Bu Site Sizin Sizde Yazınızı Gönderin

Evet bu siteye sizlerde yazılarınızı gönderebileceksiniz. Yapmanız gereken içerisinde link ve reklam olmayan yazılarınızı haberdaim@gmail.com adresine mail olarak göndermek.
Hepsi bu kadar. İyi Paylaşımlar
Dikkat edilmesi gerekenler;
Siteye cinsel içerikli, reklam içerikli paylaşımlarda bulunmak yasaktır.

21 Şubat 2008 Perşembe

Asgari geçim indirimiyle ilgili merak edilenler

İşçi ve memurlar, 1 Ocak 2008'de uygulamaya girecek olan asgari geçim indirimi için çalıştıkları kurumlara aile bildirimi verecek.
Yeni düzenlemede emekli eşler de çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eş olarak kabul edilecek.
Maliye Bakanlığı, asgari geçim indiriminin uygulama esaslarını Gelir Vergisi Genel Tebliği ile belirledi. Başbakanlığa gönderilen tebliğe göre, asgari geçim indirimi için ücretin gerçek usulde vergilendirilmesi gerekecek.
Söz konusu indirim, ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için yüzde 50'si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için yüzde 10'u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere ilk 2 çocuk için yüzde 7,5'i, diğer çocuklar içinde yüzde 5'i olarak uygulanacak.İndirim, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları kapsayacak.Asgari geçim indirimi, belirlenen oranlara göre hesaplanan tutarları aşmamak kaydıyla, ücret geliri elde eden aile fertlerinden her biri için ayrı ayrı, çocuklar için de eşlerden yalnızca birisinin gelirine uygulanacak. Boşananlar için indirim tutarının hesabında, nafakasını sağladıkları çocuk sayısı dikkate alınacak.
NET ÜCRETLERE DE İNDİRİM
Tebliğ uyarınca, net ücret üzerinden anlaşmak suretiyle çalışanlar da asgari geçim indiriminden yararlanacak. Bunların hesaplanan vergiden mahsup edilen asgari geçim indirimi tutarları, net ücretleri ile birlikte ödenecek. Peşin ödenen ücretler, asgari geçim indirimi uygulaması yönünden, nakden veya hesaben ödemenin yapıldığı dönemin geliri sayılacak. Asgari geçim indirimi tutarının, ücretlinin aylık hesaplanan vergisinden fazla olması halinde fazlası dikkate alınmayacak. Ücretlinin faydalanacağı azami indirim tutarı, elde edilen ücret geliri üzerinden hesaplanan gelir vergisi ile sınırlı olacak. Bu nedenle mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde ücretliye herhangi bir iade yapılmayacak.
Tebliğde, asgari geçim indiriminden yararlanamayacak kişiler de şu şekilde sıralandı:
-Ücretleri diğer ücret kapsamında vergilendirilen hizmet erbabı,-Dar mükellefiyet kapsamında ücret geliri elde edenler,
-Başka bir Kanun hükmü uyarınca ücretlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayanlar,
-Ücret geliri elde etmeyen diğer gerçek kişiler.
Düzenlemeye göre 18 yaşını doldurmuş çocuklardan öğrenimi sona erenler, öğrenimin sona erdiği ayı takip eden aydan itibaren anne veya babasının asgari geçim hesabında dikkate alınmayacak. Yıl içinde işyeri veya işvereni değişen ücretliler, yeni işyerlerinde çalışmaya başladıkları aydan itibaren indirimden yararlanmaya devam edecek.
AİLE DURUMU BİLDİRİMİ
Bu arada uygulama öncesi ücretliler, medeni durumları ve çocuk sayıları ile eşinin iş ve gelir durumu hakkında ''Aile Durumu Bildirimi'' ile işverenlerine bildirimde bulunacaklar, durumlarında herhangi bir değişiklik olması halinde de bu değişiklikleri işverene 1 ay içinde bildirecekler.
Burada eşin çalışmadığı ve herhangi bir gelirinin olmadığına ilişkin ücretli beyanı aksi ortaya çıkarılmadığı sürece yeterli olacak. Sadece ücret geliri elde eden eş, (Çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eş) kapsamında değerlendirilmeyecek. Bunlar dışındakiler ise çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eş kapsamında kabul edilecek. Münhasıran emekli maaşı alanlar da çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eş olarak kabul edilecek.
BORDRO DÜZENLENMESİ
İşverenler, mevcut medeni durum ve çocuk sayısı bilgileri doğrultusunda, her yıl Ocak ayı itibariyle Asgari Geçim İndirimi Bordrosu düzenleyecek. Yıl içerisinde meydana gelen değişiklikler için ayrı bir bordro düzenlenebileceği gibi değişiklikler, aynı bordro üzerinde de gösterilebilecek. Her bir ücretlinin yararlanacağı indirim miktarı, bordroda ilgili aya ait sütunda gösterilecek. Mevcut bilgilere göre hesaplanan yıllık asgari geçim indirimi tutarının her aya isabet eden kısmı, ücret üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecek. Ücretliye yansıtılacak tutar, ücret ödemesinin yapıldığı dönemde ücret bordrosunda açılan 'Asgari Geçim İndirimi' satırında gösterilecek ve işverenler tarafından ilgili aya ilişkin verilecek muhtasar beyannamede tevkif suretiyle kesilen vergiler toplamından mahsup edilerek, kalan tevkifat tutarı ödenecek. Mahsup edilecek indirim, ücretlinin o aydaki ücretinden kesilen gelir vergisinden fazla olmayacak.
MUHTASAR BEYANNAME
Muhtasar beyanname üzerinde asgari geçim indirimi tutarının mahsup edilebilmesi için söz konusu tutarın mutlak surette ücretlilere ödenmiş olması gerekecek. 3'er aylık dönemler halinde muhtasar beyanname veren işverenler de her yılın Ocak ayından itibaren asgari geçim indirimi tutarını her ay ücret ödemesi sırasında ücretliye peşin olarak ödeyecek. Örneğin Ocak-Şubat-Mart dönemine ilişkin asgari geçim indirimi tutarı, Nisan ayında verilecek muhtasar beyannamede mahsup konusu yapılacak.
Asgari geçim indirimi uygulaması işverenler aracılığıyla gerçekleştirileceğinden, tevkifata tabi ücretlerini yıllık beyanname ile beyan eden ücretliler, yıllık beyannamelerinde indirim uygulamasına ilişkin olarak herhangi bir bildirimde bulunmayacaklar. Ücretlerinden vergi tevkifatı yapılan ve işverenler aracılığıyla yıl içinde asgari geçim indiriminden yararlanan mükelleflerin, tevkifata tabi ücret gelirlerini yıllık beyannameye dahil etmeleri halinde, beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan vergiden, yıl içinde kendisine ödenen ücret üzerinden kesilen gelir vergisinin asgari geçim indirimi mahsup edilmeden önceki tutarı mahsup edilecek. Böylece, kaynakta vergileme sırasında ücretliye ödenmiş olan asgari geçim indirimi tutarlarının, yıllık beyanname üzerinden yapılan vergileme sonucunda da ücretlide kalmış olması sağlanacak.
İşverenler tarafından hizmet erbabının ücret gelirlerinden kesilen gelir vergisinden mahsup edilen asgari geçim indirimi tutarı, ücretliye o ayki ücretle birlikte nakden ödenecek. Aksi halde, asgari geçim indirimi, işverenler tarafından haksız yere yapılan bir mahsup işlemi niteliğini taşıyacak. Bu durumda, işverenler hakkında cezalı tarhiyat yapılacak.

