Bu Site Sizin Sizde Yazınızı Gönderin

Evet bu siteye sizlerde yazılarınızı gönderebileceksiniz. Yapmanız gereken içerisinde link ve reklam olmayan yazılarınızı haberdaim@gmail.com adresine mail olarak göndermek.
Hepsi bu kadar. İyi Paylaşımlar
Dikkat edilmesi gerekenler;
Siteye cinsel içerikli, reklam içerikli paylaşımlarda bulunmak yasaktır.

20 Haziran 2009 Cumartesi

HAYVAN KESİMİNDE BESMELE SART Mİ?

HAYVAN KESİMİYLE İLGİLİ BAZI PROBLEMLER

Kuran-ı Kerim'in en son inen ayetinde bize haram olan etler anlatılıyor.

5. Maide 3:

Sizin için ölü hayvan eti, akan kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adını anarak kesilen hayvan, boğulmuş, vurulmuş, yukarıdan düşmüş, boynuzlanarak öldürülmüş hayvanlar, yırtıcı hayvanların yedikleri hayvanlar haram kılınmıştır. Bunlardan kestikleriniz başka…

Bu ayetin son bölümünde hayvanların ölüm çeşitleri anlatılıyor. Boğularak ölmek, vurularak ölmek, düşerek ölmek, boynuzlanarak ölmek, yırtıcılar tarafından parçalanarak ölmek. Bu şekilde ölen hayvanlar yenmez. Ancak ölmeden kesilenler yenir. Yani bir hayvanın kafasına vurulmuş ölmek üzere yetişip kesiyorsunuz, birisini bir hayvan yaralamış ama henüz ölmemiş yetişip kesiyorsunuz, birisi yukardan yuvarlanmış ama ölmeden yetişip kesiyorsunuz, ya da iki hayvan birbiriyle vuruşurken biri öbürünün boynuz darbeleriyle ölmek üzereyken ölmeden yetişip kesiyorsunuz bunları yiyebilirsiniz.

Bugün Avrupa'da büyük baş hayvanları keserken alnına bir demir parçasını saplayarak beynini parçalıyorlar ve hayvan yere düşüyor. Eğer o hayvanı henüz ölmeden keserlerse yenmesi helal olur. Ama öldükten sonra keserlerse o meyte (leş) olur ve yenmesi haram olur. Mesela elektrik şoku veriyorlar o şok içinde ölmeden kesilirse helal olur. Tabi bunlar doğru şeyler değil ama o insanlar bu şekilde hareket ettiğine göre bizim de bu konuda bilgili olmamız lazım.

Bu ayete dikkat edin "besmeleyle kestikleriniz hariç" diye bir ifade var mı? Yani etlerinin yenmesi haram olan hayvanlar sayılırken besmelesiz kesilen hayvandan bahsediliyor mu? "Kestikleriniz hariç" deniyor. Peki kesen kişinin inancıyla ilgili bir ifade var mı burada? O da yok.

Dersimizde önce müşriklerin ve ehl-i kitabın kestikleri yenir mi onunla başlayalım.

Bizim gelenekte dört mezhebin dördü de "müşriklerin kestiği yenmez ama ehl-i kitabın kestikleri yenir" derler. Ehl-i kitabın kestiğinin yenebileceğiyle ilgili olarak delil olarak Maide suresi 5. ayetini gösterirler.

5. Maide 5:

Bugün temiz yiyecekler size helal kılınmıştır. Kendilerine kitap verilmiş olanların yiyeceği de size helaldir.

Ehl-i kitabın kestiklerinin yenmesiyle ilgili sözleri doğrudur. Fakat "müşriğin kestiği yenmez" şeklindeki sözleri yanlış bir genellemedir. Ayrıntıya birazdan geçeceğiz. Sözlerindeki bir çelişki de şudur: Yahudi ve Hıristiyanların da büyük bir kısmı müşriktir. Çünkü Allah teala Hıristiyanlarla ilgili aynı surenin 17. ayetinde şöyle buyuruyor: " 'Allah, Meryem'in oğlu Mesih'tir' diyenler kesinlikle kafir oldular" Hıristiyanlar bugün de aynı şeyi söylüyorlar. "İsa %100 tanrıdır, %100 insandır" diyorlar. "Böyle şey olur mu?" deyince de "bunu siz anlayamazsınız, bu sevgi ile anlaşılır" gibi laflar ediyorlar.

