Bu Site Sizin Sizde Yazınızı Gönderin

Evet bu siteye sizlerde yazılarınızı gönderebileceksiniz. Yapmanız gereken içerisinde link ve reklam olmayan yazılarınızı haberdaim@gmail.com adresine mail olarak göndermek.
Hepsi bu kadar. İyi Paylaşımlar
Dikkat edilmesi gerekenler;
Siteye cinsel içerikli, reklam içerikli paylaşımlarda bulunmak yasaktır.

29 Nisan 2009 Çarşamba

Arı sütü insan ömrünü uzatıyor

ORDU (İHA) - Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Feyzullah Konak, arı sütünün sinirsel ve ruhsal hastalıklar ile yaşlılık ve seksüel zayıflık hallerinde yaygın olarak kullanıldığını söyledi.

Türkiye'de arı denilince bal düşüldüğünü, arı sütü, polen ve propolis gibi diğer arı ürünlerinin fazla tanınmadığını belirten Feyzullah Konak, arı sütünün besleyici, organizmayı güçlendirici ve sağlığa pozitif etkisi olması nedeniyle önemli bir doğal destek gıdası olduğunu kaydetti. Avrupa ve Amerika'da 30 yıldır arı sütünün içerdiği hayati maddeler nedeniyle insan ömrünü uzatan, sağlıklı ve dinç kalmasını sağlayan özel bir gıda olarak bilindiğini ifade eden Konak, arı sütünün özellikle kalp rahatsızlıklarından kansere kadar birçok hastalıkta vücudu güçlendirdiğini belirtti.
Özellikle yoğun antibiyotik kullanan radyoterapi ve kemoterapi tedavisi gören hastalarda muhtemel karaciğer ve böbrek zararlarını önlemekte fonksiyonları koruduğunu ifade eden Konak, "Arı sütü göğüste şiddetli ağrı ve nefes daralmasına neden olduğu ani nöbetler, karaciğer yağlanması, eklem hastalıkları, yorgunluk, zayıflık ve kuvvetsizlik hallerinde kullanılır. Arı sütü ayrıca biyolojik dayanıklılığı artırarak, ani heyecan, ruhi gerginlik halini azaltıcı, rahatlatıcı, iştah açıcı ve zindelik kazandırıcı özelliklere sahiptir. Bunun yanı sıra sinirsel ve fiziksel yorgunluk halleri, mide bağırsak hastalıkları, yaşlılık ve seksüel zayıflık hallerinde de yaygın olarak kullanılır" diye konuştu.

Arı sütünün bala oranla damar genişletici özelliğinin 100 kat daha fazla olduğunu dile getiren Konak, "Yine arı sütünün bala oranla 20 kez daha fazla karaciğer yağlanmasını önlediği, tansiyon düşürücü etkisi olduğu, kalp atışını düzenlediği bilinmektedir. Lösemi, bazı kötü huylu tümörler, karaciğer ve böbrek bozuklukları, yüksek kolesterol ve çeşitli iltihaplı hastalıklar ile mide bağırsak, astım, bronşit, grip, göz hastalıkları ve bozukluklarında kullanılır. Arı sütünün apiterapik ve tıbbi kullanım alanlarının yanında kozmetik sanayinde doku ve cildi yenileyici, deriyi gerdirici, derinin yağ sekrasyonunu düzenleyici etkisi vardır" şeklinde konuştu.

28 Nisan 2009 Salı

Nar suyunun prostat kanserini yavaşlattığı kanıtlandı

İSTANBUL- Amerikalı bilim adamları, prostat kanserine karşı etkili olduğu düşünülen nar suyunun prostat kanserinin yeniden ortaya çıkma sürecini yavaşlattığını kanıtladı. Amerika'nın California ve Los Angeles Üniversitelerinden ve İsrail'in Rambam Tıp Merkezi'nden uzmanlar, altı yıllık bir çalışmanın ardından nar suyunun prostat üzerindeki etkisini ortaya çıkardı.

Uzmanlar, 6 yıl boyunca iki etaplı olmak üzere radyasyon veya prostat ameliyatından sonra prostata yol ajan antijen değerlerinde yükselme olan 48 denek üzerinde araştırma yaptı. Deneklerden bazılarına her gün yaklaşık 250 gram nar suyu içmeleri söylendi.

