Bu Site Sizin Sizde Yazınızı Gönderin

Evet bu siteye sizlerde yazılarınızı gönderebileceksiniz. Yapmanız gereken içerisinde link ve reklam olmayan yazılarınızı haberdaim@gmail.com adresine mail olarak göndermek.
Hepsi bu kadar. İyi Paylaşımlar
Dikkat edilmesi gerekenler;
Siteye cinsel içerikli, reklam içerikli paylaşımlarda bulunmak yasaktır.

28 Mayıs 2012 Pazartesi

İşte Osmanlı ...

İşte Osmanlı ...

19.yüzyılda Almanya nın Mülhaym şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında Almanlar, öbür yakasında da Fransızlar oturuyordu.

Fransızlar, her sene nehrin Almanlar'daki kısmına geçip mahsulün tümünü toplayıp götürüyorlardı.

O sıralar, birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses çıkaramıyorlardı tabiî. Her sene böyle olunca çareyi Osmanlı Sultanına durumu yazıp, imdat istemekte bulurlar.

Mektupta şöyle denmektedir:

"Fransızlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden alıyorlar.
Siz ki, dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultanı, İslamiyet'in de halifesisiniz. Bizi şu zulümden kurtarın. Asker gönderin. Ürünlerimizi bu sene olsun toplama imkanı sağlayın."

Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardım isteğini inceleyen padişah asker göndermeyi mümkün ve gerekli görmez; yalnızca asker elbisesi göndermeyi kâfi bulur ve cevabı bir mektupla beraber içi askeri elbise dolu üç çuval yollanır.
Şaşkına dönen Almanlar, çuvalı alıp

mektubu okurlar:

"Fransızlar korkak ademlerdir. Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur. Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kâfidir."

Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin. Mahsul zamanı, nehrin görülecek yerlerınde dolaştırın. Karşıdan gören Fransızlar için bu kâfidir."

Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini kapışırlar. Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetinde, nehir kıyısında dolaşmaya başlarlar.

Ertesi gün, karşıdan gelen haber, Almanlar'ın sevinç çığlıkları atmalarına sebep olur:

"Osmanlılar'dan imdat geldiğini düşünen Fransızlar, korkudan köylerini de terkederek iç kısımlara doğru kaçmaktalar. Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir."

Bu olay, Mülhaymli'lerin gönüllerin de taht kurmuştur. Giydikleri yeniçeri kıyafetlerini, daha sonra Mülhaym a bağlı Karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar.

Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı bayrağı asarlar. Ayrıca, halen olayın yıldönümünde de şehirde bir karnaval düzenleyip, hadiseyi temsilen kutlarlar.

22 Mayıs 2012 Salı

Mübarek Üç Aylar

Mübarek Üç Aylar

Regâib gecesi, Recep ayının ilk Cuma gecesidir ve ardından Receb ayına girilmiş olur. Regaib kandili, “Üç Aylar (Recep,Şaban,Ramazan)” olarak bildiğimiz rahmeti, bereketi ve mağfireti bol olan faziletli bir maneviyat iklimine girdiğimizin habercisidir. Af ve mağfiret için bu ayda eller daha bir yükseğe kalkmalı, gönüller daha hassas olmalıdır.

Peygamberimiz (sav) Efendimiz buyurmuştur ki: “Recep ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.”

Enes bin Malik(ra)’den şöyle rivayet edilir. Recep ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: “Allahım! Recep ve Şabanı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.”

Allah (cc) Buyurdu ki;

 

Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.

(Nisa / 103.Ayet)

 

Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et!  (Hicr 15/99.Ayet)

 

Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün… (Tahrim 8.Ayet)


Hadislerden Damlalar

 

Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (SAV) buyurdular ki:

 

"Âdemoğlu secde âyeti okur ve secde ederse şeytan ağlayarak ayrılır ve:

"Yazık bana, insanoğlu secdeyle emredildi ve secde etti, mukabilinde ona cennet var. Ben de secdeyle emrolundum ama ben itiraz ettim, benim için de ateş var" der." (Müslim, Îmân 133, 81.)


Ebû Mûsâ el-Eş'arî radiyallahu anh'den Nebî (SAV)'in şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur:

 

-Şu bir hâlis mü'min ki: Kur'ân okur ve onun muktezâsiy'e amel eder, o, tadı güzel, kokusu güzel turunç (meyvesi) gibidir.

-Şu bir mü'min de Kur'ân okumaz, fakat mû'cebiyle amel eder. Bu da tadı güzel, fakat kokusu olmayan hurma gibidir.

 

-Kur'ân okuyan (fakat mû'cebiyle amel etmeyen) munâfikm benzeri de kokusu güzel fakat acı reyhâne (otu) gibidir.

-Kur'ân okumayan munâfıkın benzeri de tadı acı ve kötü, kokusu acı Ebû Cehil karpuzu gibidir. (Buhari)


16 Mayıs 2012 Çarşamba

Ulaşım araçlarının geçirdiği değişimler

Ulaşım araçlarının geçirdiği değişimin yaşamlarımıza olumlu etkileri nelerdir?


MODERN ULAŞIMIN GELİŞİMİ

Üretimdeki değişiklikler ile ulaştırmadaki gelişmeler arasında çok sıkı bir ilişki vardır. Ucuz demir ve buhar makinaları var olmadığı sürece birtakım iyileştirmelerin gerçekleştirilmeleri olası değildiyse de, üretimin genişlemesi, büyük ölçüde, ham madde getirilmesi ve daha geniş bir pazara daha fazla mal gönderilmesi istidatına dayanıyordu. Bu istidat iki aşamada oluştu. İlk aşamada, iyileştirilmiş nehirler, kanallar, güzel yollar ve büyük yelkenli gemiler ucuz, hacimli, ağır veya kırılabilir malların çok uzak mesafelere daha hızlı ve daha düşük maliyetlerle gönderilmesine olanak sağladılar. İkinci aşamada ise, buharlı ve içten patlamalı motorlar taşınabilecek yük miktarını daha da artırdılar, hareket kesinliği sağladılar, iklim koşullarına üstünlük sağladılar, hıza ve esnekliğe büyük katkı sağladılar, maliyetleri daha da düşürdüler ve nehir veya kanallarla ulaşılamayan bölgelere nüfuz edilmesini sağladılar.

Karayolu ulaşımındaki iyileştirmeler o kadar pahalıydı ki, bu iyileştirmeler endüstrideki gelişmelerden çok daha büyük ölçüde devlet eylem ve fonlarına dayanmak zorunda kaldılar . Devlet yalnızca nehirler, kanallar ve yollarla ilgili çalışmaları üstlenmekle kalmadı, aynı zamanda demiryollarını da ya kendisi inşa etti ve işletti veya özel demiryolu inşaatlarına ve işletmelerine yardım etti.

KARAYOLLARI VE SU YOLLARI

Demiryolu öncesi ulaşımında ilk iyileştirmeler Büyük Britanya'da gerçekleştirildi. 1750'ye kadar pek çok nehirde ulaşımı kolaylaştıran ve karayolundan su yoluna geçildiğinde taşıma maliyetlerinin dörtte üç oranında düştüğünün farkına varan ülke, Manchester ile yedi mil uzaklıktaki Worsley kömür ocaklarını birleştiren Bridgawater Dükü'nün kanalı 1761'de tamamlandığında ,tam bir kanal bilincine ulaşmıştır. 1785 ve 1807 arasında 165 tane kanal kararnamesi geçirildi, nehirler daha da iyileştirildiler ve birbirlerine bağlandılar.
Kanalların etkileri çok büyüktü. Artık birkaç yüz kilo değil, tonlarca mal taşınabilirdi; nakliye maliyetleri düştü, iç bölgelerdeki kömür ocakları işletime sokuldu ve çiftçiler uzak pazarlara açılma olanağına kavuştular. Bölgeler arasındaki fiyat farkları ortadan kalktı, yolcular ucuz seyahat olanağına kavuştular.

Kanal çağına paralel olarak büyük bir yol inşaatı dönemi başladı. Bütün yol inşaatları iki sorunla karşı karşıya kalıyorlardı: Gerekli işgücü, para ve malzeme nasıl elde edilebilirdi? Dayanıklı ve kalıcı bir yol zemini elde etmenin en iyi yöntemi neydi? 1830'lara gelene kadar ikinci sorun çözüme kavuşmuştu.1750'den sonraki yıllarda mühendisler bütün bir yıl boyunca oluşacak trafik akımına dayanabilecek sert zeminli yollar yapma yöntemleri geliştirdiler. Rekabet ve daha iyi zeminli yollar yolcu arabasıyla seyahatin hızını saatte dört milden, altı, sekiz ve hatta on mile çıkardı.

1830'dan sonra demiryolu, hem karayoluna hem de su yoluna meydan okudu. Daha büyük bir hız ve güvenlik sağlayarak karayoluyla taşınabilenden daha büyük miktarda mal taşıma olanağı sunarak, uzun mesafe karayolu taşımacılığını öldürdü. Su yollarını, kömür gibi ağır ve ucuz malları kanallardan daha ucuza taşıyarak bozguna uğrattı. Bazı demiryolu işletmeleri, kanalları satın alıp veya kiralayıp ölüme terk etmek veya kullanım dışı tutmak suretiyle üstünlüklerini güvence altına aldılar.
DEMİRYOLU

Demiryolu iki kuruluş aşamasından geçti. 18. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, kömürü maden çıkışından bir su yoluna veya yakılacağı yere taşımak için düz veya raylı hatlar kullanılıyordu. Bir kömür madeninden iki mil uzaklıktaki Carron demir işleme tesislerine döşenen böyle bir hat, kömür maliyetini dörtte üç oranında azaltmıştı.
İkinci aşamada motor geldi. 1801'de Cornishli mühendislik dehası Trevithick, çalıştığı madenin civarında raylar üzerinde vagonları çeken bir motora sahipti. Trevithick'ten sonra diğer bir maden mühendisi olan George Stephenson, Tyne nehrine altı mil uzaklıktaki bir madenden kömür vagonlarını iterek götürmek için bir makine (lokomotif) kullandı. Bu gelişmelerden sonra kömür fiyatı yarıya indi.

1850'ye gelindiğinde Britanya'da ana hatlar inşa edilmiş, temel özellikler iyice yerleşmişti.1850'ye kadar mühendisler ilk problemlerin çoğunu çözmüşlerdi. Bu konuda onlara en fazla ucuz demir ve daha iyi makine aletleri yardımcı oldu. Ellilerde hidrolik frenler kullanılmaya başlandı. Taş bloklarının yerini ağaç bağlantılar aldı, raylar daha kalın lokomotifler daha güçlü hale getirildiler.

Demiryollarının Etkileri: 1850 yılında demiryolu hasılatlarının üçte ikisi yolcu taşımacılığından sağlanıyordu. 1850'den sonra yük taşımacılığı yolcu taşımacılığından daha önemli hale gelmeye başladı. Posta taşımacılığı 1930'larda başladı. Yine bu tarihlerde canlı hayvan ve hayvan ürünleri taşımacılığı yapılmaya başlandı.

Küçük çaplı ürün ve ticari eşya taşımacılığı için demiryolları hızlı bir servis kurdu. 1850'lere gelindiğinde düzenli yük treni seferleri yapılıyordu. Demiryolu aynı zamanda yolcu taşımacılığında da maliyeti ve yolculuk süresini düşürdü. Demiryolu, işgücü istihdamı için yeni alanlar yarattı.

OTOMOBİL VE UÇAK

1900'e kadar otomobil motorunun gelişimine en büyük katkıyı Fransız ve Almanlar yapmış olmasına rağmen, motorlu araçlar Avrupa'nın sivil yaşamını Amerika'nınkine göre daha az hem de daha yavaş etkiledi. Avrupa'nın üretimi Amerika'nın yıllık en yüksek üretiminin onda birini hiçbir zaman geçmedi. Hem İngiltere hem de Fransa'da özel araba sahiplerinin sayısı yirmili yıllarda arttı, otuzlu yıllarda ise iki katına çıktı. Bu arada, otobüs ve kamyonlar her yerde boy gösterdiler;demiryolları trafiğinin bir kısmına el koymakla birlikte, ülkenin toplam ulaşım hacmini de artırdılar.
Otomobil yeni ve büyük yatırım ve istihdam alanları açtı; çeliğe, çeşitli alaşımlara ve diğer malzemelere yeni bir talep yarattı; yeni tür hizmet alanları ortaya çıkardı; eski yol yapım endüstrisinde devrim yarattı. Nüfusun bir kısmının kırsal kesime akmasını sağladı. Tatilin yapısını değiştirdi.