Halbuki Mekkeli müşrikler putlarıyla ilgili olarak diyorlar ki;

39. Zümer 3:

Biz bunlara bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz

Mekkeli müşriklerin ifadesine göre onların asıl amaçları Allah'a yaklaşmakmış. Hıristiyanlar İsa a.s'ma Allah'ın oğlu, üçün üçüncüsü, Allah diyorlar. Yani Mekkeli müşrikler hiçbir zaman putlarına Allah demiyorlardı. Hatta Kabe etrafında tavaf ederlerken diyorlardı ki: "Lebbeyk Allahumme lebbeyk. Lebbeyke la şerike leke illa şerikun huve lek temlikuhu ve ma melek"

"Buyur Allah'ım emret. Buyur senin hiçbir ortağın yoktur. Ancak bir tek ortağın var ki onun sahibi de sensin" Böyle deyince Allah'a ortak koşmadıklarını sanıyorlardı. Fakat Hıristiyanlar İsa a.s'ma doğrudan doğruya Allah'tır veya Allah'ın oğludur diyorlar. Benim kanaatime göre ehl-i kitap müşriklerden daha kötü durumdadır. Fakat gelenekte onlar fazla şımartılmışlardır. Şımartılmaları da Müslüman olmalarına engel olmuştur. Yani durum böyleyken 'müşriklerin kestiği yenmez ehl-i kitabınkiler yenir' demek bir çelişkidir.

MÜŞRİKLERİN HER KESTİĞİ YENMEZ Mİ?

6. En'am 118:

Eğer Allah'ın ayetlerine inanıyorsanız Allah'ın adı anılmış olanlardan yiyin.

Bu ayet Mekke'de hicretten önce inen bir ayettir. Acaba cenab-ı Hak burada besmele çekmemizi mi emrediyor? Bunun cevabını sonraki ayetten anlıyoruz.

6. En'am 119:

Size ne oluyor da Allah'ın adı anılmış hayvanların etlerinden yemiyorsunuz? Halbuki Allah size neyi haram kıldığını açık açık bildirmiştir. (Açık açık bildirilenler: Leş, akan kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen hayvan. Bu 4 haram et, Kur'an-ı Kerim'in 4 yerinde geçer)

Bu ayet Mekke döneminde inen bir ayettir. Mekke'de Müslümanlar birbirlerinden gelen etleri yeme konusunda tereddüt eder miydi? Mesela Ebubekir radıyallahu anh, Ömer radıyallahu anhden gelen eti yeme konusunda tereddüt eder miydi? Hayır tereddüt etmezdi. Peki, kim kendilerine et getirince tereddüt edip yememiş olabilirler? Tabii ki müşrikler… Müşriklerin getirdiği etleri yemiyorlardı. Bunun üzerine Allah teala yukardaki ayeti indirdi. "Size ne oluyor ki üzerine Allah'ın adı anılmış hayvanların etlerinden yemiyorsunuz? Halbuki Allah size neyi haram kıldığını açık açık bildirmiştir."

Müşrikler her kestikleri hayvanları putları için kesmezlerdi. En'am 138 ve 139. ayetlerde anlatıldığına göre müşrikler hayvanları bir kaç gruba ayırmışlardı. Bir grup hayvanın etini sadece belirli kişilerin yiyebileceğini iddia ederlerdi. Bir grup hayvana da binmeyi yasaklarlardı. Bir grup hayvanın üzerine de Allah'tan başkasının adını anarlardı. Bunları yaparken de "bunlar Allah'ın emridir" diye ona iftira ederlerdi.

