Bu Site Sizin Sizde Yazınızı Gönderin

Evet bu siteye sizlerde yazılarınızı gönderebileceksiniz. Yapmanız gereken içerisinde link ve reklam olmayan yazılarınızı haberdaim@gmail.com adresine mail olarak göndermek.
Hepsi bu kadar. İyi Paylaşımlar
Dikkat edilmesi gerekenler;
Siteye cinsel içerikli, reklam içerikli paylaşımlarda bulunmak yasaktır.

27 Aralık 2007 Perşembe

Otomobil almadan önce bilmeniz gerekenler!

Eğer bir otomobil almayı istiyorsanız ve bunun sizin için gerçekten kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğuna eminseniz almadan önce mutlaka bu haberimize bir göz atmanızda yarar var
Satın almayı düşlediğiniz otomobilin sadece fiyatına değil, kullanım maliyetine, servis hizmetlerinin kalitesine ve ücretlerine, ikinci el değerine bakın. Ancak unutmayın seçtiğiniz otomobil kullanmaktan keyif alacağınız bir model olsun.. İşte otomobil alma rehberi:
Otomobillerin fiyatlarını iyi inceleyin. Liste fiyatının dışında pazarlık yapmayı unutmayın.
* Sedan mı, hatchback mi, SUV mu hangisi size uygun? Satın alacağınız otomobilin modelini belirlerken, ihtiyaçlarınıza göre karar verin.
* Güvenlik donanımlarına dikkat edin! ABS, EBD, havayastıkları gibi güvenlik aksesuarlarının fiyata dahil olup olmadığını öğrenin.
* Satış sonrası servis ağı sorunsuz markaları tercih edin. Servis ve işçilik fiyatlarını araştırın.
Otomobil, gayrimenkulden sonra en önemli ve en pahalı giderlerinden biri. Bu yüzden otomobil satın alırken, en iyi tercihi yapın. Bunun için otomobilden beklentinizin ne olduğunu tespit edin. Tabii ki, seçenekleriniz bütçenizle sınırlı. Ama satın almayı düşündüğünüz otomobilin sadece fiyatına değil, kullanım maliyetine, servis hizmetlerinin kalitesi ve fiyatına, ikinci el değerine bakın. Satın almadan önce şu soruları cevaplayın, sonra kararınızı verin. Ancak unutmayın, bütün değerlendirmeler sonrasında tercih edeceğiniz otomobil, kullanmaktan keyif alacağınız bir model olsun.
MODEL: Satın alacağınız otomobilin modelini belirlerken, ihtiyaçlarınıza göre karar verin. Kalabalık bir aile misiniz, uzun tatil yolculuklarına çıkar mısınız sorularını yanıtladıktan sonra karar verin. İhtiyaçlarınızı karşılayacak modeli tercih edin. Buna göre sedan, hatcback, stainwagon, SUV modellerinden birine karar verin.
FİYAT: Otomobilin fiyatlarını iyi inceleyin. Liste fiyatlarının dışında, pazarlık yapın. Oto bayileri liste fiyatlarının üzerinden peşin alım indirimleri uygulayabiliyor. Ayrıca, opsiyon aksesuarların fiyata dahil olmadığını bilerek, karar verin. Aracın kullanım maliyetlerini de düşünün. Yakıt, servis bakımları, kaskosu, Motorlu Taşıtlar Vergisi'ni hesaba katın.
GÜVENLİK: Otomobilde güvenliğe önem veriyorsanız; ABS, EBD, havayastığı gibi güvenlik aksesuarlarının olmasına dikkat edin. Son yıllarda güvenlik elemanları, otomobillerde standart olarak sunuluyor. Ancak, bunların dışında başka hangi ekstra güvenlik aksesuarları var mutlaka öğrenin.
SERVİS: Almayı düşündüğünüz aracın yeterli servis ağına ve yedek parça sağlama kolaylıklarına sahip olduğundan emin olun. Fiyata aldanıp, servis ve yedek parça konusunda sorun yaşayacağınız bir otomobil satın almayın.
YAKIT TÜKETİMİ: Artan akaryakıt fiyatları, otomobilde tercihi ekonomik otomobillere kaydırdı. Bu yüzden otomobil satın alırken, düşük yakıt tüketimi olan modelleri tercih edin.
DEĞER KAYBI: Satın alacağınız otomobilin değer kaybını göz önüne alın. İkinci el de tercih edilen ve diğerlerine göre daha az değer kaybeden bir aracı tercih edin. Çünkü değer kaybı daha az olan bir aracı satın alarak potansiyel zararınızı azaltabilirsiniz.
TEST SÜRÜŞÜ: Satın almaya karar verdiğiniz otomobille mutlaka test sürüşü yapın. Kendinizi güvenli ve konforlu hissettiğiniz otomobili tercih edin.

