMW'nin 2005 yılında benimsemeye başladığı dalga şekilli çizgileri üzerinde gördüğümüz konseptin arka kapıları kayarak geriye doğru açılıyor.

mercedes benz f800

Oldukca fütüristik ve etkileyici bir iç mekan tasarımına sahip olan otomobilin ince yapılı koltukları havada asılı duruyorlarmış gibi görünürken kokpitin sadeliği, genel şıklığa katkı yapıyor. Kumanda elemanları orta konsol ve sürücü kapısında konumlandırılırken kare şekilli direksiyonun arkasında tamamen dijital göstergeler bulunuyor.

Benzinli motor olarak 300 beygir güç üretebilen bir v6 kullanan araç elektrik motoruyla birlikte 0'dan 100 km/s sürate 5 saniyenin altında bir sürede ulaşabiliyor. Sadece elektrik motoruyla 29 km menzile sahip olan araçta ileri teknoloji elektronik sistemler kullanıma sunulmuş.

Hız sabitleme sistemi "Distronic Plus Traffic Jam Assistant" olarak anılan araç artık sadece trafiğe yakalanıldığında aracı yavaşlatıp hızlandırabilmekle kalmıyor, 40 km/s süratin altında kalındığı takdirde aracın direksiyon sistemini de kontrol edebiliyor.

Bunun yanında kaza önleme sistemi PreSafe'in artık arkada da gözleri var. Arkadaki trafiği de gözlemleyen sistem buradan gelebilecek darbelerden önce de sürücü ve yolcuları kazaya hazırlamak için programlanmış.

Mercedes Benz F800 Style
Mercedes Benz F800 Style

Mercedes Benz F800 Style

Mercedes Benz F800 Style

Mercedes Benz F800 Style

Agamemnon - Agamemnon
TeknoKampus - TeknoKampus

--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

20 bin liranın altında satılan 11 otomobil



Piyasada kampanyalarla birlikte 20 bin liranın altında tam 11 araç satılıyor.

İşte satış fiyatı 20 bin TL’nin altındaki modeller;

Geely Echo 1.3 Comfort 18.351 lira,
Kimo 1.3 Forza 17 bin 990 lira,
Kimo 1.3 Lusso 18 bin 990 lira,
Dacia Logan Sedan 1.4 17 bin 100 lira,
Logan Sedan Ambiance 1.4 18 bin 400 lira,
Fiat Palio Sole 18 bin 900 lira,
Lada Kalina Sedan 18 bin 366 lira,
Lada Kalina HB 18 bin 366 lira,
Proton Savy 17 bin 990 lira,
Tata Dizel Marina 19 bin 950 lira,
Tata Indigo 1.4 benzinli 16 bin 950 lira.

YILA HIZLI BAŞLAYAN VW HEDEF BÜYÜTTÜ
Volkswagen, 2010 yılına hızlı başladı. Doğuş Otomotiv-Volkswagen Binek Araç Genel Müdürü Vedat Uygun, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızlı bir başlangıç yaptıklarını belirterek, “Ocak ayında tüm dünyada geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla, yüzde 46.2’lik bir artışla 359 bin 300 adet Volkswagen araç satışı gerçekleştirildi.

Dünya çapında yüzde 55.8’lik artışla, 45 bin 600 adet satışa ulaşan Golf en popüler model olurken, onu yüzde 82.8’lik artışla ve 40 bin 200 adetlik satışla Polo izledi.

Türkiye’de ise Ocak’ta 1.724 adetlik satışla ithal otomobillerde birinci, toplam binek otomobillerde de ikinci sırada yer aldık” dedi.

MİTSUBİSHİ’NİN PİCK-UP’I L200 YENİLENDİ
Mitsubishi’nin pick-up’ı L200, yeni yüzüyle Türkiye’de satışa sunuldu. Eski jenerasyona göre boyu 18 cm uzatılan araçta, krom ön ızgara, yenilenen halojen tipi farları, gümüş alt koruma plakası, araçla aynı renk çamurluklar ve yeni dizayn yan basamaklar öne çıkıyor.

Yeni L200, 178 beygir güç üreten 2.5 Di-D common rail motorla donatılmış. L200 4x4 Intense ve Instyle modellerinde Super Select 4x4 dört kademeli sürüş sistemi bulunuyor. Aracın fiyatı 40 bin 933 liradan başlıyor.

Ayda 680 lira taksitle Alfa MiToALFA ROMEO Türkiye, MiTo modeli için Koç Fiat Kredi desteğiyle Şubat ayı sonuna kadar yeni bir kampanya düzenliyor.

Bu kapsamda Alfa Romeo Finans aracılığıyla 20 bin TL için 36 ay vadeyle 680 TL’lik taksitle kredi kullanma imkanı sunuluyor.

20 bin 539 eurodan başlayan anahtar teslim fiyatlarıyla satılan Alfa Romeo MiTo’yu kredi kullanarak satın alacak müşterilere “3 yıl veya 100 bin km” uzatılmış garanti hediye ediliyor. (Vatan)


--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

Yüz binlerce memurun beklediği haber

Döner sermayeden az pay alan memurları sevindirecek düzenleme için düğmeye basıldı.

Memur Sendikaları ile Hükümet arasında 2009 Toplu görüşmelerinde mutabakata varılan konulardan birisi de, döner sermaye işletmeleri olan kurumlarda çalışan ve döner sermaye geliri, hükümetin diğer kurumlardaki çalışanlara ödediği aylık ek ödemenin altında kalan memurlara ek ödeme yapılmasıydı. Maliye Bakanlığının, yasal düzenleme gerektiren bu konuda yetkili sendikaların temsilcilerinin de katılacağı ilk toplantıyı 9 Mart 2010 tarihinde gerçekleştireceği öğrenildi.

Başta sağlık çalışanları olmak üzere, döner sermaye alan yüz binlerce memuru yakından ilgilendiren aylık ek ödeme mahsuplaşması hakkında açıklamada bulunan Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar, sağlık çalışanların büyük bir bölümünün döner sermayeden aldıkları payların, diğer kamu çalışanlarına yapılan ek ödemenin altında olduğunu, yıllık izin, rapor gibi durumlarda da sağlık çalışanlarının döner sermaye gelirlerinin kesildiğini söyledi.

Düzenleme hayata geçirildiği takdirde yüz binlerce kamu çalışanı için çok önemli bir mağduriyet konusunun çözüme kavuşmuş olacağını dile getiren Kaçar, "2009 toplu görüşmelerinde sendikamızın talebi doğrultusunda mutabakata varılan aylık ek ödeme mahsuplaşması hayata geçirildiğinde, döner sermaye geliri 375 Sayılı KHK'de belirlenen ek ödemenin altında olmayacaktır. Ayrıca yıllık izin ve rapor dönemlerinde ek ödeme alabileceklerdir. 9 Martta Maliye Bakanlığı ile yapacağımız toplantıda sürecin bir an önce tamamlanması konusunda ısrarlı olacağız" şeklinde konuştu.

--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

DFP Küçük İşletme İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular

DFP Küçük İşletme nedir?

DFP Küçük İşletme, gelişmiş özelliklere erişim sunan ve büyüyen yayıncıların hızlı bir şekilde hazırlanıp kullanmaya başlayabildikleri barındırılan bir reklam yönetimi çözümüdür. DFP Küçük İşletme, kolaylaştırılmış trafik işlemlerini, ileri düzey tahmin ve raporlama olanağını, tümleşik gelir optimizasyonunu ve dünyanın en geniş reklamveren havuzuna doğrudan erişimi içeren, doğrudan ve dolaylı olarak satılan reklamları yönetmek ve büyütmek için eksiksiz bir araç takımı sunar. Bu yeni nesil platform, Google'ın hızlı ve güvenilir altyapıyısıyla büyümek için sağlam bir temel, esnek bir API ve dünyanın en büyük yayıncılarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış güvenilir bir premium sürüme erişim sağlar.

DFP Küçük İşletme benim için doğru bir ürün mü?

Aşağıdaki özelliklere sahipseniz DFP Küçük İşletme'yi kullanmayı lütfen göz önünde bulundurun:

  • Web sitenizdeki reklam alanını satın almak isteyen reklamverenlerden istekler almaya başladıysanız.
  • Birden çok reklam ağını yönetiyor ve size en çok kazandıran reklamları sunmak için tutarlı bir yola gereksinim duyuyorsanız.
  • Sınırlı eğitim süresi ve trafik adımlarıyla, reklamları hızlı bir şekilde sunmaya başlamak istiyorsanız.
  • Reklamlarınızın ne zaman, nerede ve kime sunulacağı konusunda daha fazla denetime gereksinim duyuyorsanız.

DFP Küçük İşletme ile Yayıncılar için DoubleClick (DFP) premium çözümü arasındaki farklar nelerdir?

DFP Küçük İşletme, kendi kendine yönetilen, kullanıma hazır bir çözümü tercih eden büyümekte olan reklamları yönetme ve sunma gereksinimlerini gidermeyi hedefler.

DFP premium çözümü, çoğunlukla gelişmiş özelliklere, daha fazla özelleştirme düzeyine ve gelişmiş ortaklık ve danışmanlık hizmetlerine gereksinim duyan büyük satış ekiplerine ve karmaşık satış operasyonlarına sahip yayıncılara yönelik reklam sunma ve yönetim olanağı sağlar. Daha fazla bilgi edinin.