Yani müşrikler kestikleri hayvanların sadece bir grubu Allah'tan başkasının (putlarının) adını anarak kesiyorlardı. Bunun dışındaki hayvanları normal keserlerdi. Yani putların adını anmazlar, Allah'ın adını anarak keserlerdi. Müslümanlar da müşriklerin kestiği tüm etlerden sakınırlardı. Onun için Allah teala En'am 119'da diyor ki: "Size ne oluyor da Allah'ın adı anılmış hayvanların etlerinden yemiyorsunuz?" Yani o bir grup hayvan dışındakiler putlar adına kesilmediği için neden onlardan da sakınıyorsunuz halbuki size yasaklananlar leş, akan kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesilenlerdir deniyor.

Bakın Mekkeli müşriklerin kestikleri hayvanlarla ilgili Allah teala "niye yemiyorsunuz" diyor. Ehl-i kitaptan bahsederken de "ehl-i kitabın yiyecekleri size helaldir" diyor. Burada "yiyecek" diye genel olarak bahsediliyor. Hayvanı kesmekten falan bahsedilmiyor. Demek ki yasak olan Allah'tan başkası adına kesilen hayvanları etleri. Müşriğin her kestiği değil. Ehl-i kitabın yiyeceklerinin yenebileceği konusu zaten açık.

6. En'am 119: (devamı)

İnsanların çoğu bilgiye dayanmaksızın kendi hevalarıyla yanlışa yönlendirirler. Senin rabbin aşırı gidenleri çok iyi bilir.

Bakın ayetin bu bölümüne dikkat edin. Allah bunu, müşriklerin kestiği hayvanlardan bahsederken söylüyor. Delile dayanmadan insanları yanlışa yönlendirmekten bahsediyor. Bizim mezheplerin söylediği "Müşriklerin kestiği yenmez" hükmü bilgisizce, hiçbir delile dayanmadan söylenmiş bir sözdür. Halbuki müşrikin sadece Allah'tan başkası adına kestiği yenmez. Ama bu, 'müşrikin kestiği yenmez'e çevrilmiştir.

BESMELE ÇEKMEDEN KESİLEN HAYVANIN ETİ YENİR Mİ?

Hanefi, Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre besmele çekmeden kesilen hayvanın eti yenmez. Bunu söylerken de şu ayete dayanırlar.

6. En'am 121:

Fısk olduğu kesin olduğu halde üzerine Allah'ın adının anılmamış olanlardan yemeyin. Şeytanlar dostlarına sizinle mücadele etsinler diye fısıldarlar. Eğer onlara itaat ederseniz siz de müşrik olursunuz.

Bu ayete yukarıda adı geçen üç mezhep şöyle anlam vermişlerdir. "Üzerlerine Allah ismi anılmamış olanlardan yemeyin, çünkü o bir fisktır"

(Sadece bu ayet üzerine yapılmış iki adet mukayeseli fıkıh sohbetini linkten dinleyebilirsiniz)

1. http://www.kurandersi.com/mukayeseli-fikih-dersleri/2009/hayvan-kesimi-1.html

2. http://www.kurandersi.com/mukayeseli-fikih-dersleri/2009/hayvan-kesimi-2.html

Peki bu üç mezhep bu ayete dayanarak "besmelesiz kesilen hayvanın eti haramdır" hükmüne nasıl varıyorlar? Ayetin şeklini bozarak varıyorlar. Bunu Arapça bilenler için kısaca anlatalım: Ayetin "ve innehu fıskun" bölümüne "liennehu fıskun" manası veriyorlar. Vav harfini kaldırıp bir illet lam'ı ekliyorlar ve "çünkü o fısktır" anlamı veriyorlar. Vav harfi kaldırılınca cümle-i ibtidaiye yapılmış oluyor. Halbuki o cümle Arapçada ancak hal cümlesi olabilir. Çünkü birincisi inşa cümlesidir. İkincisi ihbar cümlesidir. Birbirleri üzerine atfedilemezler. Dolayısıyla cümle ancak hal cümlesi olur. İmam Şafi bunu esas alarak demiş ki: "Hayvanı keserken besmele çekmek farz değildir. İster unutarak ister kasten besmele çekmese o hayvanın eti yenir. Ama besmele çekmek sünnettir."