15 Şubat 2008 Cuma

Kadınlar Bekar Kalmak İstiyor


Günümüzde erkeklerden çok kadınlar bekar kalmaya hevesleniyor. Neden mi?
Günümüzde erkeklerden çok kadınlar bekar kalmaya hevesleniyor.
"Bekarlık sultanlıktır" sözü, eskiden sadece erkekler için söylenirdi. Günümüzde ise evlenmek istemeyen kadınların sayısı çoğalmaya başladı. Bu artış sebepsiz olmamalı. Günümüzün çalışan kadınları için evlilik yaşamsal bir önem taşımıyor.
İşte size bekarlığın, kadınlar için yararları:
• Tatil dönemlerinde, evin eksikleriyle uğraşmak yerine arkadaşlarınızla geziye çıkabilirsiniz.
• Televizyonun uzaktan kumanda aleti hep sizin elinizde olur. Futbol maçı izlemek zorunda kalmazsınız.
• Evinizde canınızın istediğini yapabilirsiniz. Düzenli yaşamanız gerekmez.
• Arkadaşlarınızla dilediğiniz gibi telefon sohbeti yapabilirsiniz. Saatlerce konuşmanızda bir sakınca olmaz.
• Hafta sonlarını dilediğiniz gibi geçirebilirsiniz. İsterseniz, gün boyu yataktan çıkmayarak, tembelliğin tadına varırsınız.
• Kazandığınız parayı dilediğiniz gibi harcayabilirsiniz. Hiç kimse size tutumlu olmanızı öğütlemez ve sizi para biriktirmeye zorlamaz.
• Evinizde dilediğiniz dekorasyon değişikliğini yapabilirsiniz. Kimse size karşı çıkmaz.
• Çevrenizde her zaman bir hayran grubu oluşur. Bekar olmanız, erkeklerin ilgisini çekmenizi sağlar. Kısmetiniz hep açık olur.
• Evli arkadaşlarınızdan çok daha fazla davet alırsınız. Evlilerin eğlenmeye fazla zaman ayıramayacakları düşünülür.
• Her yerde dilediğiniz gibi davranabilirsiniz. Başkalarının kurallarına uymak zorunda olmazsınız. Üstelik sizi garip davranışlarınızdan dolayı ikaz edecek kimse de olmaz.
• Her akşam iş dönüşü kan ter içinde mutfağa girmek zorunda kalmazsınız. Canınız istiyorsa yemek yapar, istemiyorsa da yapmazsınız.
• Hiç tanımadığınız kişileri annenizle babanızın yerine koyup, onlara saygı göstermek zorunda değilsiniz. Kayınvalide sorununuzun olmaması sizi rahatlatmalı.
• Her hafta alışveriş listesini alıp, markete koşturmak zorunda kalmazsınız.