DFP Küçük İşletme kullanımıyla ilişkili herhangi bir maliyet var mı?

Ayda 90 milyondan* az reklam gösterimi sunuyorsanız, DFP Küçük İşletme kullanımınızla ilişkili maliyetiniz olmaz. Ayda 90 milyondan fazla reklam gösterimi sunuyorsanız DFP premium çözümümüz hakkında bilgi edinmek için lütfen bize ulaşın.

*AdSense gösterimlerini içermez. Sunabileceğiniz aylık AdSense gösterimlerinin sayısıyla ilgili herhangi bir kısıtlama yoktur.

DFP Küçük İşletme'ye nasıl kaydolurum?

DFP Küçük İşletme'ye hazırlanmak için lütfen bir Google Reklam Yöneticisi hesabı açın. Reklam Yöneticisi hesabınız, önümüzdeki birkaç hafta içinde otomatik olarak DFP Küçük İşletme'ye yükseltilecektir.

DFP Küçük İşletme dünyanın her yerinde kullanılabilir mi?

DFP Küçük İşletme, şu anda tüm bölgelerdeki yayıncılara dağıtım aşamasındadır. DFP Küçük İşletme'ye hazırlanmak için lütfen bir Google Reklam Yöneticisi hesabı açın.

Google, DFP Küçük İşletme verilerimi nasıl koruyacak?

Bilgilerinizin gizliliğini ve güvenliğini sağlamak üzere başvurduğumuz bazı yöntemler aşağıda verilmiştir:

  • DFP Küçük İşletme'ye girdiğiniz veriler:
    • DFP Küçük İşletme kullanımınızla ilgili kişisel deneyiminizi geliştirmek için kullanılacaktır.
    • İzniniz olmadan diğer DFP Küçük İşletme kullanıcılarına hizmet sunmak için kullanılmayacaktır.
    • İzniniz olmadan diğer DFP Küçük İşletme kullanıcılarına verilmeyecek veya onlar tarafından erişilemeyecektir.
  • Ürünle ilgili genel iyileştirmelerde kullanılması durumunda, DFP Küçük İşletme'ye girdiğiniz veriler diğer DFP Küçük İşletme kullanıcılarının verileriyle birleştirilecek ve anonim hale getirilecektir.
  • Verilerinizin aktarımı her zaman endüstri standardı Güvenli Yuva Katmanı (SSL) teknolojiyle şifrelenmiş olarak yapılacaktır.

Google'ın verilerinizi kullanımı hakkında daha fazla bilgi için, Gizlilik Politikamızı inceleyebilirsiniz.



--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

Tarımsal Danışmanlık Desteği % 122 arttı

Tarımda serbest danışmanlık desteği %  122 arttı

Tarımda zirai ilaç kalıntısı sorununun çözülmesi, iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve üretimin kayıt altına alınması açısından büyük önem taşıyan tarımsal danışmanlık faaliyetinin yaygınlaştırılması amacıyla, uygulanan devlet desteği, bu yıl için yüzde 122 artırıldı.

Tarımsal yayım ve danışmanlık hizmeti alımı için serbest tarım danışmanı ile sözleşme yapan çiftçilere geçen yıl 225 lira destek verilirken, bu yıl için bu rakam 500 lira olarak belirlendi. Destek tutarı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının internet sitesinde ilan edilmesine karşın, uygulama tebliği henüz yayımlanmadı. Desteğin uygulanmasına ilişkin tebliğin, yakında tamamlanması bekleniyor.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, tarımsal işletme sahiplerinin bilgi, teknik ve yöntemler konusundaki ihtiyaçlarının zamanında ve yeterli düzeyde karşılanması ile ilgili usul ve esasları belirlemek amacı ile 2006 yılında, Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmeliki çıkardı. Yönetmelik, kamu yayım hizmetleri ve sivil toplum örgütleri, ziraat odaları, tarımsal danışmanlık şirketleri, serbest tarım danışmanlarınca yerine getirilecek tarımsal yayım ve danışmanlık hizmetlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak, ilke ve kuralları düzenliyor. Tarımdan girdi alan ve tarıma girdi veren kuruluşların ticari faaliyetleri çerçevesinde yapacakları çiftçi bilgilendirme faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar da yönetmelikte düzenleniyor.

ABde olduğu gibi arımsal yayım ve danışmanlık hizmetlerinin özelleştirilmesini öngören yönetmelik uyarınca tarımsal yayım ve danışmanlık hizmetleri, bakanlık yanında, sivil toplum örgütleri, ziraat odaları, tarımsal danışmanlık şirketleri, serbest tarım danışmanlarınca yerine getirilebiliyor. Tarımsal danışmanlık yapacak bakanlık çalışanları ile kendi nam ve hesabına çalışmak suretiyle tarımsal işletmelere, sivil toplum örgütlerine ve tarımdan girdi alan kuruluşlara tarımsal danışmanlık hizmeti sunacak danışmanların, öncelikle düzenlenen kurslara katılarak sertifika alması gerekiyor.

Bu kurslar, bakanlık, üniversiteler, tarımsal alanda faaliyet gösteren kooperatif, birlik, dernek ve vakıflar ile gönüllü kuruluşlar, ziraat mühendisleri, veterinerler gibi bazı meslek örgütleri tarafından düzenleniyor. Toplam 3 hafta süren kurslar sonunda başarılı olanlara danışmanlık sertifikası veriliyor.

Edinilen bilgiye göre, şimdiye kadar düzenlenen kurslarda, yaklaşık 4 bin kişiye tarımsal danışman sertifikası verildi. 2009 yılında verilen 225 liralık ödenekten 3 bin civarında çiftçi yararlandı ve toplam 1 milyon liraya yakın ödeme yapıldı.

Danışmanlık hizmeti sözleşme imzalayan çiftçilere, geçen y ıl destek verilmeye başlandı. Bu yıl işletme başına yapılacak danışmanlık ücreti 500 liraya yükseltilirken, ödemeler için bütçede yine 25 milyon lira ödenek kondu. Bu yılki uygulamadan çok sayıda çiftçinin yararlanması bekleniyor.

Yönetmelik ile tarımsal işletmelere, sivil toplum örgütlerine, ziraat odalarına ve tarımdan girdi alan kuruluşlara tarımsal danışmanlık hizmeti sunmak üzere arımsal danışmanlık şirketi kurma imkanı da getiriliyor.

Yönetmeliğe göre, bünyelerinde danışman istihdam eden üretici örgütleri ve ziraat odaları, tarımsal danışmanlık dernekleri, vakıfları, şirketleri ve serbest tarım danışmanları tarımsal danışmanlık hizmetleri sunabilecek.

Danışmanın, çiftçiye, tarımsal üretim, işleme ve pazarlama sürecinin bütün aşamalarında karşılaştığı problemler konusunda yardımcı olması gerekiyor.

Danışmanlık hizmetinin içeriği, İşletme ekonomisi danışmanlığı, işletmeler arası işbirliği planlarının hazırlanması, işletme analizleri, işletme planlarının hazırlanması, işletme organizasyon önerileri, iş organizasyon önerileri, finansman planlarının hazırlanması ve fizibilite hesapları, pazarlama ve eko turizm, işletme ekonomisi ile ilgili konulardaki desteklemeler, tarımsal inşaat ve yatırım planları, mekanizasyon maliyet hesaplamaları, makine alım ve satım danışmanlığı, çiftlikte ve tarlada makine işletmeciliği, hayvansal üretim, bitkisel üretim, iyi tarım uygulamaları ve organik tarım danışmanlığı, tarım politikası önlemleri ve desteklemelere ilişkin danışmanlık, toprak, bitki, yem, gübre analizlerinin değerlendirilmesi ve tavsiye verilmesi, münavebe, üretim teknikleri, bitki bakımı, hasat, depolama, işleme tekniği ve pazarlama, bitki koruma, hayvan sağlığı, hayvan bakımı, besleme, hayvansal ürünlerin işleme ve pazarlaması, kayıtların tutulması ve hukuksal danışmanlık olarak sıralanıyor.

Tarımsal danışmanlık hizmeti verecek kişi ve kuruluşlarda bir tarı m danışmanının hizmet vereceği tarımsal işletmelerin toplam büyüklüğü , azami iş letme sayıları ve bu işletmeleri kontrol sıklıkları da belirlenmiş durumda.

Tarımsal danışmanlık hizmeti verecek kişi ve kuruluşlarda, bir tarı m danışmanının hizmet vereceği tarımsal işletmelerin toplam büyüklüğü bitkisel üretimde; seracılık 300 dekar, bahçe bitkileri 3 bin dekar, tarla ziraatı (sulu) 5 bin dekar, tarla ziraatı (kuru) 10 bin dekarı geçemiyor. Hayvansal üretimde; büyük baş hayvancılık (süt) bin baş, büyükbaş hayvancılık (besi) 4 bin baş, küçükbaş hayvancılık 10 bin baş, su ürünlerinde 100 ton/yıl ve ar ıcılık da 3 bin koloniyi geçemiyor.