Şimdi de Arapça bilmeyenler için anlatayım. Arapça bilmeyen kişi de meseleyi çok net bir şekilde anlayabilir. Ayeti bir kez daha okuyalım:

"Fısk olduğu kesin olduğu halde üzerine Allah'ın adının anılmadığı şeylerden yemeyin. Şeytanlar dostlarına sizinle mücadele etsinler diye fısıldarlar. Eğer onlara itaat ederseniz siz de müşrik olursunuz." (6. En'am 121)

Burada ayetin başıyla sonunu koparmamak çok önemli. Ayetin başında "fısk olarak hayvan kesmekten" bahsediyor, sonunda da şirkten bahsediyor. Demekki bu fısk olarak kesmenin şirkle bir bağlantısı var. Şimdi aynı surenin 145. ayetine bakalım:

6. En'am 145:

Deki: Bana vahyolunanlar içinde yiyen bir kimsenin yemesinin haram olduğu bir şey bulamıyorum. Ancak ölü hayvan (leş), akan kan, domuz eti -çünkü domuz eti pisliktir- ya da fısk olarak Allah'tan başkası adına kesilen hayvan hariçtir.

Demekki Allah'tan başkası adına hayvan kesmek fıskmış. Zaten bu da şirktir. Şimdi En'am suresi 121. ayeti tekrar dikkatle okuyalım:

"Fısk olduğu kesin olduğu halde üzerine Allah'ın adının anılmadığı şeylerden yemeyin. Şeytanlar dostlarına sizinle mücadele etsinler diye fısıldarlar. Eğer onlara itaat ederseniz siz de müşrik olursunuz." (6. En'am 121)

Yani buradaki olay besmele çekilip çekilmemesi değil Allah'tan başkasının adının anılıp anılmaması olayıdır. Allah'tan başkası adına hayvan kesmeyi kabul edenler müşrik olur. Yani bir müşrik fısk olduğu kesin olduğu halde putuna hayvan kesecek ve sen bunu normal karşılayıp itaat edeceksin. İşte o zaman sen de müşrik olursun, Allah'ın kesin olarak yasakladığını bir şeyi hoş karşılayan, normal gören kişi müşrik olur. İşte şeytanlar, fısk olan bu işi inananlara da hoş göstersinler diye müşriklere telkinlerde bulunurlar. Zaten bu tür uygulamalar müşriklerin ibadet olarak yaptıkları uygulamalardır. Onların ibadetine iştirak inançlarına da iştiraki beraberinde getirir. Ayette anlatılan ve yasaklanan budur.

Peki besmelesiz kesilen hayvanın etini yiyen müşrik olur mu? Asla olmaz. Hatta zorda kalan bir kişi, ölmeyecek kadar put adına kesilen etten yese gene müşrik olmaz. Bilmeden yese gene müşrik olmaz. Ayet "fısk olduğu kesinse yemeyin" diyor. Yani Allah'tan başkası adına kesildiği kesinse yemeyin diyor. Sahabeler, Medine çevresinden gelen ve hangi amaçla kesildiği belli olmayan etler hakkında Peygamberimize soru soruyorlar. Peygamberimiz de "Siz Bismillah deyin ve yiyin" buyuruyor.

Yani besmelesiz kesilen hayvanın eti yenmez hükmü aynen müşrikin kestiği hayvanın eti yenmez hükmü gibi hiçbir bilgiye ve delile dayanmayan bir görüştür. Bu görüş sahipleri ayetler arası ilişkiyi kurmadıkları gibi ayetin kendi içindeki bütünlüğünü bile koruyamamışlar, ayeti bölmüşlerdir. Dil kurallarına aykırı anlam vermeleri de yanlışın ayrı bir boyutudur.

Fakat imam Şafii çok isabetli bir şekilde; "Bu ayetten, 'besmele çekmeden kesilen hayvanın eti yenmez' şeklinde bir hüküm çıkarılamaz." demiştir. Çünkü ayette kesenle ilgili hiçbir şey yoktur. Fakat bu doğru hükmü veren imam Şafii "müşriklerin kestiği yenmez" demektedir. Tamam müşriklerin putu adına kestikleri yenmez ama onlar her hayvanı keserken putları adına kesmiyorlar ki? Yani müşriğin putu adına kestiği yenmez doğru ama bunu genelleyerek "müşriklerin kestiği yenmez" demek doğru değildir. "Müşriklerin kestiği yenmez" diyen dört mezhebin dördü de ehl-i kitabınkiler yenir diyerek kendi içlerinde büyük bir çelişkiye de düşmüşlerdir. Bu konu yukarıda işlenmişti.