Hormonlu Ürün Nasıl Anlaşılır

Hormon takviyesinin özellikle zamansız yetiştirilen ürünlerde daha fazla gözlendiğini kaydeden uzmanlar, bu nedenle sebze ve meyvelerin normal gelişme süreçlerinde alınıp tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. Buna göre domatesin 15 Ekim-10 Kasım ve 10 Nisan-5 Mayıs, patlıcanın 15 Kasım-15 Mayıs, kabağın ise 1 Kasım-15 Mayıs tarihleri arasında tüketilmemesi öneriliyor.
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nevcihan Gürsoy, açıklamada, Türkiye'nin, nüfusunun yaklaşık 20 milyonunun tarım sektöründe çalışan ve gayri safi milli hasılasında tarımın payı yüzde 11.2 olan dünyanın önemli tarım ülkelerinden birisi olduğunu söyledi. Bununla birlikte sektörde çeşitli sorunlar yaşandığını ve halen de devam ettiğini ifade eden Gürsoy, bu sorunlardan birinin de tarım ürünlerinde ve gıda maddelerinde hormon kullanımı olduğunu söyledi.
Hormon kullanımı ya da kullanılmış olma olasılığının halk arasında en çok tartışılan konuların başında geldiğini ifade eden Gürsoy, hormonları, 'bitkilerdeki büyüme ve gelişmeyi düzenleyici olarak kullanılan, düşük yoğunluklarda dahi etkili olabilen ve bitkilerde sentezlenerek taşınabilen organik maddeler' olarak tanımladı.
Hormonların insan nüfusunun hızla arttığı günümüzde tarım ürünlerini de hızla artırmak ve verimliliği yükseltmek amacıyla kullanıldığını vurgulayan Gürsoy, şu bilgiyi verdi: ''Bunu yaparken insan sağlığını göz ardı etmemek gereklidir. Bu nedenle hormon ya da hormon etkili kimyasalların kullanımı bilinçli olarak yapılmalıdır. Aslında dikkat edilmesi gereken konu gıda maddelerinde ve tarımsal ürünlerde çok büyük önem taşıyan bu kimyasalların kurallarına uygun olarak kullanılmasıdır. Kullanılan kimyasalların uygulama dozları, zamanları ve uygulanacak ürün çeşitlerinin bilinmesine rağmen uygulamada zamanlama ve doz ayarlamalarına dikkat edilmediğine sıklıkla rastlamaktayız. Esas tehlike ve zarar oluşumu bu nedenle meydana gelmektedir.
İnsan sağlığı açısından ürünlerde kullanılan kimyasalların toksik etkisi doğrudan doza bağlı olarak gelişmektedir. Dozunda kullanılmayan her türlü kimyasal hem üründe hem de ürünü tüketen canlılarda zehir etkisi gösterebilmektedir.'' Türkiye'de özellikle domates, patlıcan, patates, kabak, salatalık, üzüm, elma, çilek, kavun, buğday, arpa, yulaf, çavdar ve çeltikte hormon kullanıldığının çeşitli platformlarda dile getirildiğini, fakat bu konunun kesin sonuçlarla ortaya konulmadığını bildiren Gürsoy, şöyle konuştu: ''Şu bir gerçek ki tarım ve gıda sektöründe kontrolsüz kimyasal kullanımı yeterince denetim altına alınamamaktadır. Bu da canlılarda çeşitli sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Hormonlu ürünler sürekli tüketildiğinde vücuttaki hormon dengesinin ve bağışıklık sisteminin bozulması, şişme, yağlanma, hücrelerin zayıflayarak kansere yatkınlığın artması gibi kanıtlanmamış, ancak ciddi şüphelere yol açan sonuçları bulunmaktadır.''
-HORMONLU ÜRÜN NASIL ANLAŞILIR?-
Hormon takviyesinin özellikle zamansız yetiştirilen ürünlerde daha fazla gözlendiğini anlatan Gürsoy, ''Bu nedenle özellikle sebze ve meyveler normal gelişme süreçlerinde alınıp tüketilmelidir. Örneğin, domatesin 15 ekim-10 kasım ve 10 nisan-5 mayıs, patlıcanın 15 kasım-15 mayıs ve kabağın 1 kasım-15 mayıs tarihleri arasında tüketilmemesi önerilmektedir'' diye konuştu.
Hormon kullanılmış ürünlerde özellikle zamanının dışında üretilen sebze ve meyvelerde çeşitli farklılar gözlendiğini kaydeden Gürsoy, şöyle devam etti: ''Bunlara örnek verecek olursak, domates çekirdeksiz, içi çok sulu, boşluk varsa, patlıcan içi süngerimsi ve çekirdeksizse, kabak şekli bozuk, çekirdeksizse, biber aşırı büyük ve etliyse, çekirdek evi boş, etli kısmı sertse, patates şekilsiz ve patates yumruları yapışıksa, içinde kararmalar varsa, karpuzun çekirdek yerleri boşsa hormonlu olduğu anlamına gelebiliyor. Bu özellikleri taşıyan ürünleri almamaya özen gösterilmelidir.''