Bir tarım danışmanının hizmet verebileceği azami tarımsal iş letme sayısı bitkisel üretimde; seracılık 50, bahçe bitkilerinde 50, tarla ziraatı (sulu) 50, tarla ziraatı (kuru) 70, hayvansal üretimde; büyükbaş hayvancılık (süt) 40, büyükbaş hayvancılık (besi) 80, küçükbaş hayvancılık 80, su ürünleri işletmelerinde 10, arıcılık da 50yi geçemiyor.

Karma işletmelerde bir tarım danışmanı en fazla 80 işletmeye hizmet verebiliyor.

Bir tarım danışmanı, tarımsal danışmanlık hizmeti verdiği bu işletmeleri en az; bitkisel üretimde, seracılık haftada 1, bahçecilikte yılda 24, tarla ziraatında (sulu) yılda 15, tarla ziraatında (kuru) yılda 12 ziyaret etmek durumunda. Hayvancılıkta, büyükbaş hayvancılık (süt ) haftada 1, büyükbaş hayvancılık (besi) yılda 24, küçükbaş hayvancılık yılda 24, su ürünleri işletmelerinde haftada 1 ve arıcılık da yılda 24 kez kontrol etmek zorunda bulunuyor.Memur Rehberi



--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

22 Şubat 2010 Pazartesi

Otoda çocuk koltuğu zorunlu oluyor

1 Haziran'dan itibaren çocuk koltuğu zorunlu hale gelirken, kazalarda çocuk ölümü yüzde 40'ı buluyor. Çocukların % 80'i oto koltuğunda seyahat etmiyor.
Türkiye her yıl 5 bine yakın insanını trafik kazalarına kurban veriyor. Buna takibi yapılmayan yaralanma sonrası ölümler de eklendiğinde rakam iki katına çıkarak ürkütücü bir boyuta ulaşıyor. Çocuklar ise trafik kazalarından en fazla etkilenen kesimi oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre Türkiye, trafik kazalarında ölen 0-14 yaş grubu sıralamasında 5'inci sırada bulunuyor. Araçlarda çocuk koltuğunu zorunlu tutan Avrupa'da kazalarda çocuk ölümü yüzde 2 iken, bizde ise yüzde 40'ları buluyor.

BOY 150 CM, KİLO 36

Türkiye'de araç içinde çocukların yüzde 80'inin seyahat güvenliği sağlanmıyor. Kazaya bağlı ölümlerde 0-9 yaş arasındaki çocukların yüzde 46'sı oto koltuğu kullanılmaması sebebiyle yaşamını yitiriyor. Bu rakamlar ailelerin, bu konuda daha hassas davranmaları gerektiğini bir kez daha kanıtlarken, oto koltuğu kullanım zorunluluğu 1 Haziran'da yürürlüğe giriyor. Buna göre araçlarda 150 cm'den kısa ve 36 kg'nin altındaki çocukların taşınması sırasında çocuk bağlama sistemleri zorunlu olacak. 135 cm'den uzun çocuklar ön koltukta oturmamak şartıyla diğer koltuklardaki emniyet kemerlerini kullanabilecek. Uygulama yürürlüğe girmeden önce e-bebek'in yaptırdığı bir araştırma düşündürücü sonuçlar ortaya koydu. Araştırmaya göre, Türkiye'de oto koltuğuna oturtulması gereken çocukların yüzde 80'den fazlası oto koltuğunda seyahat etmiyor. Aileler, çocukların yaklaşık yüzde 30'unun aracın ön koltuğuna oturmasına izin veriyor.

Kullanım kriterleri bilinmiyor

e-bebek'in 16 ilde 15 yaş üstü 1.554 katılımcıyla gerçekleştirdiği araştırmada, çocukların kaç yaşına kadar oto koltuğuna oturtulmaları gerektiğini bilmeyenlerin oranı yüzde 64.4 iken, katılımcıların yüzde 96.5'i ise kaç cm boy ve kilonun altındaki çocukların oto koltuğuna oturtulması gerektiği ile ilgili soruya 'bilmiyorum/ fikrim yok' yanıtını verdi.

20 km hızda bile risk var

Son yıllarda Türkiye'de araçlarda çocuk koltuğu kullanımı yaygınlaştı. Ancak hâlâ ABD ve Avrupa'daki kadar değil. Birçok aile, çocukların anne kucağında yolculuk etmesini ya da arka koltukta oturmasını yeterli görüyor. En kötüsü de seyir halindeki birçok otomobilde ön koltukta bir çocuğa sıklıkla rastlanıyor. Bu da çocukları kazaların açık hedefi haline getiriyor. Saatte 20 km hızla giderken bile meydana gelebilecek kazalarda çocuklar ölümlü yaralanmalara maruz kalabiliyor. Çocuk koltuğunun doğru kullanılması ile çocuk ölümlerinin yüzde 71 azaldığı ifade ediliyor.
BELMA TOPRAK-STAR


--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

2010 Yılı Mevlid Kandiliz Mübarek Olsun

http://img0.bloggum.com/upload/lib/img/13774/500/r_g1kik855pun4l6llxgs3.jpg
25 Şubat 2010 alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimizin doğum günü olarak kutladığımız Mevlid (Veladet) Kandili'dir. Bu mübarek geceye kavuşmak ve o geceyi hakkıyla ibadet etmeyi cümle Müslümanlara Yüce Allah (c.c) nasip eylesin. Şimdiden Mevlid Kandilinizi kutlarım.

Mevlit Kandili ya da Veladet Kandili (Arapça: لیلة مواليد, Mavlid (مولد), Mavlid al-Nabi (مولد النبي), İslam dininin peygamberi olan son peygamber Hz. Muhammed'in doğum gecesi aynı zamanda Hicrî Rebiul-evvel ayının onikinci gecesidir. Klasik dönemde (Asr-ı Saadet ve Dört Halife Dönemi) kandiller yer almadığı için geçmişi pek eskiye dayanmamaktadır.

 

Mevlid, "doğum zamanı" demektir. İslam'da Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Hz Muhammed(SAV)'in doğum günü farklı mezheplerden birçok Müslüman tarafından kutlanır. Şiiler 17. günü Mevlid günü ve 17'ye dönen geceyi de Mevlid Gecesi olarak adlandırırlar. Bu iki tarih arasındaki haftayı da Vahdet Haftası ilan etmişlerdir.


Mevlid (Veladet) Kandili ve İbadet
Bu geceyi nasıl ihya edelim?
Mevlid Kandili İle İlgili Sorular
Efendimiz doğduğu gün


--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

Bradmix adlı ilaçla etlerin hacmi yüzde 30 artırılıyor

Türkiye, at-eşek etinden sonra kırmızı et fiyatlarındaki artışı tartışıyor. Artan et fiyatları, dar gelirli vatandaşın et alabilme ihtimalini de azalttı.

Etteki fiyat artışının yanı sıra yapılan suistimaller dikkat çekiyor. Prof. Dr. Bülent Nazlı, Türkiye'de kullanım izni olmayan, "bradmix" adlı Hollanda orijinli kimyevi maddenin, etlerin hacmini yüzde 25-30 artırmak amacıyla kullanıldığını belirtti.

Bradmix adlı ilacın kullanımı Türkiye'de yıllardır tartışılıyor. İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Veteriner Gıda Hijyenistleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi olan Prof. Bülent Nazlı, özellikle bazı büyük firmaların maliyetlerini düşürmek amacıyla etlere yüzde 25-30 oranında su bağlatma yoluyla ağırlığını artırdıklarını anlattı.

Prof. Nazlı, Hollanda'da bu maddenin, kırmızı etlere kesim, soğutma, taşıma ve işleme gibi teknolojik işlemler esnasında kaybedilen su oranını yüzde 5-8 yeniden kazandırmak veya "marinasyon" denilen, terbiye esnasında daha canlı, parlak ve aromalı bir görünüş sağlamak amacıyla üretildiğini söyledi. Nazlı, bu işlemin uygulanabilmesi için katkılı suyu, etin iç kısmına enjekte eden şırıngalar, dış kısmından nüfuz etmesini sağlayan tamburlar gibi özel ve pahalı makinelere ihtiyaç olduğunu, bunu da ancak büyük firmaların yapabileceğini söyledi. Konuyu sorduğumuz Tarım ve Köyişleri Bakanlığı da olayı doğruladı. Bakanlık, 'bradmix' isimli sıvının sulandırılarak ete makineler veya iğneler ile enjekte edildiğini açıkladı.