HAYVANI KESERKEN BESMELE ŞARTI NERDE VARDIR?

Yalnız bir tek yerde hayvanı keserken besmele şartı vardır. O da kurbandadır. Onu da Allah teala çok açık olarak bildirmiştir. Bu konuda çok ayet var ama iki tanesini inceleyelim.

22. Hac 34:

Her ümmet için, Allah'ın onlara rızık olarak verdiği koyun, keçi, sığır, deve cinsinden hayvanlar üzerine Allah'ın adını ansınlar diye kurban ibadeti koyduk…

Kurban bir ibadet olduğu için onu keserken de Allah'ın adını anmak farzdır. Bu da kurban bayramı günlerinde olur.

Aynı surede Allah teala biz ümmet-i Muhammed için de şöyle buyuruyor:

22. Hac 36:

İri gövdeli hayvanları da (koyun, keçi, sığır ve develeri) sizin için Allah'a ibadetin simgelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Sıra sıra dizildikleri zaman (kurban bayramında) üzerlerine Allah'ın adını anın.


ÖZET

Kur'an-ı Kerim'e göre ehl-i kitabın büyük bölümü müşriktir. Dolayısıyla mezheplerin söylediği: "Müşriklerin kestikleri yenmez ehl-i kitabınkiler yenir" şeklindeki hükümleri hem çelişkili hem de yanlıştır. Kesen kim olursa olsun kestiği hayvan yenir. Ancak Allah'tan başkası adına kesilen hayvanlar yenmez.

1. Müşriklerin Allah'tan başkası adına kestikleri (taptıkları varlıklar için kestikleri) yenmez. Müşriklerin normal olarak kestikleri hayvanların eti yenir.

2. Yahudi ve Hıristiyanların kestikleri yenir. Fakat vurarak öldürmüşlerse yenmez. Ama vurarak sersemleyen hayvan ölmeden kesilirse yenir. Zaten batıda ve dünyanın her yerinde ölü hayvan etini satmak kanunlarca yasaktır. Onun için hayvanı öldürmeyecek şekilde vuruyorlar veya şoke ediyorlar sonra hemen kesiyorlar.

3. Hayvan keserken besmele çekmek farz değil, sünnettir. Yani ister unutarak ister bilerek besmele çekmeyen kişinin kestiği hayvan yenir. Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen hayvanın eti yenmez.

4. Fabrikada sırayla kesilen tavuklar yenir. Bazıları 'onu insan kesmiyor alet kesiyor' diyorlar. Zaten hiçbir hayvanı insan eliyle öldürmez, dünyada her kesilen hayvanı insan bir aletle kesiyor. Bunun bıçak olmasıyla makine olması arasında fark yoktur. Bazıları İslami usül diye makinenin başına bir kişi koyup her geçen tavuk için Bismillah, bismillah dedirtiyorlar. Dakikada 1000 tavuk kesildiği için adam besmele de çekemiyor. İnsanlara bu ızdırabı çektirmenin anlamı ne kardeşim. Sünnete uyayım diye Besmeleyle olsun diyorsan makineyi çalıştırırken "Bismillah" diye çalıştır yeter.

Bunları nerden çıkarıyorlar. Delilsiz olarak herhangi bir şeye haram demeye hiçbirimizin yetkisi yoktur. Kesin haram olan bir şeye de delilsiz olarak helal demeye kimsenin yetkisi yoktur.