13 Şubat 2008 Çarşamba

Hepatit B nedir, ne değildir?

Hepatit B el sıkışarak da bulaşır
Önem vermediğiniz bazı ufak ayrıntılar sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Vücut sıvılarıyla bile bulaşabilen Hepatit B virüsünden korunmak için bilinçli olmak şart
Ülkemizde Hepatit B taşıyıcılık oranı %3 ile %7 arasındayken dünyada 350 milyondan fazla insanın Hepatit B taşıyıcısı olduğu tahmin ediliyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Güldehen Akbaş'a göre Hepatit B, sigaradan sonra kansere neden olan önemli bir hastalık. Dr. Akbaş, Hepatit B ile ilgili merak edilen sorulara cevap verdi:
Hepatit B nedir?
Hepatit B, karaciğer iltihabı anlamına gelen hepatit hastalığının etkeni olan virüslerden bir tanesidir. Bu virüs esas olarak karaciğere yerleşerek orada çoğalır ve zamanla karaciğeri tahrip edecek boyutlara ulaşabilir.
Hepatit B belirtileri nelerdir?
Aşırı halsizlik
Karın ağrısı,
Bulantı,
Kusma,
Deride ve göz aklarında sararma,
İdrar renginde koyulaşma,
İştah kaybı,
Karaciğer bölgesinde hassasiyet.
Hepatit B nasıl bulaşır?
Hepatit B, kan yoluyla ve çok sıklıkla da yakın temasla (kan dışındaki vücut sıvıları: tükürük, ter) bulaşır.. Derideki bir çatlak ya da açık yara ile temas eden bir damla kan ya da tükürük bile hastalığın bulaşması için yeterli olabilmektedir. Taşıyıcı anneden bebeğine de doğum esnasında bulaşabilir. En önemli ve yaygın bulaşma yolu korumalı da olsa cinsel ilişkidir. Kan ve kan ürünlerinin nakli, kirli enjektörlerin kullanımı, yeterli sterilizasyonun yapılmadığı cerrahi girişimler, berberlerdeki iyi sterilize edilmemiş manikür ve pedikür setleri, tıraş bıçakları, makaslar, kulak delme ürünleri ve ortak kullanılan diş fırçaları Hepatit B virüsünün bulaşmasına aracılık etmektedir.
Taşıyıcılık ne demektir?
Bu virüs ile temas eden her 10 bebekten 9'u ve her 10 erişkinden 1'i belirli bir süre sonunda mikrobu vücudundan atmayı başaramazsa yaşam boyu taşıyabilecek ve insanlara yayacaktır. Ancak taşıyıcılarda hastalık durumu farklılık gösterebilmektedir. Karaciğerinde oldukça ağır hasarın ortaya çıktığı bireylerde, yıllar sonra karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanseri görülebilmektedir. Kronik hepatitlilerin %25'i karaciğer kanseri ve siroz nedeniyle ölmektedir. Hepatit B, karaciğer kanserlerinin %60-80'inden sorumludur ve karaciğer kanserleri kanser ölümleri içinde ilk 3 sırada yer almaktadır.
Anne adayında bu hastalık varsa ne yapmalı?
Taşıyıcı annelerin kanlarındaki Hepatit B, doğacak çocuğa geçebilir. Taşıyıcı annelerin doğumdan hemen sonra bebeğe Hepatit B aşısı yaptırmaları gerekmektedir. Ayrıca doğumdan sonraki ilk 48 saat ile 7 gün arasında hepatit B immün (bağışıklık) serumu verilmelidir. Aşı ve Hepatit B serum uygulamasıyla koruyuculuk %90-95'lere çıkmaktadır.
Risk grupları hangileridir?
Hepatit B'li anneden doğan bebekler,
Ev içinde Hepatit B hastası ya da taşıyıcı olanlar,
Birden fazla kişi ile cinsel ilişkisi olanlar,
Kan ve kan ürünleri kullananlar,
Hemodiyaliz hastaları,
Damar içi ilaç bağımlıları,
Sağlık personelleri.
Aşı, taşıyıcı ve aktif hastalara yapılmıyor
Ömür boyu korunmak mümkün müdür?
Virüs vücuda girmemesi ve korunması kesinlikle mümkün olan bir hastalıktır. En etkili korunma yolu da aşılanmadır.
Aşı ne zaman vurulmalı?
Aşılama , taşıyıcılara veya aktif hasta olanlara yapılamaz. Uygulanacak aşı, toplam üç dozun belirli zamanlara bölünerek uygulanması ile olur. İlk doz 0 ay kabul edilmek kaydıyla, bir ay sonra 2.doz ve 5 ay sonra 3. doz olmak üzere 0-1 ve 6. ayda yapılan 3 doz aşı uygulanmasıdır.
Aşıdan sonra herhangi bir reaksiyon görülüyor mu?
Aşılama sonrası enjeksiyon yerinde ağrı, kızarıklık, şişlik, ateş yüksekliği ve birtakım allerjik reaksiyonlar görülebilmektedir.