Veteriner Gıda Hijyenistleri Derneği'nin eski Başkanı Can Demir ise piyasada zor bulunduğu için kaçak yollarla elde edilebilen kimyevi maddeleri ve ekipmanları elinde bulunduranların ürettiği etlerde, zaman zaman karkaslar ve büyük parçalarda çoklu enjektör izine rastlandığını söyledi. Demir, kasap veya market seviyesinde bu tür uygulamaların mümkün olmadığını anlattı. Demir, bunların, daha çok toplu tüketim ihtiyacı olan yemek sektörü veya mutfağı olan fabrikalar gibi alıcıların yüksek miktarda kırmızı et talep etmesi ve satın alma birimlerinin sadece en ucuz olanı tercih etmesi durumlarında ortaya çıktığını belirtti. Demir, bizzat laboratuvar tahlili yaparak, dana etinin içinde at ve eşek eti satıldığını gördüğünü vurguladı. Can Demir, güney sahillerinde avlanan domuzların da dana eti yerine kullanıldığını iddia etti. İzmir Kasaplar Odası Başkanı Aydın Mestanlı da paketlenmiş bazı etlerde yüzlerce iğne izi bulunduğunu doğruladı. Etlerin jel haline getirilip vakumlandığına dikkat çeken Mestanlı, "Bunlar süpermarketlerde satılıyor, çünkü kasapta satılması mümkün değil. Vatandaşlar, et almak için mahalle kasaplarına dönsün." şeklinde konuştu. Mestanlı, piyasadan haksız kazanç elde edenlere uygulanacak cezaların yükseltilmesini de istedi.

Türkiye Kasaplar, Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkârları Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Fazlı Yalçındağ da, "Etin içine kimyevi sıvı enjekte eden makineleri ithal edenleri belirlemek mümkün." diye konuştu.

Bakanlık, ilacı doğruladı

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, kırmızı ette sıvı karışımının olduğunu doğruladı. Kırmızı etin hacmini yüzde 25-30 oranında artırmak için kanserojen madde içeren 'Bradmix' isimli sıvının sulandırılarak ete makineler veya iğneler ile enjekte edildiğini açıklayan Bakanlık, yapılan denetimlerde şu ana kadar bradmix adlı ilaca rastlanmadığını açıkladı. Bakanlık, ilacın ancak büyük parça etlerdeki iğne izlerinden tespit edilebileceğini, küçük parça etlerde veya kıyma gibi işlenmiş etlerde fiziksel olarak tespit etmenin imkansız olduğunu bildirdi. ZAMAN



--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

19 Şubat 2010 Cuma

Düşünme Öğrenilebilir mi?

Motor gücü çok yüksek. Eğer kötü bir sürücü iseniz, araba hiçbir işe yaramaz. İyi bir sürücü iseniz arabanız 2., 3. el bir araba da olabilir. Arabayı iyi kullanacaksınız demektir. Çok yüksek IQ çok nitelikli bir arabaya benzer. Ama iyi bir sürücü değilseniz, düşünme becerileriniz zayıf ise yüksek IQ (ya da son model araba) işe yaramayacaktır. Arabanın motor gücü gibi, zekâ da saklı bir güçtür. Düşünme ise insanın zekâsını kullanıp, yönettiği kişisel bir beceridir.

İyi bir sürücü olmayı herkes ister ama nasıl?

İsteyen herkes düşünme becerisini çok üst düzeylere çıkarabilir. Bu biraz çaba harcamayı gerektirir. Düşünme alanında kişisel becerilerinizi geliştirme konusunda okullardan fazla bir şey beklememelisiniz. Okullarda ağırlıklı olarak inceleme ve eleştirel düşünce öğretilir. Elbette bu da yararlıdır. Ama düşünme eyleminin yalnızca bir bölümünü oluşturur. Düşünme bir üçgene benzetilebilir.

En iyi yapabildiğimiz şeylerden biri düşünceleri eleştirmektir. Çünkü okullarda yapılan eğitim, toplumsal düşünme gelenekleri, münazara teknikleri bize eleştirel düşünmeyi fazlasıyla öğretir. Eleştirel düşünce çok gereklidir. Ancak yeterli bir dozda kullanılmalıdır. Nasıl bir gıdanın gereğinden fazlası alındığında vücudumuza zarar veriyorsa, gereğinden fazla eleştirel düşünme de düşünce sistemimize zarar verir.

Yapıcı ve yaratıcı düşünme alanlarında birçoğumuz oldukça kötüyüzdür. Çünkü bize sunulan bir fikri sadece eleştirmek, aklımıza gelen ilk yol üzerine odaklaşarak, bu fikrimizde ısrar etmek hepimizin yanlış düşünce alışkanlıklarındandır.

Dr. Edward de Bono kavramsal ve yaratıcı düşünce alanında ve düşüncenin bir beceri olarak geliştirilmesi konusunda önde gelen uluslararası bir otorite olarak kabul edilmektedir. Dr. De Bono, okullarda düşünmenin öğretilmesinde kullanılan ve pek çok ülkede uygulanan CoRT Düşünce Programı’nın yaratıcısı ve uygulayıcısıdır. Bu program 6 yaş çocuğundan yetişkinlere kadar her yaşa düşünmeyi öğretmek üzere hazırlanmış bir programdır. 6 basamaktan oluşur.

1. Düşünmenin derinleştirilmesini hedefleyen temel düşünme becerileri,
2. Yaratıcı düşünme ve yazma becerileri,
3. Genel amaçlı düşünme,
4. Eleştirel düşünme,
5. İnteraktif düşünme,
6. Kapsamlı düşünme.

Dr. de Bono çeşitli teknik ve araştırmalarla düşünmeyi eğlenceli bir spor olarak görmemizi ve ondan tat almamızı öneriyor.

Özellikle düşünme sistemindeki yanlışlıklar çocuklarımızın önce okul, daha sonra da iş ve hayat başarılarını olumsuz etkiler. Çocuklar ve gençler düşünme becerilerini artırdıkça okul çalışmalarında ve sınavlarda bunun güçlü etkisini hissederler. Düşünme alanında ustalaşan biri özel yaşantısı ile ilgili konularda ve işlerinde de bundan yararlanacaktır. Düşünmeyi öğrenen kişi, ne yapması gerektiği kendisine söylenmeden de girişimlerde bulunabilir. Düşünmeyi bilen kişi, işe yarayacak seçenekler üretebilir, karar verebilir, sorun çözebilir, ileriye dönük planlar yapabilir.

İşte yaşamımızın çeşitli evrelerinde odaklandığımız ana hatlar:

• 0 – 5 yaş “Neden?”,
• 5 –12 yaş “Neden olmasın?”,
• 12-75 yaş “Çünkü,...”(bahane üretme yıllarıdır.)

Düşünmenin özellikle yaratıcı düşünmenin öğrenilebileceği en uygun yaşlar 15-12 arasındadır.

--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

Puma'dan cep telefonu

Puma'dan cep  telefonuÜnlü spor markası Puma da cep telefonu işine girdi: Peki ama bu cebi kim üretecek; neler sunacak.

Sagem yeni telefonunu beklenmedik bir partner ile birlikte geliştirdi. Özellikle sporcuların ilgisini çekmesi umut edilen bu yeni telefonda Sagem'in ünlü spor markası Puma ile iş birliğine gitmesinin sebebi ise bu özel pazara yönelik daha işlevsel bir telefon sunabilme isteği. Sagem'e göre bu işbirliği ile üretilen yeni telefon: "Hem dijital, hem de fiziksel olarak daha aktif bir yaşam tarzını destekliyor".

Bu yeni telefonda Puma'nın katkısı sadece logosu değil. Telefonun özellikleri arasında sporcuların ilgisini çekebilecek birkaç uygulama da yer alıyor. Bunlardan ilki bir adım ölçer. Bunun yanı sıra üzerinde GPS takip ünitesi özellikle doğa sporları ile ilgilenenlerin yollarını bulmak için kullanabilecekleri bir özellik. Kronometresi ise bir sporcunun ihtiyaçlarına göre özel olarak geliştirilmiş. Bunun yanı sıra uzun koşularda can sıkıntısını engellemek için müzik çalar ve FM radyo alıcısı da yine Sagem'in Puma telefonunun standart özellikleri arasında.

2,8 inçlik dokunmatik ekranı, 3,2 megapiksel kamerası, LED flaşsı, VGA video kamerası da bulunan telefonun ağırlığı ise sadece 115 gram. Telefonun Nisan ayında Avrupa'da piyasaya çıkması bekleniyor.hürriyet



--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

Bedava antivirüs artık Türkçe

Microsoft'un bedava antivirüsü Security Essentials güncellendi ve artık Türkçe...

Microsoft'un anti-virüs/anti-spyware çözümü Microsoft Security Essentials güncellendi ve artık resmi olarak Türkçe desteği veriyor.

Program, Windows 7'nin piyasaya sürülüşünden bu tüm orijinal Windows kullanıcılarına ücretsiz olarak sunuluyordu; lakin Türkçe desteği verilmediği için normal şartlar altında MSE'nin web sitesine Türkiye'den ulaşılamıyordu. Elbette istendiğinde farklı platformlardan İngilizce olarak indirmek mümkündü.

Microsoft artık Security Essentials güvenlik çözümünü Türkçe dilinde, kendi resmi sitesi üzerinden sunuyor. Programa has Türkiye sitesi de faaliyete geçmiş durumda. Ama bir güzel haberimiz daha var: MSE sürüm güncellemesine de tâbi tutuldu. Şimdiye kadar piyasada dolaşan en son sürümü 1.0.1611 idi. Aşağıda bağlantısını verdiğimiz Türkçe sürümlerin derleme numarası ise 1.0.1959. İki sürüm arasında görsel bir fark bulunmuyor; muhtemelen kaput altında performans ve istikrar iyileştirmeleri yapıldı. Henüz resmi bir sürüm notu olmadığı için kesin bir şey söylemek mümkün değil.

Bu ücretsiz antivirüs programını indirmek için tıklayın.