24 Aralık 2007 Pazartesi

Sinüzit nasıl oluşur?

Sinüzit nasıl oluşur?
Kronikleşen sinüzite dikkat..!
Şiddetli baş ağrılarıyla kendisini gösteren sinüzit, kişinin yaşamını olumsuz yönde etkiliyor. Ancak biraz dikkat ederek bu hastalıktan korunmak mümkün.
Kafa kemikleri içinde burun çevresinde yerleşmiş içi hava dolu odacıklara sinüs ve bu boşlukların enfeksiyonlar sonucu iltihaplanmasına da sinüzit adı veriliyor. Peki kişinin hayatını kâbusa çeviren sinüzitten kurtulmanın imkanı yok mu? Op. Dr. Murat Şirin, sıkça rastlanan sinüzit hastalığı ve tedavi yöntemleri ile ilgili şu bilgileri verdi.
Sinüzit nasıl oluşur?
Sinüsleri temizleyen ince kanallar tıkanırsa sinüzit hastalığı başlar. Bu tıkanıklık tedavi ile ya da kendiliğinden açılırsa sinüzit iyileşir ama eğer açılamazsa hastalık kronikleşir. Sinüs kanallarının tıkanıklığına bazı burun içi ve sinüslerle ilgili yapısal koşullar, tekrarlayan üst solunum yolu infeksiyonları, allerjik sebepler, polip ve geniz eti gibi oluşumlar yol açabilir. Bazı kalıtsal sorunlar ve bağışıklık sorunları da sinüzitin diğer sebepleridir.
Sinüzit genel olarak akut ve kronik olarak ikiye ayrılır. Akut sinüzit yeni oluşan sinüzit anlamına gelir. Uygun tedavi edildiği zaman tamamen iyileşir. Ancak kronik sinüzit sinüslerde sürekli bir iltihap olması anlamına gelir ve tedavisi de zordur. Medikal tedaviye cevap vermezse cerrahi müdahale gerektirebilir.
Kimler sinüs problemiyle daha sık karşılaşır?
Gerçekte herkes sinüs enfeksiyonu geçirebilir ancak bazı gruplar daha hassastırlar.
Allerjisi olanlar, yapısal burun bozuklukları olanlar,
Sık sık enfeksiyona maruz kalanlar ve sigara içenler birer örnektir.
Belirtileri nelerdir?
Akut ve kronik sinüzitin belirtileri birbirinden farklıdır. Akut sinüzit daha şiddetli şikayetler ile kendini gösterir. Ağrı en sık görülen şikayettir. Bu, baş ağrısı, yüz ağrısı, göz çevresinde ağrı şeklinde olabilir. Genellikle öne doğru eğilmekle artan dolgunluk tarzında tarif edilebilen bir ağrıdır. Ayrıca burun tıkanıklığı, koyu kıvamlı ve sarı-yeşil renkli burun akıntısı, koku duyusunda azalma, geniz akıntısı, ateş, çene ve dişlerde ağrı, ağız kokusu, burun kanaması, göz kapakları ve yüzde şişme gibi belirtiler olur. Öksürük hem akut hem de kronik sinüzitin belirtisidir. Kronik sinüzitte şikayetler daha az şiddetlidir ancak süre olarak 3 aydan uzun sürer. Sanılanın aksine ağrı daha az hatta bazen belli belirsizdir. Hastada daha çok burun tıkanıklığı, öksürük, geniz akıntısı, koku almada azalma veya kötü koku rahatsız eder.
Ameliyat sonrası iyileşme garanti
Tedavi yöntemleri nelerdir?
Günümüzde standart olarak olarak yapılan cerrahi endoskopik sinüs cerrahisidir. Burada muayene sırasında kullanılan endoskoplarla yakın zamanda geliştirilmiş ince araçlar kullanılıyor. Endoskoplar aracılığı ile sinüslerin burun içine açıldıkları deliklere ulaşıp deliklerin genişletilmekte ve sinüslerin havalanması sağlanmaktadır. Cerrahi genel ve lokal anestezi altında yapılabilmektedir. Cerrahi sonrası burun içine kısa süreli küçük tamponlar yerleştirilmekte ve ameliyat sonrası hasta birkaç kez pansumana çağrılabilmektedir. Genel olarak çok ağrılı olmayan, hasta konforunun çok fazla bozulmadığı ameliyatlardır.
Son dönemde adı duyulmaya başlayan balon ile sinüzit ameliyatları (balon sinoplasti) henüz çok yeni bir teknik olup ancak çok sınırlı oranda hastada kullanılabilecek bir tekniktir ve endoskopik sinüs cerrahisinin yerini tam olarak tutmamaktadır.
Cerrahi yöntemde başarı oranı yüksek mi?
Sinüzit cerahisi sonuçlarının başarılı olmadığı ve hastalığın sık tekrarladığı yönünde bir inanış vardır. Bu bir yanılgıdan kaynaklanır. Allerjik zemin üzerinde gelişen polipli sinüzitlerde tekrarlama eğilimi gerçekten yüksektir. Ancak hastaların çoğunluğunu sadece sinüs kanallarının daralmış ya da tıkalı olduğu basit tekrarlayan sinüzitler oluşturur ve bu hastalarda cerrahinin başarı oranı % 90'ların üzerindedir. Ayrıca ameliyat tedavisinden sonra uygun bir ilaç tedavisi ve düzenli bir hasta izlenimi, ameliyat sırasında kullanılan donanım ve doktorun bu konudaki özel deneyimi başarıyı etkileyen diğer faktör.
Bulgular önemli
Nasıl teşhis edilir?
Hastanın şikayetleri dikkatlice sorgulanmalı, tam bir KBB muayenesi yapılmalıdır. Ancak akut sinüzitte muayene sırasında çoğu zaman burun içinde akıntı görülüp teşhis konulabilse bile kronik sinüzitte bu genelde pek mümkün olmamaktadır. Hastanın şikayeti ve muayene bulguları muhakkak radyolojik yöntemler ile desteklenmelidir.