Ticari havacılık Birinci Dünya Savaşı sona erdiğinde başladı. Londra ve Paris arasında düzenli seferler iki şirket tarafından 1919'da başlatıldı. Almanya'nın merkezi konumu ve barış antlaşmasının koyduğu savaş uçağı yasağı, sivil hatların gelişmesine yol açtı.

Uçak kara veya denizde ulaşılması mümkün olmayan bir hız getirdi ve demiryolu tarafından ekonomik olarak aşılması mümkün olmayan bölgeleri geçilebilir hale soktu.

İLETİŞİM
1700'lere doğru devlet posta servisleri çoğalmaya başlamıştı; fakat modern posta sistemi, büyük ölçüde, buharlı ulaşımın ve posta bedelinin önceden verilmesi şeklindeki uygulamanın bir ürünüdür.
Daha hızlı ulaşım olanakları, ilk olarak demiryollarında kullanılan fakat kısa sürede gazetelere ve genel kamu kullanımına açılan ve çoğu ülkede devlet tarafından devralınan veya posta sisteminin parçası olarak bizzat devlet tarafından oluşturulan elektrikli telgrafla birlikte gündeme geldi.

Bell'in insan sesini bir tel boyunca iletmesiyle telefon ortaya çıktı; fakat telefonun Amerika ve Avrupa'da rağbet kazanabilmesi için yirmi yıl geçmesi gerekecekti. Sesi uzun mesafelere gönderebilmek için teknik iyileştirilmeler yapılması gerekiyordu. Hükümetler telgraf sistemin sahibi olduklarından özel mülkiyet konusu olacak bir rakibi pek hoş karşılamadılar. Almanya'da telefona devlet sahip çıktı ve geliştirdi.

Telsiz telefon - radyo- halkı ilk kez 1920'de selamladı. Radyo yayını sistemleri, birer hükümet sistemi olarak geliştiler, dinleyicilerden alınan ruhsat bedelleriyle işletildiler. Her biri ulusal sınırları içinde tekel durumunda idiler. Radyo yayınlarının amacı eğlence, haber, bilgi, propaganda, başvuru ve emirleri duyurmaya yönelikti.

GEMİ VE GEMİCİLİK

19. yy, metal geminin, büyük ölçüde geliştirilmiş ağaç yelkenli gemiye karşı kazandığı zafere tanık oldu. Bu, taşıma işinin bir araçtan bir diğerine aktarılması olayından ibaret bir şey değildi; ek olarak metal gemiler insanlara ve mallara yelken ile asla mümkün olamayacak bir hareketlilik olanağı sağladılar.
Denizcilik sanatı, özellikle okyanus yolculukları üzerine olanı, 1600'lerden sonra oldukça iyileşmişti. 1610'a gelene kadar teleskop mükemmelleştirilmiş, harita yapımcılığı giderek ustalaşmaya başlamıştı ve sahil rotaları veya liman girişleri şamandıralarla veya deniz fenerleriyle işaretleniyordu. 1772'de icat olunmuş olan bir kronometre ve geliştirilmiş gözlem yöntemleri denizcilere boylamlarına saptamalarında yardımcı oluyordu.

1840'lı yıllarda Amerikan gemi yapımcıları, suya indirilen en hızlı ve en güzel yelkenliyi, clipper'i , inşa ettiler . Boyu eninin altı katıydı, hatları suya uygundu ve dalgalara çarpmak yerine onları kesip geçiyordu. Bu yeniliğin zamanlaması uzun yolculukta hıza olan talebin ortaya çıkışı ile çıkıştığı için mükemmel oldu.

Buharlı gemi: Bu yelkenli dünyasına buharla çalışan ilk teknenin gösterişsiz girişi 19. yüzyılın başlarında gerçekleşti. 1770'ler itibaren, Fransa, İskoçya ve Amerika'da bazı insanlar güzel makinalarla deneyler yapmaya başlamışlardı. Fulton bu insanların fikirlerini ve bazı cihazlarını bir araya getirdi ve bir watt makinası satın aldı. 1807 yılında Hudson Vadisi sakinleri, Clearmont buharlısı nehir yukarı 150 mili 32 saat içinde kat ederken, "şeytanı masalsı bir çarka binmiş Albany'e doğru giderken" gördüler.

Deneyimler çözülmesi gereken bir çok teknik problemi kısa sürede su yüzüne çıkardı; emniyet supabı olmadığı için patlayan kazanlar, buhar tesisinin tahta teknenin kıçını parçalaması, vs. Bu, iki temel iktisadi probleme de yol gösterdi. 1) Buharla çalışan çarklı bir geminin inşası ve işletilmesi yelkenli gemiye göre daha pahalıydı. 2) Kazanı, motoru, su tankları yakıtı ve pedallı çarkları çevirmekte kullanılan makineleri öyle büyük bir alan işgal ediyordu ki, özellikle uzun yolculuklarda yolcular ve kargo için çok az yer kalıyordu.

Tekne gövdesi, sürme yöntemleri, motorlar ve yakıtta iyileştirmeler gerçekleşti. Çeliğin demirden de iyi bir malzeme olduğu ortaya çıktı ve 1789'da okyanus aşan gemilerde çelik kullanılmaya başlandı. 1850 ile 1914 arasında Britanya buharlı gemilerinin büyüklüğü en az on kat arttı.

Başka bir iyileştirme, çok silindirli birleşik motorların 1860 civarında etken hale gelmesiyle gerçekleşti. Bu motorlarla donatılmış buharlı gemilerde yakıt masrafı yarıya indi, aynı miktarda kömür ile daha fazla yol kat ettiler; bunlar daha fazla taşıma alanına sahiptiler ve Doğu'ya veya doğu ve güney-batı Pasifik adalarına yapılan uzun yolculuklarda yelkenli gemilerle rekabete girebilirlerdi.

Diğer bir iyileştirme, 1904 yılında okyanus gemilerinde kömür yerine petrol kullanılmaya başlaması ve daha sonra da dizellerin ortaya çıkması ile gerçekleşti. Yakılan bir ton petrol, bir ton kömürün yakılmasından elde edilenden yüzde elli daha fazla buhar üretiyor, buna karşılık yüzde on iki oranında daha az yer işgal ediyordu. Gemiye kolayca yüklenebiliyor ve istenilen her yerde depolanabiliyordu. 1914'e gelindiğinde, dünya ticari taşımacılığının yüzde dördünde petrol yakılıyordu; 1939'da aynı oran yüzde otuzdu. Bu arda, 1903 yılında bir Alman mühendis tarafından icat olunan dizel motoru, 1920'den sonra denizcilikte tatminkar olarak kullanılabilir hale geldi. Dizel motoru aynı güçteki bir buhar biriminden daha küçük ve daha hafifti ve üstelik kazan, su tankı veya baca gerektirmiyordu. Dizelde patlatılan bir tonluk petrol, dört ton kömür veya boyler fırınında yakılan üç ton petrol ile hemen hemen aynı miktarda güç yaratıyordu. Dolayısı ile etken bir güç birimiydi ve büyük bir alan kazandırıyordu.

Bütün bu gelişmeler buharın yelken karşısındaki üstünlüğünü artırdı. Buharlının çalışma kapasitesi aynı tonajdaki bir yelkenliye göre dört misline çıktı. Her tür hava koşulunda hareket kesinliği ve emniyet arttı; bir geminin varış limanına gecikmesi ve kaybolma ihtimali çok olağandışı haline geldi.

Gemicilik Türleri: 1914 yılında tüm dünyada, kıyı veya denizaşırı trafikte yer alan, 24.000'den fazla buharlı gemi vardı.

Petrol tankerli ve soğutma tesisli gemiler özel yük taşımak için inşa edilen gemilerin belli başlı örnekleridir. Benzin ve sıvı yakıt talebi 1900'den sonra öyle hızlı büyüdü ki, 1938'e gelindiğinde dünya tonajının altıda biri tankerlerden oluşuyordu. Soğutulmuş yiyeceklerin ekvator üzerinden yapacakları uzun yolculuklar 1800 yılında dondurulmuş ilk Avustralya etinin Londra'ya ulaşması ile yapılabilir hale geldiler. Et taşımacılığına yavaş yavaş süt ürünleri ve taze meyve ve sebze taşımacılığı da katıldı.

Okyanuslararası Kanallar: Bir Fransız şirketi tarafından yapılan Süveyş Kanalı 1869'da açıldı. İlk önceleri dar, sığ ve kârsızdı; bir geminin kanaldan geçmesi üç gün alıyordu. 1880'e gelindiğinde, trafik ve kârlar yükseliyordu ve bu tarihten sonra gerçekleştirilen iyileştirmeler sonucunda 20.000 tonluk veya daha büyük gemilerin kanalı on beş saat kadar bir sürede geçmelerini olanaklı hale getirmişti. Akdeniz yeni bir canlanmaya girdi.

Limanlar: Her deniz yolculuğunun bir limanda sona erdiğine göre , gemilerin çapındaki ve trafik hacmindeki artış , liman hizmetlerinde çok büyük iyileştirmeler gerektirecekti. Avrupa'nın büyük limanlarının çoğu , açık denize çıkan gemilerin suların yükselmesi anında ulaşılabilecekleri ölçüde nehir yukarı genişlemişti. Gemilerin kum ve çamurla dolu ve sığ sahillerde dikkatle ilerlemeleri , med-cezir olaylarını ve akıntıları kollamaları gerekiyor ve genellikle iki veya üç med hareketinden sonra demir atma yerine ulaşabiliyorlardı.

On sekizinci yüzyılda çok az limanda rıhtım olduğu için gemiler akıntının ortasındaki kazıklara bağlanıyor veya demir atıyorlardı. Yük , kıyıya taşınması için , mavnalara veya küçük sandallara aktarılıyordu. Bu nedenle limanlar çok sıkışıktı. Yükün devamlı el değiştirmesi zaman ve paraya mal oluyordu. Gümrük işleri yavaştı ve kıyıya veya açık yerlere yığılan yükler , limanları dolduran ve bir kahve torbasından gemi çapasına kadar her şeyi çalmaya hazır olan hırsızlar için çocuk oyuncağı kadar kolay bir avdı. Bu arada gemi bomboş yatıyor ve hiçbir şey kazanmıyordu. Okyanusa çıkan bir geminin , çıkış limanından bir aydan önce hareket edebilmesi için çok büyük gayretler gerekiyordu. Limanların iyileştirilmesi üç aşamada gerçekleşebilirdi. Kanalın derinleştirilmesi rıhtımların inşası ve depoların yapılması. İlk olarak 1824'te yapılan buharlı kazıcı ilkini olanaklı hale getirdi.

İki savaş boyunca ve arasında gemicilik : 1914 yılında dünya, kıyı veya deniz aşırı ticaretle uğraşan 43 milyon gros tonluk bir buharlı gemi tonajına sahipti . Birinci dünya boyunca sekiz milyon tonu Britanya'ya ait olmak üzere on iki milyon tonun üstünde ticaret gemisi battı. Bunların arasında en iyi ve en modernleri de yer alıyorlardı. Bu tahribatın üstesinden gelmek için öyle çılgınca bir yeni gemiler inşası gayretlerine girildi ki, savaş bittiğinde dünya tonajı 1914'tekinden daha büyüktü. Henüz bitirilmemiş pek çok gemi stokta bekliyordu ve gemi inşa endüstrisinin üretim kapasitesi çok büyük bir genişleme göstermişti. Barış anlaşmasıyla Almanya okyanusa çıkabilen gemilerinin tümünü yitirdi. Fakat bunların yerini kısa sürede dolduracak modern teknelerin inşa çalışmalarını başlattı. Bir ölçüde daha büyük ve hızlı olan yeni gemiler eskilerine göre daha etkendiler ve liman hizmetlerindeki iyileştirmeler bekleme sürelerini düşürmüştü. Böylece bir yandan da ton başına taşıma kapasitesi artmıştı.