--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

Orta Anadolu Kalkınma Ajansı Uzman ve Destek Personel Alım İlanı

T.C. Orta Anadolu (ORAN) Kalkınma Ajansı’na 25.02.2006 tarih ve 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun ile 25.07.2006 tarih ve 26239 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Kalkınma Ajansları Personel Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde; Kayseri, Sivas ve Yozgat illerinin kalkınması ve gelişmesine hizmet etmek isteyen, yetenekli, dinamik, analitik düşünebilen, takım çalışmasına yatkın, kendine güvenen, iletişime açık, pozitif düşünen, üretken, değişen çalışma koşullarına uyum sağlayabilen, bir veya birden çok yabancı dile ileri düzeyde hakim ve seyahat engeli olmayan 20 Uzman Personel ve 5 Destek Personeli alımı yapılacaktır. http://www.oran.org.tr/


--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

18 Şubat 2010 Perşembe

Hangi oyunlar çocuğun zekasını geliştirir?

Uzmanlar, başarısızlık ile mücadele edilebilecek oyunları öneriyor...
Çocuk Gelişim Uzmanı Şenay Yılmaz, kızma birader, bil bakalım, emlak oyunları, jenga, 100-500 parçalı puzzler, maketler, monopolly, scrabell, tabu, çılgın çubuklar, amiral battı, sudoku, eğitici ve zekayı geliştirici özellikteki özellikte hazırlanmış bilgisayar oyun cdleri, aile içi oynanabilecek oyuncakların öğrencilerin başarı düzeylerini ve zekalarını artırdığını söyledi. Yılmaz, “Bu oyuncaklar ile başarma ve başarısızlıkla baş edebilme, oyun esnasında strateji geliştirebilmesi ve kendini güdülemeyi öğrenir.Akşam'da yer alan habere göre; tabii ki bu arada aile içi iletişimin artması çocukta problemli davranışların azalmasını sağlarken kabul edildiğini görmek başarılı olma isteğini arttıracaktır” diye konuştu. Şenay Yılmaz ile çocuğunuzun başarı düzeyini ve zekasını artırma yollarını konuştuk.
- Zeka ile başarı arasında bir ilişki var mıdır?
Başarının derecesini belirleyen koyduğunuz hedefin şiddetidir. Zeka olarak baktığınızda ise 60 IQ ye sahip bir çocuk ile 110 IQ sahip çocuğun başarı gösterdikleri konuya göre kıyaslamak daha doğru olacaktır. Yani 60 IQ ye sahip çocuğun dakikada 60 kelime okuması ile 110 IQ çocuğunun dakikada 100 kelime okuması birer hedef ise amaca ulaşmak başarıyı ifade eder. Önemli olan zekayı amaçlı kullanabilmeyi öğrenmektir.
-Öğretmenlerin oynatacakları ne tür oyunlar onların başarısını ve gelişimlerini olumlu etkiler?
Oyun ve oyuncak çocuklar için öğrenmenin gelişiminde kullanılabilecek en etkin araçlardır. Çocuklar yaşayarak, eğlenerek ve grup içinde yaptıkları faaliyetlerden daha çok keyif alırlar. Sınıf için de uygulayacağı bazı oyunlar çocukların başarılı olabilmeleri için gerekli olan sosyal becerileri kazanmasında etkilidir.
YETENEĞİNİ GÖRÜN ALKIŞLAYIN

- Çocuğun başarısızlık yaşadığı deneyimlerini aza indirgeyerek kısmen yardımlar vererek bunların üstesinden gelebilmeleri konusunda teşvik etmek. Bu saç okşamak, yıldız vermek belki de basit bir aferin bile olabilir. - Çocuğun öğrenmeye olan ilgisini artırmak için başarılı olduğu alanları keşfedip hem çocuğa hem de çevresine his ettirmelisiniz. - Çocuğun başarısına yönelik beklentiler geliştirebilirsiniz. “Ayşe bu projede çok başarılı olacağından hiç şüphem yok” gibi  cümlelerle güç verebilirsiniz.
Bilgisayar hafta sonu
 
Çocuğunuzu televizyon ve bilgisayardan olabildiğince uzak tutmaya çalışın. Günlük 1 saat kullanımı aşmayacak şekilde düzenleme yapın. Bilgisayar oyunlarını hafta sonu oynaması daha iyi olur.
BIRAKIN SORSUNLAR

- En küçük başarıları görüp anında ödüllendirin, takdir edin.  - Soru sormaları için teşvik edin, araştırmacı ruhlarını ayaklandırın. - Kontrol etme alışkanlığı kazandırmak (Hataların kırmızı kalemle düzeltilmesi yararlı olur) hatalarını daha kolay düzeltmelerini sağlar. 
HEDEFİ HIZLI DEĞİL, UFAK UFAK ARTIRIN

- Kararlı olmayı öğretin, örnek olun. Kararsız mizaca sahip anne babaların çocuklarında da maalesef aynı istikrarsızlık gözlenir. - Çocuğunuza beklentileriniz yüksek olan hedefler koymayın. Tüm derslerden 100 Alman gerekiyor hedefi hem zor hem de çocuğu strese sokacak bir hedeftir. Bunun yerine bu dönem derslerinde senden olabilecek maksimum başarıyı bekliyorum demek hem çocuğu strese sokmaz hemde iç motivasyonunu arttırır. Eğer çocuğunuzun kapasitesi 70 almaya müsaitse hedefinizi eğer bu yıl derslerinden en az 5 tanesi 80 üzeri olursa istediğin bisikleti alacağım gibi bir hedef çocuğun yıl sonuna kadarki gerekli olan motivasyonunu olumsuz etkilemez. 
OYUNLA ZEKA KÜPÜ OLSUN
Kızma birader, bil bakalım, emlak oyunları, jenga, 100-500 parçalı puzzler, maketler, monopolly, scrabell, tabu, çılgın çubuklar, amiral battı, sudoku, eğitici ve zekayı geliştirici özellikteki özellikte hazırlanmış bilgisayar oyun cdleri, aile içi oynanabilecek oyuncaklardır. Bu oyuncaklar ile başarma ve başarısızlıkla baş edebilme, oyun esnasında strateji geliştirebilmesi ve kendini motive etmeyi öğrenir. Tabii ki aile içi iletişimin artması çocukta problemli davranışların azalmasını sağlarken kabul edildiğini görmek başarılı olma isteğini de arttır.
SPOR YAPAN ÇABUK ÖĞRENİYOR
- Sporsal aktivitelere daha çok yer verilmeli ve uygulamalara katılım desteklenmelidir. Bu gelecekte iş ve sosyal hayatını da olumlu etkiler. Spor yaparken beyinde salgılanan birçok hormon öğrenmeyi artırmaktadır. - Ailenizin mevcut soyağacına bakın. Anne-baba ya da yakın akraba çevresinin nelerde daha başarılı oldukları, nelere yatkın oldukları ve davranışları değerlendirilmelidir. - Düzenli ve sağlıklı beslenmesine dikkat edilmelidir. Zihin gücünü uyaran gıdalara daha fazla yer verilmelidir. Özellikle yeşil yapraklı sebze ve meyveler, ceviz en çok önerdiğim iki gıdadır. - Ruhsal olarak sakin, dingin ve mutlu ortamlarda bulunmasını sağlayın. Kavga, gürültü, aşırı panik ya da iletişim zayıflığı olan ailelerde çocuk kendini güvende hissedemez. Kendine güven duygusunu artıracak ortamların yaratın, sözlerinizle destek olun başarabildiği konuları vurgulayın.
ELMALAR KIZARSIN

Sınıfta puanlama tablosu, başarısı artan çocukların elmalarının kızarması (kırmızıya boyanması), ayın öğrencisini seçme, farklı yetenekleri kuvvetli öğrencilere bu alanlarını gösterebilecek sunumlar yaptırılması gibi etkinlikler, çocukların başarılarını vurgular, farkındalığı artırır.
SATRANÇ ZEKANIN ŞAHI

- Molalı ders çalışma planı yapması konusunda yönlendirin. Bazen anne ve babalar çocuğunun hiç kalkmadan 1-2 saatte dersini bitirmesini ister. Bu doğru olmaz.  - Satranç strateji geliştirmesini ve birkaç adım sonrasını görebilmesini sağlar, oynaması için teşvik edin. - Çalışma masasında gereksiz eşyaların (biblo, lamba, bardak vs.) olmasını engelleyin. Aşırı sıcak, aşırı ışık ve dağınık ortam dikkat dağıtır, otokontrolü zorlaştırır.  - Öfke patlamaları yaşadığı zaman engellemeyin.  Böyle durumlarda diyaloğa girmeyin. Sakinleştiği zaman oturup ben dilini kullanarak konuşun. - Uykusunu aldığına özellikle dikkat edin. Uykusunu yeterince alamayan çocuk huysuz, dikkati dağınık ve keyifsiz olur. En az 8 saat uyumasını sağlayın.
MİSAFİR KABUL  ETMEYİN

- Çocuğunuz ders çalışırken mutlaka ev ortamınızda da aynı ambiyansı yaratmaya çalışın. Televizyonu kapatın. Gerekirse telefonunuzu sessize alın. Misafir kabul etmeyin. - Öğrenme stilini fark etmeye çalışın. Görerek mi, işiterek mi, dokunarak mı yoksa yaşayarak öğrenmeyi mi tercih ediyor. Hangi alanları daha baskın ise bu becerilerini baz alan bir çalışma ortamı belirleyin. - Mutlaka günlük programınız belli olsun. Yemek yeme saati, ödev saati, TV saati, uyku saati.. Bu programa sadece çocuğunuzdan uymasını beklemeyin sizde aynı istikrarı göstererek planlı ve programlı hareket etmeye çalışın. - Günlük yapması gereken gevşeme ve nefes egzersizlerini öğretin. Her gün ellerden başlayarak tüm vücudunuzun her bölümünü üç dakika kendi kendinize sıkın, kasın ve sonra serbest bırakın. Amaç; vücudun gerginliğini azaltmak, sınav esnasında sinirlerin ve vücudun kasılmasını en aza indirgemektir. - Hobi geliştirmesini sağlayın. Koleksiyon yapmak, hayvan bakmak, 2000 parçalı puzzle bitirmek ya da bir enstruman çalmak.Harita, kroki okuyan çocuk daha başarılı
Okulda öğretmenler öğrencilerinin başarısını nasıl artırabilir?

