HİTABE!..
Tarih, sadece savaşları yazmaz bre gafil!..
Hainleri de kaydeder, kara kaplı defterine…
Kahramanları yazar bir yana, diğer yana hainleri..
Kahramanları yazarken altını çizer,
Hainleri yazarken de üstünü!..
Kurtuluşu görmez de bozarsan sütünü;
Hem nimetlerinden beslenir, hem de inkar edersen dünü;
Daim sanırda; hep sürecek sanırsan gücünü;
Hele aldanır da, çevirmek gafletine düşersen tarihin yönünü;
Sabrını taşırmaya gelmez tarihin;
Gün gelir, sen de görürsün hesap gününü!..
*****
Birinci vazifen, bağımsızlığını korumak diyor!..
Varlığının kaynağı bağımsızlığın!..
Amansız düşmanı olacaksın haksızlığın… diyor!..
Ve dahi; cehaletin, körlüğün, aymazlığın,
Sömürünün, bağnazlığın, yobazlığın.!..
Koru ilelebet cumhuriyeti diyerek görev veriyor!..
Gün olur da bağımsızlık düşerse dara;
Diyor ki; çareyi dışarıda değil; kendinde ara!..
------------
Bu ülke, hür demokrat ve laik kalacaksa eğer;
Sevr artıklarına bırakılmayacak kadar değerliyse eğer;
Cumhuriyet sonsuza dek korunup kollanacaksa eğer;
Söylevi ezbere bilmek de yetmez; gereğini yapmaya değer!..
-----------
Bir ihanet yatmıyorsa bu emre karşı çıkışta;
Söyle bre gafil!..
Bu söylevin neresi, nerene batmakta!?..
******
Üç gün iktidar olmakla sanma;
“Taşları bağladık; itleri saldık,
Dönüşüm günü geldi; şartları hazırladık;
İhanette medya tamam; içte dışta yandaşı tamamladık;
Asker, aydın, gazeteci; ulusalcı muhalif;
Dayanak, gizli tanık!..
Bir torbada topladık;
Yıllardır içerdeler; birçoğu hücredeler!..
Gün sayar, boş yere; hukukta tecelli bekler!..
Oldu-bitti pazarlıklar işbirliği sağladık!..”
-----------
Rüyadasın!...
Kurtuluşlar kolay kazanılmaz bre gafil;
Kolay alınmayanı; kolay verilir mi sanırsın!?..
Bizler laik cumhuriyeti kanla canla kazandık;
Yollara düştük; cepheler aştık, Ata’mıza inandık!..
Sade düşmanla değil, hainle de savaştık!..
Aç kaldık, açık kaldık; yoklukları paylaştık;
Bağımsızlık uğruna, alkanlara boyandık!..
Üç hain beş düşmana teslim olmayız;
Can verdik kan verdik, bağımsızlık uğruna,
Bin defa ölmekten bile asla geri durmayız!..
Ya bağımsızlık ya ölüm dedik yollara düştük;
Ata’mızın emrini yüreklere kazıdık!..
***********
Girilmişse kalelelere, zaptedilmişse limanlar;
İş birliği yapmışsa düşmanla iktidara sahip olanlar;
Satılmışsa babalar gibi ülkenin malları;
Madenleri, ormanları, suları; tüm servet kaynakları;
Subaşlarını tutmuşsa yabancılar, yalakalar; hainler,
Üç paraya satılmışsa onursuz işbirlikçiler;
Fakir ve çaresiz bir duruma düşmüşse halk;
Orduları dağıtılmış; dirliği ve birliği bozulmuşsa ülkenin;
Tek çaren kalmıştır artık senin!..
Tek yürek; tek can; tek iman!..
Kurtuluşa odaklanan!.
********
Batıyorsa; bu çağrıyı yapan hitabe bir yerine;
Yuh olsun senin,ciğerine, kanına, yüreğine!..
Haram olsun sana bu yurdun ekmeği, aşı, ve suyu;
Yurtseverlik soksan durmaz; zaten beklemeyiz senden bunu;
Kaybolanda insanda, insanı insan yapan gururu ve onuru;
Kalmamıştır artık onda; ne vicdan, ne izan ne de sağduyu!..
Kaldır o hitabeyi; yetiyorsa yüreğin;
Yazar elbet tarih bir gün; mezar taşına;
“Kara sayfalara girmeyi çoktan hak etmişti;
Bir hitabeye bile tahammül gösteremedi hain!”
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci – DENİZLİ
05 Şubat 2011