Altı yılın sonunda ise nar suyu içenlerle içmeyenlerin değerleri karşılaştırıldı. Nar suyu içenlerde prostat PSP (Prostata Spesifik Protein) oranındaki düşüşün, içmeyenlere oranla daha fazla olduğu görüldü.

Uzmanlar, elde ettikleri bu bulguları geçtiğimiz günlerde Chicago'da bulunan Amerikan Üroloji Birliği'nde kamuoyuyla paylaştı. Amerikan Üroloji Birliği sözcüsü Dr. Christopher Amling, "Bu araştırma, nar suyunun başarısız bir tedaviden sonra prostat kanserinin ilerlemesini etkili bir şekilde yavaşlatabildiğini gösteriyor" dedi. Amling, "Bu araştırma ve devam eden araştırmalar, bir gün nar suyunun aynı zamanda prostat kanserinden koruyucu bir madde olduğunu da ortaya koyabilir" diye ekledi.

Hastalıklardan koruyan 8 içecek

Yararlı içecek listesinde akla gelen ilk içecek su olur.
Aslında, ufak şikayetlerden osteoporoz (kemik erimesi) gibi ciddi rahatsızlıklara kadar pek çok durumda bağışıklık sistemimize destek olan başka içecekler de var. Hangi içeceğin hangi hastalıkları önlediğini merak ediyor musunuz?

Yağlı Süt
İştah keser ve osteoporoza karşı korur. Sağlıklı bir öğünün içermesi gereken değerlere sahip olduğu, yani karbonhidratar, protein ve az miktarda yağdan oluştuğu için vücut tarafından yavaşça emilir ve uzun süre tok tutar.

Ayrıca, kan şekerini dengelediğinden, ani açlık krizlerine daha az yatkın olursunuz. Süt, kalsiyum için en uygun kaynaktır, çünkü D vitamini içerir. Ayrıca, vücutta yağ depolanmasını engeller. Araştırmalar, kalsiyumun hücrelerde yağ depolanmasına neden olmadığını, tam tersine, hücrelerin yağ yakmasını sağladığını gösteriyor. Bu sayede hedeflediğiniz kiloya daha kolay ulaşabiliyorsunuz. Kalori değeri: 225 gramda 120

Yeşil Çay
Osteoporoz, kanser ve kalp hastalıkları riskini azaltır. Yeşil çayın içeriğinde bol miktarda flavonoit ve polifenol bulunur. Bu doğal antioksidanlar hücreleri kansere yol açabilecek maddelerden korur ve vücuttaki serbest radikalleri nötralize etmeye yardımcı olarak tümör büyümelerini engeller.

Ayrıca damarları rahatlatarak kalp hastalıklarına karşı koruma görevi üstlenir ve kalp krizini tetikleyebilecek pıhtılaşmayı önler. Yeşil çay aynı zamanda florür içerir, bu da diş ve kemikleri güçlendirir. Kalori değeri: 0

Sodyumlu Domates Suyu
Çeşitli kanser türlerine karşı korur. İşlenmiş domates suyu, akciğer ve mide kanseri riskini azalttığı bilinen antioksidan likopen açısından en zengin kaynaktır. Aynı zamanda pankreas, kolon, yemek borusu ve göğüs kanserlerine karşı koruma sağlar. Likopen, ciğerleri ve kalbi oksidatif zararlara karşı korur, kardiyovasküler hastalıklarla savaşmaya yardımcı olur. Kalori değeri: 170 gramda 31

Sıcak Çikolata
Ruh halinizi iyileştirir, kalp hastalıklarına karşı korur. Çikolata serotonin üretimini arttırır, bu madde de genel ruh halimizi düzenleyerek bizi keyiflendirir (depresyonla serotonin miktarının düşük olması birbiriyle bağlantılıdır). Kakao ayrıca polifenol yönünden de zengindir, bu da hücreleri, iyi kolesterol seviyesini düşüren oksidatif zararlara, yani kalp krizi riskine karşı korur. Kalori değeri: Ev yapımı sıcak çikolatanın 225 gramında 195, toz halinde sıcak çikolatanın 225 gramında 115