Eğitimin pedagojik kısmının da etkin kullanılması öğrencilerin başarılarını arttıracaktır.  - Grafik, şema, harita, kroki okumak oldukça zorlayıcı etkinlikler olabilir. Bu çalışmalarda, istenen bilgiyi yazılı olarak anlatmak, küçük uyarıcı notlar hazırlamak oldukça yararlı olacaktır. Ritim ve müzik de yardımcı olabilir.
AÇIK VE NET KONUŞUN
- Tüm yönergelerin açık, net ve direkt verilmesi gerekmektedir. Fazla kullanılan mecazlar, deyimler, espriler ve ironiler akıl karıştırıcı olabilir. -Arkadaşlık ilişkilerinde empati kurma ve sosyal problem çözme becerileri geliştirilmelidir. Sorunlarla baş edebilme becerileri konusunda yaşanmış öyküler anlatmak faydalı olacaktır. - Duygularını net ve doğru şekilde ifade etmeleri sağlanmalıdır. - Beklentilerinizle ilgili esnek olun. Çocuklar daha önce sergilediği bir davranışı bir dahaki sefer sergilemeyebilir. 
SIKINTISINI HAFİFE ALMAYIN

- Çocukların sıkıntılarını asla hafife almayın. Yaşanan öfke krizlerinin, bazen inatçılıkların ve ağlamaların aslında çok net yardım çağrıları olduklarını unutmayın. - Tehdit ve ceza genelde işe yaramaz. Otoritenin sergilediği ısrarcı ve cezai tutumlarına anlam veremezler ve bu onlarda sadece öfkelerinin büyümesine yol açar. - Rutininizde olabildiğince değişiklik yapmayın. - Hafta sonunda okula, okuldan tatile hatta akşamüstünden geceye kadar olan geçişlerde sıkıntı yaşayabilirler. Adapte olmaları için motive edici ödüllendirici çalışmalar yapmak çok etkilidir.


--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

Sağlıklı cilt isteyenler için 7 öneri!

İnsan cildinin bir çok düşmanı olduğunu belirten uzmanlar, sağlıklı bir cilde sahip olmanın kurallarını açıkladı. Uzmanlar, cilde zarar veren öğeleri 7 ana maddede topladılar. İşte sağlıklı bir cilt isteyenler uyması gereken kurallar

Sigara ve içkinin insanın iç yapısına olduğu kadar cildine de zarar verdiğini ifade eden uzmanlar, cilde zarar veren öğeleri 7 ana maddede topladılar.

Yetersiz uykunun, çok sıcak suyla yıkanmanın ve yanlış beslenmenin cildin başlıca düşmanları olduğunu söyleyen uzmanlar, sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmak için şunları önerdi:

Sigara ve içki içmeyin: İkisi de vücudunuzu zehirler ve geriye pörsümüş sarkık bir cilt bırakır. Sigara ayrıca ağız kenarındaki çizgilerin derinleşmesini hızlandırır.

Uykunuza dikkat edin: Geç yatılmış bir gecenin izleri hemen grileşmiş yorgun görünümlü bir ciltle kendini ele verir. Eğer yeterli derecede uyuyamıyorsanız, bunu uyandığınızda kan dolaşımını sağlayacak hareketler ve yüzünüze soğuk su çarparak telafi etmeye çalışın. Uykusuzluğun yol açtığı çizgileri kapatmak için hafif bir nemlendirici sürün.

Çok sıcak suyla yıkanmayın: Yıkanırken suyun kaynar derecede sıcak olmaması için önlem alın. Aşırı sıcak, cildi kurutur ve dokuları zedeler.

Sağlıksız beslenmeyin: Sağlıksız besleniyorsanız deriyi koruyucu yaşamsal maddeleri alamıyorsunuz demektir. Ayrıca ultraviyole ışınlarından da uzak durun.

Makyajınızı temizlemeden yatmayın: Gözenekleri tıkayarak toksinlerin cilt yüzeyine çıkıp atılmasını önler. Göz makyajı silinmediği takdirde bir göz iltihabına neden olabilir.

Sivilcelerle oynamayın: Deri dokularına zarar verir. Ayrıca enfeksiyonun çevreye yayılmasına neden olarak sorunu büyütür. Sivilcelerle hiçbir zaman oynamayın. Enfeksiyonlu bölgeye antiseptik merhem sürün.

Cildinize nazik davranın: Yüzünüzdeki ölü deriyi temizlemek için satılan bazı toz ya da kremler deriniz için fazla kaba gelebilir. Cilt tipiniz ne olursa olsun yüzünüze daima nazik davranın.

İHA

--
MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555
----------------------------------------
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

2010 Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı (JANA)

2010 Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı (JANA) başvuruları 8-26 Şubat 2010 tarihleri arasında yapılacaktır.

2010-JANA: Başvuru Bilgileri   

2010-JANA

 Başvuru Kılavuzu (08.02.2010)

 Aday Bilgi Formu

 Başvuru İşleminde Adayların İzleyeceği Yol

 Başvuru Merkezleri 


MLM Future Facebook Grubuna Herkesi Paylaşımları İle Birlikte Bekliyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=470195430555

--
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

17 Şubat 2010 Çarşamba

Samsung N150 (Dünyanın İlk 4G'li Netbook'u)

(MWC 2010) - Samsung, Mobil Dünya Kongresinde sadece yeni çıkan telefonlarını tanıtmakla yetinmedi ve 4G'li Netbook'u Samsung N150'yi de görücüye çıkarttı.

samsung n150 lte 4g

Samsung N150 aslında şu anda satışta olan ve 3G ve Wi-Fi bağlantı desteği bulunan bir Netbook. Şimdi ise Samsung N150 Netbook bilgisayarına LTE (Long Term Evolution 3GPP) -Uzun Vadeli Dönüşüm-teknolojisini yada diğer adıyla 4G teknolojisini ekleyerek satışa sunmayı planlıyor.

Samsung bu çerçevede LTE teknolojisi için geliştirdiği Kalmia adlı chipseti Samsung N150'ye entegre edecek. Samsung, LTE (4G) teknolojisi sayesinde saniyede 100Mbit'e kadar veri indirmenin mümkün olabileceğini vurguluyor.

Samsung N150'de ayrıca; 10.1 inch, 1024 x 600piksel çözünürlükte LED aydınlatmalı ekran, 1.66GHz'lik yeni nesil (Pine Trail) Atom işlemci, 1GB RAM ve 250GB'a kadar depolama kapasitesi özellikleri bulunuyor.

TeknoKampus - TeknoKampus

--
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

Hafıza Geliştirmede Rakam-Şekil Sistemi

Rakam-Şekil Sistemi´nde sabit olan, değişmeyen imajlar, 1´den itibaren 10´a kadar olan rakamlardır.

Bu sistemde rakamlar, şekil itibariyle benzediği bazı şeylerle özdeşleştirilir. Örneğin 1 sayısı kaleme benzer. Dolayısıyla, Rakam-Şekil Sistemi´nde l sayısını kalem temsil etmektedir.

2 sayısı kuğuyu çağrıştırdığı için, 2 sayısını kuğu temsil etmektedir. 3 sayısını ise martı.

1´den l0´a kadar, hafızaya alınmak istenen şeyler, sırasıyla, o sayıyı temsil eden sembollerle ilişkilendirilerek hatırda tutulabilir.

Bu sistem, az sayıda şey hafızaya alınmak istendiği zaman, meselâ alışveriş listesi için rahatlıkla kullanılabilir. İşte listemiz:

1. Kalem
2. Kuğu
3. Martı
4. Yelkenli
5. Eldiven
6. Çengel
7. Uçurum
8. Gözlük
9. Balon
10. Ayak-top

RAKAM - ŞEKİL İLİŞKİSİ

1. KALEM: Kalem 1 sayısına benzediği için, 1 sayısı kalem ile ilişkilendirilmiştir. Yani, l sayısı kalemi çağrıştırmaktadır.