Fakat işletme maliyetleri daha yavaş düştüğü için , gemicilik tıpkı kömür ve demir yolu gibi, 1929'dan daha önce hasta bir endüstri haline geldi. Depresyonun başlamasıyla birlikte hastalık iyice ciddileşti. Taşınan yük miktarı neredeyse üçte bir oranında düştü. Dünya işsiz gemicilik kapasitesi 1930 boyunca üç katına çıktı, diğer gemiler ise yarı yarıya boş ambarlarla ve kısacık yolcu listeleriyle çalışıyorlardı. İşsizlik su cephesinde kol geziyordu. 1933'te altı tersaneden beşi mezarlık gibi bomboştu. Bulutlar kalkarken eski gemilerin bazıları hurda niyetine söküldüler ve sübvansiyonlar ve Britanya hükümetinin, Britanya'nın toplam tonajında küçük bir azalma olurken Amerikan ticaret donanması Birinci Dünya savaşının ertesinde eriştiği zirveden sürekli ve uzun bir düşüşe geçti . Yalnızca, Japonya ve bazı küçük Avrupa ülkeleri 1913'te sahip olduklarından daha çok gemiye sahiptiler. İkinci Dünya savaşının ilanından birkaç saat sonra, denizaltılar ilk kurbanlarının işini bitirdiklerini duyuruyorlardı. Aralık 1941'de Amerikan gemiciliği hedef haline geldi. Britanya'da ve daha da fazlasıyla Birleşik Devletler'de kayıpları yenilemek ve ordunun ve donanmanın çok büyük gereksinimlerini karşılamak için tersane kapasitesi arttırıldı.

15 Mayıs 2012 Salı

Medineyi Ağlatan Ezan

Allah Resûlü hasta yatağında soğuk terler döküyor. Hazreti Aişe'nin gözü yaşlı, Hazreti Ebu Bekr'in başı yerde, Kainatın Efendisi ebedi yolculuğun eşiğinde son nefeslerini sayıyor. Medine soluk almadan bekliyor.

Buruk yürekler, endişeli bakışlar ve köşelerde sessiz sessiz akıtılan göz yaşları… Tek istenilen şey, bir haber. Habibin sıhhat haberi. Fakat Alemlerin Rabbi daha fazla uzatmayacaktır dünya gurbetini Habibinin. Ahmedi'nin yüreğini daha üzmeyecektir bu çöllerde.
İşte son an… son nefes… ve Habibin dudaklarından dökülen son söz: "Er'rafiku-l a'la! Er'rafiku-l a'la!" " Yüce dost! Yüce dost!"

Kainatın Sevgilisi ulaşıyor dostuna.
Ezan vaktidir. Resûlullah'ın yokluğundaki ilk gecenin sabahı. Bilal elini kulağına götürmek için hazırlanıyor. Mukaddes daveti duyuracak. Lakin yüreği yanıyor. Yanık sesi, yanık yüreğiyle hepten hüzne bürünmüş başlıyor ezan-ı Muhammedi. Ve tam "Eşhedü enne Muhammederrasûlullah…" derken bir hıçkırık kopuveriyor Bilal'in ciğerlerinden. Bilal ağlıyor, sahabeler ağlıyor. Dalga dalga hüznüyle yayılıyor gülbang-ı Ahmedî. Peygamber müezzini ezanı güçlükle bitirebiliyor.
Medine… Peygamber şehri. Hiç böyle görmemişti bu şehri Bilal. Her bir taşından göz yaşı damlıyordu sanki. İşte bu sokaklardan yürümüştü Allah Resûlü. Bu mescitte oturmuştu. Şu kütüktü yaslanıp da hutbe okuduğu. Mübarek ayaklarının değdiği toprak bu topraktı. O'nun gül kokusu sinmişti bu yerlere. Medine O'nu bulduğu gün can bulmuştu. Ama şimdi o yoktu bu şehirde. Her zerresine hasretini nakşedip göçüp gitmişti işte. Bilal Medine'de duramazdı artık. Baktığı her yönde O'nun hatırasının canlandığı, yüreğine hicran ateşleri yağdıran bu şehirde kalamazdı. Hasretini bağrına basıp Şam'a gitti. Aradan seneler geçti. Medine peygambersiz, ezanlar Bilalsiz seneler geçti. Halife defalarca Bilal'i Medine'ye çağırdı. Tüm ısrarlara rağmen peygamber müezzini kabul etmedi bu davetleri. Fakat bir gece Efendimiz (sav) rüyasına geldi Hazret-i Bilal'in. Allah Resûlü (sav) nurlar içinde ona bakıyor, sitemvâri bir tavırla: "Ne zamandır beldemize uğramaz oldun Ya Bilal!" diyordu. Ertesi sabah Bilal, emri alan asker gibi fırladı. Derhal Medine yollarına koyuldu. Bilal'in ne sıcakta pişen vücudu ne uzayan yollara bakan gözleri vardı. Hissettiği tek şey kalbindeki tarifsiz sızıydı. Özleten, ağlatan, yandıran bir sızı.

Günlerce süren yolculuğun ardından Bilal, sevgilisini gömdüğü hicran şehrine ayaklarını basıyordu işte. Ve o gün Medine bir zamanlar çok iyi tanıdığı bir sesle açıyordu gözlerini sabaha. Sesi duyan daha iyi işitebilmek için kapılara koşuyordu. Sokaklara dökülen insanlar heyecan içinde birbirlerine tek bir şeyi haber veriyordu. "Bilal gelmiş! Seneler sonra Bilal Medine'ye dönmüş." Kalpler sanki yerinden çıkacaktı. Sokaklarda kadınlar, çocuklar… Medine böyle bir şey görmemişti. Bütün şehir mescide akıyordu. Onlar bu sesi hep peygamber hayattayken duymuşlardı. Bu sesi işitip de gittiklerinde mescide Allah Resûlü'nün o mübarek yüzünü görmüşlerdi yıllarca. Peki ya şimdi? İşte bu ses Bilal'in sesiydi. Yoksa Muhammed Mustafa (sav) , kainatın biricik sevgilisi şimdi de mescitte miydi? Birisi deseydi ki: "Evet, Peygamberimiz (sav) mescitte, müminleri namaza bekliyor." Şüphesiz buna inanmayan kalmayacaktı. Bir anda çağlayan hisler o koskoca hakikati unutturuvermişti. Allah Resûlü artık aralarında yoktu ve dönmesi de mümkün değildi. İşte o dem herkes koyuverdi kendini. Genç, ihtiyar, kadın, çocuk herkes herkes ağlıyordu. Her şey ortadaydı. Bu ses bu semalarda Muhammed Aleyhisselamsızdı.
Bilal de yüreğinin yangınlarına su serpiyordu gözyaşlarıyla. O da ağlıyordu.

Hıçkırıklara karışan bu ezan bütün Medine'yi ağlatmıştı. Bu Hazret-i Bilal'in okuduğu son ezanı oldu. Şam'a döndükten bir süre sonra o da Hakk'ın rahmetine ulaştı.

Canan ARIKUŞU
İrfanmektebi Dergisi

Hz.İbrahim, niçin oğlunu kurban etmek istedi?

Sual: Hz.İbrahim, niçin oğlunu kurban etmek istedi?

CEVAP
İbrahim aleyhisselam, Allahü teâlâ bir oğul verirse, onu Allah için kurban edeceğini söyledi. Dileği hasıl olunca, sözünü yerine getirmesi rüyada bildirildi.
 
Hz.İbrahim, sözünde durup oğlunu kurban etmek istedi. Cenab-ı Hak,(İbrahim, gerçekten rüyasına sadakat gösterdi. Elbette bu açık bir imtihandı. Oğluna karşılık ona büyük bir kurbanlık koç fidye verdik. İhsan sahiplerini böyle mükafatlandırırız) buyurdu. 
 
Hz.İbrahim, Nemrud tarafından ateşe atıldığında canı ile, Hz.İsmaili kurban etmesi emredildiğinde evladı ile, ovaları kaplayan bütün sürülerini bağışlamakla da malı ile imtihan edildi. Üç imtihanı da kazandı. Kur'an-ı kerimde, (Sözünün eri İbrahim) diye övüldü. (Necm 37)
 
Böyle sözünde durmak büyük fazilettir. Kur'an-ı kerimde, sözünde duranlar övülmektedir: 
(Müminler içinde Allah'a verdiği sözde duran nice erler var.) [Ahzab 23]
(Elbette İbrahim, sadık bir Peygamberdi.) [Meryem 41]
(İsmail, sözünde sadık resul bir Peygamberdi.) [Meryem 54]
 
Hadis-i şerifte ise buyuruldu ki:
(Doğruluk iyiliğe, iyilik Cennete götürür. İnsan doğruluk ile Allah indinde, sıddıklardan yazılır.) [Müslim]
 
Hz.İbrahim, Cenab-ı Hakkın gönderdiği koçu kurban etti. Peygamber efendimiz, Eshab-ı kirama, (Kurban kesmek, babanız İbrahim'in sünnetidir) buyurdu. (Hakim)
 
Dinen zengin sayılmayan kimsenin, borcu yoksa, gücü de yeterse, kurban kesmesi çok iyi olur. Hadis-i şerifte, (Bayramda kurban kesmekten daha faziletli bir amel yoktur. Ancak sıla-i rahm bundan müstesnadır)buyuruldu. (Taberani)
 
İbrahim aleyhisselam, oğlu Hz.İsmail'in endamındaki cemal ve kemalini görünce, babalık sevgisi ile oğluna karşı muhabbet uyanır. Bu huzur ve rahatlık içinde uyur. Rüyada, oğlu Hz.İsmail'i kurban ederken görür. Hanımı Hz.Hacer'in yanına gider.
- Ey Hacer, gözümün nuru oğlum İsmail'e en iyi elbisesini giydir, saçını tara, onu bir dostun ziyaretine götüreceğim, bir bıçak ve ip de getir.
- Bıçak ve iple bu nasıl misafirliğe gidiş?
- Belki Allahü teâlâ bize bir koyun verir.

İblis, bunu duyunca, bana iş düştü diyerek Hz. Hacer'in yanına gelir.
- Ey Hacer, İbrahim, İsmail'i nereye götürdü?
- Ziyarete.
- Hayır, kurban etmeye...
- Nasıl olur? Bir baba, oğlunu kurban eder mi?
- Ama (Rabbim emretti) diyor.
- Eğer Allahü teâlâ emretmişse, Ona bin can feda olsun.

İblis, bu sefer Hz.İbrahim'e gidip der ki:
- Oğlunu nereye götürüyorsun?
- Ziyarete.
- Hayır kurban edeceksin, o rüya şeytanidir.
- Hayır, gördüğüm rüya Rahmani idi.
- Oğlunu kesmene gönlün razı mı?
- Ey melun, şunu yakînen bil ki, dünyadaki herkes benim evladım olsa ve Rabbim hepsini kurban etmemi emretse, hepsini kurban ederim.

Şeytan, Hz.İbrahim'den ümidini kesip, Hz.İsmail'in yanına gelir:
- Ey İsmail, nereye böyle?
- Ziyarete.
- Hayır baban, seni kesecek.
- Beni niçin kesecek?
- (Rabbim emretti) diyor.
- Eğer Allahü teâlâ emretmişse, bin canım dosta feda olsun.