Nane Çayı
Kramp ve hazımsızlık giderir. Nanenin spazm giderici özelliği vardır. Nane çayı kasları gevşeterek ağrı ve kasılmalara meydan okur. Yemeğin sindirilmesini sağlar. Kalori değeri: O

Soya Sütü
Faydaları: Kalp hastalıkları riskini azal¬tır. Soya sütü çözünebilir lifler ve soya proteini içerir. Bu da kötü kolesterol, yani trigliserit seviyesini düşürür, kardiyovasküler hastalık riskini azaltır.

İnek sütü yerine soya sütü içecekseniz, A ve D vitaminleri ve kalsiyumla zenginleştirilmiş olanını tercih edin. Yalnız dikkat, soya göğüs kanseri riskini arttırabilen fitoöstrojen ihtiva eder. Ailenizde bu hastalığı geçirmiş biri varsa, soya sütünü doktorunuza danışmadan kullanmayın. Kalori değeri: 225 gramda 81

Kızılcık Suyu
Diş eti hastalıklarına karşı koruma sağlar. Araştırmalar, kızılcık suyundaki antibakteriyel maddelerin, idrar yolu enfeksiyonlarıyla savaştığı kadar periodontal (diş eti) hastalıklara karşı da koruma sağladığını gösteriyor. Uzmanlara göre, kızılcık suyu bakterilerin diş etine yapışmasını engelliyor.

Ancak, pek çok beslenme uzmanının, içeriğindeki şeker miktarından dolayı meyve suları konusunda tüketicileri uyardığını unutmayın: Günde bir bardaktan fazla içmeyin ve aldığınız ürünün üzerinde "%100 meyve suyu" yazmasına dikkat edin. Aldığınız ürün meyve sulu bir içecek veya kokteyl olmasın. Kalori değeri: 225 gramda 140

Portakal Suyu
Katarakt ve kansere karşı koruma sağlar, bağışıklık sistemini güçlendirir. En iyi C vitamini deposudur. Çok güçlü bir antioksidandır ve körlüğe yol açabilen katarakttan akciğer kanserine kadar pek çok hastalıktan korunmanızı sağlar. C vitamini hücrelerin kansere dönüşmesine sebep olan oksidatif zararları önler.

Bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudun enfeksiyonlarla daha etkin mücadele etmesini sağlar. Bu arada bir de kemikleriniz güçlensin isterseniz, kalsiyumla zenginleştirilmiş portakal suyunu içebilirsiniz. Kalori değeri: 225 gramda 115

Rahatlatıcı İçecek
1 adet yeşil elma
Bir avuç taze nane
2 adet kereviz sapı
1/4 salatalık
Yarım limon
Limonun kabuğunu soyup iki parçaya
kesin. Elmayı, taze naneyi, salataları ve kereviz sapını doğrayın. Tüm malzemeyi sebze sıkacağından geçirip hemen servis yapın.

Dinlendirici İçecek
Yarım salatalık 3 adet havuç Yarım kırmızı turp
Tüm malzemeyi iyice yıkayıp kabuklarını soymadan iri parçalar halinde doğrayın.
Meyve sıkacağından geçirip bardağa alın.

27 Nisan 2009 Pazartesi

Kanser Nedir?



Kanser önemi giderek artan bir sağlık ve yaşam sorunu durumundadır. Ölüm nedeni olarak, kalp ve damar hastalıklarının hemen ardından gelmektedir. Batı toplumlarında her yıl 250-350 kişiden biri kansere tutulmaktadır. 60 yaşın üzerindeki gurupta ise kanser sıklığı çok artmakta 300 kişide 4-5 civarına yükselmektedir. Ülkemizde kesin istatistikler bulunmamakla birlikte insidansın bunun yarısı kadar olduğu tahmin edilmektedir.

Yurdumuzda en sık görülen kanserler erkeklerde akciğer, prostat, kalın barsak, rektum, mide ve pankreas; kadınlarda meme, akciğer, kalın barsak, rektum, serviks, over, mide ve pankreas kanserleri olarak sıralanabilir. Deri kanseri sıklığı her iki cinste de yüksek olmakla birlikte, habis melanom dışındaki deri kanserleri tedaviye iyi cevap verdiklerinden ölüm oranı çok düşüktür.


Kanserin Biyolojisi

Kanser, bazı etkilerle değişime uğramış hücrelerin, gerek yerel ve gerek uzak noktalarda kontrolsüz olarak çoğalıp büyümelerinin sonucu oluşan habis hastalıklar grubudur. Normalde hücreler belli bir kontrol altında, ihtiyaca göre bölünerek çoğalırlar. Hücreler bir taraftan programlı ölüm ya da "apoptoz" denen olay ile yok olurken, diğer taraftan da büyüme faktörlerinin etkisiyle çoğalır. Büyüme faktörleri normalde DNA'daki çeşitli genlerin etkisiyle oluşan proteinlerdir. Bu genler mutasyona (değişime) uğrayarak hücrelerin aşırı büyümesine sebep olurlarsa, o zaman kanser oluşur ve bu genlere de "onkogen" denir.

DNA hayatın merkezi maddesi olarak kabul edilebilir. DNA'da genler bulunmaktadır. Genler, anne veya babadan çocuğa siyah ya da sarı saç veya mavi göz gibi özelliklerin ya da talasemi (Akdeniz anemisi) gibi hastalıkların geçmesine sebep olan kalıtım birimleridir.

DNA uzun bir teyp şeridi gibidir. Vücudumuza nasıl büyüyeceğini bildiren, hatta davranışlarımızı belirleyen biyolojik bir programlar dizinidir. DNA bilgisayardaki programları taşıyıcı şeritlere benzetilebilir.

DNA, deoksiribonükleik asid dediğimiz hücre çekirdeği asidinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. DNA hücrelerde kromozom şeklinde bulunur.

İnsan vücudunda milyarlarca hücre vardır ve her hücredeki DNA o hücrenin kontrol merkezidir. İnsanda 23 çift kromozom vardır. Bunlar çekirdekte çiftler halinde bulunurlar. Yalnız son çifttekiler cinsiyet kromozomu olarak farklıdır; kadında XX ve erkekte XY olarak bulunur.

Kanser genleri ya da onkogenler 70'li yılların sonlarına doğru bulunmağa başlanmış ve günümüze kadar çok aktif araştırmaların konusunu oluşturarak, kanserin daha iyi anlaşılmasına, tanı ve tedavinin geliştirilmesine hizmet etmişlerdir.

Onkogenleri oluşturan mutasyonlar, karsinojen maddelerin, virüslerin ve X ışınlarının etkisiyle meydana gelir. Kanser bir organda oluştuktan sonra, uzak doku ve organlara da metastaz dediğimiz yerleşmeler yapar ve genel olarak hastalar metastazlar nedeniyle kaybedilir. Hızlı ilerleyen kanserlerde metastaz erken, daha iyi gidişli kanserlerde ise metastaz geç oluşur. Metastaz oluşumu tesadüften çok, kanser hücrelerinin bazı organlara kolay yerleşmelerini sağlayan özelliklerine bağlıdır. Örneğin, kolon kanserleri karaciğere, prostat kanserleri kemiğe metastaz yapmayı tercih etmektedir. Burada, kanserli dokuda kan akımı, damar hücrelerinin aktivasyonu gibi faktörler rol oynamaktadır.

Onkogenlerin yanında anti-onkogenler de çok önemlidir. Onkogenler kansere sebep olurken, anti-onkogenler kanseri önleyen genlerdir. Anti-onkogenlere "tümörü baskılayan genler" de denir. Bunlar doğal hallerinde iken, yani mutasyona uğramamış hallerinde iken hücre bölünmesini ve çoğalmasını frenleyen, durduran genlerdir. Örnek olarak retinoblastoma genini ve p53 genini gösterebiliriz.


Sonuç

Kanser çok önemli bir hastalıklar grubudur. Tedavisi ve tanısı bir çok uzmanlık dallarının işbirliğini gerektirmektedir. Tedavisi güçtür. Erken tanı önemlidir. Cerrahi ve radyoterapi lokal tedavi yöntemleri olup, onların arkasından kemoterapi ve immünoterapi gibi sistemik tedaviler uygulanmaktadır. Kemoterapi sitotoksik ilaçlarla yapıldığı için özel bir ihtisas konusudur. Etkili dozlarda, fakat hastayı yan tesirlerden koruyarak yapılması gereklidir.

Moleküler biyolojinin verdiği yeni bilgiler kanser tedavisi için umut vaad etmektedir. Onkogenleri ve onların ürünlerini baskılayan özel maddeler halen araştırılmaktadır. Anti-onkogenlerin de tedaviye katılmaları için çalışılmaktadır.

Kanserde belki tedaviden daha önemli olan husus kanserin önlenmesidir. Önlemede karsinojenik (kanser yapıcı) maddelerden uzak durmak, temiz ve sağlıklı yaşamak ve uygun bir diyet uygulamak gibi hususlara uyulması kanser sıklığını rahatça yarıya indirebilir. Gelecekte kemoprevansiyon yani kimyasal maddelerle kanseri önlemek de yararlı olabilecektir.

Akciğer Kanseri Nedir?

Akciğer kanseri akciğer dokularındaki hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalıktır. Bu kontrolsüz çoğalma, hücrelerin çevredeki dokuları istila etmeleri veya akciğer dışındaki organlara yayılmaları ile (metastaz) sonuçlanabilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında, erkeklerde en sık ölüme neden olan birinci, kadınlarda ise ikinci kanser türüdür, ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1.3 milyon ölüme neden olmaktadır.

Ölüm oranı (mortalitesi) oldukça yüksek olan bu kanser türünde dünya genelinde sigara içme alışkanlıklarındaki değişmeye bağlı olarak alttiplerinde ve kadınlarda görülme oranlarında değişimler olmuştur. Akciğer kanserinin en sık nedeni uzun süreli olarak tütün dumanına maruz kalmak olmakla beraber, tüm akciğer kanserli hastaların %15'e ulaşan bir oranı sigara içmeyenlerden oluşmaktadır. Akciğer kanseri birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu nedenler arasında; genetik faktörler, radon gazı, asbest ve hava kirliliği gibi faktörler sorumlu tutulmaktadır.

Akciğer kanserinin belirtileri hastalığın nerede başladığına, nasıl yayılmış olduğuna, ve vücudun hastalığa tepkilerinin varlığına bağlı olarak farkedebilir. En sık görülen belirtileri, nefes darlığı (dispne), öksürme (kanlı öksürme da dahil) ve kilo kaybıdır. Bu belirtiler sadece akciğer kanserine özgü olmadıklarından hastaların tanı almaları gecikebilir. Akciğer kanseri, göğüs röntgeni ve bilgisayarlı tomografi (BT) ile görülebilir. Kesin tanı, biyopsi ile konmaktadır. Biyopsi genelde bronkoskopi veya BT-yardımlı biyopsi ile yapılır. Tedavi ve prognozu belirleyen faktörler; kanserin histolojik tipi, kanserin evresi, ve hastanın genel performans durumudur. Akciğer kanserinin birçok histolojik alttipi olmasına karşın, klinikte genellikle küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri olmak üzere iki başlıkta incelenir, çünkü tedavide izlenecek yolu bu gruplandırma belirler. Küçük hücreli akciğer kanseri tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi tercih edilirken, küçük hücreli dışı kanserlerde ilk tercih cerrahidir.

Akciğer kanserinin görülme oranı yaşla artar, genelde 50-70 yaşlarında görülür. Akciğer kanserinin erken evrelerde beş yıllık sağkalımı %60-70 iken, ileri evre olgularda bu oran %5'in altına düşmektedir. Tüm alttipler ve evreler göz önüne alındığında, tedavi ile beş yıllık sağkalım oranı %14'tür.

23 Nisan 2009 Perşembe

Hazret-i Muhammed Mustafa

Âlemlerin övünç kaynağı, efendisi, yaratılış sebebi Hazret-i Muhammed Mustafa'nın (a.s.m.) sitesine hoş geldiniz.