2. KUĞU: Kuğu, 2 sayısına benzediği için, 2 sayısı kuğu ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 2 sayısı kuğuyu çağrıştırmaktadır.

3. MARTI: Martının kanatları 3 sayısına benzediği için, 3 sayısı martı ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 3 sayısı martıyı çağrıştırıyor.

4. YELKENLİ: Yelkenli 4 sayısına benzediği için, 4 sayısı yelkenli ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 4 sayısı, yelkenliyi çağrıştırıyor.

5. ELDİVEN: 5 sayısı eldivene benzediği için, 5 sayısı eldiven ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 5 sayısı eldiveni çağrıştırmaktadır.

6. ÇENGEL: 6 sayısı çengele benzediği için, 6 sayısı çengel ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 6 sayısı çengeli çağrıştırmaktadır.

7. UÇURUM: 7 sayısı uçuruma benzediği için, 7 sayısı uçurum ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 7 sayısı uçurumu çağrıştırıyor.

8. GÖZLÜK: Gözlük 8 sayısına benzediği için, 8 sayısı gözlük ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 8 sayısı gözlüğü çağrıştırıyor.

9. BALON: 9 sayısı, uçan bir balona benzediği için, 9 sayısı balon ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 9 sayısı balonu çağrıştırıyor.

10. AYAK - TOP: Ayak 1 sayısı ile, top ise 0 ile ilişkilendirilmiştir. İkisi yan yana 10 sayısını çağrıştırmaktadır.

Aşağıdaki listeyi, bu imajlar yoluyla ezberlemeye çalışalım:

1. Araba
2. Bilgisayar
3. Mikrofon
4. Balina
5. Ev
6. Para
7. Menekşe
8. Ağaç
9. Aslan
10. Tavuk

1. Birinci hafıza çivimiz olan kalem ile listenin birinci sırasındaki araba arasında birbirini hatırlatacak şekilde bir hafıza ilişkisi kurulur. Burada, kalem şeklinde, sesler çıkaran, hareket hâlinde bir arabayı hayâlen düşünebiliriz.

2. İkinci hafıza çivimiz ile bilgisayar arasında şöyle bir ilişki kurabiliriz: Suyun üzerinde, gagasının ucuyla bilgisayarın tuşlarına basarak yüzen bir kuğu hayâli, bize "2" deyince kuğu yoluyla bilgisayarı hatırlatır.

3. Üçüncü hafıza çivimize, üçüncü kelime olan mikrofonu yerleştirdiğimizde, bir martının kocaman bir mikrofonla gökyüzünde şarkı söyleyerek uçtuğunu hayâlimizde seyredebiliriz.

4. Dördüncü hafıza çivimiz olan yelkenliye, dördüncü kelime olan balinayı bağladığımızda, balinanın büyük gürültülerle yelkenliyi denizden çektiğini hayâlimizde görsel olarak canlandırabiliriz.

5. Beşinci çivimiz eldivene beşinci kelimemiz evi bağladığımızda, siyah bir eldiven giymiş kocaman bir elin gelip bir evi çatır çatır kırdığını gösteren tablo hayâlimizde oluştuğunda, artık ev kelimesi unutulmayacaktır.

6. Altıncı çivimiz çengele para taktığımızda, çengelle paraların bize doğru geldiğini hayalimizdeki tabloda görselleştirdiğimizde, hafızamızda unutulmayacak hâle gelir.

7. Yedinci çivimiz uçuruma menekşeyi taktığımızda, uçurumun dibindeki dev bir menekşenin hızla büyüyüp uçurumun üstüne kadar ulaştığını hayâl edebilir, kocaman yaprak ve çiçeklerini görebilir, ona dokunabilir, koklayabiliriz.

8. Sekizinci çivimiz gözlük ile ağaç arasında bir ilişki kurduğumuzda, ağacın kocaman bir gözlük takarak şarkılar söylediğini hayâl edebiliriz.

9. Dokuzuncu çivimiz balona dokuzuncu kelime olan aslanı bağladığımızda, aslanın balonu şişirirken patlattığı ve kulakları sağır eden bir gürültü çıkarttığını hayâlimizde canlandırabiliriz.

10. Onuncu çivimiz ayak-top ile tavuk arasında bir ilişki kuralım. Futbol sahasında futbolcunun, ayağıyla top yerine bir tavuğa vurduğunu hayâl edebilir, hattâ tavuğun gıdaklamalarını bile duyabiliriz.

--
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

16 Şubat 2010 Salı

Vatandaş ucuz etin yolunu buldu

Et fiyatlarının yükselmesi ve bazı kasaplarda satılan hazır kıymalarla ilgili şüphelerin artması, vatandaşları ortaklaşa hayvan kesimine yöneltti.

Hayvan sayısında azalma yaşandığı gerekçesiyle, canlı hayvan ile kırmızı et fiyatlarında son bir yılda yüzde 60'a varan oranlarda artış oldu.

Fiyatların yükselmesi sonucunda vatandaşlar, mutfaklarına daha ucuz eti sokmanın yolunu, ortaklaya hayvan keserek buldu. Birçok kişi, aralarında toplanıp aldıkları bir hayvanı kestirerek, hem ucuz hem sağlıklı et tüketmeye başladı.

Bursa'nın Merkez Yıldırım ilçesinde kurulu İsabey Hayvan Pazarına gelen vatandaşlar, ortalama 150 kilogram kemiksiz et elde edilecek büyükbaş hayvanı 3 bin liraya satın alıyor.

Böylece kemiksiz ete, kilosu 20 liradan ulaşan vatandaş, bunun yanında kilosu 15 lira olan ciğer başta olmak üzere diğer sakatatlar, çorba ve yemekler için kemik, kafa eti gibi birçok yan ürünü ücretsiz edinmiş oluyor.

Pazarda hayvan satışı yapan ve kasabı bulunan Şevket Çirti, pazarda küçükbaş hayvanların fiyatının 350 ile 600 lira arasında değiştiğini söyledi.

Vatandaşların genellikle küçükbaş hayvanı ortaklaşa kestirdiğini dile getiren Çirti, şöyle konuştu:

“4 kişi geliyor ve 500 liralık bir koyun alıyor. Bu hayvanın 23-25 kilo kemiksiz eti geliyor. Yani kilosu 20 lira civarına denk geliyor. Bazen de kalabalık gruplar gelip büyükbaş hayvan alıyor. Mesela iki öğretmen geldi. 20 öğretmen bir araya gelip hayvan kestirmeye karar vermişler. 100'er lira para verip büyükbaş aldılar. Amaçları hem ucuz hem de sağlıklı et tüketmek. Özellikle hazır kıymaların içine nelerin katıldığıyla ilgili haberlerin yapılması da bu tür ortaklaşa hayvan kesimine ilgiyi artırıyor.”

Vatandaşların bu şekilde hareket ederek daha hesaplı ete ulaştıklarını belirten Çirti, “Kasaplarda büyükbaş hayvanın ciğerinin kilosu 15 lira. Büyükbaştan 10-12 kilogramlık ciğer çıkıyor. Kemiğini ve diğer bölümlerini de sayarsanız oldukça ucuza et alınmış olunuyor. Kasapta kilosuna 25 lira vereceğine vatandaş bu yolu deniyor” dedi.

--
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

Mazot desteği başvuru süresi Mart'a kadar uzatıldı

Mazot, kimyevi gübre ve toprak analizi desteğinden faydalanmak isteyen çiftçilerin, başvuru tarihi 4 Aralık 2009’dan 12 Mart 2010’a kadar uzatıldı.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın Çiftçi Kayıt Sistemine Dâhil Olan Çiftçilere Mazot, Kimyevi Gübre Ve Toprak Analizi Destekleme Ödemesi Yapılmasına Dair Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı 50 dekar ve üzeri her bir tarım arazisinin kimyevi gübre destekleme ödemesinden yararlanabilmesi için, her 50 dekarlık alan için bir analiz olmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş laboratuarlarda 1 Ocak 2009 tarihi ile 31 Aralık 2009 tarihleri arasında toprak analizi yaptırılması zorunlu olacak. 50 dekarın altındaki tarım arazisi için bu şart aranmayacak. Toprak analizi desteği ödemesinden faydalanmak isteyen çiftçiler de Tarım Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş laboratuarlarda aynı dönemde toprak analizi yaptırması zorunlu olacak.

BAŞVURU SÜRESİ 4 ARALIK 2009’DA SONA ERMİŞTİ


Mazot, kimyevi gübre ve toprak analizi desteğinden faydalanmak isteyen çiftçilerin, başvuru tarihi 4 Aralık 2009’dan 12 Mart 2010’a kadar uzatılacak. Çiftçiler, 12 Mart 2010 günü mesai saati bitimine kadar ilçe müdürlüklerine, merkez ilçede ise il müdürlüklerine başvuru yapmaları gerekecek. Kadastro görmemiş köylere ilişkin tahkim komisyonlarınca yapılan çalışma planına göre her köy için son müracaat tarihi, 31 Aralık 2009 tarihinden önce olmak kaydıyla belirlenecek.



--
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

Hangi yaşta hangi test yapılmalı

Hastalıklara yakalanmadan önce önlem almanın önemini artık herkes biliyor. Uzmanlar da hastalıkları önceden belirleyebilmek için doğru yaşta doğru testin yapılması konusuna dikkat çekiyor.