19 Aralık 2007 Çarşamba

Japonya: 'EVET, UFO VAR'

Teknoloji devi Japonya en yetkili ağızdan UFO'ların varlığını doğruladı...
Bilimsel olarak varlığı resmiyet kazanmamış tanımlanamayan uçan nesneler (UFO) hakkında açıklama yapan Japonya hükümet sözcüsü "Evet, Ufo'lar var, Ama bu konuda daha fazla konuşamam" dedi.
Ülkede son aylarda artan Ufo haberleri üzerine Devlet Bakanı ve hükümet sözcüsü Nobutaka Machimura, rutin olarak düzenlediği basın toplantısında konuyla ilgili kısa bir değerlendirmede bulundu. Bakan Machimura, Ufo'larla alakalı sorularla hergün karşılaştığını belirterek, "Kişisel olarak, bu nesnelerin varlığına kesin olarak inanıyorum. Ancak daha fazla konuşamam" dedi.
Tokyo hükümeti, daha önce daha önce yayımladığı bir bildiride Ufo'ların keşfedildiğiyle ilgili olaylara karşı 'ilgisiz' olduklarını kaydetmişti. Açıklama, bir muhalefet partisi milletvekilinin sürekli gündemi meşgul eden Ufo vakalarıyla alakalı araştırma yapılması talebi üzerine yapılmıştı. Machibura, hükümetin daha önceki 'kalıplaşmış ve yüzeysel' açıklamalar'dan başka daha fazla bilgi veremeyeceğini de sözlerine ekledi.