12 Şubat 2008 Salı

Elma, Portakal ve Muz Mucizesi

Bu üç meyvedeki antioksidan maddelerin sinir hücrelerini koruduğu, alzheimer ve parkinsona yakalanma riskini azalttığı ortaya çıkarıldı.


Elma, portakal ve muz yiyerek alzheimer ve parkinson gibi hastalıklara yakalanma riskinin azaltılabileceği belirlendi. ABD'de görev yapan Profesör Chang Y Lee tarafından yapılan araştırma, bu meyvelerde bulunan antioksidan maddelerin sinir hücrelerini korumaya yardımcı olduğunu tespit etti. Özellikle kabuklu elmada bu antioksidanların bol miktarda bulunduğu, antioksidan seviyesi bakımından elmayı muz ve portakalın takip ettiği belirtildi.


Prof. Lee şu açıklamayı yaptı: "Taze meyvelerin faydaları hakkında çok soru soruluyordu. Biz de bir araştırma yaptık. Alzheimer hastalarının beyinlerinin yüksek oranda strese maruz kaldığını gösteren çok sayıda araştırma var. Sonuçta bozukluklarının bu hastalardaki sinir dejenerasyonları üzerinde etkili olduğu düşünülüyor. Elde ettiğimiz sonuçlar, taze elma, muz ve portakal ile diğer meyvelerin nöron hücrelerini koruyabileceğini gösteriyor" dedi.     

Topuk Dikenine Dikkat

Topuk Dikeni tedavisi

Birçok hastayı canından bezdirir hale getirmiş bir hastalık olan topuk dikeni hastalığının tedavisi doktorları da gerçekten zorlamaktadır. Hastalar tedavi için genellikle birçok doktor, birçok tedavi yöntemi denemektedirler. Kimilerine topuktan iğne yapılmakta, kimilerine değişik tabanlıklar verilmektedir. Ancak çok az hasta tam tedavi olabilmektedir. Çoğu hasta tam olarak iyileşmemekte, hatta hiç iyileşmemektedir. Hastalarınsa aldıkları farklı yanıt ve tedavilerle kafaları karışmakta, doktorlarına karşı güvenleri sarsılmaktadır. Dr. Vildan Çerçi, yazdı.

Topuk dikeni hastalığı, ayak taban kaslarının topuk kemiğine yapışma yerinde aşırı zorlanma nedeniyle oluşan yara ve bu yaranın sürekli bir hal almasıdır. Çekilen röntgen filminde, yara üzerine biriken kireç nedeniyle topukta dikenimsi bir görüntü oluşur. Bu görüntüden dolayı hastalık “topuk dikeni” olarak anılmaktadır. Hastalar özellikle sabahları yere basarken ciddi topuk ağrısı yaşarlar. Biraz yürüdükten sonra ağrı azalır. Ancak uzun süre ayakta kalınca ya da yürüyünce ağrı tekrar artar. Bazı hastalar ağrı nedeniyle parmak ucunda yürümek zorunda kalırlar.

Topuk dikeni hastalığı için en yaygın uygulanan tedavi lokal kortizon enjeksiyonudur. O bölgede oluşan yara ve ödemin iyileşmesini sağlayarak tedavi eder. Ancak çoğu hastada hastalık tekrarlamaktadır. Maalesef kortizon 1-2 enjeksiyondan sonra dokularda zayıflamaya yol açtığından, yapılması tavsiye edilmez. Günümüzde tabanlık uygulamaları da son derece gelişigüzel yapılmakta, bu konuda yetişmiş personel sıkıntısı çekilmektedir. Uygun tabanlık verilmediğinden,hastalar kullandıkları tabanlıktan genellikle memnun kalmamaktadırlar.

Egzersizin önemi ve devamlılığı konusunda hasta yeterince bilgilendirilip, motive edilmemektedir.Sonunda hastaların büyük kısmı kendi haline bırakılmaktadır. Olayın cerrahi boyutuna ise gerçekte çok az ihtiyaç duyulmaktadır.

O halde ne yapılmalıdır?

1.Hastanın ayak taban problemi mutlaka ortaya konulmalıdır. Dengeli basmayı sağlayacak uygun tabanlık verilmeli.

2.Uygun egzersizler gösterilerek bu egzersizlerin faydaları hakkında hasta ayrıntılı biçimde bilgilendirilmeli,hasta tarafından yapılması sağlanmalı.

3.Topuktaki oluşmuş yarayı ve ödemi iyileştirmeye yönelik LAZER tedavisi

Kliniğimizde bu uygulamalarla hastalarımızda % 80 oranında başarı elde ettik. Yaklaşık 6 ay- 1 yıllık takiplerimizde hastaların iyilik halleri devam etmektedir.Tedavide başarı, şikayetleri bir yılı geçmemiş hastalarda daha çabuk ve kalıcı olmaktadır. Hastanın iyilik halinin devam etmesi, egzersizlerini düzenli yapması ve tabanlık kullanmasına bağlıdır.Şikayetlerinin süresi 2-3 yılı geçmiş hastaların tedavisi güç ve uzun olabilmektedir. Bu hastalarda yukarıdaki tedavilere ek olarak gece boyunca takılması gereken apareyler oldukça iyi sonuç vermektedir.

Yazı kaynağı <http://ladress.blogspot.com/2008/02/topuk-dikenine-dikkat.html>

Sony Ericson W890

Sony Ericsson walkman serisini yeni duyurduğu W890 ile geliştirdi.8gb dahili belleğe sahip telefon,daha çok müzik kaydetme fırsatı sunuyor.HSDPA sayesinde internet erişimi oldukça hızlı olan telefon,müzik dinlemek için düzenlenmiş.

240 x 320 262,144 renk ekrana sahip W890,büyük tuşları sayesinde kullanım kolaylığı sağlıyor.3.2 mega piksel kameraya sahip telefon video özelliğine de sahip.MP3 ve AAC müzik formatlarını destekleyen telefon Bluetooth Stereo A2DP ve TrackID özellikleri sayesinde isimsiz şarkıları bile tanımlıyor ayrıca dahili FM radyosu da mevcut.

Haziran ayında piyasa sürülecek W890 Stereo Portable Handsfree HPM-77 özelliği ile hem müzik dinleme hem de telefonla konuşma şansı veriyor.UMTS/HSDPA 2100 GSM/GPRS 850/900/1800/1900 özelliklerine sahip telefonun fiyatı ise belli değil.

Saç bakımının püf noktaları

Başkalarına ait tarak ve fırça ile saç taranmasının enfeksiyonlara yol açabileceği belirtildi.
Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü uzmanları, saç bakımı, saç temizliği ve cilt bakımı konusunda yaptıkları açıklamada, "Evde saç ve cilt temizliği yapmak artık çok kolay. Saçlı deri anatomik yapı olarak normal deriye göre daha az gözenekli ve daha çok yağ bezlerine sahip. Her saç dibinde birde yağ bezi kanalı vardır. Bu nedenle saçlı deri çok çabuk yağlanır ve kirlenir. Saçlı deri, aynı zamanda dışarı ile direkt temasta olduğundan toz ve partiküllerle kolayca kirlenir. Güneşte daha çok terler. Saçlı deride epidermisin değişimi daha hızlıdır. Vücut parazitlerinden baş bitinin yerleşme ve çoğalmasına ayrıca diğer deri enfeksiyonları ve mantar hastalıklarının oluşması için uygun bir ortamdır" dedi.
Uzmanlar, evde yapılan saç bakımıyla ilgili ise şu bilgileri verdi:
"Başın sabun veya iyi seçilmiş şampuanla yıkanması, bol bol su ile durulanması saç temizliği için yeterlidir. Saç bakımında temiz fırça ve tarak kullanılır. Kirli ve başkalarına ait fırça ve tarak enfeksiyon aracıdır. Saçı saç istikametinden fırçalamak, saçlı derideki kan dolaşımını güçlendirir. Böylece saç dibi kanla iyi beslenerek dökülmez. Saçlı deriye elle masaj yapmak da saç sağlığı bakımından çok önemlidir. Saçlı deri esnek, normal yağlı, yumuşak kaldığı sürece saç sağlığı da korunmuş olur. Yeterli ve dengeli beslenme, temizlik, başın dış etkenlerden ve direkt güneş ışınlarından korunması saç sağlığı yönünden son derece önemlidir. Saç bakımı yöntemleri bu faktörlere bağlı olarak etkisini gösterecektir."
Saç bakımı ve saçların düzenli bir şekilde durmasının psikolojik etki yaptığını dile getiren uzmanlar, "Dağınık, dolaşık saçlar hastada ümitsizlik ve moral bozukluğuna neden olur. Çünkü saçlar yüz ve başın estetik görünümü bakımından çok önemlidir. Günlük saç bakımı hastayı rahatlatır. Hastalığın istenmeyen etkilerini en az düzeye indirir. Saç iyi görünmenin önemli bir unsurudur" ifadelerini kullandı.
Uzmanlar, saç bakımıyla ilgili olarak, "Saç bakımı için gerekli olan araç-gereçler; bay ve bayan için tarak, fırça, havludur. Saçı taranacak kişinin üzerine havlu serilir. Saçlar taranır, gerekirse bağlanır. Kadınlarda tarama, saçın orta kısmından enseye doğru ikiye ayrılmasından sonra başlanır. Tarama, saç demetleri halinde bir elle tutularak yapılır. Dolaşmış ve keçeleşmiş saçlar önce yağlanır, 24 saat bekletilir ve taranır. Tarandıktan sonra bol su ile güzelce yıkanır" dedi.

11 Şubat 2008 Pazartesi

Boyun Ağrılarına Dikkat

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülay Atik, masa başında oturmak, yatarak televizyon seyretmek, yüzüstü yatmak ve uzun süre otomobil kullanmanın boyun ağrılarına neden olabildiğini belirtti.

Boynun uyurken ve uyanıkken bir saatte 600'ün üzerinde hareket yaptığını ifade eden Akademi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Uzman Doktoru Gülay Atik, 40 yaşından sonra boyun omurlarında dejeneratif değişikliklerin çok yaygın olduğunu ve 70 yaşının üzerindeki kişilerde de en az yüzde 70 oranında dejenerasyon varlığının tespit edildiğini kaydetti. İlerleyen kireçlenmenin sonunun tam tutulma olduğuna dikkat çeken Atik, "Kişilerin görme bozukluğu travmaya maruz kalması, psikolojik durumu, mesleği, kas spazmı ve yaşı boyun ağrılarının ortaya çıkmasında etkendir. Boyun ağrılarında göze ait belirti ve bulgular önemlidir. Bulanık görme, göz arkasında ağrı, gözlerin arkaya çekiliyormuş veya öne itiliyormuş gibi hissedilmesi, sık gözlük değiştirilmesine rağmen şikayetlerin devam etmesi, buna karşın boyun pozisyonu değiştirilmesi ile ağrının yatışması bu şikayetlerin boyundan kaynaklandığının göstergesidir" dedi.

Boyun ağrılarında baş dönmesi, kulakta uğultu, çınlama şikayetlerin olabileceğini ifade eden Dr. Atik, boyun ağrılarının en sık nedeninin kaslardan kaynaklanan tutulmalar olduğuna işaret etti. Atik, "Bu durum boyun filminde boyun düzleşmesi olarak ifade edilir. Fibromiyalji sendromu kronik boyun ağrılarının en çok görülen nedenidir. Ağrı ile birlikte uyku bozukluğu, sabah sertliği, baş ağrısı, bağırsak düzensizliği gibi belirtiler olur. Boyun fıtıkları enfeksiyonlar, tümörler, metastaslar, iltihabi romatizmal hastalıkları, travmalar diğer boyun ağrıları nedenidir" diye konuştu.

Birçok hastalıkta olduğu gibi boyun ağrıları içinde korunmanın esas olduğunu aktaran Dr. Atik, boyun ağrılarıyla karşılaşmamak için şu tavsiyelerde bulundu:

"Dik oturun, dik yürüyün. Çalışma masası veya tezgah boyunu, boynunuzla normal konumda tutabilecek şekilde ayarlayın. Yatarak televizyon seyretmeyin. Boynu normal pozisyonda destekleyen yastık kullanın. Yüzüstü yatmayın. Bir şişe veya kutudan bir şey içmeniz gerekiyorsa pipet kullanın. Çalışırken yarım saatte bir boynunuzu hareket ettirin. Yüksek bir yerden eşya alırken merdiven kullanın. Uzun süre araba kullanmayın ve koltuk başlığını sırt ve başınızı destekleyecek şekilde düzenleyin. Spor yaparken doğru ekipmanla çalışın. Suya dalmadan önce mutlaka derinliğini kontrol edin. Boyun ve sırt-omuz kaslarını güçlendirecek egzersiz yapın."

Yazı kaynağı <http://ladress.blogspot.com/2008/02/boyun-arlarna-dikkat.html>

10 Şubat 2008 Pazar

36 bin YTL'ye, 'İran Limuzini'

İran'ın Khodro firması tarafından üretilen Samand marka otomobilin “Sarir” adlı Limuzin modelinin gelecek aydan itibaren Türkiye'de satışına başlanacağı bildirildi.
“Samand”ın Türkiye Distribütörü MYS Otomotiv'in Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Seskır, geçen ay Türkiye'ye giren ve satışına başlanan “Samand LX”in büyük ilgi gördüğünü söyledi.
“Samand”a olan talebin ardından İran devlet erkanının kullandığı “Sarir” adlı modeli Türkiye'ye getirmek için bir çalışma başlattıklarını dile getiren Seskır, bunu da sonuçlandırdıklarını ifade etti.
Seskır, ahşap kaplama ön torpido, sürücü hava yastığı, ABS, klima, elektrikli deri koltuklar, alarm, CD-MP3 çalar, TV, DVD, buzdolabı, uzaktan kumandalı merkezi kilit, elektrikli camlar, sis farları ve park mesafe sensörleri gibi her türlü güvenlik ve konfor donanımının mevcut olduğu otomobili aralık ayından itibaren 36 bin YTL'den satmayı planladıklarını belirtti.
“ŞİMDİDEN TALEP ALIYORUZ”
Türkiye'ye gelecek “Sarir”lerin tüm bayilere dağıtımının yapılacağını da anlatan Seskır, “Daha şimdiden sanayi odaları, güneydeki oteller ve bazı taksi duraklarından talep alıyoruz. Araçlar bayilere dağıtıldıktan sonra isteyen siparişini verecek ve en kısa zamanda lüks otomobiline kavuşabilecek” dedi.
Seskır, “Samir”in yanı sıra “Samand”ın “Coupe” modelini de yakın zamanda Türk tüketicisiyle kavuşturmak istediklerini sözlerine ekledi.

7 Şubat 2008 Perşembe

Gebelikte Vücut Bakımı

Kadın vücudu gebelik sırasında diğer zamanlardan daha fazla bakım ister. Bu dönemde bedeninize gösterdiğiniz ilgi hem sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirmenizi hem de doğum sonrasında vücudunuzun eski haline kolayca dönmesini sağlar. Bu yüzden hamilelik döneminde vücut temizliğinize ve bakımınıza gerekli ilgiyi göstermelisiniz.
Banyo
Gebelik sırasında günlük yıkanma alışkanlık haline getirilmelidir. Çünkü bu dönemde ter bezleri normalden aşırı bir çalışma gösterir. Yıkanırken kullandığınız su 37-38 derece olmalıdır. Aşırı sıcak su sağlığınız açısından zararlıdır. Ayrıca banyo süresinin 15 dakikadan fazla olmamasına dikkat etmelisiniz. Aksi takdirde kanama geçirme riskiniz artacaktır. Banyo yaparken kapınızı hiçbir zaman kilitlemeyin. Hatta evde kimse olmadığı zamanlarda banyo yapmamaya özen gösterin.
Göğüslerin bakımı
Hamilelik döneminde en çok dikkat ve özen gösterilmesi gereken yer göğüslerdir. Bu dönemde şişen göğüslerde çatlak oluşmaması için ılık bir duştan sonra nemlendirici kremlerle göğüslere masaj yapılmalıdır. Aksi halde göğüslerde çirkin bir görüntü oluşturan çatlaklar oluşabilir. Göğüs sarkmalarını engellemek için göğüsler günde iki defa soğuk suyla yıkanmalıdır.
Kalça ve göbek bakımı
Karın çizgisinin yerleşip iz bırakmasını en aza indirmek ve kalçalara gerekli özeni göstermek için bu bölgeler badem yağıyla her gün ovulmalıdır. Cilt bakımıCildin sağlıklı bir şekilde nefes alması hamilelik döneminde her zaman olduğundan daha önemlidir. Bu yüzden bu dönemde yatmadan önce makyajınızı mutlaka temizlemeli, yüzünüze ve ellerinize besleyici krem sürmelisiniz.
Saç bakımı
Gebelik döneminde saçlara istenilen şekli vermek her zamankinden daha zor olabilir. Saçlar parlaklıklarını, canlılıklarını yitirirler. Saçların sık sık yıkanması ve saç tipine uygun bakım yapılması bu sorunu büyük ölçüde giderecektir.
El ve ayak bakımı
El ve ayak tırnakları gebelik sırasında donuk bir renk alır ve kolayca kırılır. Tırnakların katmanlarının ayrılmaması için güçlendiricili parlatıcılardan kullanabilirsiniz. Tırnaklarınızı üç günde bir havalandırmalısınız. Çünkü bu dönemde oje sürmek tırnağın kurumasına neden olur.
Ağız bakımı
Hamile kadınların tükürüklerinde bulunan ve diş minelerini etkileyen maddeler, bu dönemde diş çürümelerine sebep olur. Ayrıca dişlerin sağlamlığında rol oynayan fluor maddesi de yeterince sağlanamaz. Bu nedenle hamilelik döneminde hiçbir ağrı duyulmasa bile diş doktoruna düzenli olarak görünülmelidir. Arada sırada dişleri bir antiseptikle çalkalamak da mikropların dişlerde yuvalanmasını önleyecektir.

2 Şubat 2008 Cumartesi

Çalışan anneye kreş parası"300 YTL"

AKP iktidarı, kadın istihdamını artırmak için “Annelik Fonu” oluşturmaya hazırlanıyor. Kadınlara “hem çalışın, hem çocuk yapın, kreş parası da devlet tarafından karşılanacak” mesajını veren pakete göre 0-5 yaş arasında çocuğu olan çalışan annelere, çocuk başına 300 YTL kreş parası ödenecek.

Akşam Gazetesi'nde yer alan habere göre, çocuğu nedeniyle gözü arkada kalan çalışan annelerin içini rahatlatmayı hedefleyen hükümet kadın istihdamını arttırmak için Annelik Fonu ile pozitif ayrımcılık uyguluyor. Bu amaçla İstihdam Paketi'nde “Annelik Fonu” projesi altında yeni bir proje geliştiriliyor. Hükümete göre, İş Kanunu'nda yer alan “En az 150 kadın işçi çalıştıran işyeri, kreş ve bakımevi açmak zorundadır” hükmü, pratik hayatta uygulanmıyor. İşyerleri, maliyeti arttırdığı için kreş açmak yerine, kadın sayısını 149'da tutuyor veya yeni bir şirket kurararak, bu zorunluluktan kaçıyor.
MAAŞ KESİNTİSİ YOLDA
Mevcut İş Kanunu'na göre, çocuğu olan çalışan kadından, “analık sigortası” adı altında yapılan kesinti, proje işlerliğe kavuşursa iptal edilecek. Çocuk başına 300 YTL'lik kaynağının oluşması için çalışan annenin maaşından da yüzde 15 kesinti yapılması uygun bulundu. Geri kalan kaynak için işveren, sendika, odalar ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan kesinti yapılacak. İşsizlik Fonu'ndaki kaynaktan da yeni fona para aktarılacak.

AKP'de, 10 gün içinde bu konuda bir çalıştay yapılacak. Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO), çalışma hayatındaki akademisyenler, işveren, oda, sendika ve ilgili bakanların katılacağı toplantıda, hangi kurumdan kime ne kadar kesinti yapılacağı netleşecek. AKP Kadın Kolları, çalıştaya çağrılacak akademisyenleri belirlemek üzere bir iletişim havuzu oluşturdu.
İşveren de rahatlayacak
Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, kadın istihdamını “kreş desteği” ile artıracaklarını kaydetti. Birçok kadının çocuklarına bakamadığı için işten ayrıldığına işaret eden Yazıcı, “İşçi, işveren, sendika, kamu bu sorunu ortadan kaldırmak için elini taşın altına sokacak” dedi. Yazıcı, projenin ayrıntılarının ileriki zamanda daha da netleşeceğini, ancak kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini söyledi. Kurs açarak da ev hanımlarını çalışmaya teşvik edeceklerini söyleyen Yazıcı, “Kreş sorunu çözülürse, kadının istihdam sorunu da çözülür” değerlendirmesini yaptı.
‘Kadın kariyer de yapacak, çocuk da!'
AKP Kadın Kolları Başkanı ve Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, çalışan kadınların hem çocuk hem de kariyer yapmasını sağlayacaklarını vurgulayarak, “Sayın Emine Erdoğan'dan çalışma hayatındaki kadının güçlenmesi, siyasetteki kadın noktasında çok ciddi pozitif destek alıyoruz. Kadının statüsünün yükselmesi, ekonomik gücü ile alakalı. Bugün, ailede şiddet varsa ya da parçalanmış aile sorunu varsa gelip ekonomiye dayanıyor. Kadının eğitimi ve çalışma hayatındaki statüsünün yükseltilmesini amaçlıyoruz. Kadının annelik vasfını koruyacak ve çalışma hayatında var olmasını sağlayacak bir modeli hayata geçireceğiz”
Direkt fondan çekebilir
Fatma Şahin, asgari ücretle çalışmak zorunda kalan pek çok kadınının kreş ücretini ödeyemediğine işaret ederek, “Bu durumda, kocası ‘elinde para kalmıyor, işi bırak' diyor. Kadın da çaresiz işten ayrılıyor” dedi. Şahin, kadının hem iyi bir eş, hem de iyi bir anne olmasının istendiğine işaret ederek, “Kadından sihirbazlık bekleniyor. Kadın istihdamındaki düşüklükten şikayet ediyorsak, kadınlara pozitif ayrımcılık yapmak gerekiyor” diye konuştu.

Şahin, fondan kadınlara yapılacak ödemenin nakit para şeklinde ya da hizmet satın alma modeliyle mümkün olabileceğini vurgulayarak, “Yani anne, 0-5 yaş arasındaki çocuğunu bir kreşe yerleştirecek, kreş bizim şu anda 300 YTL olarak belirlediğimiz parayı, fondan çekebilir veya biz anneye direkt verebiliriz. Ayrıntılar, 10 gün içinde netleşecek” diye konuştu.

Tabutları bile çıplak kızlarla tanıttılar

İtalya’da Cenazeevleri tarafından çıkarılan bu takvimde seksi modeller tabut modelleriyle birlikte poz veriyor.

Tanesi yaklaşık 12 dolardan satılan takvim Roma’daki Katolik Kilisesi’ni çok kızdırdı.

Takvimin yaratıcılarından Owber Maurizio Matteucci fikrini savunarak “tabutlar da diğer eşyalar gibi bir tüketim malı, böyle bir reklamda hiçbir sakınca yok.
Ayrıca takvim oldukça popüler oldu” diye konuşuyor.
















Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...