Modern tıp sayesinde artık kanser hastalığı bile erken teşhis edildiğinde tedavide büyük ilerlemeler elde edilebiliyor.

Nilgün YILDIZ

Bu nedenle uzmanlar erken tanıda hayati önem taşıyan testler olduğunu ve bu testleri yapmakta geç kalınmadığında birçok hastalığın önlenebileceğine dikkat çekiyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Check-up Merkezi Dr. Şirin Parkan, "Check-up'ı 40 yaş altı, 40–50 arası ve 50 yaş üstü farklı önerilen testler nedeniyle üç gruba ayrılabilir. Ancak her zaman temel prensip hastanın sağlık riski değerlendirmesini yaparak o hastaya özel sağlık taraması testlerini önermektir" diyor.

40 YAŞ ALTINDA YAPILMASI GEREKEN TESTLER

- 40 yaş altında başka hiçbir ek riski olmayan kadın ve erkek hastalar için üç yılda bir bakılacak kolesterol, hemogram ve kan şekeri kontrolü yeterlidir. Tabii bu durum, test sonuçları normal değerlerde çıktığı koşulda geçerli olur.
- Kadınlar için ayrıca rahim ağzı kanseri erken tetkiki için yapılan PAP Smear büyük önem taşıyor. PAP Smear beş yıl içinde üç normal değer elde edene kadar yapılır. Eğer bunların sonucunda 3 normal değer elde edilirse, kontroller üç yılda bire düşürülebilir. Eğer smear sonucu normal çıkmazsa Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanının, duruma göre önereceği tetkik aralıkları geçerli olur.

40-50 YAŞ ARASI MAMMOGRAFİ

- 40 yaşından sonra hem kadın hem erkek için yıllık gaitada gizli kan tetkiki önemlidir.
- Ayrıca erkeğe özel yıllık PSA kontrolü, kadına özel yıllık mammografi kontrolü eklenir.

50 YAŞINDAN SONRA KOLONOSKOPİ ŞART

Dr. Şirin Parkan

- 50 yaşından sonra tetkiklere, yine hem kadın hem erkek için kolonoskopi eklenir. Kolonoskopi en sık görülen kanser türlerinden biri olan bağırsak kanserinin erken tanısı için yapılan bir tetkiktir. Kolonoskopi, diğer tetkiklerle göre daha zor ve masraflı bir tetkiktir. Ama buna rağmen çok etkili bir koruma sağladığı için önerilir. Bağırsak kanseri en çok poliplerden oluşur. Kolonoskopi sırasında polip saptanırsa çıkarılır. Polip yoksa oluşması, kansere dönüşmesi zaman gerektireceği için kolonoskopi her sene değil, 10 yılda bir önerilir. Dolayısıyla sadece on yılda bir yapılacak bu tetkikle bağırsak kanserine karşı efektif bir koruma sağlanmış olur.
- Buna ek olarak yılda bir gaitada gizli kan ve rektal muayeneyi de unutmamak gerekir. Rektal muayene normal fizik muayene içerisinde 40 yaşından itibaren şikayet olmasa da yapılması gereken bir muayenedir.

- Kalp sağlığı için kolesterol değerlerine, hastanın kilosuna, diyabeti ve hipertansiyonu olup olmadığına ve aile öyküsüne bakarak gerekli tetkiklerin belirlenmesi gerekir.

- Diyabet için açlık kan şekerinin bakılması yeterlidir. Ancak eğer kişinin ailesinde diyabet  olması, birden kilo almaya başlaması, karbonhidratlı besinlere düşkünlük gelişmesi, özellikle karbonhidratlı besinlerden sonra uykuya eğilimi, halsizlik, görme bulanıklığı, sık idrara çıkma gibi belirtiler ortaya çıkarsa şeker yükleme testi de yapmak gerekir.

65 YAŞ ÜSTÜNDE ZATÜRRE’YE DİKKAT!

- Menopozdan sonra kadınlarda kemik yoğunluğu ölçümü yapmak önem kazanır. Çünkü ileri yaşlarda kemik erimesine bağlı kırıklar önemli bir ölüm nedeni olabilir.
- Yine ileri yaşlarda (65 üstü) zatürre (pnömoni) aşısı büyük önem kazanıyor. Çünkü zatürre, yine genç yaşlarda rahatça atlatılabilecek bir hastalıkken, 65 yaş üstünde önemli bir ölüm nedeni olabilir. Zatürre aşısı beş yılda bir yapılır.

Ayrıca Hepatit B aşısının mümkün olduğunca her yaşta uygulanması gerekir.  Hepatit B aşısı eskiden sadece riskli gruplara önerilirdi. 90'lı yıllardan bu yana ise herkese öneriliyor, bebeklere doğar doğmaz yapılıyor.

--
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

YÖK artık Twitter'dan duyuracak

Üniversite sınavına girecek öğrencileri yakından ilgilendiren gelişmelere her gün bir yenisi ekleniyor. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), haber ve bilgi kirliliğini önlemek için en hızlı iletişim metodu olan interneti tercih etti ve Twitter'da hesap açtı.

Twitter.com/YuksekogretimK adresindenYÖK'ün son duyurularına en hızlı şekilde erişmek mümkün.

Twitter hakkında merak ettikleriniz varsa, bu kılavuza göz atarak siz de Twitter hesabı açabilir ve sosyal ağa katılabilirsiniz.

YÖK'ün attığı bu adımın, devletin diğer kurumlarına da örnek olup olmayacağı da merakla bekleniyor.


--
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

Eski Bakan: Eğer Sultan II. Abdülhamit tahtta kalmış olsaydı...

Osmanlı İmparatorluğu'nun en sorunlu dönemlerinden birinde 33 yıl tahtta kalarak imparatorluğu yöneten devletin 34. padişahı Sultan II. Abdülhamit, vefatının 92. yıldönümünde türbesinde düzenlenen programla anıldı.


Tarihçiler, eski bakan ve milletvekillerinin katıldığı programda, Abdülhamit'in yönetim anlayışı ve uyguladığı politikalarla ilgili bilgiler verildi. Törenin en çarpıcı tespiti ise eski bakanlardan İsmail Kahraman'ın Abdülhamit'e tarihçilerin bakışıyla ilgili sözleri oldu. Kahraman, 'Abdülhamit tahtta kalabilseydi, Birinci Dünya Savaşı çıkmazdı.' dedi.

Mehmet Tosun başkanlığındaki bir grup tarafından II. Abdülhamit'in (1842-1918) Cağaloğlu'ndaki türbesinde yapılan 'Abdülhamit'i anma ve yad etme programına eski Kültür Bakanı İsmail Kahraman, tarihçiler ve akademisyenler katıldı. Abdülhamit'in padişahlık yaptığı dönemde yaşadıkları, o dönemki dünya konjonktürü ve Osmanlı'nın içinde bulunduğu döneme ilişkin bilgiler veren konuşmacıların ardından aynı türbe içinde mezarları bulunan Abdülhamit Han, Sultan Abdülaziz, Sultan II. Mahmut ve yakınlarının ruhları için Kuran'ı Kerim okundu.

Abdülhamit döneminin siyasi olarak değerlendirmesini yapan eski bakanlardan İsmail Kahraman, Abdülhamit'in zorlu koşullarda tahtta kaldığını ve devleti yönetirken gösterdiği başarı nedeniyle 'dahi' olarak kabul edildiğini anlattı. Sultan'ın, tahta çıkışından 'hal' edilinceye kadar geçen sürede Osmanlı İmparatorluğu'nu ileri götürdüğünü örnekler vererek anlatan Kahraman, tarihçilerin o döneme ilişkin çarpıcı bir tespitini de dile getirdi. I. Dünya Savaşı'ndan hemen önceki dönemde Osmanlı ile Avrupa devletlerinin ilişkilerini başarı ile yürüten Abdülhamit'in ikili ilişkileri ustaca yönettiğini dile getiren Kahraman, 'tarihçiler 'Abdülhamit tahtta kalabilseydi, 'hal' edilmeseydi I. Dünya Savaşı Çıkmazdı' demişlerdir.' dedi.

Kahraman, mezarları yurt dışında bulunan Osmanlı padişahlarının da bulundukları bölgelerde 'garip' kaldıklarını belirterek gerekli düzenlemeler yapılarak Osmanlı padişahlarının bu garipliklerinin giderilmesi gerektiğini söyledi. Sultan Vahdettin'in mezarının Suriye'nin Şam şehrinde bulunduğunu belirten Kahraman, 'onlar bu topraklara vücut veren insanlardır. Bu garipliklerinin son bulması lazım' ifadelerini kullandı.

Düzenleme komitesi adına konuşan Mehmet Tosun ise Sultan'ın tahttan indirilişinin 101. vefatının 92. yıldönümünde bu programı düzenlediklerini anlatarak çok sayıda davetlinin bulunmasına rağmen katılımın düşük olmasından şikayet etti. Tosun, İlber Ortaylı gibi bazı isimlerin de törene davet edildiğini ancak katılmadıklarını dile getirdi.

egazetehaber.com


--
Alemin Portalı
Tüm Alem Burada
http://aleminportali.com
------------------------------------------
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Blog Arşivi