Allahın insanlara gönderdiği son elçisi Hazret-i Muhammed Mustafa (a.s.m.) hakkında yazılmış yazı, şiir, kitapların; Onun pâk sünnet-i seniyyesi ve hadis-i şeriflerin; Onunla ilgili yer ve mekân resimlerinin bulunduğu bu site, İngilizce bölümüyle birlikte tüm insanlığın hizmetine sunulmuştur.

Bu yönde her türlü görüş ve katkılarınıza açıktır.

www.muhammedmustafa.net

İnsan vücudu hakkında olağanüstü gerçekler

İnsanlar kendi vücutlarını tepeden tırnağa bildiklerini söylerler. Fakat bu haberi okuduktan sonra vücudunuz hakkında o kadar da çok bilginiz olmadığını göreceksiniz. Howstuffworks adlı internet sitesinde yer alan habere göre, vücudunuz hakkında sizi şaşırtacak 16 olağanüstü gerçek:

Dil izi: Eğer kimliğinizi saklamak isterseniz, dilinizi çıkarmayın. Parmak izine benzer şekilde, herkes tek ve benzersiz bir dil izine sahip.

Döküntü: Evde tüy dökme derdinden şikayetçi olan sadece evcil hayvanınız değil. İnsanlar her saat yaklaşık 600 bin deri partikülü döküyor. Bu her yıl yaklaşık 680 gram tutuyor, bu nedenle ortalama bir insan 70 yaşına kadar yaklaşık 48 kg deri dökmüş oluyor.

Kemik sayısı: Yetişkinlerde bir bebekten daha az kemik bulunuyor. Doğduğumuzda 350 kemiğe sahip oluyoruz, ancak gelişim süreci boyunca kemikler eriyip birbiriyle kaynaşıyor ve yetişkin olduğumuzda sadece 206 kemiğimiz kalıyor.

Yeni mide: Mide mukozasının dış tabakası ömrü çok kısa olduğu için 3-4 günde yenilendiğini biliyor muydunuz? Eğer yenilenmeseydi, midenizdeki yiyecekleri hazmetmek için kullanılan güçlü asitler, aynı zamanda midene de zarar verecektir.

Koku hatırlama: Burnumuz köpekler kadar hassas değil, ancak 50 bin farklı kokuyu hatırlayabilir.

Uzun bağırsaklar: İnce bağırsağın uzunluğu yetişkin bir insanın boyunun yaklaşık 4 katı uzunluğundadır. Eğer geriye doğru katlanmasaydı, 5-6 metrelik uzunluğu karın boşluğuna sığmazdı.

Bakteri: Bu cilt için gereklidir. İnsan vücudunda cildin her santimetre karesinde yaklaşık 32 milyon bakteri yaşıyor. Bunların büyük bir çoğunluğu zararsız.

Vücut kokusunun kaynağı: Koltuk altı gibi kokan ayakların kaynağı terdir. İnsanlar ayaklarından da terler. Bir çift ayak 500 bin ter bezine sahiptir ve günde yarım litre ter oluşturabiliyor.

Hapşırma hızı: Hapşırık havada saatte 161 km hızla gidebiliyor. Bu nedenle hapşırınca burnunuz ve ağzınızı kapatmalısınız.

Kan aralığı: Eritrosit olarak bilinen kan hücreleri bikonkav (iki yanı çukur) diskler şeklindedir. Kan uzun bir yolda seyahat eder. İnsan vücudunda yaklaşık 96 bin 560 km kan damarı bulunuyor. Çok çalışkan olan kalp her gün damarların içine 7 bin 571 litre kan pompalıyor.

Tükürük miktarı: Tükürüğünüzün içinde yüzmek istemeyebilirsiniz, fakat biriktirseydiniz bunu yapabilirdiniz. Çünkü, bir ömür boyunca insan 25 bin litre tükürük üretiyor. Bu miktar 2 yüzme havuzunu doldurmaya yeter.

Horlama sesi: 60′lı yaşlarda, erkeklerin yüzde 60′ı ve kadınların yüzde 40′ı horluyor. Horlama ortalama 60 desibelken, horlama seviyesi bazı kişilerde 80 desibelin üzerine çıkabiliyor. 80 desibel seviyesindeki ses havalı matkabın çıkardığı ses kadar yüksektir. 85 desibelin üzerindeki sesler insan kulağına zarar verdiği saptanmıştır.

Saç rengi ve sayısı: Sarışınlar kesinlikle daha fazla saça sahipler. Saç rengi saçımızın ne kadar sık olduğunu belirlememize yardımcı oluyor. Buna göre sarışınlar en üst sırada yer alıyor. Bir insanda ortalama 100 bin saç kılı bulunurken, sarışınlarda bu sayı ortalama 146 bin. Siyah saçlı insanlar yaklaşık 110 bin saç kılına sahip, kahverengi saçlı insanlarda ise 100 bin saç kılı bulunuyor. Kızıl saçlı insanların ise saç kılı daha az yaklaşık 86 bin kadar.

Tırnak gelişimi: Eğer el tırnaklarınızı ayak tırnaklarınızdan daha sık kesiyorsanız, bu doğaldır. El tırnaklarımız daha çok kullanıldığı için daha hızlı uzuyorlar. Elimizin tırnakları 0,5 - 0,6 mm hızla uzar. Yani kesilmezlerse yılda 2,5 - 3,0 santimetre uzunluğa ulaşabilirler. Ayak tırnaklarının uzama hızı bunun dörtte biri kadardır. En hızlı uzayan tırnak orta parmağın tırnağıdır.

Baş ağırlığı: Bebekler doğduklarında başlarını tutamazlar. İnsan başı doğduğunda vücudumuzun toplam uzunluğunun dörtte biri kadardır. Fakat, yetişkin olduğumuzda bu oran toplam uzunluğumuzun 8′de birine ulaşır.

Uyku ihtiyacı: Haftalarca bir şey yemezseniz ölmezsiniz, fakat 11 günden sonra uykusuzluğa dayanamazsınız, sonsuza kadar uyup kalırsınız.

(wwww.netpano.com, 4-2009)

14 Nisan 2009 Salı

Kadınlarda kansere neler sebep oluyor?

Kanser

Hürriyet
50 yılda 15 milyon kişi kanser olacak
Hürriyet - İstanbul,Turkey
Öğrencilik yıllarında bir ya da iki kanser vakasıyla karşılaştığını söyleyen Ezer, son yıllarda kanser vakalarında artış olduğunu belirtti. ...

Kansere karşı Pembe Güç
Akşam - İstanbul,Turkey
2 YIL önce meme kanserine yakalanan, ünlülerin basın danışmanı Nermin Ceri ile 3 yıl önce yine aynı hastalığa yakalanan Özlem Aysoy, 'Pembe Güç' isimli bir ...

Haber Türk
Kadınlarda kansere neler sebep oluyor?
Haber Türk - Turkey
Kadınlarda yüksek sosyo ekonomik düzeyde yaşam, boyun 1.75'in üzerinde olması, erken adet görmesi ve geç menopoza girmesinin meme kanseri riskini artırdığı ...

Kanser kilolu sever
Takvim - İstanbul,Turkey
Bu kanser türlerinin en önemli nedeninin aşırı kilo olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Çelik, kilolu kişilerde kadınlık hormonu olarak tanımlanan 'östrojen ...

1517 kişi kanser
Afyon Haber - Turkey
Afyonkarahisar'ın kanser haritasını çıkartan Sağlık İl Müdürlüğü, erkeklerin en fazla Akciğer, Prostat ve Deri kanseri olduğunu, kadınların ise Meme, ...

Kadınlarda mesane kanseri arttı
Gazeteport - Istanbul,Turkey
Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi Başhekimi ve Ulusal Kanser Danışma Kurulu Üyesi Uzman Dr. Fevzi Harorlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada ölüm ...

Kansere karşı el ele...
Bursa Hakimiyet Gazetesi - Bursa,Turkey
Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi, 1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla düzenlediği etkinliklerle büyük takdir kazandı. Kanser hastalığı hafta boyunca ...

Doktordan izin aldı polisler bastı
Internet Haber - Istanbul,Turkey
Ergenekon operasyonu kapsamında evi aranan Saylan kanser tedavisi görüyor. Doktordan izin alıp eve gelmişti... Sağlık durumu çok kötü. ...

