Eker, İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde düzenlenen Uluslararası Kırsal Kalkınma Konferansında yaptığı konuşmada, Trakya ve İstanbul'da yaşanan sel felaketinin kırsal ve kentsel kalkınmanın ekolojik dengeler dikkate alınarak yapılması gerektiğini bir kez daha gösterdiğini söyledi.
Konuşmasında Türkiye'de tarımsal alanda kaydedilen gelişmeleri anlatan Eker, ülkenin dünyada 8. büyük tarımsal ekonomiye sahip olduğunu, topraklarında 12 bin yıl önce buğdayın yetiştirildiği Türkiye'nin dünyada hububatın gen merkezi olduğunu ifade etti.
Türkiye'de 12 bin 54 çeşit bitki yetiştiğine ve bunun 3 bin 905'inin endemik olduğuna işaret eden Eker, Avrupa kıtasında ise endemik bitki türünün 2 binler civarında olduğunu anlattı.
Mehdi Eker, geçmişte Türkiye'de sanayileşememeyle ilgili komplekse dönüşmüş bir bakış açısı bulunduğunu ve bunun tarım aleyhine döndüğünü belirterek, tarımın genellikle kırsal alanda insanların ihtiyaçlarını karşılamak için yapıldığı gibi bir algılama olduğunu, halbuki tarımsal üretimin bir ekonomik faaliyet olduğunu ve ekolojik gerçekleri bulunduğunu vurguladı.
Hükümetin tarımı stratejik bir yaklaşımla yeniden tarif ettiğini ve bu kapsamda öncelikle bir tarım stratejisi ve Tarım Kanunu hazırladıklarını ifade eden Eker, 50 bin civarındaki anketin yer aldığı ve bütün paydaşların katıldığı çalışmayla sektörel derinlik analizi yaptıklarını, nerede hangi ürünün en iyi şekilde yetiştirileceğine dair çalışma sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda 2010 sonrasındaki desteklemeleri gerçekleştireceklerini kaydetti.
Tarım alanında 2006-2008 arasında 1.647 proje tamamladıklarını, 220 milyon lira hibe sağladıklarını ve 18 bin kişiye istihdam olanağı yarattıklarını dile getiren Eker, Köy Altyapısını Destekleme Projesi (KÖYDES) ile de 5,2 milyar lira harcama yaptıklarını anlattı.
“IPARD KAPSAMINDA 42 İL DESTEKLENECEK”
Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, AB'nin aday ülkelere katılım öncesi Yardım Kırsal Kalkınma Programı olan IPARD'a da değindiği konuşmasında, “Türkiye için 2007-2013 döneminde kırsal kalkınma programı kapsamında AB tarafından yaklaşık 750 milyon avroluk destek sağalanacak” dedi.
Eker, IPARD programı kapsamında Türkiye'de 2013 yılına kadar toplamda 42 ilin destekleneceğini, bu illerde desteklerin et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, meyve-sebze, su ürünleri ile diğer kırsal ekonomik faaliyetlere verileceğini kaydetti.
Trakya bölgesiyle ilgili tarımsal faaliyetler hakkında da bilgi veren Eker, bu bölgenin Türkiye'nin çeltik üretiminin yüzde 56'sını, ayçiçek üretiminin yüzde 55'ini, buğdayın yüzde 11'ini, şaraplık üzümün yüzde 8'ini, karpuzun yüzde 6'sını, sütün yüzde 5'ini ve kırmızı etin yüzde 4'ünü gerçekleştirdiğini belirtti.
Hayvan hastalıklarıyla ilgili ciddi mücadeleler verdiklerinin altını çizen Eker, bu konuda başlattıkları proje çerçevesinde İstanbul ve Çanakkale boğazlarından hayvan geçişlerini yasakladıklarını, Trakya'yı coğrafi konumundan dolayı hayvancılık ve bu alandaki ürünlerle ilgili ihracat üssü haline getirmeyi hedeflediklerini ifade etti.
“SOSYAL VE EKONOMİK DENGEYİ KIRSAL KALKINMA SAĞLAR”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş da kırsal kalkınmanın sadece Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkelerin değil bütün dünyanın ortak gündem maddesi olduğuna dikkati çekti.
Sosyal ve ekonomik dengeyi kırsal kalkınmanın sağlayacağına işaret eden Yalçıntaş, özellikle kişi başına düşen milli gelirin dengeli dağılımı için bunun mutlaka gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kırsal kalkınmanın tarımsal gelişmeden ayrı düşünülemeyeceğinin altını çizen Yalçıntaş, ABD'de en fazla kadrosu olan 2. bakanlığın tarım bakanlığı olduğunu, yine bu ülkede 435 üyeli Temsilciler Meclisi'nin üçte birinin doğrudan doğruya tarımla ilgili olduğunu belirtti. Yalçıntaş, “Bu durum, bize olması gerekenin ne olduğu konusunda az da olsa fikir veriyor” dedi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi AB Araştırma Merkezi Koordinatörü Sare Aydın Yılmaz da, düzenlenen konferansın, Trakya dağ köylerinin kırsal kalkınmasına yönelik yürütülen projenin son faaliyeti olduğunu, yürüttükleri proje ile AB'nin kırsal kalkınmadaki yaklaşımının uygulanmasına yönelik tüm paydaşlarla çalışmalar yaptıklarını anlattı.
“Türkiye-Avrupa Birliği Sivil Toplum Diyalogunun Geliştirilmesi Projesi” kapsamında AB eş finansmanıyla İstanbul Ticaret Üniversitesi ile “South East European Research Center” tarafından düzenlenen konferans yarın sona erecek.