İblisin vesvesesi bitmeyince Hz.İsmail, babasına der ki:
- Bu beni rahatsız ediyor.
- Ona taş at, uzaklaşsın.
Taş atıp Mina'ya geldiklerinde, Hz.İbrahim oğluna der ki:
- Canım yavrum, başımızda bela var. Bilemiyorum niçin had cezasına müstehak oldun?
- Babacığım, bu sözden kan kokusu geliyor.
- Oğlum, rüyada, seni boğazladığımı görüyorum. Ne dersin? (Saffat 102)
- İnsan, sitem kamçısını yemedikçe kımıldamaz. Babacığım, sana ne emrediliyorsa yap, inşaallah beni sabredicilerden bulacaksın. Başımı vermek benim için bir an sürer. Ama kendi elinle oğlunu kurban etmek, gönlüne zor ve ağır gelebilir. Üç arzum var:
Birincisi: Ellerimi ve ayaklarımı sıkı bağla!
- Yavrucuğum, dosta giderken ağlayıp, feryat edilmez.
- Belki hançerem [gırtlağım] hançerine dayanamaz, elimi, ayağımı oynatır da seni üzerim. 
İkincisi: Beni yüzü koyun yatır, yüzümü görme, ben de yüzünü görmeyeyim ki, belki coşarım da, senin babalık sevgin harekete gelir, ikimiz de, emri yerine getirmekte kusur ederiz. 
Üçüncüsü: Annem beni göremeyince dayanamaz, onu teselli et ve iyilikte bulun.
Melekler de ağlamıştı
Hz.İsmail ağlarken melekler de ağlar. Babası, bıçağı boğazı üzerine koyunca, oğlu güler. 
- Yavrucuğum, bu halde iken niçin gülüyorsun?
- Gördüm ki bıçakta Besmele yazılı, dostun ismi yazılı olan bıçak, nasıl keser?
Hz.İbrahim, olanca kuvveti ile bıçağı çakar, bıçağın ağzı döner ve kesmez. Kızıp, bıçağı yere çalar. Bıçak Allahü teâlânın emriyle dile gelip der ki:
- Bana niçin kızıyorsun? Sana kes diye emreden, bana da kesme diye emrediyor.
O zaman şu lütuf nidası erişti:
(Ey İbrahim, gerçekten rüyana sadakat gösterdin. Güzel amel işleyeni işte böyle mükafatlandırırız. Bu açık bir imtihandı. Oğluna karşılık ona büyük bir kurbanlık koç fidye verdik) 
Hz.İbrahim, gökten inen koçu yakalayınca, oğlunun bağlarının çözüldüğünü görür.
- Yavrucuğum, bağlarını kim çözdü?
- Beni ölümden kurtaran dost, bağlarımı çözdü.
- Ey oğlum, şimdi dua et, ne istersen Allahü teâlâ kabul eder.
Hz.İsmail şöyle dua etti:
(Ya Rabbi, Kıyamette, mümin olan herkesi mağfiret eyle!)
(Bütün müminleri mağfiret ettim ve bağışladım) müjdesi geldi.(R.Nasıhin)  

8 Mayıs 2012 Salı

Başarının Sırları Milletvekillerine Taktikler

VEKİLLERE TAKTİK!

Aday olduysanız fiziksel, ruhsal ve zihinsel zorlu bir süreç başlamıştır. 22 Temmuz tarihine kadar durmak yok. Yılın en sıcak günlerinde inanılmaz bir tempo sizi bekliyor. Bu zorlu etaba hazır mısınız? İnsanlar sizin yüzünüze bakacak size ve partinize oy verecek. Benim köylüm, benim çiftçim zamanı geçti. Dededen, babadan miras oy dönemi masallarda kaldı. İletişimin hızı göz kamaştırıyor. İnsanlar sorguluyor, karar veriyor. Dengeler değişti. İktidar ya da muhalefette olmanız önemli değil. Bundan sonra çok çalışmak gerekiyor. Bu enerjiyi kendinizde ve takımınızda yakalamanız gerekiyor. Fiziksel düzeyinizi iyi ayarlayın 8 saat uykuyu unutun. 4–5 saat uyku sizin için ideal. Bu tempoda yemekler düzensiz olacak, bol çay, kahve ve sigara ortamlarında olacaksınız. Çalışma ortamınız kapalı ve stresli alanlar olacak. Bu durumda fiziksel özellikleriniz önem kazanıyor. Boy kilo dengenizi iyi ayarlayın. Fazla kilonuz varsa diyetisyenle çalışmaya başlayın. Egzersizleri ihmal etmeyin. Mutlaka haftada 4 gün yürüyüşün yapın. Bunu da koşu parkurlarında halkın içinde geçirebilirsiniz. Bu da seçim çalışmasıdır. Spor yapan insanlar kendileri gibi spor yapan vekil isterler. Haftada bir gün toksinlerden kurtulmak için sadece meyve ile kahvaltı yapın. Güne mutlaka kahvaltı ile başlayın. Diğer öğünler istemeseniz de düzensiz olacaktır. O nedenle vitamin ve mineral takviyesi alın. Yorgunluğa karşı mutlaka vitamin kullanın. Aracınızda mutlaka yedek giysi taşıyın. İstenmedik olaylar karşısında hazırlıklı olun. Yemek, çay, kahve dökülebilir. Bunları sorun etmeyin aksine profesyonelce kullanın. Vücut ısısını zorlamayın. Çok sıcak ve soğuk içeceklerden kaçının. Unutmayın sesiniz çok önemli. Sesiniz gerekirsiz kısılmasın. Toplantılarda ses tonunuz, jest, minik ve beden diliniz seçimde sizi zafere götürecektir. Ne söylediğinizin hiç önemi yok. Önemli olan nasıl söylediğinizdir.
Takım oyunu

Milletvekili adayı olarak merkez il ve ilçe yönetimleri ile eski vekillerin desteği sürekli üzerinizde olacaktır. Partide sizi gönülden destekleyen insanlar ve sizden beklentisi olanlarda size gönül kapılarını açacaktır. Kalabalık coşkulu bir grup yanınızda olacaktır. Buna rağmen 5–6 kişilik çekirdek özel kadronuzu oluşturun. Bu ekip sizin medya iletişiminizi, toplantı organizasyonlarınızı, zaman yönetimi ve istihbarat çalışmanızı yapsın. Bu takımla sürekli durum değerlendirmesi yapın. Partiye çalışanlar iyi planlanmazsa sürekli sizinle olamazlar. Sistemli çalışma için bire bir yanınızda olacak grubunuzu şimdiden hazırlayın. Bu grubu ve sosyal çevrenizi çok iyi motive edin. Eşiniz, aileniz ve dostlarınız ayna görevi görecektir. Başkaları onlardan yararlanmak ister. Sizi satmayacak insanları belirleyin. Son dakika golü yemek istemiyorsanız altına imza atacağınız insanları iyi seçin. Oyun başlamadan hizipçileri, çıkarcıları ve sizi gerekirsiz gaza getirenleri kadro dışı bırakın. Sepetteki çürük elmaları baştan ayıklamazsanız bütün elmalar çürür. Çocukların pozitif enerjisinden yararlanın. Gittiğiniz yerde 2 yaşından küçükleri kucağınıza alın ve gözlerinin içine bakan pozlar verin. 5 yaşından küçüklere eğilin göz temasında bulunun. Olumsuz sorular sormayın. Sevdikleri konularda konuşun. Beden dilinin sihrini burada gösterin. Takımınızı iyi seçtiyseniz Ankara size çok yakındır. Takımınızı sürekli coşkuda tutun onları hedefte yaşatın.
Toplantılar

Farklı davranın ilkel köy ve kahve toplantılarından vazgeçin. 50 yıl önceki taktiklerle maç kazanılmaz. 300–400 kişiye iki üç saat konuşmak yerine 25–30 kişilik gruplara 25–30 dakika konuşun. Odaklanma ve yoğunlaşma için en uzun süre 40 dakikadır. Kısa ve net konuşun. Giriş ve tanıtım bölümlerinde sorular sorun ilgi toplamak için biraz gizemli olun. Rutin konuşmalardan kaçının asla not okumayın. Yazılı olarak konuşursanız Meclise ziyaretçi kartı ile girersiniz. Doğal olun kendiniz için konu başlıkları belirleyin toplantı öncesi bakın ve çıkın konuşun. Toplantıda bireye dönük konuşun. Yatırımlar çalışmalar kimseyi ilgilendirmiyor. Bireyi tetikleyin. Akhisar sigara fabrikasının ne olacağı gerçekte kimseyi ilgilendirmiyor. Önemli olan işi, aşıdır. Toplantılarda 5 duyuya da hitap edin. Görsel sunum yapın. Gerekli yerlere projeksiyon ve diz üstü bilgisayar götürün. Bunları iyi kullanın. Yakın mesafenize özel alanınıza insanları alın. 110 cm yakın alandan temasa geçin. Dokunun, konuşun, tetikleyin. Konuşmaları uzatmayın, aynı yerde takılmayın. Sözler ışın gibidir uzadıkça etkisini yitirir. Gittiğiniz yerin ismini unutmayın, karıştırmayın. Develi kasabasına gidip sevgili Develer demeyin! Mütevelli kasabasına gidip Halitpaşa için çalışacağım diye söz vermeyin. Dünyanın en iyi müziği insanın kendi ismidir. İsimleri asla unutmayın. Ben isimleri unuturum ama yüzleri asla diye kendinizi avutmayın. Konuşmalarınızda mutlaka geribildirim alın. Soru sorun herkesi aktif tutun. Göz temasınızı eşit kullanın. Unutmayın parti sizi taşımak için seçmedi. Siz partiyi daha yukarı çıkartmak için seçildiniz.
Empati

Sizi seçimden sonra bir daha asla göremeyecek insanların varlığını unutmayın. 300 doların altında geçim savaşı veren insanları yüreklerini ve duygularını okşayın. Onları anladığınızı ve onlardan olduğunuzu hissettiremezseniz hiçbir güç sandıkta size destek vermez. 1000 dolarlık göz kamaştıran takım elbise ve 200 dolarlık ayakkabılarla oy istemeyin. Sade ve bizden biriyim mesajı verin. Donanımlı olun 5 yıldızlı otelde ıstakozda yerken köy sofrasında domates, peynir ekmek yerken de aynı kişi olun. Varoşlarda bir evde çorba içerken o ana odaklanın. Kimsenin karşısına asla güneş gözlüğü ile çıkmayın. Davranışlarınızla ben size aidim mesajını verin. Önce anlayın, sonra anlaşılmaya çalışın. İnsanların güven bankalarında mutlaka krediniz olsun. Unutmayın sizi tanımayanlar önyargı ile yaklaşacaktır. Einstein ne demiş “Önyargıları parçalamak atomu parçalamaktan zordur”. Her insan ayrı bir dünyadır. İnsanı keşfet seçimi kazan.

Zaman Yönetimi

Zaman konusunda klasik numarayı yapmayın. İnsanların toplanması için saatler sonra gelmeyin. Şov konuşmalar için kuru kalabalıkları beklemeyin. Tam zamanında gidin kısa ve net konuşun. Gün içinde çok yerde kısa konuşmalar yapın. Zamanı siz yönetin. Zaman hırsızlarına dikkat edin. Süreniz belli tarih 22 Temmuz.

Beyne oynayın

İnsanlar sadece duymak istediklerinizi söylediklerinde sizi dinlerler. Coşku verin. Seçildiğinizde ne olacaksa orada yaşatın. Oy verenleri müşteri olarak algılayın. Sadık müşteri yoktur. Siyasette sadakat arayanlar köpek beslesin. Beyinde şimşek çaktıran olumlu motive edici sloganlar geliştirin. Kısa ve net sözcüklerle direk beyni hedef alın.

İnovasyon

Fark yaratan yenilikler bulun. Lokma, forma, tencere dağıtma, faytonla gezme, konvoyda korna çalma, halay çekme geçen yüz yılda kaldı. Şimdi bireye yönelik işler yapın. Bölge halı ne istiyor, ne düşünüyor sürekli takip edin. Anket ve bire bir çalışmalar yaptırın. İşte aradığım kişi sensin sorusuna doğru cevap siz olun.
Taktik Savaşları

Toplantılarınızda satranç oynayın. Zaman zaman küçük kayıpları ve geri çekilmeleri göze alın. İnsanlık hükmetmek isteyenlerle itaat etmek istemeyenlerin savaşlarına sahne olmaktadır. Toplantılarınızda doğru cevaplar verin. Çanak sorular soracak kişiler bulun. Ekip arkadaşlarınız grup içine girsin ve halkın nabzını tutsun. Ucuz numaralar yapmayın. Allah, vatan, din, cumhuriyet kavramlarının içini boşaltmayın. Siz projelerinize odaklanın. İnsanları değiştirmek için uğraş vermeyin. Sadece heyecanlarını tetikleyin. Doğru sorular sorun. Yanıtlarınız hızlı ve can alıcı şekilde olsun. Sorulacak tüm soruları önceden belirleyin ve çalışın. Dinleme uzmanı olun.

