Bu Site Sizin Sizde Yazınızı Gönderin

Evet bu siteye sizlerde yazılarınızı gönderebileceksiniz. Yapmanız gereken içerisinde link ve reklam olmayan yazılarınızı haberdaim@gmail.com adresine mail olarak göndermek.
Hepsi bu kadar. İyi Paylaşımlar
Dikkat edilmesi gerekenler;
Siteye cinsel içerikli, reklam içerikli paylaşımlarda bulunmak yasaktır.

11 Haziran 2009 Perşembe

Hz. Peygamberin ahlâkı

Allahü teâlâ, sevgili Peygamberine verdiği iyilikleri, ihsanları sayarak, O’nun mübarek kalbini okşarken, kendisine güzel huylar verdiğini de saymakta, mealen; “Sen, güzel huylu olarak yaratıldın” buyurmaktadır.

Hz. İkrime buyuruyor ki: “Abdullah ibni Abbas’dan işittim: Bu ayet–i kerimede, “Huluk–ı azim” yani güzel huylar, Kur’an–ı kerimin bildirdiği ahlaktır. Ayet–i kerimede mealen, “Sen Huluk–i azim üzersin” (Kalem suresi: 4) buyruldu. Huluk–ı azim; Allahü teâlâ ile sır, gizli şeyleri bulunmak, insanlar ile de güzel huylu olmak demektir. Çok kimselerin İslâm dinine girmesine, Resulullah’ın güzel ahlakı sebebi oldu.
Sözleri gayet tatlı olup gönülleri alır, ruhları cezb ederdi. Aklı o kadar çoktu ki, Arabistan yarımadasında, sert, inatçı insanlar arasında gelip, çok güzel idare ederek ve cefalarına sabrederek, onları yumuşaklığa ve itaate getirdi. Çoğu, dinlerini bırakıp Müslüman oldu ve din–i İslâm yolunda, her şeylerini feda ettiler. O’nun uğrunda mallarını, yurtlarını feda edip, kanlarını akıttı. Halbuki böyle şeylere alışık değildiler. Güzel huyu, yumuşaklığı, affı, sabrı, ihsanı, ikramı o kadar çoktu ki, herkesi hayran bırakırdı. Görenler ve işitenler seve seve Müslüman olurdu.

Hiçbir hareketinde, hiçbir işinde, hiçbir sözünde, hiçbir zaman, hiçbir çirkinlik, hiçbir kusur görülmemiştir. Kendisi için kimseye gücenmediği halde, din düşmanlarına, dine dil ve el uzatanlara karşı sert ve şiddetli idi. Muhammed aleyhisselamın binlerce mucizesi göründü, bunu; dost–düşman herkes söylerdi. Bu mucizelerin en kıymetlisi, edebli ve güzel huylu olması idi.

Ebu Sa’id–i Hudri hazretleri buyurdu ki: “Resulullah , hayvana ot verirdi. Deveyi bağlardı. Evini süpürürdü. Koyunun sütünü sağardı. Ayakkabısının söküğünü diker, çamaşırını yamardı. Hizmetçisi ile birlikte yerdi. Hizmetçisi el değirmeni çekerken yorulunca, ona yardım ederdi. Pazardan öte–beri alıp, torba içinde eve getirirdi.
Fakirle, zenginle, büyükle, küçükle karşılaşınca, önce selam verirdi. Bunlarla müsafeha etmek için, mübarek elini önce uzatırdı. Köleyi, efendiyi, beyi, siyahı ve beyazı bir tutardı.
Her kim olursa olsun, çağrılan yere giderdi. Önüne konulan şeyi, az olsa da, hafif, aşağı görmezdi. Akşamdan sabaha ve sabahtan akşama yemek bırakmazdı.
Güzel huylu idi. İyilik etmesini sever, herkesle iyi geçinirdi. Güler yüzlü, tatlı sözlü olup, söylerken gülmezdi. Üzüntülü görünürdü. Fakat, çatık kaşlı değildi. Aşağı gönüllü idi. Fakat, kaba değildi.

Nazik ve cömert idi. Fakat, israf etmez, faydasız yere bir şey vermez, herkese acırdı. Mübarek başı hep önüne eğik idi. Kimseden bir şey beklemezdi. Saadet, huzur isteyen, O’nun gibi olmalıdır.”
Hz. Enes bin Malik buyuruyor ki: “Resulullah’a on sene hizmet ettim, bir kere öf demedi. Şunu niçin böyle yaptın, bunu niçin yapmadın buyurmadı.”
Hz. Ebu Hüreyre buyuruyor ki: “Resulullah’a bir gazada, kafirlerin yok olması için dua buyurmasını söyledik; “Ben, lanet etmek için, insanların azab çekmesi için gönderilmedim. Ben, herkese iyilik etmek ve insanların huzura kavuşması için gönderildim” buyurdu.”
Allahü teâlâ Enbiya sursinin 107. ayet–i kerimesinde mealen; “Seni, alemlere rahmet, iyilik için gönderdik” buyurmuştur.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Blog Arşivi