- Nüfus: 1,225,000,000(bir milyar iki yüz yirmi beş milyon) (Temmuz 2007 verileri) - (Düzeltme isteği; Mayıs 2007)
- Nüfus artış oranı: %1.60 (2007 verileri)
- Mülteci oranı: -0.08 mülteci/1,000 nüfus (2001 tahmini)
- Bebek ölüm oranı: 63.19 ölüm/1,000 doğan bebek (2001 tahmini)
- Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 62.86 yıl
- Erkeklerde: 62.22 yıl
- Kadınlarda: 63.53 yıl (2001 verileri)
- Ortalama çocuk sayısı: 3.29 çocuk/3 kadın (2007 tahmini)
- HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.7 (1999 verileri)
- HIV/AIDS - hastalığı olan insan sayısı: 3.7 milyon (1999 verileri)
- HIV/AIDS - hastalıklarından ölenlerin sayısı: 310,000 (1999 verileri)
- Ulus: Hint
- Nüfusun etnik dağılımı: Hint-Aryan %72, Dravidian %25, Moğol ve diğer %3 (2000)
- Din: Hindu %70,5, Müslüman %20,4,Budizm %0,8,Hristiyan %2,3 diğer %5 (2000)
- Resmî Diller: İngilizce, Hintçe, Bengali, Telugu, Marathi, Tamilce, Urduca, Gujarati, Malayalam, Kannada, Oriya, Punjabi, Assamîce, Kaşmirîce, Sindhi, Sanskrit,Peştucali
- Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler
- Toplam nüfusta: %52
- Erkekler: %65.5
- Kadınlar: %37.7 (1995 verileri)
- Ülkenin resmi tam adı:: Hindistan Cumhuriyeti
- Yönetim biçimi: Parlamenter Federal Cumhuriyet
- Başkent: Yeni Delhi
- Bağımsızlık günü: 15 Ağustos 1947 (İngiltere'den)
- Milli bayram: Cumhuriyet günü, 26 Ocak (1950)
- Anayasa: 26 Ocak 1950
Hindistan'da İslam
İslam Hindistan’da 8. yüzyılın başlarında Arap tüccarlar aracılığıyla girdi, fakat gerçek etkinliğini 12. yüzyılda kazandı.Hindistanın islamlaşması büyük çoğunlukla Türklerle olmuştur.İlk olarak Gaznelilerle başlayan Türk-islam Devletleri zinciri Tuğluklular,Lodiler,Delhi Türk Sultanlığı ve son olarak Babür imparatorluğuyla 1858 senesinde sona ermiştir.İngilizlerin Babür devletini ortadan kaldırmasıyla Hindistan'daki 9 asırlık Türk-islam hükümdarlığıda sona ermiştir.Türk sultanları içinde Gazneli Mahmut,Babür Şah,Ekber Şah en meşhur olanlarıdır.17. asırda Hindistanda yaşamış olan İmam Rabbani islamın yayılmasında ve doğru bir şekilde yaşanmasında fazlasıyla etkili olmuştur.Yine bu dönemden öncede Türkistanlı alimlerin ve talebelerinin islamın yayılmasın da büyük katkıları olmuştur.Bunlardan en çok akla gelenleri Hoca Ahmed Yesevi,Muhammed Bahaüddin Nakş-ı Bend ve Abdülkadir Geylanidir.Hinduizmin dalları olarak ortaya çıkan Budizm, Jainizm ve Sihizm’in aksine İslam’ın anlayışları, gelenekleri ve dini pratiği bu inanca mahsustur ve evrensel kardeşliği ve her şeye gücü yeten Allah’a teslimiyeti öngörür. 12. yüzyılda Müslüman akınları ve 16. ve 17. yüzyıllardaki Babürlü Türk idaresi Hindistan’da İslamiyet’in yayılışında etkili olmuştur. Başta saldırgan gibi gözüken İslam’ın evrensel sevgi ve barışa yönelik mesajı daha sonraları mistik ve tasavvuf ehlinin yardımlarıyla yayılmıştır. Kabir ve Nanak gibi tasavvuf ehillerinin yaymış olduğu kardeşlik ruhu Hindistan’daki katı kast sisteminin çözülmesinde yardımcı olmuştur. İki inancın karşılıklı iletişimi hayatın ve kültürün her alanında Hindu ve İslami unsurların bir sentez oluşturmasını sağlamıştır. Baştaki çatışma ve çelişme döneminden sonra bugün bu iki din uyum sağlayarak birbirlerinin zenginleştirmişlerdir. Günümüzde de 138 milyonla dünyanın 3. büyük müslüman topluluğu Hindistan'da yaşamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder