Bu Site Sizin Sizde Yazınızı Gönderin

Evet bu siteye sizlerde yazılarınızı gönderebileceksiniz. Yapmanız gereken içerisinde link ve reklam olmayan yazılarınızı haberdaim@gmail.com adresine mail olarak göndermek.
Hepsi bu kadar. İyi Paylaşımlar
Dikkat edilmesi gerekenler;
Siteye cinsel içerikli, reklam içerikli paylaşımlarda bulunmak yasaktır.
güzellik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
güzellik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Mayıs 2009 Cuma

Şifalı bitkilerle güzelliğin yolları

Daha güzel görünmek için kozmetik ürünlere para döken kadınlara; şifalı bitkiler uzmanı Pınar Alacalı, bitkilerle güzelliğin sırlarını anlattı.

Şifalı bitkilerle güzelliğin yolları

Radyo 7'nin sevilen programcılarından Eda Çelebi'nin hazırlayıp sunduğu Eda'yla Gün Ortası programının dünkü konuğu şifalı bitkiler uzmanı Pınar Alacacı oldu. Domates suyunun faydalarını anlatan Pınar Alacacı cildimizi korumamız için neler yapmamız gerektiğinden bahsetti. Hamile bayanların hamileliklerinin ilk 3 ayında maydanoz yenmemesinin gerektiğini belirten alacacı aksi takdirde bu durumun düşüklere neden olabileceğini söyledi.

İşte bitkilerle şifa bulmanın yolları üzerine gerçekleşen sohbet:

EDA: Güne iyi başlamak için ne tür formüller vardır?

PINAR ALACACI: Güne daha enerjik başlayabilmek için, zinde olabilmek için bazı sebzeler var. Bu sebzelerin içinde bana göre en önemlisi de domates. Domatesin şifasını saymakla bitiremiyoruz. Çocukluğumuzdan beri havucun gözlerimiz için faydalı olduğunu biliriz. Ama domates gözler için havuçtan kat kat daha faydalıdır. Güne başlarken de üç adet domatesi suyunu çıkardıktan sonra kahvaltıdan bir yarım saat önce içtiğimiz zaman daha enerjik, daha neşeli oluruz. Üç tane orta boy domates yeterli oluyor. Domatesin içeriğinde likopen maddesi vardır. Bu madde de antioksidan özelliği vardır. Vücudumuza enerji verdiği içinde güne daha neşeli başlayabiliyoruz.

EDA: Bu yöntemin bizi stresten uzaklaştırdığını söyleyebilir miyiz?

PINAR ALACACI: Daha sakin olduğumuz için daha az stresli oluruz. Güne zinde başlamanın yanında domatesin suyunun kalp büyümesinde çok büyük etkisi vardır. Prostat kanserinde, özellikle bayanlarda göğüs kanserini önlemede, idrar kesesi iltihaplarında etkisi vardır. İçinde ki likopenden dolayı kanser önleyici etkiye de sahiptir.

EDA: Ama domates suyunu mevsiminde içmek daha doğru olur değil mi?

PINAR ALACACI: Kesinlikle. Bazı metabolizmaların domatese karşı alerjisi olabilir. Domatesin içindeki likopeni başka meyveden de alabiliriz. Mesela karpuzun, havucun içinde de likopen vardır. Domatese karşı alerjisi olanlarda kahvaltıdan önce bir bardak havuç suyunu sıkıp içebilirler.

EDA: Havucu haşladıktan sonra şekerli olduğu için zeytinyağıyla çözerek yemenin de çok faydalı olduğu söylenir.

PINAR ALACACI: Havucu bu şekilde şeker hastalarının tüketmesi gerekiyor. Çünkü havuç o şekilde kolesterol düşürücü etkiye de sahip oluyor.

EDA: Bitkilerle hem sağlıklı hem de kalıcı bir güzelliğe sahip olmanın sırları nelerdir?

PINAR ALACACI: Bu konuda hem bayanların hem de erkeklerin yapabileceği bir formül bir formül vereceğim. 15 gün boyunca çok güzel bir cilde sahip olabilirler. Özellikle mayıs ve haziran aylarında yaptıklarında çok güzel sonuçları olacaktır. 15 tane ince yapraklı maydanozu güzelce elimizde parçalıyoruz. Onu parçaladıktan sonra ayrım limon suyu içine karıştırıyoruz. Yarım çay bardağı da ılık su ilave edip bunu bir güzel karıştırıcı da karıştırdıktan sonra yine sabah kahvaltısından yarım saat önce düzenli olarak 15 gün boyunca içildiğinde ciltteki düzelmeyi gözle görülür şekilde herkes fark edecektir.

EDA: Bitkiler üzerine yapılan bilimsel araştırmalar var. Bunun sonuçlarında ortaya olumlu ya da olumsuz neler çıkmıştır?

PINAR ALACACI: Ben şimdiye kadar olumsuz bir sonuçla karşılaşmadım. Ben hastalarıma sedef rahatsızlığı içinde karışımlar hazırlayıp veriyorum. Egzama içinde karışımlar veriyorum. Tıpta çözümü olmayan sedef hastalığını bitkilerle çözebiliyoruz.

EDA: Şu anda böyle bir rahatsızlık çekenler için ne önerebilirsiniz?

PINAR ALACACI: Şu zamanlar sedef hastalığında vücutta kaşınmaların başladığı zamandır. Bu insanlar kaşıntıyı önlemek için her sabah aç karna havuç suyu içebilirler. Bu zaman içinde vücutta olacak kaşıntıyı engelleyecektir. Akşamları saat 7 den sonra yemek yememeye dikkat etmeleri gerekiyor. Bunlar için bazı şifalı bitkilerde var. Bir şahtere bitkisini kaynatıp sabah akşam bir su bardağı içebilirler. Bu bitki iyi geliyor diye düzenli olarak arka arkaya değil belli aralıklarla kullanmak gerekiyor. Çünkü metabolizma alışıp cevap vermemeye başlıyor. 15 gün düzenli olarak şahtereyi içiyorsak bir hafta bırakıp şahtere yerine ısırgan otu içmeye başlayabiliriz. Onu da 15 gün kullandıktan sonra tekrar şahtereye dönebiliriz. Her bitkinin kullanımında kesinlikle bir hafta ara olması gerekiyor. Eğer cilt için yapacağımız maydanozlu suyu yapıyorsak o 15 gün boyunca domates suyunu içmeyeceğiz. Hepsini arka arkaya karışık bir şekilde kullanmamamız gerekiyor. Çünkü cildi güzelleştirmeye çalışırken bu sefer karaciğeri yorabiliriz. Hepsini bir anda arka arkaya alınca taze likopen E vitaminini eksiltiyor ki vücudumuzun E vitaminine çok fazla ihtiyacı var. Maydanoz suyunu senede bir defa 15 gün yapıyoruz. Bu her gün yapacağımız bir karışım değil. Ama domates suyunu her sabah yapıyoruz. Ama tabi ki yaz döneminde yapacağımız domates suyundan daha büyük fayda göreceğiz, çünkü kış ayında yediğimiz domatesler hormonlu olduğu için içinde likopen maddesi fazla bulunmuyor.

EDA: Cildimizi korumamız için neler öneriyorsunuz?

PINAR ALACACI: Öncelikle güvenebileceğiniz bir cildiyeciye giderek cildinizin karma mı, yağlı mı olup olmadığını öğrenmeniz gerekiyor. Gerçi bitkilerle tedavide cildin çok yağlı ya da çok kuru olması hiç önemli değil. Çünkü bitkiler ciltte yağlandırma yapmıyorlar, cildi normal neminde ayarlayabiliyorlar. Ben genelde cilt ürünlerini bitki yağı kullanarak hazırlıyorum. Çokta güzel sonuçlar alıyorum. Oluşmuş lekeler için, siyah noktalar için�

EDA: Siyah noktalar için doğal formüller nelerdir?

PINAR ALACACI: Hemen ufak bir maske tarifi vereyim. 4 adet orta boy çileği güzelce çatalla ezdikten sonra içine 1 tatlı kaşığı yulaf, 1 adet yumurta sarısı, 1 tatlı kaşığı balı tamamen karıştırdıktan sonra cildimize sürüyoruz. 20 dakika bekledikten sonra cildi ılık suyla yıkıyoruz. Bunun sonunda ciltte çok büyük fark oluyor.

EDA: Bunun ne kadar süreyle yapılması gerekiyor?

PINAR ALACACI: Haftada bir kere yapmak yeterlidir.

EDA: Karma ciltler için doğal malzemelerden neler var?

PINAR ALACACI: Onlar içinde güzel killi bir maske hazırlayabiliriz. Mesela 2 yemek kaşığı kilin içine 1 tatlı kaşığı kayısı yağı, 1 tatlı kaşığı çilek yağı, 1 tatlı kaşığı da buğday yağını karıştırıyoruz. Çamur haline geldikten sonra cilde sürüyoruz. 15 dakika bekledikten sonra ılık suyla yıkayıp arkasından cildi gül suyuyla temizliyoruz.

EDA: Genelde günü yorgun bitiyoruz. Bununla ilgili de bir formülünüz var mı?

PINAR ALACACI: Çoğumuzun şikâyeti işten eve gittiğimizde aşırı yorgun olmak, kendimizi halsiz hissetmek, vücudumuzda bir ağırlık hissetmek� Eğer bu şikâyetlerle eve gidiyorsak ve çok stresliysek daha salona girmeden mutfağa gidiyoruz ve bir bardak suyu kaynamaya bırakıyoruz. Su kaynamaya başladığı zaman içine 10 adet karanfili atıyoruz ve ocağın altını kapatıyoruz. 5 dakika demlendikten sonra bu karanfil suyunu yudum yudum içiyoruz. İçtikten 10 dakika sonra ne kadar rahat ve ne kadar enerjik olduğunuzu göreceksiniz. Menopoza girmiş bayanlarda bile, metabolizması yavaş çalışan insanlarda bile çok etkili oluyor.

EDA: Uzmanlar hep 'sağlıklı bronzlaşma yoktur. Bronzlaşmak demek deri kanserini riske almak demektir' derler. Bu tez ne kadar doğrudur? Siz bu konuda ne öneriyorsunuz?

PINAR ALACACI: Belli saatler dışında doğal güneş ışınlarıyla bronzlaştığımız zaman bunun kemiklerimize çok büyük faydası olacaktır. Ama bir solaryumda bronzlaştığımız zaman elbette ki cilt kanserine davetiye çıkarıyorsunuz. Bronzlaşırken de kullanacağımız bazı bitki yağları var. Kısaca bir karışım vereyim. Kakao yağı, havuç yağı, buğday yağı, susam yağı bunların içine eğer ciltte lekeler varsa kayısı yağı katılır. Ama yoksa kayısı yağı o kadar da önemli değil. Birde Hindistan cevizi yağını güzel bir karışım haline getirsinler, ciltlerine sürsünler. Bu yağın bir de şöyle bir özelliği var; havuza ya da denize girdikten sonra tekrar tekrar sürmüyorsunuz. Çünkü vücut tekrar ısınmaya başladığı zaman, yeniden yağlanmaya başlıyor. Suya girdiğiniz zaman donuyor ama tabi kötü bir görüntü olmuyor. Bu gün boyu sadece bir kere süreceğiniz bir yağ karışımıdır. Eğer çok beyaz tenliysek tabi ki kullanacağımız faktörlü kremler var.

EDA: Bize önerebileceğiniz bitkisel banyolar da var mı?

PINAR ALACACI: Saç için yapabileceğimiz çok basit bir yöntem var. Saçın son durulama suyunda bir tutam ısırganı bir su bardağı kadar demledikten sonra duştan çıkarken saçlarımıza döküp çıkabiliriz. Isırgan yoksa lavanta bitkisi vardır. Lavanta bitkisi aynı zamanda saçtaki dökülmeyi durdurur, saçı besleme özelliği vardır ve saçın çabuk uzamasını sağlar. Aynı şekilde bir tutam lavantayı bir su bardağında demleyerek son durulama olarak saça döküp çıkabiliriz. Gözler içinde özellikle gözaltı morluklarımız varsa, çok yorgunsak papatyayı demleyip özel cilt temizleme pamuklarına batırarak gözümüzde beş on dakika bekletebiliriz.

EDA: Bu işlem gözaltı torbalarını yok edebiliyor mu?

PINAR ALACACI: Yorgunluğu alır. Gözaltı torbalarını azaltacağı için kırışıklıkları da azaltır.

EDA: Vücut sağlığı için bizlere neler önerirsiniz?

PINAR ALACACI: Bu konuda çok basit ve pratik bilgiler verebilirim. Mesela sadece susayınca su içilmemesi gerekiyor. Organların rahat çalışması ve toksinlerin rahat dışarı atılması için günde 2 litre su içmemiz gerekiyor ve bunu alışkanlık haline getirmemiz lazım. Küflenmiş gıdalardan uzak durup kesinlikle tüketmememiz lazım. Çünkü küflenmiş yiyecekler alfa toksin üretiyor. Alfa toksin vücutta kanserojen maddenin çoğalmasına neden oluyor. Bu da karaciğer kanserine yol açıyor, o yüzden buna dikkat etmemiz lazım. Kendinizi çok gergin hissettiğinizde özellikle öğleden sonra tam iş stresinin yoğun olduğu zamanlarda, öğle yemeğinden sonra bir salkım üzüm yememiz gerekiyor. Bu bizi hem zinde tutacaktır hem de günün gerginliğini alacaktır.

EDA: Üzüme alternatif herhangi bir şey öneriyor musunuz?

PINAR ALACACI: Maalesef özellikle öğleden sonrası için üzümün yerini tutacak başka bir şey yok. Çekirdekli üzümü çekirdeğiyle birlikte yememiz gerekiyor. Çünkü üzüm çekirdeğinin antioksidan özelliği vardır, kanser önleyicidir. Her sabah kalktığımızda taze sıkılmış yarım limon suyunu içme alışkanlığı edinebiliriz. Bu bağırsakta birikmiş fazla gazı 15 dakika içinde atacaktır. Daha rahat güne başlamamızı sağlayacaktır. Taze kayısı karaciğer dostudur, aynı zamanda saç dökülmesini önler. Bu özelliğin aynısını kuru kayısıdan alamıyoruz. Günde 4-5 tane taze kayısı tüketmemiz gerekiyor. bu aralar zayıflamak için herkes kepek ekmeği tüketir fakat çok fazla kepek ekmeği tükettiğiniz zaman kabızlık yapar. Kepek ekmeğini tüketiyorsak yanında muhakkak suda tüketmemiz gerekiyor. Kuru kuruya kepek ekmeğini tüketmememiz gerekiyor. Günde 2 litre su içerken de içilen diğer içeceklerin de su yerine geçtiğini düşünmemek gerekiyor. Muhakkak 2 litre suyu su şeklinde içmek gerekiyor. Yani suyun yerini başka hiçbir sıvı karşılayamıyor. Hamile bayanlarında hamileliklerinin ilk 3 ayında kesinlikle maydanoz tüketmemeleri gerekiyor. Çünkü maydanoz çok fazla idrar yollarını çalıştırdığı için düşük problemi olabiliyor. Hiçbir bitkisel çayını alışkanlık haline getirmeyelim. Bitki çaylarını dönüşümlü kullanmayı deneyelim. Akşam 7 den sonra yeme alışkanlığımızı tamamen bırakalım. Ufak tefem meyveler olabilir, diyet bisküviler olabilir onlarla geçiştirebiliriz ve gece yatarken muhakkak 2 bardak ılık su içip öyle yatağa girelim. Gece uykudan uyanınca da su içmeyelim.

Sizde Beğendiğiniz e-postaları, kendi eserlerinizi, ilanlarınızı veya bizimle paylaşmak istediklerinizi naturelist@gmail.com mail adresine yollayabilirsiniz..

Reklammatik'le Reklam İzle sen de kazan!

Hostinginizi Alın Bir Villa Sahibi Olun

SüperTeklif'e üye ol, sen de kazan!





15 Mayıs 2009 Cuma

Turp Öksürükten Saç Dökülmesine Faydalı

Saç dökülmesini engelliyor
Saç dökülmesini engelliyor



Sindirim ve karaciğer tıkanıklıklarına karşı etkili. Saç dökülmesi ve sivilcelere de iyi geliyor.
Yararları fazla bilinmese de Türk sofra kültüründe önemli bir yeri olan turp öksürükten saç dökülmesine kadar faydaları barındırıyor.



Bugün gazetesi İbn-i Sina’nın 'Tıp Kanunu' kitabından derlediği bilgileri yazı diziyle okurlarına aktarıyor.



EKLEM VE KARACİĞERİN İLACI



Binbir derde deva olan turp sindirim ve karaciğer tıkanıklıklarını etkili biçimde giderir. Gözaltı morlukları, saç dökülmesi, sivilcelere de iyi gelen turp, yılancık hastalığının da şifasıdır. İnatçı öksürükleri tedavi eder, yara izlerini siler...

TURP

En güçlü ve yararlı kısmı tohumudur (çekirdeği). Sonra kabuğu, sonra yaprakları ve sonra etli kısmıdır. En yararlı hali, haşlanmış halidir. Turp yağın etkisi Hint yağı gibidir. Ancak o, ondan daha şiddetlidir. Onun yabanisi bütün özelliklerini taşır ama daha kuvvetlidir. Kökü birinci derecede rutubetlidir, tohumu üçüncü derecede sıcaktır. Turp, gaz yapar fakat tohumu gaz giderici ve yumuşatıcıdır. Turpun yabanisi hararet ve susuzluk yapıcıdır. Pişmişinin (haşlanmış) gıda değeri daha fazladır fakat tıbbi değeri azdır. Turpun merkezinde bulunan kısmı hızlı küflenir bu da içindeki zararlı maddelere bağlıdır. İlk baharda çıkan yaprakları zeytinyağıyla yenirse en faydalı şeklidir.



LAVANTA



Arpa gibi bir bitkidir; kırmızı tüylü, küçük taneleri vardır. Yaprakları ve dalları küsküt (cinsaçı) gibi toprak rengindedir. Dalları üzerinde yaprakları vardır; onların üzerinde tomurcukları yoktur; yakıcı ve hafif sıcaktır. Lavanta, yapı olarak mürekkeptir. Madeni olan kısmı soğuk, diğerleri sıcaktır.



İÇERİĞİ: Birinci derecede sıcak ve ikinci derecede kurudur.



YARARLARI: Eritici, çözücüdür. Keskinliği ile yumuşatır ve aynı zamanda şurubu tıkanmaya engel olur; onları açar ve akışkanlaştırır. Aynı zamanda kabız etkisi vardır. Bedeni ve iç organları takviye eder ve ufüneti engeller.



HAREKET ORGANLARI: Pişmişi, mafsal ağrılarını teskin eder ve kaburga ağrılarına iyi gelir. Onunu şurubu sinirlerde ve soğuktan oluşan rahatsızlıklara diğer ilaçlardan daha etkilidir. Özellikle, sinirlerde ve onların soğuktan olan hastalıklarında kullanılması yararlı olur.



BAŞ ORGANLARI: Melankoli ve ‘sara’ya yararlıdır.



BESLENME ORGANLARI: Safrazi mizaçta olanlara bulantı verir, kusturur.



DIŞARI ATAN ORGANLAR: İdrar organlarını güçlendirir; balgam ve sevdanın (kara safra) atılmasını kolaylaştırır.

SAKIZ CİLDİN NEMLENMESİNİ SAĞLAR



Hint ve Yemen'den gelen bir ilaçtır. Bazıları, onun köklerinden iyisinin, sıcakta solan Mısır dikeni olduğunu söyler. Onun iyisi, hafif sarı olup, kokusu hoş olandır; rengi beyaz ve kokusu ağır olanlar değildir. Birinci dereceden sıcak ve kurudur. Bazılarına göre, o birinci derecede soğuktur.



YARARLARI: Organları güçlendirir.



GÜZELLİK: Cilde yararlıdır ve derinin altındaki nemi yüzeye çekip cildi nemlendirir, vücudun güzel kokmasını sağlar. Tüy dökmek amacıyla kullanılır; kirecin kokusunu giderir.



BESLENME: Mideye yararlı olur.



BAŞ ORGANLARI: Akıl ve zihinde karışıklık yapar.



ADA SOĞANININ UYGULANDIĞI ALANLAR



GÜZELLİK



Darı unuyla karıştırılırsa, saç kıran (alopesia areata) ve yılancık hastalıklarında saçı çıkarır, ayrıca iltihaplı sivilceleri de iyileştirir. Turp balla karıştırılırsa göz altındaki morluklara iyi gelir. Turpun tohumları, vücuttaki çilleri, lekeleri, renk değişikliklerini ve darp izlerini giderir. Turp tohumu, kendisi (kükürt) ile karıştırılıp haricen kullanıldığında Addison hastalığındaki siyah lekeleri giderir.

YARALAR



Turp balla beraber karıştırılıp pansuman yapıldığında, malign ve benin (kötü ve iyi huylu) yaraları iyileştirir. Tohumları sirke ile gangren bölgesine uygulandığında tamamen iyileştirir. Bit hastalığına da iyi gelir.



HAREKET ORGANLARI



Tohumları, eklemlerdeki travmaları iyileştirir ve ayrıca eklem ağrılarına çok iyi gelir.



BAŞ ORGANLARI



Baş, diş ve boğaza zararlıdır. Öz suyu ve yağı kulak kiri için çok yararlıdır.



SOLUNUM SİSTEMİ



Pişmiş turp, kronik ve göğüste ağır keymustan oluşan öksürüğe iyi gelir. Zehirli mantarın sebep olduğu boğulmalara ve sıkıntılara olumlu etkisi vardır. Oxymelde pişmiş haliyle gargara yapılırsa boğmacaya iyi gelir fakat normal boğaza zarar verebilir.

GÖZ



Göze zararlıdır fakat suyu göze damlatılırsa parlatır ve cilalar, gözün iç köşesinin altındaki izleri giderir. Yaprakları görmeyi keskinleştirir deniyor.



SİNDİRİM



Mideye zararlı, gaz ve geğirti yapar. Yemekten sonra batını yumuşatır ve boşaltımı sağlar. Yemekten önce yenilirse yiyecekleri eritir ve yemeğin düzenli bir şekilde sindirilmesini engeller, bu da kusmaya neden olur. Tohumları sirke ile karıştırıldığında aşırı bulantı ve kusmaya neden olur. Böğür ve dalak ağrıları için yakı olarak kullanılır. Dalak şişlerini çözer. Yemekten sonra yenirse, sindirir (özellikle yaprağı). Yaprağın suyu karaciğerdeki tıkanıklıkları açar ve sarılığı giderir.



ZEHİRLENME



Yılan sokmasına ve böcek sokmalarına karşı faydalıdır. Tohumu, zehirlere ve böceklere karşı iyidir. Akrep üzerine uygulanırsa, ölür (özellikle suyu). Ayrıca turp yiyen birisini akrep sokarsa zarar görmez.

Sizde Beğendiğiniz e-postaları, kendi eserlerinizi veya bizimle paylaşmak istediklerinizi haberdaim@gmail.com mail adresine yollayabilirsiniz..

14 Mayıs 2009 Perşembe

Sivilcelerden Kurtuluyorsunuz

Her yolu denemenize rağmen kendinizi kötü hissetmenize neden olan sivilcelerden bir türlü kurtulamıyor musunuz?

Sivilcelerinden kurtulmak için pek çok şey denediğin halde hala kurtulamıyorsan bir de doğadan gelen çözümü denemelisin. Doğal ürün uzmanı Volkan Kurt bitkilerin yağlarından oluşan kremlerle sivilce derdine son verildiğini söylüyor.

Cildinde hiç hoşlanmadığın görüntüyü yaratan sivilce problemin çözülmediği taktirde, ileride kahverengi lekelere dönüşebiliyor. Doğal ürün uzmanı Volkan Kurt, bir çok genç kızın ve erkeğin hayatını kabusa çeviren sivilcelerin bitkisel çözümünü “Doğanın gücü” olarak tanımlıyor. Kırmızı kabarcıklar; “Küçük bir sivilce işte” deyip geçebileceğimiz bir sorun değil. Görüntümüze olumsuz bir etkisi olduğunu unutmamak gerekiyor. Sivilceleri ya da siyah noktaları sıkıp yok etmeye çalışmak ise boşuna. Bir süre sonra sıkılıp, patlatılmasından dolayı meydana gelen lekelerin çirkin görüntüsüyle boğuşmak söz konusu oluyor. Her geçen gün yeni çözümlerin ortaya çıkması ve doğallığa dönüşün yaşandığı günümüzde çeşitli araştırmalar sivilce problemini ortadan kaldırıyor. Güzelliğin ve sağlıklı görünümün büyük düşmanlarından biri olan sivilce için çözüm, Herbalium adlı doğal bitki merkezinden geldi. Biberiye ve jojoba gibi şifalı bitkilerin yağlarının karışımıyla elde edilen krem, sivilcelerin giderilmesinde yüz güldürüyor. Sivilceleri ve sivilce kalıntılarını iz bırakmadan iyileştiriyor. Volkan Kurt, doğal sivilce tedavisinde malzemelerin, deri için en etkili olan şifalı bitkilerden seçildiğini söylüyor. Bu bitkilerden elde edilen doğal yağlar, her türlü cilt problemini çözmede etkili oluyor.

Stres de tetikleyici olabiliyor

Sivilce hem kızlar, hem de erkekler için sorun. Makyajla da gizlenemdiği için birçok insanın problemi olmayı sürdürüyor. Okullarda da büyük sorun yaratıyor. Bu dertten kurtulmak isteyen herkes sivilcesini gidermek için farklı yöntemler kullanıyor. Ama temizliğe ve sağlıklı beslenmeye dikkat etmek en önemli şartlardan. Sivilceler çoğunlukla ergenlik döneminde kendini gösteriyor. Bazen okulda ya da evde yaşanan sıkıntılar da sivilcelerin oluşumuna ve artmasına neden oluyor. Doğal ürün uzmanı Volkan Kurt, son yıllarda natürel çözüm yollarının daha başarılı sonuçlar elde ettiğini vurguluyor ve ekliyor: “Dış görünümün çok önem kazandığı bu çağda, insanlar daha kalıcı olan doğal yöntemlere ilgi gösteriyor. Sivilceler ve sivilce lekeleri için üretilen, yüzde yüz saf bitki özlerinden oluşan uygulamamızla birçok gencin yüzü güldü. “Acil çözüm” diye arayanlar düzenli kullanımından sonra bu pütürlü dertten kurtuluyor.”
SİVİLCELERİNİZDEN KURTULUYORSUNUZ!

7 Ocak 2008 Pazartesi

Portakal Cildi Güzelleştirir, Marul Sinirleri Yatıştırır

Portakal cildi güzelleştirir

İçeriğinde C vitamini, karbonhidrat, potasyum, folik asit ve bioflavin bulunan portakal soğuk algınlıklarına karşı doğal ilaçtır. İçinde bol miktarda C vitamini bulunduğundan organizmayı grip ve nezle gibi kış hastalıklarından, soğuk algınlıklarından korur. Kanı zehirlerden temizler. Karaciğer hastalıklarına karşı etkilidir. Bağırsakları yumuşak tutar. Bedene güç ve enerji verir. Organizmanın vitamin ve madensel tuz gereksinimini karşılar. Özellikle gelişme dönemlerinde çocuklara bol bol portakal yedirmekte yarar var. Portakal ağacı çiçekleri kaynatılarak elde edilen su; spazmı giderir, damar sertliğini ve felci önler. Portakalın kabuk esansında da aynı olumlu etkiler mevcuttur. Portakal, yapısında karoten bulunduğu ve kanı temizlediği için aynı zamanda cildi de güzelleştirir.

Marul sinirleri yatıştırır

Çeşitli mineralleri bol miktarda içeren marulun, sinirleri yatıştırıp iyi uyku verdiğini ve erkeklerde cinsel arzuyu frenlediğini belirten uzmanlar, yemekten önce salata şeklinde yenen marulun şeker hastalarının kandaki şeker seviyesini düşürdüğünü belirtti. Marulun bol idrar söktürdüğünü ve kanı pisliklerden temizlediğini vurgulayan uzmanlar, karaciğer ve dalak şişliğinin yanı sıra sarılığı da giderdiğini, kadınlarda adet dönemlerinin, zamanında ve ağrısız olmasını sağladığını bildirdi. Uzmanlar, marul suyu, yüze sürülürse ergenlik sivilcelerini giderdiğini, sürüldüğü bölgeye tazelik ve pembelik verdiğini kaydetti. Ayrıca rokanın da çeşitli esansları, P ile K vitaminlerini ve faydalı mineralleri içerdiği; karaciğerin dostu olduğu; mideyi kuvvetlendiren, kansızlığı gideren, cinsel gücü arttıran yeşillik olduğu ifade edildi. Uzmanlar, salata şeklinde yenen rokanın, mideyi çalıştırdığını, hazmı arttırdığını, iştahı açtığını, böbrekleri çalıştırdığını, idrar söktürdüğünü ve karında toplanan suyu boşalttığını belirtti.

Haber  kaynağı <http://ladress.blogspot.com/2008/01/portakal-cildi-gzelletirir-marul.html> 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...