Konuşmasında Türkiye'de tarımsal alanda kaydedilen gelişmeleri anlatan Eker, ülkenin dünyada 8. büyük tarımsal ekonomiye sahip olduğunu, topraklarında 12 bin yıl önce buğdayın yetiştirildiği Türkiye'nin dünyada hububatın gen merkezi olduğunu ifade etti.
Türkiye'de 12 bin 54 çeşit bitki yetiştiğine ve bunun 3 bin 905'inin endemik olduğuna işaret eden Eker, Avrupa kıtasında ise endemik bitki türünün 2 binler civarında olduğunu anlattı.
Mehdi Eker, geçmişte Türkiye'de sanayileşememeyle ilgili komplekse dönüşmüş bir bakış açısı bulunduğunu ve bunun tarım aleyhine döndüğünü belirterek, tarımın genellikle kırsal alanda insanların ihtiyaçlarını karşılamak için yapıldığı gibi bir algılama olduğunu, halbuki tarımsal üretimin bir ekonomik faaliyet olduğunu ve ekolojik gerçekleri bulunduğunu vurguladı.
Hükümetin tarımı stratejik bir yaklaşımla yeniden tarif ettiğini ve bu kapsamda öncelikle bir tarım stratejisi ve Tarım Kanunu hazırladıklarını ifade eden Eker, 50 bin civarındaki anketin yer aldığı ve bütün paydaşların katıldığı çalışmayla sektörel derinlik analizi yaptıklarını, nerede hangi ürünün en iyi şekilde yetiştirileceğine dair çalışma sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda 2010 sonrasındaki desteklemeleri gerçekleştireceklerini kaydetti.
Tarım alanında 2006-2008 arasında 1.647 proje tamamladıklarını, 220 milyon lira hibe sağladıklarını ve 18 bin kişiye istihdam olanağı yarattıklarını dile getiren Eker, Köy Altyapısını Destekleme Projesi (KÖYDES) ile de 5,2 milyar lira harcama yaptıklarını anlattı.
“IPARD KAPSAMINDA 42 İL DESTEKLENECEK”
Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, AB'nin aday ülkelere katılım öncesi Yardım Kırsal Kalkınma Programı olan IPARD'a da değindiği konuşmasında, “Türkiye için 2007-2013 döneminde kırsal kalkınma programı kapsamında AB tarafından yaklaşık 750 milyon avroluk destek sağalanacak” dedi.
Eker, IPARD programı kapsamında Türkiye'de 2013 yılına kadar toplamda 42 ilin destekleneceğini, bu illerde desteklerin et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, meyve-sebze, su ürünleri ile diğer kırsal ekonomik faaliyetlere verileceğini kaydetti.
Trakya bölgesiyle ilgili tarımsal faaliyetler hakkında da bilgi veren Eker, bu bölgenin Türkiye'nin çeltik üretiminin yüzde 56'sını, ayçiçek üretiminin yüzde 55'ini, buğdayın yüzde 11'ini, şaraplık üzümün yüzde 8'ini, karpuzun yüzde 6'sını, sütün yüzde 5'ini ve kırmızı etin yüzde 4'ünü gerçekleştirdiğini belirtti.
Hayvan hastalıklarıyla ilgili ciddi mücadeleler verdiklerinin altını çizen Eker, bu konuda başlattıkları proje çerçevesinde İstanbul ve Çanakkale boğazlarından hayvan geçişlerini yasakladıklarını, Trakya'yı coğrafi konumundan dolayı hayvancılık ve bu alandaki ürünlerle ilgili ihracat üssü haline getirmeyi hedeflediklerini ifade etti.
“SOSYAL VE EKONOMİK DENGEYİ KIRSAL KALKINMA SAĞLAR”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş da kırsal kalkınmanın sadece Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkelerin değil bütün dünyanın ortak gündem maddesi olduğuna dikkati çekti.
Sosyal ve ekonomik dengeyi kırsal kalkınmanın sağlayacağına işaret eden Yalçıntaş, özellikle kişi başına düşen milli gelirin dengeli dağılımı için bunun mutlaka gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kırsal kalkınmanın tarımsal gelişmeden ayrı düşünülemeyeceğinin altını çizen Yalçıntaş, ABD'de en fazla kadrosu olan 2. bakanlığın tarım bakanlığı olduğunu, yine bu ülkede 435 üyeli Temsilciler Meclisi'nin üçte birinin doğrudan doğruya tarımla ilgili olduğunu belirtti. Yalçıntaş, “Bu durum, bize olması gerekenin ne olduğu konusunda az da olsa fikir veriyor” dedi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi AB Araştırma Merkezi Koordinatörü Sare Aydın Yılmaz da, düzenlenen konferansın, Trakya dağ köylerinin kırsal kalkınmasına yönelik yürütülen projenin son faaliyeti olduğunu, yürüttükleri proje ile AB'nin kırsal kalkınmadaki yaklaşımının uygulanmasına yönelik tüm paydaşlarla çalışmalar yaptıklarını anlattı.
“Türkiye-Avrupa Birliği Sivil Toplum Diyalogunun Geliştirilmesi Projesi” kapsamında AB eş finansmanıyla İstanbul Ticaret Üniversitesi ile “South East European Research Center” tarafından düzenlenen konferans yarın sona erecek.
--
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr
http://uflak.es/226wy7
http://uflak.es/22u0cy
http://uflak.es/22in54
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder