Bu Site Sizin Sizde Yazınızı Gönderin

Evet bu siteye sizlerde yazılarınızı gönderebileceksiniz. Yapmanız gereken içerisinde link ve reklam olmayan yazılarınızı haberdaim@gmail.com adresine mail olarak göndermek.
Hepsi bu kadar. İyi Paylaşımlar
Dikkat edilmesi gerekenler;
Siteye cinsel içerikli, reklam içerikli paylaşımlarda bulunmak yasaktır.
doğalgaz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
doğalgaz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Eylül 2009 Çarşamba

Fonların doğalgaz oyunu: "Fiyatları uçuracaklar"

Fonların doğalgaz oyunu: "Fiyatları uçuracaklar"
Dünya doğalgaz fiyatları üzerinde hedge fonların oyunu tutarsa bu kış Türk halkı için de soğuk geçecek. Petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen son 12 gündür dünya doğalgaz fiyatları yüzde 37 oranında arttı.

Yatırım Bankası Goldman Sachs’ın analistleri kış aylarında doğalgazın fiyatlarının üç katına çıkabileceğini savunuyor. Eleştirilere uğrayan bu analizlere rağmen doğalgazın fiyatının 10 dolarlara oturtulmak istendiği konuşuluyor.


BOTAŞ’IN ELİ KOLU BAĞLI
Tüm bu gelişmeler elektriğinin yüzde 50’sinden fazlasını doğalgazdan elde eden ve başta İstanbul, Ankara, İzmit, Bursa ve Eskişehir olmak üzere 50’den fazla ilinde ısınma amaçlı olarak doğalgazı kullanan Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. Hedge fonların oyunu tutar, doğalgaz fiyatları üç katına çıkarsa, Türkiye’nin kontratlara bağlı olarak aldığı gazın fiyatı da artacak görünüyor.

Edinilen bilgiye göre Botaş, artan maliyetlerine karşın ekim ayında doğalgaz fiyatında herhangi bir zamma gitmeyi düşünmüyor. Çünkü bu yıl 35 milyarmetreküplerde kalması beklenen doğalgaz tüketimindeki düşüş Botaş’ın ‘maliyet artışına’ rağmen zam yapmasını engelliyor. Ancak maliyet bazlı fiyatlamaya geçildiği için bu durumun devam etmesi mümkün görünmüyor. Kasım ve aralık ayında maliyet artışlarının devametmesi durumunda Botaş gaz tüketimi düşse de, al ya da öde yükümlülüğü nedeniyle elinde kullanılmayan gaz olsa da zamyapmak zorunda kalacak.

Burada gündeme gelen formül ise ‘maliyet bazlı fiyat mekanizmasının’ bir süreliğine askıya alınması. Konuyla ilgili görüştüğümüz Botaş eski Genel Müdürü Gökhan Yardım, “ Eğer maliyet bazlı fiyatlama mekanizması uygulanacaksa önümüzdeki aylarda  artması gündeme gelecektir. Ama Botaş’ın önünde al ya da öde  yükümlülüğü var. Bu nedenle Hazine’nin, Enerji Bakanlığı’nın Botaş’a yardımetmesi gerekiyor.  Bu yükü Botaş’ın sırtına bırakmamalı.Maliyet  bazlı fiyatlama mekanizması bir süreliğine askıya alınmalı” dedi.

“ANKARALI KARTINA GAZ YÜKLESİN”
Bu arada her ihtimale  karşı sert kış aylarına girerken özellikle  Ankara’da olduğu gibi kartlı sayaç kullananlara da seslenen Yardım, “Ankaralılar kartlı sayaçlarını önceden doldurabiliyorlar. O nedenle kış aylarına girerken, zam olabileceğini düşünüp önceden yükleme yapsalar bence daha doğru olur” diye konuştu.

Gıdada yaptıklarını şimdi doğalgaza uygulayacaklar
Küresel krizin piyasaları vurduğu 2007 yılından beri trilyon dolarlık kayıpları sineye çeken hedge fonlar zararlarını en kısa sürede çıkarmak için kolları sıvadı. Yaz aylarında hem mevsimsel nedenler hem de küresel ekonomide hâkim olan istikrarsız seyir nedeniyle özellikle doğalgaz fiyatlarında önemli düşüşler yaşandı. Öyle ki 3 Eylül’de 2.5 dolar/mmbtu olan doğalgazın fiyatı son yılların en düşük seviyesi olarak kayda geçti. Ancak ne olduysa bu tarihten sonra oldu. Baş döndürücü bir hızla yükselişe geçen doğalgaz fiyatları peş peşe rekorlar kırmaya başladı. 15 Eylül itibarıyla doğalgazın fiyatı 3.3 dolara yükseldi. Peki doğalgazda 12 gün içerisinde yüzde 37 oranında fiyatı şişiren neydi? Gelen bilgilere hedge fonlar vadeli işlemlerde doğalgazın ocak ve şubat kontratını 10 dolardan almaya başladı. Temmuz 2008’de petrol fiyatları 147 dolara ulaştığında, doğalgazın fiyatı da 13.5 dolara kadar çıkmıştı.

Aralarında Goldman Sachs gibi bankaların da bulunduğu ileri sürülen çok sayıda yatırım şirketinin aynı 2007 yılında gıda fiyatlarında geçici süre şişmeye neden olan fiyat artışları gibi yapay bir artışı tetiklemeye çalıştığı ileri sürülüyor. Eğer fiyat artışı fonların istediği gibi gerçekleşirse şirketler büyük kazanç sağlayacak. Ancak balon şişmezse fonları yeni kayıplar bekliyor.

--
İlan Grubu
http://groups.google.com.tr/group/ilangrubu/subscribe?hl=tr

13 Temmuz 2009 Pazartesi

Nabucco projesi nedir? Ne değildir?

Haber resmi

Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hattıyla Hazar’daki enerji kaynaklarının batıya sevkedilmesinde bir enerji koridoru olarak görev yapabileceğini gösteren Türkiye’nin, AB açısından mevcut en hayati projesi, Hazar ve Ortadoğu doğalgazını Avrupa’ya sevkedecek Nabucco.

11 milyar dolarlık, yıllık 31 milyar metreküp kapasiteye sahip proje AB’nin, doğalgazda kaynak çeşitliliğini ve enerji güvenliğini artırmak için en ciddi alternatifi ve “doğu-batı enerji koridoru”nun en önemli ayağı. Hazar ve Ortadoğu doğalgazının Türkiye üzerinden geçerek, Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya’ya ulaşması hedefleniyor.

Projenin hayata geçmesiyle Türkiye bir yandan AB için en önemli transit ülkelerden biri haline gelecek, bir yandan da yüzde 60’ı aşan Rus doğalgazına bağımlığına karşı ciddi bir alternatif oluşturacak.

NTV'nin haberine göre; Nabucco konsorsiyumunda BOTAŞ’ın yanı sıra Macaristan’dan MOL, Romanya’dan Transgaz, Bulgaristan’dan Bulgargaz, Avusturya’dan OMV ve Almanya’dan RWE enerji şirketleri yer alıyor. Avrupa

açısından Nabucco, enerji güvenliğinin artırılması için en iyi seçenek. Zira, birden fazla ülkeden (muhtemelen 3 ila 5) Nabucco’ya doğalgaz pompalanması öngörülüyor. Böylece tek başına hiçbir ülke Nabucco’yu kontrol edemeyecek.

RUSYA'YA BAĞIMLILIĞI BİR SÜRE ÖNLEYECEK

Nabucco tek başına, AB’yi Rus doğalgazına bağımlılıktan kurtaracak bir proje değil. Ancak başta İngiltere ve Hollanda olmak üzere Avrupa’daki doğalgaz üretiminin hızla azalması ve tüketimin artmasıyla her geçen yıl dışa daha bağımlı hale gelen AB’nin, Rusya’ya olan bağımlılığını bir süre için önleyecek bir proje.

AB’de doğalgaz tüketiminin 2030'a kadar yıllık ortalama yüzde 1.8 artması ve doğalgazın toplam enerji kaynakları içindeki payının yüzde 23'ten yüzde 32'ye yükselmesi bekleniyor. Birliğin üretimi ise 2010 yılında 225 milyar metreküpe, 2030 yılındaysa 147 milyar metreküpe gerileyecek. Bu tahminler ışığında, AB’nin doğalgazda yüzde 50 olan dışa bağımlılığı, 2030'a gelindiğinde yüzde 80'e çıkabilir. Bugün itibarı ile en fazla doğalgaz ithalatını, sırasıyla Rusya, Norveç ve Cezayir’den gerçekleştiren Avrupa Birliği'nin artacak talebini de yine Rusya, Afrika, Ortadoğu ve Hazar/Orta Asya kaynaklarından karşılanması planlanıyor.

İLK KEZ BOTAŞ GÜNDEME GETİRDİ

İlk kez Şubat 2002’de BOTAŞ tarafından gündeme getirilen proje çerçevesinde, hattın ilk aşamasının inşasının 2009, ikinci aşamasınınsa 2017’de başlatılması, ilk aşamanın 2012’de faaliyete geçmesi hedefleniyordu. Ortak Girişim Anlaşması'nın 28 Haziran 2005 tarihinde Proje Katılımcısı Şirketler tarafından imzalanmasının ardından 2005 yılı sonunda Nabucco Uluslararası Şirketi kuruldu. Ortakların eşit katılımıyla kurulan Nabucco Uluslararası Şirketi bu yıl çalışmalarını hızlandırıldı. Ayrıca güzergah ülkelerinde inşaat işlerini gerçekleştirip işletmeden sorumlu olacak Nabucco Milli Şirketleri kuruldu.

26 Haziran 2006 tarihinde Viyana'da imzalanan Bakanlar Beyanatı ile Nabucco Doğalgaz Boru Hattı Projesi'ne ülkelerin desteği ilk olarak güçlü bir şekilde dile getirildi.

5 Şubat 2008 tarihinde ise RWE firması Nabucco Şirketi'nin 6. ortağı oldu. İlk etapta boru hattının tam kapasite çalışması değil, yılda 8 milyar metreküp doğalgazı Avrupa’ya sevketmesi hedefleniyor.

Ancak projeyle ilgili belirsizlikler, hattın inşasının başlangıcını 2011’e, ilk aşamasının faaliyete geçmesini de 2014’e sarkıtmış durumda. Özellikle tedarikçi ülkelere ilişkin belirsizlikler, bu tarihin daha da ileriye atılabileceğine işaret ediyor.

EN BÜYÜK SORUNU: HATTI DOLDURACAK DOĞALGAZ YOK
Nabucco projesiyle ilgili en önemli sorun, hattı dolduracak yeterli doğalgazın henüz bulunmamış olması. Nabucco hattına ilk doğalgaz verecek ülke Azerbaycan. Bu nedenle Şah Deniz projesinin ikinci aşamasının tamamlanmasının beklenecek. Ancak Azerbaycan’daki kaynaklardan alınacak doğalgaz yeterli değil.

Azerbaycan'ın, yıllık ürettiği toplam 14.7 milyar metreküp doğalgaz, Nabucco boru hattının yarısını dahi dolduramıyor. Kaldı ki doğalgazın bir bölümünü iç pazarda tüketiyor, bir bölümünü de Rusya’ya satıyor. Bu nedenle Türkmenistan ve Irak doğalgazının da Nabucco ile Avrupa pazarına sevkedilmesi öngörülüyor. Sadece Bakü-Tiflis-Erzurum boru hattının kapasitesi 16 milyar metreküp ve Gürcistan, doğalgaz miktarının yüzde 5’ini alma hakkına sahip. Bu nedenle mevcut koşullarda Nabucco’nun ancak yarı kapasitesine sahip olan Bakü-Tiflis-Erzurum hattının da, proje hayata geçirileceği zaman artırılması gerekiyor.

RUSYA VE İRAN'IN KATILMASINA ABD ENGELİ
Dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerine sahip iki ülkesi Rusya ve İran da coğrafi konumları itibarı ile projeye katılabilir. Ancak Rusya’ya olan bağımlılığın azaltılması istendiğinden ve İran ile nükleer programı nedeniyle yaşanan sorunlardan dolayı, bu iki ülkenin katılımına, başta ABD’nin baskısıyla AB ülkeleri de sıcak bakmıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Matt Bryza, “biz ABD olarak AB’nin Hazar doğalgazıyla enerji kaynaklarını çeştilendirmesi için Nabucco projesini destekliyoruz, İran gazıyla çeşitlendirmesi için değil” sözleriyle Washington’un tututmunu net olarak ortaya koymuştu. Ancak, tedarik sıkıntısının aşılmasında Türkiye, Rusya’nın ardından dünyanın ikinci büyük doğalgaz rezervlerine sahip İran’ı kilit ülke görüyor. Ancak bu konudaki nihai gelişme ve kararın, ABD-İran ilişkilerine bağlı olarak şekilleneceği aşikar.

IRAK: 'ÖNCELİKLİ OLAN KENDİ TÜKETİMİM'
Bir diğer tedarikçi olması beklenen Irak doğalgazıyla ilgili belirsizlikler de hala çok fazla. Nitekim Bağdat yönetimi, mevcut durumda iç tüketimin karşılanmasının öncelikli olduğunu ve bu aşamada Nabucco’ya verecek doğalgaza sahip olmadıklarını açıklamış, ancak ileride doğalgaz üretiminin artması halinde bunun mümkün olabileceğini bildirmiştir.