Köpekbalıklarına hazırlı olun

Tehlikeli denizlere girdiniz. Artık insanlar geçmişinizi sorgulayacak ve size ait ne varsa tüm kirli çamaşırları ortaya dökecekler. Unutmayın eleştiriliyorsanız ve hedefteki insansanız önemlisiniz demektir. Oklar sizi atılıyorsa hedefsizsiniz. İnsanlar sizi kötülüyorsa Ankara yolunuz açılmıştır! Meyve veren ağaç taşlanır. Fısıltı gazetecileri ile savaşmayın. Laf taşıyan insanlar enerjinizi negatif etkiler. Biri size başkaları hakkında laf ediyorsa merak etmeyin sizden de bir şeyler götürüyordur. Televizyon, radyo programlarında yer alın. Medyada farklı haberler üreten profesyonellerle çalışın. Eğer siz köpekbalığı olacaksınız rakiplerinizin kol ve bacaklarını kopartmayın küçük saldırılarda bulunun. Unutmayın ne kadar çok eleştiri ve baskı varsa o derece değerlisiniz.

İstatistik

Çizmek istediğiniz tablo için istatistikten yararlanın. Hangi konuda kime ve ne kadar bilgi vereceğinizi önceden belirleyin. Önemli olan sizin ne anlattığınız değil karşınızdakinin ne anladığıdır. Sinevizyondan yararlanın. Farklı sunumlar yapın. Örneğin bir Hollanda köylüsü ile Türk köylüsünün resmini koyun. Çok çalışın ve bilgiden yararlanın.

Hayal kurdurun.
Yapmak istediklerinizle aranızdaki tüm engelleri kaldırın. İnsanları hedefe kenetleyin. Oy için dilenmeyin gerektiğinde olumsuzlukları anlatın şok etki yapın. Kimseyi kötülemeyin. Sonuçta siz doğrusunu bilirsiniz deyin.

İletişim

Adınıza internet siteniz yok mu? Mail ve msnden yararlanmıyor musunuz? Manisa mail adreslerine sahip değil misiniz? GSM operatörlerine bilgi mesajı geçmiyor musunuz? Anlaşıldı siz Ankara’nın havasını beğenmiyorsunuz. Manisa havasında yaşamak istiyorsunuz. Basın mensuplarının mail adreslerine sürekli bilgilerinizi geçin. Medya tüm çalışmaları aynı anda takip edemeyebilir. Ancak hazır servis edilmiş haberleri kullanmak daha kolaydır. Maillerinizi takip edin hızlı yanıt verin. Duyarlı iletişim kitlesini önemseyin. İnsanları iyi dinleyin bunun için çok egzersiz yapın.

Danışmanlık

Profesyonel bir danışmanla çalışmıyor musunuz? Gerçekten ilginç. Reklâma, tanıtıma para harcıyorsunuz danışmana da harcamalısınız. Siz olaylara duygularınızla baktığınız dönemlerde danışmanlar farklı açıdan bakar. Danışmanlar duygulardan arınmıştır. Düşünceler devrededir. Bush, Recep Tayip Erdoğan danışmanlarla çalışıyor. Siz onlardan daha mı yeteneklisiniz? Baskılardan arınma, odaklanma, empati ve iletişim konularında destek alın. Unutmayın partinizi siz bir yere taşımak için bu göreve talip oldunuz.


Odaklanma

Geçmişteki başarısızlıkları unutun. Salt değerinizin farkına varın. Sadece ana odaklanın. Takımınızla sürekli beyin fırtınası seansı yapın. Arada baltaları bilemek için fren yapın. Çok çalışmak yerine verimli çalışın. Bir çocuğu seviyorsanız onunla göz temasında bulunun ve sadece ona odaklanın. İleri ya da geçmişe odaklanmayın o anı yaşayın. Bush İngiltere Kraliçesine 1776 yılında da gelmiştiniz dediğinde 7 bin izleyici gülmekten koptu. Bush aslında 1976 demek istiyordu. Rakiplerinizden bir saniye daha hızlı düşünün. Konuşurken bunu hissettirin.

Modelleme

Modern siyasette başarılı olmuş lider ve kişileri modelleyin. Amerika’yı tekrar keşfedecek zaman yok. Bu kişilerin iyi özelliklerinizi kendi içinizde yaşatın. Bire bir taklitçi olmayın ancak başarıyı kopyalayın. Konuşmalarda bazı anekdot ve sözleri kullanın. Siyasette başarı taktiklerini iyi inceleyin.

İstihbarat

Rakipleriniz ne yiyor, ne giyiyor ne düşünüyor. Bu bilgilere anında ulaşın. Bunun için iletişim kaynaklarından yararlanın. Salihli’nin Adala kasabasındaki bilgiler 10 dakika içinde size ulaşmalı ve gerektiğinde yanıt vermelisiniz. Bilgiye hızlı ulaşın ve düşünerek analiz yapın. Duygulardan arının. Unutmayın insan beyninde amigdala denilen bir bölüm vardır. Stres, korku ve baskılarda 12 salise içinde adrenalin salgılanır. 60 saniyede tüm vücutta kana karışır. Beynin düşünce bölümü zarar görmemesi için kapatılır. İnsan duyguları ile hareket eder. Duygu bölümündeki bellekte ne varsa onu kullanır. Baskılardan arınmak için 24 saat zaman geçmesi gerekir. Oysa siyasette 24 saat çok uzundur. O nedenle duyguların kontrol altına alınması ve hızlı sağlıklı karar vermek gerekir.

Kendinizi fark edin.
73 milyon insan arasında en özel kişiniz. Ülkeyi yönetmeniz talep edilmiş. Elbette birikim, deneyimlerinizle seçildiniz. Farklısınız. Çok önemlisiniz. Siz Mercedes CLK’sınız deponuzu doğru yakıtla doldurun. Olumsuzlukla beslenmeyin. Yaşam yakıtınız coşku olsun. Geçmiş başarısızlıklar çöpe atın. Bu ülkenin sizin sinerjinize ihtiyacı var. Bu savaştan asla vazgeçmeyin.

4 Mayıs 2012 Cuma

Tüm Hastalıklar ve Bitkisel Çözümler

AĞIZ YARALARI

1- Sirkeyle gargara yapabileceğiniz gibi. her birinden 1'er çorba kaşığı atıp kaynatacağınız böğürtlen yaprağı. hünnap. mercimek. sinirli yaprağı ılıkken gargara yapın.
2- Kuru üzüm. anason ve balı aynı ölçüde karıştırıp ezin ağız yaralanın üzerine surun.
3- Kuru üzüm suyu. baldıran suyu. kitre suyu. gül suyu aynı oranda konur. bol gargara yapılır. Ağızda tutulur.
4- Bol kekik çiğneyin. Sirke ve susam yağı karışımıyla ağızda gargara yapın.
5- Çocuk çiviti de ağız yaralarına iyi gelir.

AĞIZ KOKULARI
1- Mideden kaynaklanan bir kokuysa bal ve rendelenmiş hindistan cevizi macun yapılıp yutulur. Bu mide kaynaklı kokuyu durduracaktır.
2- Aşağıdaki malzeme her birinden 1'er çorba kaşığı ölçekle karıştırılıp gül suyuyla sıvılaştırılıp haplar yapılır. Her gün yutulur. Hindistancevizi rendesi. tarçın. turunç kabuğu. öd ağacı tozu. tarçın. kakule. ve bir çimdik miski.

AĞRILAR İÇİN
1- Zeytinyağıyla portakal kabukları 15 gün güneşte bir şişe içinde bekletilir. Bu hafif sarımtrak yağla ağrıyan yer ovulur.
2- Tuzsuz tereyağı (iki çorba kaşığı) içine bir çay kaşığı karabiber ve iki diş sarımsak atılır. 2 bardak su ilavesiyle kaynatılır. Su üstüne çıkan yağla ağrıyan vücut bölgesi ovuşturulur.
3- "Susam yağı. günlük yağı. Udi hindi yağı. defne yağı ve sedef çiçeği yağı" hepsinden aynı ölçekte alınıp karıştırılır. Ağrıyan bölge ısıtılmış bir bezle iyice sıcaklaştırıldıktan sonra bu karışımla kuvvetlice masaj yapılır.
4- Ağrı. ishal ağrısıysa veya göz ağrısıysa zencefil ve havlıcan kaynatılıp biraz şeker katılarak içilir. Papatya çayı da ağrıyı sakinleştirecektir.
5- Gaz ağrısı için dereotu tohumlarım kaynatıp suyunu için. Bebeklere 1-2 çay kaşığı verilebilir.

ALERJİ İÇİN
1- Şahtere otu kaynatılıp sabah akşam l'er su bardağı içilir. Bu reaksiyon gösteren organı sakinleştirir.
2- Acı yonga ve Ravend çini birer çorba kaşığı karıştırılıp kaynatılır. Sabah akşam birer bardak içilir.
3- Kaşınan bölgeye oğul otunu haşlayıp ezerek koyun. Kaşıntı geçecektir.

AKCİĞER RAHATSIZLIKLARI
1- "Isırgan otu tohumu. Karabiber. mürsafi. bal ve hardal" eşit miktarda karıştırılır ve bu tozlar balla hap haline getirilir. Bir çorba kaşığı büyüklüğünde sabah ve akşam yutulur.
2- Keten tohumu. Çemen. Burçak. Pamuk tohumu. ve meyan balı. birer su bardağı her birinden karıştırılıp bademyağı ilavesiyle krem haline getirilir ve sabah-akşam birer kaşık yutulur.

ARPACIK

Gözde arpacık çıktığında günde 4 kez. bir sarımsağın ucunu kesip üstüne sürün. 1-2 günde geçecektir. Astım için Sabah ve akşam aç karnına bıldırcın yumurtası çiğ tüketilir. Tedaviye 6 ay devam edilir.

ATEŞ DÜŞÜRMEK İÇİN
(Ateş hastalık belirtisi ve vücut tepkisidir. Düşürülmeye çalışılmadan önce her hastalıkta önerdiğimiz gibi önce hekime danışmalı. Onun önerdiği çözüme ek olarak şifalı bitkilerden yararlanmalısınız.)
1- Kınaya sirke katılarak macun yapılır ve ayak tabanına sürülürse vücut ısısı düşer.
2- Akasya çiçeği. yaprakları ve dalları kaynatılır baş bununla yıkanır. Ateş düşer.
3- Arpa ve papatya kaynatılır 1 bardak içilir.
4- Aspirin ve kolonya karıştırılıp vücut ovulur.
5- Sirkeye batırılmış bezler alın. bilek ve ayak altlarına konur.

AYAK AĞRISI
1- Üzerlik tohumu kaynatılır. içine sirke ilave edilerek ağrılı yer ovulur.
2- 50'şer gram zeytinyağı. kafur. amonyak l bardak ispirtoyla karıştırılır. Ağrıyan yere bununla masaj yapılır.
3- Udülkahr kökü toz haline getirilip suda pişirilir. Su bitmeye yakınken içine biraz zeytinyağı konur ve su bitene kadar kaynatılır. Yağ bir şişeye alınıp ağrıyan bacakları ovmak üzere serin bir yerde saklanır.

ADET KANAMASI ÇOKLUĞU
1- Kişniş ve nane kaynatıp içilir.
2- Mersin ağacı tohumu 100 gr. Kişniş 50 gr. Sığırdili otu 20 gr. Sumak 50 gr. Bu malzeme 1 lt şu içinde kaynatılır. Şeker konur ve soğuk olarak içilir.
3- Kereviz ve maydanoz beraberce kaynatılır. Çıkan su buzdolabında 24 saat bekletilip. aç karınla birer bardak içilir. (3 gün boyunca)

ADET KANAMASINI SÖKTÜREN BİTKİLER
1- 2 baş kereviz. 4 çorba kaşığı hindiba. 1 çorba kaşığı çemen ve 3 çorba kaşığı anason kaynatılır. Buzdolabında 4-5 saat bekletilir. 1 hafta 1'er bardak içilir.
2- 30'ar gram kereviz tohumu. hindiba tohumu. ısırgan tohumu ve çemen; 60 gr kuru üzüm. 1 kuru incir. 9 gr anason ve 9 gr Udihindi 1/2 bardak suyla kaynatılır. (Maddelerden sert olanlarım havanda toz haline getirip katınız) Boza kıvamına gelince şeker katarak 1 çay bardağı içilir.