13 Aralık 2007 Perşembe

Dünyanın En Pahalı 10 saati

Dünyanın en pahalı 10 saati

Forbes zamanında dünyadaki en pahalı saatleri bulmuş çıkartmış bizlere sunmuş. Şimdi bize düşen 1.130.620 USD lık bir saatin hangi kolda nasıl taşınacağını düşünmek olacaktır. İlk 10′a giren saatlerin en ucuzu 180.000 USD’dan başlıyor.

Saat firmalarının hepsi İsviçreli. Kendileriyle Avrupa Futbol şampiyonasında aynı grupta olduğumuzu hatırlattıktan sonra saatlerin tümünü tek tek sayfalarına bakarak bulabileceğiniz gibi Forbes dergisinin ilgilisayfasına giderek kolaylık sağlayacağınızı hatırlatmak boynumuzun borcu olur.

HEPSİ BURADA SAAT FIRSATLARI İÇİN TIKLAYINIZ

1- Chopard - Swiss 1860 Super Ice Cube 1.130.620 USD www.chopard.com

2- Blancpain - Swiss 1735 - 1735 - 1.000.000 USD www.blancpain.com

3- Vacheron Constantin - Swiss 1755 - Minute Repeater - 340.000 USDwww.Vacheron-Constantin.com

4- Audemars Piguet - Swiss 1875 - Minuter Repeater with Tourbillon - 297.500 USD www.AudemarsPiguet.com

5- Roger Dubuis - Swiss 1995 - Hommage H43 2610 0 N94.1 291.70 USD www.rogerdubuis.com

6- Girard-Perregaux - Swiss 1791 Magistral Tourbillion - 280.000 USDwww.Girard-Perregaux-usa.com

7- Breguet - Swiss 1775 5437PT - 275.000 www.breguet.com

8- Patek Philippe - Swiss 1839 - 10 day Tourbillion - 240.000 USDwww.patek.com

9- Pamigiani Fleurier - Swiss 1996 - Parmigiani Bugatti Type 370 - 200.000 USDwww.pargmigiani.ch

10- IWC - Swiss 1868 - Grande Complication - 180.000-280.000 USDwww.iwc.ch

Yazı kaynağı <http://ladress.blogspot.com/2007/12/dnyann-en-pahal-10-saati.html>

7 Aralık 2007 Cuma

Da Vinci'nin şifresi çöz çöz bitmiyor!

Leonardo Da Vinci’nin tabloları üzerinde çalışan bir grup sanat tarihçisi, ressamın bazı tablolarına aynayla bakılınca Tanrı figürü belirdiğini söyledi.
Ünlü İtalyan ressam Leonardo Da Vinci’nin eserlerinin içine gizlenmiş ve ancak aynada bakıldığı zaman görülebilen gizemli yüzler ve dini semboller ortaya çıktı.
Uzmanların uzun araştırmaları sonucu tespit edilen figürler için ilginç yorumlar yapıldı. Resimler üzerinde çalışan ve sanat tarihçilerinden oluşan “Kutsal Kitap ve Tabloların Aynası” adlı grup, Da Vinci’nin yaşadığı dönemde Katolik Kilisesi tarafından sapkınlıkla suçlandığı için özel düşüncelerini bu şekilde resimlerine gizlediğini belirledi.
Ressamın en ünlü eserleri olan “Mona Lisa” ile “Bakire ve Çocuk” tablolarında aynı yöntemle Tanrı figürü işlendiğini öne süren grup, gizemli görüntüyü internet sitelerine de koydu.
Buna göre, Mona Lisa tablosundaki resmin sağ kolunun alt kısmında, Yahudi Tanrısı Yehova’yı Vatikan tacını giymiş şekilde resmeden bir figür ortaya çıkıyor.
AZİZ JOHN TABLOSUNDA GİZLİ ADEM İLE HAVVA
“İsa’nın Son Akşam Yemeği” adlı tabloda ters duran bir kutsal kase şekli belirirken, “Aziz John” tablosunda ise Adem ve Havva’yı cennet bahçesindeyken gösteren bir figür yer alıyor.
YAHUDİ TANRISI BELİRİYOR
“Bakire ve Çocuk” tablosuna aynayla bakılınca, Yahudi Tanrısı Yehova, Vatikan tacıyla görülüyor. Akşam


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...