5. Domuzun etini yemek haramdır. Ama derisini tabaklayarak kullanmak haram değildir. Çünkü ayette;

"Deki: Bana vahyolunanlar içinde yiyen bir kimsenin yemesinin haram olduğu bir şey bulamıyorum. Ancak ölü hayvan (leş), akan kan, domuz eti -çünkü domuz eti pisliktir- ya da fısk olarak Allah'tan başkası adına kesilen hayvan hariçtir." (6 En'am 145)

Ayette yiyen bir kimsenin yemesinin deniyor. Yani yasak yemeyle ilgili. Ayrıca "domuz" denmiyor. "Domuz eti" deniyor. Sonra "o bir pisliktir" deniyor. Bazıları buradaki "o" zamirinden hareketle "domuzun her şeyi haramdır" yargısına varıyor. Halbuki bu yargı, hem dil yönünden hem mantıkça hem de benzer bir konudaki hadis-i şerife göre yanlıştır. Çünkü hangi dil olursa olsun 'domuz eti'nden bahsettikten sonra 'o' denirse kimse domuzu anlamaz. Her dilde bu zamir domuz etine gider. Bu konuyla ilgili hadis şudur:

Hz. Meymune'nin azatlı bir cariyesine sadaka olarak bir koyun verilmişti, bir gün koyun öldü. Allah'ın Elçisi o koyuna rastladı ve dedi ki; "Bunun derisini alsaydınız tabaklardınız, ondan yararlanırdınız." Dediler ki; "o ölüdür". Dedi ki;"Onun yalnızca yenmesi haram kılınmıştır." (innema hurrime ekluhu) (Müslim, Hayz, 100)

Ayrıca peygamberimiz "Hangi deri tabaklanırsa temiz olur" buyurarak bu konuda genel bir hüküm belirtmiştir. (Derinin tabaklanması, kimyevi maddeler kullanarak temizlenmesi demektir.)

Dolayısıyla bir hüküm verirken hem ayetin kendi içindeki bütünlüğüne, hem ayetler arası ilişkilere, hem peygamberimizin o konudaki uygulamalarına hem de ayetlerin dil ve mantık yönünden iyi değerlendirilmesine çok dikkat etmek gerekir.

Prof. Dok. Abdülaziz Bayındır


Linkten dersi dinleyebilirsiniz:
--
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

*Biz bu Kitab'ı sana indirdik ki; her şeyi açıklasın. Nahl suresi 89. ayet
*Onu (Kuran'ı) açıklamak bizim işimizdir. Kıyamet suresi 19. ayet

√ 15 Dilde Meal Dinle, Bilgisayarına İndir:
http://www.seslikuran.com

√ Online "KUR'AN SOHBETİ" İzleyebileceğiniz & Sohbetleri Ücretsiz İndirebileceğiniz Bir Site:
www.kurandersi.com

√ Çok Önemli Araştırma Yazıları Bulabileceğiniz ve FETVA Sorabileceğiniz Bir Site:
www.suleymaniyevakfi.org

√ Binlerce İslami Kitabı Bilgisayarınıza İndirebileceğiniz Bir Site:
www.darulkitap.com

√ "Kuran Dersleri" grubumuza üye olarak haftada bir kez önemli bir konuda mail alabilirsiniz. Üye olmak için butona e-mail adresinizi yazın ve posta kutunuza gelen mesajdan üyeliğinizi aktive edin: (Arkadaşlarınızın mail adresini yazarsanız onları da davet etmiş olursunuz.)
http://kurandersidinle.azbuz.com/index.jsp

*** D E S T E K O L A L I M ***

Ayda 1'er lira bile olsa "bankamıza havale emri vererek" SEFALET, CEHALET ve FELAKETlerle yapılan mücadelelere destek olalım.

√ İNSANİ İhtiyaçları Karşılama Hizmetlerine Katkıda Bulunun:
http://www.ihh.org.tr/Hesap-Numaralari.127.0.html

√ İSLAMİ & İLMİ Çalışmalara Destek Olun:
http://www.kurandersi.com/iletisim/

√ ÜLKEMİZİN ÇÖL OLMAMASI İçin Tema Vakfına Bağışta Bulunun:
http://www.tema.org.tr/Sayfalar/BizeKatilin/YurticiBankaHesapNo.html

"Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın." Bakara 195

Mehmet GUNGOREN

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Blog Arşivi