Bu aşamada Türkmen doğalgazının Hazar denizinin altından geçirilmesi öngörülen Trans-Hazar hattı üzerinden alınabilmesi Nabucco için neredeyse bir önkoşul. Orta Asya’nın en önemli doğalgaz üreticisi Türkmenistan, Nabucco boru hattına doğalgaz vermek için istekli. Ancak Rusya ve İran, böyle bir projenin Hazar Denizi’nin ekolojik dengesini bozabilecek bir çevre riski taşıdığını ve yapımı için kıyısı olan tüm ülkelerin onay vermesi gerektiğini savunarak, kendilerini devredışı bırakacak bu gelişmeyi engelliyor. Trans-Hazar ve Nabucco birbirini tamamlayan iki proje ve bu projelerin birinden vazgeçilmesi, diğerinin de hayata geçirilip geçirilmemesinde etkili olacak.

Nabucco’ya katılması öngörülen bir diğer ülke ise Mısır. “Ana” değil “tali” tedarikçi olması planlanan Mısır’dan başlayan boru hattının, Suriye’ye kadar olan kısmının inşası tamamlandı.

RUSYA'YA GÖRE NABUCCO SANAL BİR PROJE
Rusya, “sanal” olarak değerlendirdiği ve ekonomik açıdan uygun olmadığını iddia ettiği Nabucco projesinin hayata geçirilmemesi için girişimlerini yoğunlaştırdı. Rusya, 2007 ve 2008’de Kazakistan ve Türkmenistan ile, 2009’da ise Azerbaycan’la, daha fazla doğalgaz almak için anlaşmalar imzaladı.

Bu anlaşmalara ek olarak yine 2007’de Güney Akım projesi için İtalya ile birlikte anlaşma imzalayarak harekete geçmesi Nabucco projesini daha da zora soktu. Macaristan enerji şirketi MOL’u 2006 yılında almak için teklif yapan Moskova, bu gerçekleşmeyince, Mart 2007’de Güney Akım projesine dahil olması için Macaristan başbakanı Ferenc Gyurcsany ile anlaşmaya vardı.

NABUCCO'NUN EN ÖNEMLİ ALTERNATİFİ: GÜNEY AKIM
Rusya, Güney Akım projesine dahil olmaları için 18 Ocak 2008’de Bulgaristan’la anlaştı, birkaç gün sonra da Sırp petrol ve doğalgaz firması NIS’ın yüzde 51 hissesini alarak bu ülkeyi de Güney Akım projesine dahil etti. AB’nin ortak bir enerji politikası izlememesi de Rusya’nın işini oldukça kolaylaştırıyor. Yıllık 30 milyar dolarlık kapasiteye sahip olan Güney Akım, Nabucco projesinin en önemli rakibi/alternatifi olarak görülüyor.

İtalyan ENI şirketi, Rus Gazprom ile birlikte Güney Akım’ı gerçekleştirecek. Nabucco projesinden sonra ortaya atılsa dahi, bugün Güney Akım daha avatajlı konumda. Güney Akım’la ilgili birçok anlaşma sonladırıldı, ancak Nabucco ile ilgili nihai anlaşmaya henüz imza atılmadı. Hangi ülkelerin Nabucco’ya hangi miktarda doğalgaz sağlayacağı, projenin nasıl finanse edileceği ve hangi ülkenin hangi miktarda hattan doğalgaz alacağı dahi henüz kesinlik kazanmadı. Buna karşılık, AB ülkeleri Almanya, Fransa, İtalya, Bulgaristan ve Macaristan’ın yanısıra Sırbistan da Güney Akım’dan gaz alabilmek için Gazprom’la anlaşmalar imzaladı. Birçoğu bizzat Rus devlet Başkanlarının ziyaretlerinde imzalanan bu anlaşmalarla ilgili Vladimir Putin Şubat 2008’de “Ortaklarımız çok basit bir şey yapmalı. Hesap makinesini alıp, hangi projenin daha karlı olduğunu görmeli” sözüyle Nabucco’ya karşı ülkesinin sunduğu avantajları dile getirmiştir.

PUTIN: BORU HATTI İNŞA ETMEK İSTİYORSANIZ, DEVAM EDİN
Nabucco projesini dolduracak doğalgazın bulunmasının mümkün olmadığını iddia eden Putin, “eğer birileri toprağı kazıp boru hattı inşa etmek istiyorsa devam etsinler, bizim için sorun değil” sözleriyle, alaycı şekilde projenin geleceği olmadığını ima etmişti.

Rusya, başarılı bir stratejiyle, başlıca AB ülkeleriyle enerji alanında ayrı ayrı ortaklıklar ve işbirliğine giderek üye ülkelerin ortak bir politika izlemesinin önüne geçiyor. Birbirine rakip iki büyük boru hattı projesinden Güney Akım, Rusya’nın AB’ye kıyasla çok daha hızlı ve kararlı hareket ederek somut adımlar atması neticesinde, Nabucco karşısında avantajlı konuma geçmiştir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...