ADET SANCISI
Tuzsuz tereyağına 1 çorba kaşığı bal ve aynı miktarda çemen katıp macun haline getirin. Adetten önce 1 kaşık yutun. Sancılar hafifleyecektir. Bademcik iltihabı Adaçayıyla bol gargara yapın.

BAĞIRSAK GAZLARI
1- Yemeklerden sonra 1 mercimek büyüklüğünde sarısabır yutulur.
2- Anason ve papatya kaynatılıp bir bardak içilir.
3- Keten tohumlarım kaynatıp süzün. suyundan 1 bardak için.
4- Bebekler için rezene. çay gibi demlenir ve 1-2 çay kaşığı meme emdikten sonra verilir.

BAĞIRSAK KURDU İÇİN
1- Defne ve pelin kaynatıp aç karına birer bardak içilirse bağırsak kurtlarım düşürür.
2- Eğreltiotu da kaynatılıp sabahları aç karma içilebilir.
3- Yarım kg nohuda üstünü örtecek kadar sirke konur. 24 saat bekletilir.Sabah aç karına bir kısmı yenir. bir kısmının lapasının üzerine oturulur.
4- Sabah aç karına ve akşam yatmadan 1 avuç taze kabak çekirdeği yenir. (Bağırsak kurtları. düşerken karın ağrısı ve mide bulantısına sebep olabilirler.)

BAĞIRSAK İLTİHABI
1- 10 gr günlük 50 gr kuru üzümle yenir.
2- Kına ve tuzsuz tereyağı macun yapılıp birer kaşık yutulur.
3- Keten tohumu. balla karıştırılıp yemeklerden önce iki kaşık yutulur.

BALGAM SÖKTÜRMEK İÇİN
1- Meyankökü ve incir kaynatılıp içilir.
2- Baharlı tere tohumu veya otu yenir.
3- Bala tuz katılıp yenirse balgamı kurutur.

BASUR KANAMASI
1- Ardıç yağı basur memelerinin üzerine pamukla sürülür.
2- 10 gr şap. 10 gr sarısabır. 10 gr kafur toz halinde temiz gazlı bezle basur üzerine konur.
3- Sarısabır. günlük. narçiçeği. ikikardeşkanı eşit miktarda toz halinde karıştırıp basur üzerine konur.
4- Çöreotu. anason. cevzüttıb eşit miktarda toz haline getirilerek karıştırılır. 15 gr balmumu biraz suyla bir kapta eritilir. Karışıma ilave edilir. Nişastayla hap haline getirilip aç karına içilir.
5- öküz ödü ve kına macun yapılıp basura pamukla konur.
6- Defne çiçeğinin yapraklarım ıhlamur gibi kaynatıp için. Aç karnına günde 3 kez tekrar edin. 15 gün sürdürün. basurunuz geçecektir.

BAŞ AĞRILARI
1- Miyen kökü. Udihindi. Mercanköşk eşit miktarda karıştırılıp toz haline getirilir. 1 lt susamyağına katılıp 1/4 kalana kadar kaynatılır. Bu yağla. şakaklar ve boyun kökü ovulur.
2- 2 gr anason 15 gr mesteki 100 gr saf bal 60 gr mercanköşk Toz haline getirilip macun yapılır. 2 leblebi büyüklüğünde yutulur.

BAŞ DÖNMESİ

1- Şahtere ve karabaş suyu elde edilip bol bol içilir.
2- Arpa suyu. gül şerbeti. Haşhaş suyu. limon suyu ve demirhindi suyu eşit miktarda karıştırılır. Her gün l bardak içilir.
3- Kuru nane çayım 3 öğün yemeklerden sonra için.

BELAĞRISI
Günlük Havhcan ve zencefilden 10'ar gram. 30 gr çam fıstığı. ve 200 gr bal. Hepsi toz haline gelene dek ezilip macun yapılır. Her gün 2 leblebi büyüklüğünde yutulur.
Bel soğukluğu 750 gr bala 450 gr turp tohumunu karıştırıp günde 1 çorba kaşığı yutun.

BİT İÇİN
1- 1 dolu çorba kaşığı karabiberi 1 bardak sirkeyle kaynatın. Boza kıvamına gelince soğusun. Saça bolca surun. Başı eşarpla sarın 1/2 gün bekleyin ılık suyla yıkayın. tarak kullanmadan kurutun. (Bu karışım ince saçlara zarar verebilir)
2- Saça bol vazelin sürün. 6 saat bekleyip ılık suyla yıkayın.
3- Saçları gazyağıyla ıslatıp. ince bir tarakla sirkeleri temizleyin.
4- Saçları boyayın. Saç boyasındaki amonyak bit ve sirkeleri öldürecektir. (Bit için kafurulu karışımlar kullanmayın)

BOĞMACA İÇİN
1- Meyankökü ve adaçayı kaynatılıp içilir.
2- Papatya. ıhlamur nane kaynatılıp bol içilir.

BÖBREK AĞRILARI
Böbrek sancısına en iyi gelen ilaçlardan biri kaynatılmış tarçın suyudur. ama Böbrek tıkanıklığına da nohudun kaynatılıp suyunun içilmesi gerekir. Böbrek sancısına elma yağı da iyi gelir.

Böbrekleri çalıştıran bir başka gıdada lahana. soğan ve kepek lapasıdır. Bunların hepsini haşlayıp. lapasını dayanabileceğiniz sıcaklıkta (tülbent arasında) organın üstüne koyun. En az 1.5 saat tütün. Her uygulamaya yeni terkip hazırlayın.

Böbreklerinizden rahatsızsanız. tuzlu ve füme balık. konserve balık et. kuruyemiş. tereyağı. bisküvi. kuru bakliyat ve maden suyu. limonata gibi besinlerden kaçınmalısınız.

BÖBREK İLTİHABI
1- 10 gr Keten tohumu. 3 gr kitre. 5 gr nişasta l bardak suya atılan 2 çorba kaşığı bala ilave edilip içilir.
2- Kavun ve karpuz çekirdeği böbrek iltihabını yenmenize yardımcı olacaktır.

BÖBREK TAŞI
1- Karanfil külü. karpuz çekirdeği külü. nohut külü. kereviz suyu ve turp suyu karıştırılır ve sıcak suyla bol içilir.
2- Kereviz suyu devamlı içilir.
3- Koyun sütü. keten tohumu gül veya menekşeyle karıştırılıp içilir.
4- Öğlen ve akşam aç karına yoğurdun suyunu için. Taşların parçalanıp atılmasına yardımcı olur. Bu işleme en az 3 ay devam edin.

BRONŞİT
1- Şalgam suyunu balla için.
2- Meyan kökü. papatya kaynatılıp içilir.
3- Hardal tozu balla karıştırılıp macun yapılır. Yemek sonraları 1'er kaşık yutulur.

BURUN KANAMASI
Söğüt yaprağı. üzüm yaprağı. Mersin yaprağı. Ayva yaprağı. Gül suyu. kaynatılıp lapa yapılır soğuk olarak alma konur.

BURUN TIKANIKLIĞI
1- Papatya kaynatılarak buharı buruna çekilir.
2- İçme suyuna 1 bardağa 1 tatlı kaşığı tuz konup kaynatılır. Soğuyunca buruna 3'er damla damlatılır.
3- 1 çay bardağı beyaz ispirtoya. 1'er kaşık nane ve kekik atın bir limonu içine sıkın. 1 gün bekletin. Tülbentle süzüp burun deliklerine 3'er damla damlatın.

CİLT LEKELERİ
Bal ve nisadır karıştırılıp lekeli yerlere günaşırı sürülür. Ilık suyla yıkanır.

ÇARPINTI SAYISI
1- Oğul otu ve ayva çiçeğinden birer tutam 2 su bardağı suda kaynatılır. Su yarı yarıya azaldığında. soğutulup içilir.
2- Ekşi elma suyu çıkarılır balla kaynatılır yarı yarıya azalınca şişeye konur. Şurup gibi içilir.

DAMAR SERTLİĞİ İÇİN
1- Bir ölçü kekikle dört ölçü hünnap birlikte kaynatılır. Günde l bardak içilir. 3 ay devam edilir.
2- Karabaşotu kaynatılıp içilir.
3- Nohut. rezene. acıbadem. anason eşit miktarda alınıp kaynatılıp bol bol içilir.
4- Ayrık otu kökü. rezene tohumu. baldıran. anason. sümbül. kereviz tohumu. kuru üzüm. hepsi kaynatılıp her gün bir bardak içmeye 3 ay devam edilir.

DİŞ AĞRISI
Diş etrafına karanfil yağı sürülür.

DİŞ APSESİ
Kına ve tereyağı merhem yapılıp apseye konur.

DİŞ ETLERİ KANAMASI
5 gr karabiber birer tutam Narçiçeği. pelit tozu mazı tozuyla karıştırılır. Balla merhem haline getirilip parmak uçlarıyla diş etlerine masaj yapılır.

DUDAK ÇATLAMASINA KARŞI
1- Beyaz balmumu ve gül yağı karıştırılıp eritilir. Dudaklara sürülür.
2- Susam yağı da iyi bir koruyucudur.

ERGENLİK SİVİLCESİ
Sirke. şap. nar kabuğu suda kaynatıp sivilceler bununla silinir.

FISTÜL
10 gr sinameki. 1 kaşık şeker. 4 gr sakız ve 1 çimdik günlük dövülerek toz haline getirilir. Sabah aç karma 1 çay kaşığı yutulur.

GASTRİT
1- 10 gr keten tohumu toz yapılıp. yemekten yarım saat önce bir bardak sütle içilir.
2- Kantaron çiçeği kaynatılıp yemeklerden önce içilir.

GRİP
1- 1 limonu kıyarak bir tutam ıhlamurla karıştırın. 2 su bardağı suda kaynatın. Sık sık için.
2- Üç su bardağı hoşafı. tarçın. karanfil. karabiber ve limon kabukları atıp kaynatın ve için.
3- 1 portakalın suyunu sıkıp. 1 taşım kaynatın. İçine 1 çorba kaşığı bal ve l tablet aspirin atın. Sıcak için.

GUATR
1- Baharlı tere tohumu çok şekerli olarak yenir. Bu guatrı eritir.
2- Nane ve papatya birer tutam kaynatılır içilir.

GUT HASTALIĞI
Adaçayı. papatya ve atkuyruğu bitkileri bu. ürik asit çoğalması sonucu ortaya çıkan hastalığın iyileştirilmesinde en etkin bitkilerdir. Bu bitkiler kaynatılıp suyu içilir. Papatya yağıyla ağrılı bölgenin ovulması hastalığa iyi gelir.

HALSİZLİK
Kaynatılmış et suyuna bal ve sirke ilave edilip aç karnına içilir.

HAMİLE KALMAK İÇİN
10 gr pelin. 5 gr Narçiçeği. 5 gr mazı. 2.5 gr soğan tohumu. 2.5 gr kilermeni. toz haline getirilir balla macun yapılır 2 leblebi büyüklüğünde her gün yutulur.

HAZIMSIZLIK İÇİN
1- ikişer tutam menekşe çiçeği. karanfil. Keraviya. birer tutam andız kökü. kakule. meşteki. bir çimdik tarçın 300 gr şeker toz haline getirilip gül suyuyla macun yapılır. 1 leblebi büyüklüğünde yemek sonrası yutulur.
2- Her birinden birer tutam karıştırarak fesleğen. adaçayı. papatya ve anasondan çay yapın. Yemek sonralarında 1'er bardak için. Her gün taze demleyip tüketin.

HUSYE ŞİŞMESİNE
5 gr üzerlik tohumu. 7 gr pekmezle içilirse şişler iner.

İSHAL İÇİN
1- 1 çorba kaşığı kuru kahve 1/2 limon suyuyla kanştırılıp aç karma yutulur.
2- Mazı toz yapılır. yemekten sonra suyla içilir.
3- Hindistan cevizi. 1 kaşık zencefil. 1 çay kaşığı şap. 1 yumurta akı. 1 çorba kaşığı taze kahve macun yapılıp yutulur.

İDRAR ZORLUĞU
1- 12 gr hıyar çekirdeği 1 gr kahveyle aç karma yutulur.
2- Havuç tohumu. şalgam tohumu. turp tohumu ve lahana tohumu eşit miktarda karıştırılıp şekerle içilir.

İDRAR YANMASI
Peynir suyu içmek. idrar yanmasını giderir.

İDRAR SÖKTÜRMEK İÇİN
Bir çorba kaşığı mısır tanesi. 1 tutam karahindiba yaprak ve kökü. 1 tutam süpürge çiçeği. 1 tutam ayrıkotu kökü. 1 tutam dağ çileği kökü. 1 tutam yapışkanotu. 1 tutam atkuyruğu bitkisini karıştırın. Bu karışımın yarısına 2 lt su ilave edin. Kaynasın. Üstünü örtüp. dibe çökmesini bekleyin. Süzün. Yemeklerden uzak saatlerde aç karına iki bardak için.

İKTİDARSIZLIK İÇİN
Yarım kg balın içine 4 tutam Darülfülfül. 4 tutam zencefil toz haline getirilir. 20 adet yumurta sarısı da pişirilerek. bala katılır. Katı hale gelince. günde 3 kez yemeklerden önce ve sonra 1 çorba kaşığı yutulur. (Soğuk yerde saklanmalıdır.)

İŞTAH AÇICI OTLAR
1- Zeytin. nane. karabiber. karanfil. havlıcan. sirke. soğan. sarımsak iştah açıcı bitkilerdir. ister çiğnenir. ister çay gibi demlenir.
2- Mayalı hamur. kekik otu. nane ve hardal çorba yapılarak içilir.
3- Andız kökü kaynatılıp içilir.

KABIZLIK
1- Kaynatılmış bir incir sirke içine konur. Suyundan içilir. incir yenir.
2- Sinameki çay gibi kaynatılıp şekerli içilir.
3- Sabah l kuru kayısı yenip üstüne ılık bir bardak su içilir.
4- Sabah aç karina rafine edilmemiş zeytinyağı (l çay bardağı) içilir.
5- Gece yatmadan yerfıstığı yiyip. ılık su için.
6- Bir bardak süte l tatlı kaşığı keten tohumu atıp için.

KALP RAHATSIZLIĞI
1- Oğulotu kaynatılıp içilir. Limon suyuyla da karıştırılarak içilebilir. (3 ay süreyle devam edilir)
2- Aşağıdaki otların taze olanlarının suyu çıkarılarak. kuru olanları kaynatılarak içilirse kalp rahatsızlıklarına iyi gelir: Sığırdili otu. Amber. Safran. Oğulotu. Turunç yaprağı. Andız kökü. Misk. İpek. Karanfil. Kakule. Kişniş.
3- 1 avuç kuru bademi ve biraz kekiği toz haline getirin. 2 bardak kaynamış süt ve l bardak suya toz bademi atın. Toz şekerle tatlandırıp her gün için.

KAN YAPICI YÖNTEMLER
1- Kuruüzüm karabiberle yenir.
2- Et suyu balla karıştırılıp içilir.
3- Üzüm pekmezini. inek sütü ve bademle karıştırıp için.
4- Bulgur pilavı hoşafla yenir.
5- Kara mercimek ve tahin yenir.

KARACİĞER YORGUNLUĞU
1- 10'ar gram kasıkotu çiçeği. akdelen yaprağı. meyankökü yaprağı. biberiye yaprağı 20'şer gram enginar yaprağı. yoğurtotu çiçeği. karahindiba kökü. aynısefa çiçeği karıştırılır. Karışımdan 4 çorba kaşığı alınıp üzerine 4 bardak su katılır. Kaynatılır. 15 dakika dinlendirilip her öğünden önce l bardak içilir.
2- Enginar mükemmel bir karaciğer dinlendiricidir.
3- 1 tutam Ravend çini. 2 tutam koyun otu. 2 tutam rezene. 2 tutam pelin. 3 tutam hindiba tohumu. l tutam kereviz tohumu. havanda dövülüp 200 gr kuru. üzümle karıştırılıp macun yapılır. Her gün l ceviz büyüklüğünde yutulur.
4- 3-4 lahana yaprağı. 3 tane soğanı ve 1/2 kepek ekmeğini üstünü örtecek kadar su koyun. 10 dak. kaynatın. Lapa haline gelmiş bu kıvamlı pelteyi tülbent arasında sıcak olarak tam karaciğerin üzerine koyun. En az 1.5 saat kalsın. Lapayı her seferinde taze yapın.
5- Birer tutam kasıkotu çiçeği. meyankökü. biberiye yaprağı. akdeken yaprağı. 2'şer tutam enginar yaprağı. yoğurtotu çiçeği. karahindiba kökü. aynısefa çiçeğim karıştırın. Karışımın tamamından 1 su bardağı kadar alın. 4 bardak suyla kaynatın. Üstünü örtüp dinlendirin ve her öğünden önce 1 bardak için.

KARIN AĞRISI
2'şer gram kimyon. defne otu. anason ve papatya toz haline getirilip suyla bir kaşık içilir.

KELLİK İÇİN
Kuruüzüm ve sarısabırı suda kaynatın. Saçı traş edin. Bu merhemi şurup 6 saat bekleyin. işlemi 3 kez tekrarlayın.

KIZAMIK
250 gr mercimek 2.5 bardak suda kaynatılıp içilirse kızamığın kolay çıkmasına yardım eder.

KOLİT . kolit hastalığı
1- Kolitin en iyi ilacı kepekli ekmektir.
2- Mercanköşk. kediotu. güzelavrat otu. servi yaprakları kaynatılıp içilir.
3- Kına. çiçektozuyla karıştırılır yenir.
4- Kına. kavrulmuş fındık. pekmez karıştırılıp yenir.
5- Sarısabır dövülür. yarışı kadar sakızla karıştırılır.
6- Nar kabuğu. haşhaş. mazı. mürsafi. aynı oranda alınıp toz haline getirilip balla karıştırılır. 1 kaşık yutulur.

KURDEŞEN
1- Hindiba şerbeti Sahdere şerbeti Peynir suyu karıştırılıp bol içilir.
2- Ravend. karahelile ve koruk şerbeti peynir suyuyla içilir.

(Horlamaya karşı) KÜÇÜK DİL
Küçük dilin kaslannın zayıflaması horlamanın sebeplerindendir.
Aşağıda. bu kasların kuvvetlenmesi için iki ayrı öneri bulacaksınız:
1- Bir tutam sinirli yaprak Bir tutam mersin yaprağı Bir tutam mazı Bir tutam kekik. 1 bardak sirke hepsi kaynatılır. Günde bir kaç kez gargara yapılır.
2- 5 gr şap. 5 gr nisadır. Ham mazı. toz haline getirilip küçük dile pamuklu çubuk yardımıyla sürülür.

MİDE AĞRISI
Günlük. Anason. Mesleki. Çöreotu. hepsinden birer tutam dövülerek tozları balla macun yapılır yemeklerden önce 1 kaşık alınır.

MİDE BULANTISI
Limon ve kekik suyu karıştırılıp içilir.

MİDE BOZUKLUĞU-MİDE GAZLARI
Elma. limon ve nane sularına Mersin yaprağı kaynatılıp suyu ilave edilir. Bu karışımın hepsi koyulaşıncaya kadar kaynatılıp içine amber katılır. Temiz bir kavanoza konur. Günde 1 kez yemek ten önce 1 kaşık içilir.

MİDE YANMASI
1- Mide yanması varsa 1 tatlı kaşığı çöreotunu çiğneyin. yavaş yavaş yutun. Sancı geçecektir.
2- Sıcak limonata mide gazını. asitleri giderir. sindirimi kolaylaştırır. Şeker yerine bal kullanın.
3- Patlamış yağsız mısır yiyin.
4- Keten tohumu. Mürsafı. şeker kaynatılıp içilir.

MİDE ÜLSERİ . ülser
1- Haşlanmış patatesleri kabuklarıyla iyice ezin. üzerine zeytinyağı koyun. Bu karışımı yemeklerden önce iki kaşık yiyin.
2- Pirinç suyu. nar suyu. ayva hoşafı. kereviz suyu da mide ülserinin en iyi ilaçlarıdır.
3- Marketlerde satılan küçük beyaz mantarlar. ülsere faydalı pratik bitkilerdir. Sancı başladığında. üzerindeki kabuğu soyduktan sonra 3-5 beyaz mantarı çok iyi çiğneyerek yutun. Yemeklerden önce de bu işlemi yapabilirsiniz.

MİDE ŞİŞKİNLİĞİ
1- Zeytinyağından 1 ölçek. limon suyundan 2 ölçek karıştırıp her sabah için.
2- Yemekten sonra nane çayı için
3- Demirhindi. Semizotu ve kabak suları şişkinliği alır. Bol içilmelidir.

MİDE EKŞİMESİ
Bir bardak az şekerli suya 1 kahve kaşığı karbonat atın ve köpürürken için.

MİDE İLTİHABI
Sakız havanda toz haline getirilir. keten tohumu kaynatılıp içine karıştırılır. içilir.

MİGREN . migren hastalığı
1- Ense. alın ve şakaklara buzlu havlu konur.
2- Anason. Misk. Gülkurusu. Sinameki. Safran. Karanfil ve Mürsafiden birer tutam alınıp toz haline getirilir. Saf balla macun yapılır. l'er çay kaşığı yutulur.

NASIR
1- Kuru soğan etle pişirilir. Zeytinyağı katılarak iyice ezilir ve nasırın üzerinde 24 saat tutulur.
2- Kuru inciri 4'e bölün. 1 bölümünün üstüne 1 çay kaşığı kına koyup 3 gün nasır üzerinde sarih tütün.
3- Domatesteki asit yapıda nasırı yumuşatır. Nasırın üstüne 1/2 domatesi sarın.

NEFES DARALMASI (ASTIM) astım hastalığı . astım
1- 100 gram çemen ve yarım kilo inciri 1 tencere suya atın. içine saydığımız bu bitkileri; kimyon. anason. çöreotu. kişniş. hardaldan birer tutam ilave edip lapa haline gelene kadar kaynatan. 1 su bardağı sirke katıp. soğumaya bırakın. Aç karnına sabah veya akşam 1 kaşık yutun.
2- Bal ve oğulotu karıştırılıp içilir.
3- Ravend çini. sinameki ve meslekiden 2'şer tutam. Rezene. Tarçın ve anasondan 1'er tutam karıştırılıp toz haline getirilir. her gün 1 çay kaşığı yutulur. (acı tadı rahatsızlık verirse toza 1 çay bardağı pudra şekeri katabilirsiniz.)
4- Nefes darlığı sırasında tabanlar ve avuçlar hardalla ovulursa kriz önlenir. 5- Zeytinyağında bekletilmiş incir yiyin sık sık.

NEFRİT İÇİN
Tıbbi tedavi sürdürülürken buna ek olarak aşağıdaki terkipleri yapabilirsiniz:
1- Ayrık otu. kiraz çöpü ve Maydanozdan birer avuç kaynatan günde 1 bardak için.
2- Kereviz. mısır püskülü. arpayı kaynatıp için.
3- Karabaşotu ve papatya kaynatılıp içilir.

NEZLE
1- Portakalı sıkın. suyunu ısıtan içine 1 aspirin ve biraz bal katın. Sıcak için. Üst solunum yollarıyla ilgili rahatsızlıklara da birebir gelecektir.
2- Burnunuza sık sık tuzlu su çekip. temizleyin.

SİGARA ÖKSÜRÜĞÜ
1- Kekiği suda kaynatan. Süzüp. bal katın. Bir şişeye koyun. sabah ve akşam aç karma iki çorba kaşığı için.
2- Zencefil ve bal karıştırılıp yenir.

KURU ÖKSÜRÜK
1- Servi kozalağı kaynatılıp içilirse kuru öksürüğü keser.
2- 1 karaturpu üç bardak üzüm hoşafı veya 3 bardak şekerli suyla pelte gibi olana dek kaynatın. Günde 3-4 kez 1 çorba kaşığı yiyin.
3- 1 tutam baldıran otu. 1 tutam gelincik çiçeği. 10 gr meyankökü. 30 gr çekirdeksiz üzüm. 15 tane hünnap. 10 gr susam tohumu. 15 gr fındık kabuğu. 15 gr haşhaş kabuğu. Bu malzeme 2 bardak suyla kaynatılır. Nöbet şekeriyle tatlandırılıp öksürük şurubu yapılır.

ÖKSÜRÜK HAPI
12 gr meyan balı. 12 gr mürsafi. 3 gr amber. 6 gr afyon. 12 gr nişasta. 12 gr Zama-i arabi. Tüm malzeme toz haline getirilir. gülsuyuyla macuni aştırılıp fındık büyüklüğünde haplar yapılır. günde 3 öğün yutulur. (2'şer tane)

ÖKSÜRÜK ŞURUBU
1.5 gr mürsafi 2 çorba kaşığı şekerle kaynatılır. Gece yatmadan l kaşık içilir.

PARMAK ŞİŞMESİ (DOLAMA)
20'şer gr sarısabır. nar çiçeği. mazı ve günlük suyla lapa yapılıp parmağa sarılır. 2 saat tutulur.

PROSTAT BÜYÜMESİ . prostat hastalığı . prostat
1- Bol bol kabak çekirdeği yenir.
2- Arpa ve nohut kaynatılıp günde 3 kez içilir.
3- Ayrık kökü. maydanoz ve papatya 10'ar gram alınıp kaynatılır. bol bol içilir.
4- Hazenbal ve kereviz ayrı ayrı kaynatılıp suları alınır. ikisinden de 1'er bardak üst üste içilir. En geç 1 ay içinde prostatın probleminin yok olduğu söyleniyor.

ROMATİZMA . romatizma hastalığı
1- 10 gr halıcan ve 10 gr zencefil 1/2 it suda kaynatılıp şeker konup içilir. Üstüne şamfıstığı yenir.
2- Sarımsak yağı (50 gr) ve 15'er gram hardal ve karabiber 150 gr tereyağına katılıp hepsi suyla kaynatılır. Soğuyunca yüzeydeki yağla ağrıyan mafsal ovulur.
3- Defne toz haline getirilir. zeytinyağında bekletilip ağrıyan yer bununla ovulur.
4- Hardal. kına ve zeytinyağı lapa haline getirilip ayak tabanına konur.
5- Çöreotu sabah-akşam bal veya yoğurtla yenir.

SAÇ BEYAZLANMASI
20'şer gram Helile. Darufülfül. Zencefil ve helile macun yapılıp her gün 1 kaşık yutulur.

SAÇ DÖKÜLMESİ :

Biberiye yaprağı. şimşir yaprağı 20'şer gram. 50'şer gram dulavratotu bitkisi kökü. ısırgan otu yaprağı ve kekik yaprağı. Hepsi 4 bardak suyla kaynatılır. Bu suyla akşam saç derişme masaj yapılır.

SAÇ DÖKÜLMESİ ve KEPEK İÇİN
15'er gram Sarısabır. katran köpüğü. Mesleki 12 gr gül. 9 gr Mahmude toz yapılır. 1 bardak hindiba suyuyla karıştırılıp macun yapılır ve 1 çay kaşığı her gün yutulur.

SAÇKIRAN
1- Vazelin ve sarısabır merhem yapılıp günde 3-4 kez sürülür.
2- Sarımsak tırnakla bölünür (bıçakla kesilmez) tuza batırılıp saçkıran olan yere sürtülür. (Bu işlem yapılmadan saçkıran olan yer sivri bir tahta çubukla kızartılır.)

SAÇLARA GÜÇ VERMEK İÇİN
100 gr kınaya 30 gr kişniş. susam yaprağı turp suyu ve mersin yaprağı suyu katılır. Boza kıvamındaki bu malzeme akşam saça sürülüp yatılır. Sabah hatmi kökü kaynatılır ve bunun suyuyla baş yıkanır. (ayda 1 kez)

SAÇ UZAMASI İÇİN
1- Susam yağı saç diplerine sürülüp masaj yapılır. Hafif bir şampuanla yıkanmadan önce 2-3 saat. baş bir eşarpla örtülür.
2- Üzüm asması suyuyla saçlar yıkanır.

SAFRA KESESİ TAŞI
1- Bir hafta boyunca sabahları aç karına 1 çay bardağı halis zeytinyağı içilir.
2- Şalgam tohumu. bir turpun içine konur. Hamurun içinde fırında pişirilir. Her gün 1 adet yenirse kumları düşürür.
3- Çınar kabuğu kaynatılıp içilir.

SAFRA SALGISINI DENGELEMEK İÇİN
1- Kuru üzüm ve demirhindi birlikte kaynatılıp içilir.
2- Ketentohumu suyla kaynatılıp bal katılıp yenir.

SARA HASTALIĞI . sara . epilepsi
1- Hindiba suyu ve şahtere suyu bol bol içilir.
2- Adasoğanı suyu. Defne tohumu ve şakayık kökü bal ilave edilerek her gün kaşık kaşık yutulur.
3- Sara krizi tuttuğunda bir soğan ikiye bölünür ve saralının burnuna tutulur. Krizi önler.
4- Bir çorba kaşığı pekmeze bir çimdik özerlik atılır. Kaynatılır. Sabahları aç karnına içilir.

SARILIK . sarılık hastalığı
1- Her gün Rezene ve anason çaylarından öğünlerle birlikte l çay bardağı içilir.
2- Lavanta. biberiye. kekik. nane karıştırılıp kaynatılır. Bu sudan her gün bir kaç bardak içilir.
3- Kereviz suyu ve enginar da. sarılıkta yorgun düşen karaciğere yardımcı olur.
4- Her gün yağlı pirinç çorbası ve birer çay bardağı hindiba suyu. kereviz suyu ve serkencebin
(bal ve sirkeyle yapılan şerbet) içilir. Bunlar safrakesesindeki öd suyunun akışını düzenler ve bünyenin yorulmasını önler.
5- Kereviz tohumu (3-5 gr). kereviz suyu ya da siyah nohut suyuyla içilir. Rezene suyuna da kereviz tohumu atılıp içilebilir.

SEDEF HASTALIĞI . sedef
Doktorunuz sedef teşhisi koyduysa diet programımızdan ekşi gıdaları atmanızı söyleyecektir. Onun önerdiği tedavi şeklinin yanı sıra. bitkilerle de tedavisine destek olabileceğiniz iki terkip öneriyoruz:
1- Aşağıdaki bitkiler toz haline getirilir ve 2 lt suda kaynatılır. Tenceredeki suyun 3/2'si buharlaştığında. yoğunluğu artmış bu sıvıya bal ilave edin ve hastalığınız iyileşme sinyali verene kadar her gün bir tatlı kaşığı yutun. İlk hafta bir tatlı kaşığı olan dozu. ikinci hafta 1 çay kaşığına düşürün. Sedef çiçeği: 5 gr Udihindi: 5 gr Kırmızı gül yaprakları: 5 gr papatya: 30 gr Kekik: 30 gr Kereviz tohumu: 30 gr Çöreotu: 60 gr
2- Yarım litre suya 100 gr şahtere atıp kaynatın. Hastalığın iyileşme belirtileri başlayana kadar devam edin.
3- Udihindi ve ravend çini toz yapılıp vazelinle karıştırılır. Bu merhem yaralı yere sürülür.

SES KISIKLIĞI
1- Bir çorba kaşığı böğürtlen yaprağını iki bardak suda kaynatın. 1 dilim limon ve 1 tatlı kaşığı bal koyup sıcak için. Günde 3-4 kez içilirse 2-3 gün içinde ses açılacaktır.
2- Lahana yapraklarım kaynatıp suyunu alın. İçine biraz kuru üzüm veya incir atın. şeker ilave edin. Reçel kıvamına gelecek bu kıvamlı yiyeceği her öğün bir kaşık tüketin.
3- Bir bardak süte 1/2 bardak su ve 1çorba kaşığı nişasta karıştırılır. Şeker atılır. Kısık ateşte kaynatılır. Sıcak içilir.
4- Havuz haşlanıp ezilir. Üzerine pudra şekeri. ceviz rendesi. yerfıstığı ezmesi karıştırılır. Karamela gibi yenir.
5- Rafadan yumurtayı sıcak için.

SİNÜZİT. Sinüzit hastalığı
Soğuk suyla yüzünüzü yıkamaktan kaçının. Rüzgârda kalmayın ve ıslak kafayla dolaşmayın. Bu önlemlerin yanı sıra doktorunuzun önerilerine sıkı sıkıya uyun ve tedaviyi aşağıdaki terkiple destekleyin:
1 bardak suyla 1 tatlı kaşığı keten tohumu atıp kaynatın. Terkibi devamlı karıştırarak lapa haline gelip yapışkan bir hal alıncaya kadar kaynatın. El büyüklüğünde bir pamuk Üzerine sıcak sıcak bu lapayı koyup sinüzitli bölgeye cilde lapa değecek şekilde kapatın. 1 gece öyle yatın. Sabah pamuğu atıp. yüzünüzü ılık suyla yıkayın. Cildiniz! kremleyin. On gün bu işleme devam edin.

SİNİR BOZUKLUĞU
1- Çam fıstığı. bal. kuru üzüm sabahları yenir.
2- Sakinleştirici ve dinlendirici çay içilerek uykuya yatılır. (Rezene çayı. papatya çayı)

SİROZ . siroz hastalığı
1- Bir gün kereviz. bir gün rezene suyu içilir.
2- Dereotu ve turp suyu bal ilave edilip içilir.
3- Rezene. Anason. Papatya. Pelin. Ayrıkotu. kimyon. Hindiba. bağ sarmaşığı ve kereviz tohumundan her birinden 1 tatlı kaşığı 2 lt suda hafif ateşte kaynatılır. Dibine çökmesi beklenir. Süzülüp bir sürahiye alınır sabahları aç karına içilir.

SİYATİK . siyatik hastalığı
1- Zencefil ve Havlıcan 1 lt suda birer tutam atılıp kaynatılır. şeker ilavesiyle içilir. Üzerine Şam fıstığı yenir.
2- Acı kavun sıkılıp suyuyla siyatikli yer ovulur.

SİĞİL İLACI
1- incir ağacının dalı kırılıp içinden çıkan beyaz sıvı siğil üzerine sürülür. 1 hafta devam edilir. (tene değdirmeyiniz)
2- 3-4 tane söğüt yaprağı iyice dövülüp üzerine biraz sirke konur. Siğillere sürülür.

ŞİŞKİNLİK
1- Vücudun şişkinlik hallerinde tuz tüketimi azaltılır ve lahana yaprakları üzüm suyuyla haşlanır. içine az sirke konup şiş bacaklara lapa halinde bağlanır.
2- Şişmiş yere ıspanak haşlanıp konur.
3- Ayaklarınız şişerse 20 gr Darulfülfülü 100 gr bala karıştırın ve yatmadan 1 kaşık için.

ŞEKER HASTALARI İÇİN
Şeker hastalığı . diyabet hastalığı
1- Kantaron otu kaynatılıp. bir cam kapta dolaba konur. Sabahları 1 bardak içilir. diyabet
2- Toz haline getirilmiş mahlep. günde 1 çorba kaşığı içilir. şeker
3- Böğürtlen kökü kaynatılıp suyu içilir.
4- Kekik ve tarçın kaynatılıp içilir.
5- Şeker hastalığında karaciğer ve pankreasın yükünü hafifletmek gerektiğinden. hasta nişastalı gıdalar tüketmemelidir. Kabak. yeşil fasulye. maydanoz. tere gibi potasyum açısından zengin besinlere yönlendirilmelidir.

ŞİŞMANLAMAK İÇİN
1- Tereyağı. tahin. pekmez. fındık karışımlı kurabiyeler yenir öğün aralarında. Üzerine ılık süt içilir.
2- Fındık ezmesi ve hindistan cevizi rendesi karıştırılarak yenir.
3- İncir ve anason beraber yenir. 40 gün devam edilirse şişmanlatır.
4- Ekmekle bal birlikte yenir.
5- Çitlenbik tohumları yutulur.

Önemli uyarı : Hekiminizin verdiği ilaçlar var ise mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Bilmeniz gereken nokta kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...