Kısırlığa derman olacak büyük adım

Bilim

Bilim olimpiyatlarında Türk damgası
CNN Türk - Istanbul,Turkey
Kanada'nın Toronto kentindeki tek Türk okulu Nil Akademi'nin öğrencileri, katıldıkları Bilim ve Teknoloji Fuarı'nda 2 altın ve 8 bronz madalya kazandı. ...

Internet Haber
Kısırlığa derman olacak büyük adım
Internet Haber - Istanbul,Turkey
Çinli bilim adamları iddialı bir araştırma ile gündemdeler. Kısırlığa ve erken menapoza derman olacak bu araştırma ile kök hücreden yumurta üretildi. ...

Ateş: Bu Ayıbın Altından AKP Değil Türkiye Kalkamaz
Kanal B - Ankara,Turkey
Bu 29 Mart seçimlerinde Türk halkını sindiremeyenler şimdi Türkiye'nin bilim adamlarını, demokratik düşünce kuruluşlarını sindirmeye çalışmaktadır" ...

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana ...
Hürriyet - İstanbul,Turkey
Fıçıcıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, kariyer isteği, çocuk doğurmanın kadının iş yaşamını olumsuz etkileme riski, ekonomik güçlenme isteği, sosyal yönden ...

Yalovamız
Bir bilim dergisi tarafından yapılan Kaktüs’ün televizyon ve ...
Yalovamız - Turkey
Bilimsel bir dergi tarafından yapılan açıklamada, “Kaktüs bilgisayar gibi elektronik cihazlardan yayılan radyasyonu emerek zararlı etkilerini azalttıyor'' ...

CHP'li Ateş: Türkiye terör odaklı iktidar kampanyası ile karşı ...
Milliyet - Istanbul,Turkey
Ateş, gazetecilerin sorularını yanıtlamadan önce şu açıklamalarda bulundu: “Sayın Türkan Saylan dünya çapında bir bilim adamıdır. ...

İmam mı iktidar mı?
Radikal - İstanbul,Turkey
Bu ayrıca TÜBİTAK yayınlarını etkileyecek düzeyde bilimin yuvasını da ele geçirmiştir. Saltanatın toplum üzerinde devamını sağlamak ancak bilim kalelerinin ...

13 Nisan 2009 Pazartesi

Mamografi de kanser yapabilir mi?

Bitkisel Çözümler

Mamografi de kanser yapabilir mi?
Hürriyet - İstanbul,Turkey
Doğru olanı bitkisel ve hayvansal kaynaklı demirleri bir arada tüketmek. Etli kuru fasulye, pilav ya da kıymalı mercimek çorbası güzel seçimler olabilir. ...

Bugün
Erkekler neden zayıflamalı?
Bugün - İstanbul,Turkey
Doymuş yağlar en çok hayvansal besinlerde ve bazı bitkisel kaynaklarda bulunur. Doymuş yağlar kan kolesterol seviyenizi en çok artıran sebeptir. ...
GÖZ ALTI MORLUKLARINA BİTKİSEL ÇÖZÜMLER > Faydalı Bilgiler > www ...
Göz altı morluklarına bitkisel çözümler. Ağlama, uykusuzluk, yorgunluk gibi nedenlerle gözün alt tarafında ufak şişlikler şeklinde cepler ve yarım halka ...

11 Nisan 2009 Cumartesi

Annemizin doğal ilacı bitki çayları

Brokoli

Yeni Şafak
Annemizin doğal ilacı bitki çayları
Yeni Şafak - İstanbul,Turkey
Havuç, brokoli, nar gibi beta-karoten içeren besinlerle birlikte tüketildiğinde özellikle göz sağlığı üzerindeki yararlı etkileri daha da artıyor. ...

Malatya Güncel
Diyet Yapmadan Zayıflayın!
Malatya Güncel - Turkey
Yiyecek tercihinizi; yağ oranı düşük yoğurt, fındık, haşlanmış brokoli gibi yiyeceklerden yana kullanın. Havuç masum görünümlü bir sebzedir. ...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...